Editörler : Lanet
30 Ağustos 2017 15:54

Kitapların İlk Giriş Cümleleri

Kitapların giriş cümleleri önemlidir. Bir kitabı elimize ilk aldığımızda baktığımız ilk yerlerden birisidir kuşkusuz.

Kitabın gidişatında da bu cümleler etkilidir diye düşünüyorum.

Bu konu başlığı adı altında okuduğumuz, okuyacağımız ya da ilgimizi çeken kitapların bütünlüğü de bozmadan ilk giriş cümlelerini paylaşalım. Belki alıp okumamıza vesile bile olacaktır.

Ellerinize sağlık şimdiden.


sabah melikesi
Başbakan Müsteşarı
30 Ağustos 2017 16:00

En son okuduğum kitapla başlamak istiyorum. Kitabın yayın evlerini de belirtirsek gerektiğinde karşılaştırma açısından etkili olacaktır.

***

Bulantı , Jean- Paul SARTRE

Can Yayınları, 33. baskı, 260 sayfa

"Olayları günü gününe yazmak daha iyi olacak. Açıkça kavramak için bir günce tutmalı. Önemsiz gibi görünseler de küçük ayrıntıları, olaycıkları kaçırmamalı, özellikle hepsini sınıflamalı. Şu masayı, sokağı, insanları, tütün paketimi nasıl gördüğümü anlatmalıyım, çünkü değişen bu. Bu değişmenin alanını ve özünü iyice belirlemeliyim."


Metallurgist
Başbakan Müsteşarı
31 Ağustos 2017 11:06

Dava - Franz Kafka

Yakamoz Kitap/Sonsuz Kitap, 287 sayfa

****

Biri, Josef K.'ya iftira atmış olmalıydı çünkü kötü bir yapmamış olmasına rağmen, bir sabah tutuklanıverdi. Her gün, sabah sekizde kahvaltısını getiren ev sahibesi Bayan Grubach'ın aşçısı, o gün gelmemiş ve bu, daha önce hiç olmamıştı.


sabah melikesi
Başbakan Müsteşarı
06 Eylül 2017 17:58

Dava, Franz KAFKA

Athena Yayınları, 256 sayfa

"Josef K. iftiraya uğramış olmalıydı, çünkü kötü bir şey yapmadığı halde bir sabah tutuklandı. Her sabah saat sekizde kendisine kahvaltı getiren ev sahibesinin aşçısı, o gün görünmedi. Daha önce hiç böyle bir şey olmamıştı. K. bir süre daha bekledi, başını yastıktan kaldırmadan karşı evde oturan ve onu olağan dışı bir merakla gözetleyen yaşlı kadını seyretti, sonra da aç ve şaşkın bir halde hizmetçiyi çağırmak için zile bastı."

***

Bendeki de böyle.

:)


sabah melikesi
Başbakan Müsteşarı
11 Eylül 2017 00:55

Körlük , Jose Saramago

Can Yay. 21. Baskı (339 syf)

***

Sarı ışık yandı. Öndeki iki araba, kırmızı ışık yanmadan ileri atıldı. Yeşilli adamın silueti yaya geçidinde belirdi. Beklemekte olan yayalar, kara asfalta çekilmiş beyaz şeritlerin üzerunden yürümeye başladı, zebraya bundan daha az benzeyen bir şey olamaz, oysa bu geçitlere 'zebralı geçit' diyorlar. Ayaklarını kavrama pedalının üzerinde tutan sabırsız sürücüler arabalarını yüksek devirde çalıştırıyor, kırbacın havada şaklayacağını önceden duyumsayan sinirli atlar gibi bir ileri bir geri gidiyorlardı.


sabah melikesi
Başbakan Müsteşarı
13 Eylül 2017 13:50

"Seyredilecek bir şey ve dinlenecek bir hikaye yoksa, hayat çoğu zaman bir sıkıntıdır. Çocukluğumda bu sıkıntıya karşı ya radyo dinlenirdi ya da pencereden dışarıya, sokağa, gelip geçenlere, karşı apartman dairelerinin içine bakılırdı. O zamanlar, 1958'de, Türkiye'de daha televizyon yoktu. Ama "yok" denmez, tıpkı İstanbul sinemalarında gösterilmesi üç beş yıl alan Hollywood'un efsane filmlerinden söz ederken yapıldığı gibi "daha gelmedi" denirdi iyimserlikle."

***

Öteki Renkler, Orhan PAMUK

İletişim Yayınları, 440 sayfa


sabah melikesi
Başbakan Müsteşarı
26 Eylül 2017 12:01

"Efsaneler denizdeydiler ve gittikleri yerlere kendi efsanelerini de götüreceklerini henüz bilmiyorlardı. Midilli'den görülebilen ufuklar dört kardeşin büyüklerine göz kırpıp duruyor, köpüklü bağrını göstererek ötelere, daha ötelere çağırıyordu."

Efsane , İskender Pala

Kapı Yayınları, 379


Metallurgist
Başbakan Müsteşarı
05 Ekim 2017 08:55

Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği, Milan Kundera,

Can Yayınları,334 sayfa

****

Ebedi dönüş düşüncesinde gizemli bile yan vardır ve Nietzsche öteki düşünürleri sık sık şaşırtrmıştır bu düşüncesiyle; düşünün bir kere, her şey tıpkı ilk yaşandığı biçimiyle yineleniyor ve yinelenmenin kendisi de sonsuza kadar koşuluyla yineleniyor! Ne anlama gelir bu çılgın mitos?


sabah melikesi
Başbakan Müsteşarı
10 Ekim 2017 13:32

TOZ

(çevrilen bir sayfa)

Hakikat, tozdaydı; gördüm...

Pencereyi açtım. Evin içine yığılan rüzgar, 2006 sonbaharının sonsuz sayıda elleriydi.

Sırtımın ardında mütereddit bir kuş sürüsü:

Duvarlara hiç boşluk bırakmadan yapıştırdığım, üzerlerine birer çakıl taşı koyup yeri kapladığım defter yaprakları havalandı. Taşlar yuvarlandıkça sanki bir hikaye, bütün yolcularıyla birlikte alabora oluyordu.

Ev, artık hikayeden başka bir şey değil.

Ne bu eski, sarı kazak oluyor üzerime, ne de bu siyah pantolon.. Büsbütün başkasının hikayesini giyinmişim üzerime. Ben de artık rüzgarla olan çalık taşlarından biriyim. Şimdi bir hikaye anlatabilirim.

Toza... dönebilirim.

Muz Sesleri , Ece TEMELKURAN

Everest Yay. 277 syf.


sabah melikesi
Başbakan Müsteşarı
11 Ekim 2017 15:42

Önsözler kitaplarla, kitaplar şehirlerle aramıza girebilir. Bir kitabı da bir şehri de tanımanın en iyi yolu, doğrudan içine dalmaktır oysa. Bana sorarsanız bu önsözü atlayıp kitaba doğrudan başlayın derim, çok isterseniz sonra geri dönersiniz: Henüz tanışmadığı kişilerin dedikodusundan ne kadar haz alabilir ki insan?

Yenişehir'de Bir Öğle Vakti, Sevgi SOYSAL

İletişim yayınları, 272 sayfa

***

Sevgi SOYSAL'ın bu aldığım ilk kitabı.Kendisiyle tanışma kitabım olacak. Giriş cümleleri etkileyiciydi. Anlatılan bu durum özellikle bazı yabancı yazarların kitaplarında çevirmenlerin notu olarak çıkar karşımıza. Bu durum hiç hoşuma gitmez. Ey çevirmen bir çık aradan, girme okurla kitap arasına. Kitabı okurun hayal dünyasına bırak. Bir diyeceğin varsa da illa en sona iliştiriver lütfen!.


sabah melikesi
Başbakan Müsteşarı
11 Ekim 2017 15:49

Yenişehir'de Bir Öğle Vakti, 1974 Orhan Kemal Roman Ödülü almış bulunuyor.

sabah melikesi, 7 yıl önce

Önsözler kitaplarla, kitaplar şehirlerle aramıza girebilir. Bir kitabı da bir şehri de tanımanın en iyi yolu, doğrudan içine dalmaktır oysa. Bana sorarsanız bu önsözü atlayıp kitaba doğrudan başlayın derim, çok isterseniz sonra geri dönersiniz: Henüz tanışmadığı kişilerin dedikodusundan ne kadar haz alabilir ki insan?

Yenişehir'de Bir Öğle Vakti, Sevgi SOYSAL

İletişim yayınları, 272 sayfa

***

Sevgi SOYSAL'ın bu aldığım ilk kitabı.Kendisiyle tanışma kitabım olacak. Giriş cümleleri etkileyiciydi. Anlatılan bu durum özellikle bazı yabancı yazarların kitaplarında çevirmenlerin notu olarak çıkar karşımıza. Bu durum hiç hoşuma gitmez. Ey çevirmen bir çık aradan, girme okurla kitap arasına. Kitabı okurun hayal dünyasına bırak. Bir diyeceğin varsa da illa en sona iliştiriver lütfen!.


Metallurgist
Başbakan Müsteşarı
11 Ekim 2017 16:15

Beni en çok suçtan arınmışlığım tedirgin ediyor. Uzunca bir süredir, ruhumun derinliklerinde bütün şiddetiyle hissediyorum bunu. Kimi zaman, adamakıllı kirlenip de kim olduğumu anlayayım diye kendimi pervasızca şu şehrin alkol kokulu karanlığına vuruyor, hangi köşede bir üçkağıtçı bulur, hangi sokakta bir serseri görür yada nerede bir ayyaşa rastlarsam hemen arkadaş oluyor, sonra onlarla birlikte hayatın el değmemiş noktalarına doğru yürüyüp kimilerinin çirkinlik adı verdiği birtakım şeylerin içinde yüzüyor, renk renk ışıklarla süslü çamur deryalarına batıp çıkıyor, postu batakhanelerin başköşesine serip yıllarca kalıyor ve bütüm bunlar olup biterken, dünyada insanoğlunun işleyebileceği ne kadar suç varsa hepsini kocaman bir mıktanıs gibi varlığımda toplamak istiyorum ama, bunu bir türlü başaramıyorum.

*****

Bin Hüzünlü Haz, Hasan Ali Toptaş

Everest Yayınları, 152 sayfa


Friedrich_Nietzsche
Şube Müdürü
20 Ekim 2017 14:33

Puslu Kıtalar Atlası / İhsan Oktay ANAR

"Ulema, cühela ve ehli dubara; ehli namus, ehli işret ve erbab-ı livata rivayet ve ilan, hikâyet ve beyan etmişlerdir ki kun-ı kâinattan 7079 yıl, İsa Mesih'ten 1681 ve hicretten dahi 1092 yıl sonra, adına Konstantiniye derler tarrakası meşhur bir kent vardı."


emiliosantos
Memur
28 Ekim 2017 11:56

Nutuk - Mustafa Kemal Atatürk

Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları

1919 yılı Mayısı'nın 19. günü Samsun'a çıktım. Genel durum ve görünüm: Osmanlı Devleti'nin içinde bulunduğu grup, Dünya Savaşı'nda yenilmiş, Osmanlı ordusu her tarafta zedelenmiş, ağır şartları olan bir ateşkes anlaşması imzalanmış. Dünya Savaşı'nın uzun yılları boyunca ulus yorgun ve fakir bir durumda. Ulusu ve ülkeyi Dünya Savaşı'na sokanlar, kendi hayatlarının derdine düşerek ülkeden kaçmışlar. Saltanat ve hilafet makamında bulunan Vahdettin soysuzlaşmış, kendini ve yalnızca tahtını güvenceye alabileceği alçakça önlemler araştırmakta. Damat Ferit Paşa'nın başkanlığındaki hükümet zavallı, beceriksiz, onursuz ve korkak; yalnızca padişahın buyruğuna bağlı ve onunla beraber kendierini koruyabilecek herhangi bir duruma razı.


sabah melikesi
Başbakan Müsteşarı
08 Aralık 2017 23:54

Issızlığın Ortası, Mehmet Eroğlu

(İletişim yay.)

***

Sigarayı yakıyorum, aç karnıma ikinci bu. Nikotinin acısı dilimin pasına karışırken soluk güneşe karşı uzandığım yerde geriniyorum. Başımı sallasam sabahtan beri beynimde uğuldayan o düşünceleri savurup atabilecek miyim? Bilmiyorum, ama daha fazla dayanamam; zaten neredeyse öğlen olacak.


Metallurgist
Başbakan Müsteşarı
08 Ocak 2018 11:49

Fareler ve İnsanlar, John STEINBECK

Sel Yayınları , 126 sayfa

*********

Salinas Nehri, Soledad'ın birkaç kilometre güneyinden yamaç aşağı akar,nehrin suyu bu noktada derinleşir ve yeşile bürünür. Aşağıdak küçük göle varmadan önce güneş ışığının altında sarı kumların yansımasıyla parıltılar saçarak akan su ılıktır da. Nehrin kıyısında uzanan altın rengi yamaçlar kayalık ve heybetli Gabilan Dağları'na tırmanır, vadiye bakan öteki kıyıda ise ağaçlar sıralanmıştır. Kışın taşan nehrin getirdiklerini alt dallarında taşıyan, her bahar canlanıp yemyeşil olan söğütler ve benekli, beyaz, upuzun ve kalın dallarıyla gölün üstünde bir kavis çizen çınarlar kıyı boyunca göze çarpar.


sabah melikesi
Başbakan Müsteşarı
12 Ocak 2018 17:58

Salonda bahçedekilerin kahkahaları işitilebiliyordu.

Süreyya, canı sıkılanlara mahsus bir tahammülsüzlükle : " Çılgın kız." diye söylendi.

Balkona açılan büyük kapıdan, parmaklığa dayanmış dışarıya doğru baktığı görülen karısı dönüp, " Bu gece hava ne güzel." dedi.

Bu nisan gününün akşamüzeri başlayan yağmuru, yarım saat sonra dinmişti; ıslak bir yeşilliğin üstünde şimdi altınlı incileriyle lacivert gökyüzü titriyor, toprağın, ağaçların ıslak soluğu her şeyin içine işliyordu.

***

Eylül, Mehmet RAUF

288 sayfa, Akvaryum Yayınevi


sabah melikesi
Başbakan Müsteşarı
26 Şubat 2018 16:52

"On sekizinci yüzyılda Fransa'da, dahi ve iğrenç kişiler yönünden hiç de yoksul olmayan bu dönemin en dahi ve iğrenç kişilerinden biri sayılması gereken bir adam yaşadı. Burada onun hikayesi anlatılacak. Adı Jean- Baptiste Grenoullie; eğer bu ad , de Sade, Saint- Just, Fouche, Bonaparte vb. mendebur dahi adlarının tersine bugün unutulmuşsa, bu kesinlikle Grenoullie'un, kendini beğennişlik, insan saymazlık, ahlaksızlık, kısacası allahsızlık bakımından bu ünlü ve karanlık adamlarla boy ölçüşemeyeceğinden değil, dehası ve tek hırsı, tarihte iz bırakmamış bir alanla kısıtlı kaldığı içindir: o, varla yok arası kokular dünyası."

Koku , Patrick SUSKIND

Can Yay. 39. Baskı.

Oldukça afiili ve etkili bir giriş olduğunu düşünüyorum.


sabah melikesi
Başbakan Müsteşarı
18 Ağustos 2018 13:59

Genzini yakan koku uyandırdı onu. Bu kokuyu tanıyordu. Yıllarca kapalı kalmış bir kilisenin kokusu. Kilisede yakılan kandillerin, ufalanan taşların, eriyen mermerin, çürüyen ahşabın, yıpranmış sayfaların, küflenen cesetlerin kokusu. Dehşete düşmesi gerekirdi ama sadece çevresine bakındı. Usulca kımıldayan siyah bir leke gördü. Biçimsiz, belirsiz bir leke... Simsiyah bir silüet...Gülümsedi lekeye.

***

Kavim, Ahmet ÜMİT


sabah melikesi
Başbakan Müsteşarı
05 Aralık 2018 11:46

Ruhi Mücerret, Murat MENTEŞ

***

"Hayat nasıl gidiyor?"

"Yaşayan birine sor."

"Dün görüşemedik, nerelerdeydiniz?"

"30 sene evvel bana '3 ay ömrünüz kaldı' diyen doktorun cenaze merasiminde."

"Toprağı bol olsun."


Eki n
Kapalı
26 Aralık 2018 08:11

"İnsanın en ölümcül yarası, içinde anbean büyüyen gitme hevesidir, Ishak henüz bilmiyordu. Ölmekle gitmek aynı şey; ne ölenlerin ne de kalbindeki ızdırap verici ağrı dinmek bilmediği için uzaklara gidenlerin geri döndüğünü bu dünyada gören oldu. Ishak bunu bilseydi yine de gider miydi, oradı meçhul.." Düşerken, Tarık Tufan
Toplam 53 mesaj

Çok Yazılan Konular

Sözlük

Son Haberler

Editörün Seçimi