Taraf gazetesindeki habere göre 34 sivilin hayatını kaybettiği Uluderede kaymakam ve valiye bilgi vermediği ortaya çıkan Jandarmayı İçişleri Bakanlığına bağlayacak yasal çalışma hazır.
İşte Taraftaki o haber:
Hükümetin, ağır aksak giden sivilleşme politikalarına ivme kazandırıcı nitelikte bir adım atmakta olduğu ve bu kapsamda, Jandarma Genel Komutanlığının (JGK) İçişleri Bakanlığına bağlanması için yasal bir çalışma yaptığı öğrenildi. Ancak bu çalışmanın, Başbakan Recep Tayyip Erdoğanın, geniş kapsamlı ilk çalışmaya getirdiği bazı çekinceleri nedeniyle daha dar kapsamlı tutulduğu belirtildi.
Hükümet, geçen yıl temmuz ayında, PKKnın, tek yanlı ateşkesi sürerken Diyarbakırın Silvan İlçesinde bir karakola düzenlediği baskında 24 askerin ölümünün akabinde yeni bir güvenlik konseptini uygulamaya koyarak, kırsalda jandarmanın yanı sıra polis özel harekt timlerini de devreye sokmuştu. Yeni güvenlik konseptiyle, ilk kez bir hükümet, PKKyla mücadelede askerin inisiyatifindeki karar verme ve yönlendirme mekanizmasını da üstlenmişti. Bu amaçla, terörle mücadelede, mülki amirlerden bağımsız hareket eden JGKnın, valilerin talimatları doğrultusunda faaliyet göstermeleri politikası benimsenmişti.
Ancak, JGKnın, fiilen TSKya bağlı olması, bu askerî kolluk biriminin ne ölçüde valinin talimatlarına uyacağı ve uyduğu konusunu da gündeme getirmişti. Nitekim, geçen yıl 28 aralıkta, Uluderede 34 vatandaşın PKKlı sanılarak F-16 jetlerinin bombardımanı sonrasında ölümüyle sonuçlanan olayın ardından basına konuşan Uludere Kaymakamı Naif Yavuzun, İlçenin mülki amiri olarak bana iletilmiş bir bilgi yok. Sadece şahsi temaslarımdan edindiğim bilgiler var. Olayla ilgili askerler bana bilgi vermedi yolundaki sözleri, jandarmanın, Başbakanlık talimatına rağmen eski alışkanlıklarını sürdürdüğünü ortaya koyan son gelişme oldu. Dolayısıyla, JGKnın, İçişleri Bakanlığına bağlanması, hem iç güvenlikteki zaafiyeti ortadan kaldırmak hem de demokratikleşme adına elzem hale geldi.
Kapsamlı çalışma daraltıldı
İçişleri Bakanlığı, JGKnın kendisine bağlanması için geçen yıl sonlarına doğru kapsamlı bir yasal çalışma başlattı. Bu çerçevede, 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu, JGK Kanununda yaklaşık 14 madde ile TSK kanunlarında değişikliğe gidildi. Böylece, JGK mensuplarının, TSK tarafından yapılan sicil ve atamalarının ve maaş ödemelerinin İçişleri Bakanlığına devredilmesi ve zorunlu askerlik hizmetini yapanların artık Jandarmada görev almamaları öngörüldü. Dolayısıyla, JGK mensuplarının artık profesyonelleşmesi de hedeflendi. Bu arada, İçişleri Bakanı İdris Naim Şahinin, Anayasa değişikliği bu aşamada zor demesi üzerine, bu kapsamlı çalışma için mevcut yasalar üzerinde değişiklik çalışması yapıldı.
Anayasaya göre, Jandarma Genel Komutanları, MGKya İçişleri Bakanıyla eşit statüde katılıyorlar. Dolayısıyla, Anayasal değişiklik için MGKnın yapısının da değiştirilmesi ya da bu kurulun feshedilmesi gerekiyor.
JGKnın İçişleri Bakanlığına bağlanmasını öngören geniş kapsamlı çalışma, geçen yıl aralıkta Başbakan Erdoğana sunuldu. Ancak Erdoğanın, yükümlülerin devre dışı bırakılacağı bu çalışmanın Jandarmada personel açığı yaratacağı gerekçesini ortaya atması üzerine yasa tasarısının kapsamı daraltılarak bir nevi kademeli olarak JGKnın İçişlerine bağlanması modeli benimsendi.
Ancak güvenlik uzmanları, olası personel açığının poliste olduğu gibi jandarmada da üniversite mezunlarının istihdamıyla kapatılabileceğini belirtiyorlar. Erdoğanın talimatları doğrultusunda, İçişleri Bakanlığı, yine JGKda profesyonelliği öngören ancak ilk aşamada, terörün yoğun olarak yaşandığı bölgeler dışındaki ilçe jandarma teşkilatlarının kaldırılmasını da öngören yeni bir yasal çalışma yaptı. Yeni tasarıda da, JGKda bundan böyle yükümlülerin görev yapması öngörülmezken aslında birçok ilçede gerek olmayan Jandarma teşkilatlarının kapatılması da gündeme gelebilecek. Zira, birçok ilçede teşkilatı olan Jandarma, polis bölgesi olduğu için bu ilçelerde görev yapmıyor ve yalnızca alt yapısını buralarda muhafaza ediyor.
Yakında yasalaşması hedefleniyor
Taraf ın görüşlerine başvurduğu hükümete yakın kaynaklar, kademeli de olsa JGKnın, İçişleri Bakanlığına sicil, terfi gibi yönlerden de bağlanması için hazırlanan yasa tasarısının nisana kadar hazır hale getirilmesini öngörüyorlar. Bir yetkili, Terörün tırmanabileceği bahar aylarına yasa çalışmasının sarkması halinde bunun zamanlaması açısından terörle mücadele için çalışma yapıldığı algısı ortaya çıkabilir. Böyle bir algı oluşsun istemiyoruz. Çalışma sivilleşme adına önemli bir adım dediler.
JGKnın statüsü sorunlu
Teorik olarak, JGK, emniyet ve asayiş işleri ve diğer görev ve hizmetlerinin yerine getirilmesi yönünden barış zamanında şeklen İçişleri Bakanlığına bağlı görev yapan silahlı, askerî bir güvenlik ve kolluk kuvvetiyken savaş zamanında TSK bünyesinde Kara Kuvvetleri Komutanlığına bağlı olarak faaliyet gösteriyor. Gerçekte ise JGK, TSKnın fiilen bir parçası olup silahlı kuvvetlerle ilgili görevleri, örgütlenme biçimi, bütçesi, terfi sistemi, personel eğitim ve öğrenim açısından Genelkurmay Başkanlığına bağlı faaliyet gösteriyor. TSK, iç güvenlik konularına, bir dizi yasa uyarınca Jandarma yoluyla ve ayrıca kendi içinde yayımladığı genelgelerle de müdahale ediyor. JGK bütçeleri, her ne kadar İçişleri Bakanlığının bütçe kalemleri arasında yer alsalar da TSKnın denetimi altında kullanılmakta ve TSKya ayrılan bütçenin dışında, savunmaya ayrılan kaynaklar arasında gösteriliyor. İç güvenlikte kullanılan bir kolluk kuvveti olan JGK, asayişin sağlanmasında doğrudan JGK kararghına bağlı olarak çalışıyor. Buna göre, JGK kararghı, Jandarma Genel Komutanına birliklerin sevk ve idaresinde yardımcı olan en üst organı konumunda. İçişleri Bakanlığına bağlı olarak görev yapan polis teşkilatı da iç güvenlikten sorumluyken Jandarmanın asayişin sağlanmasında JGKya bağlı olarak faaliyet göstermesi iç güvenlikte ciddi zaafiyetlere yol açıyor.
www.yarenturkhaber.com
Taraf gazetesindeki habere göre 34 sivilin hayatını kaybettiği Uluderede kaymakam ve valiye bilgi vermediği ortaya çıkan Jandarmayı İçişleri Bakanlığına bağlayacak yasal çalışma hazır.
İşte Taraftaki o haber:
Hükümetin, ağır aksak giden sivilleşme politikalarına ivme kazandırıcı nitelikte bir adım atmakta olduğu ve bu kapsamda, Jandarma Genel Komutanlığının (JGK) İçişleri Bakanlığına bağlanması için yasal bir çalışma yaptığı öğrenildi. Ancak bu çalışmanın, Başbakan Recep Tayyip Erdoğanın, geniş kapsamlı ilk çalışmaya getirdiği bazı çekinceleri nedeniyle daha dar kapsamlı tutulduğu belirtildi.
Hükümet, geçen yıl temmuz ayında, PKKnın, tek yanlı ateşkesi sürerken Diyarbakırın Silvan İlçesinde bir karakola düzenlediği baskında 24 askerin ölümünün akabinde yeni bir güvenlik konseptini uygulamaya koyarak, kırsalda jandarmanın yanı sıra polis özel harekt timlerini de devreye sokmuştu. Yeni güvenlik konseptiyle, ilk kez bir hükümet, PKKyla mücadelede askerin inisiyatifindeki karar verme ve yönlendirme mekanizmasını da üstlenmişti. Bu amaçla, terörle mücadelede, mülki amirlerden bağımsız hareket eden JGKnın, valilerin talimatları doğrultusunda faaliyet göstermeleri politikası benimsenmişti.
Ancak, JGKnın, fiilen TSKya bağlı olması, bu askerî kolluk biriminin ne ölçüde valinin talimatlarına uyacağı ve uyduğu konusunu da gündeme getirmişti. Nitekim, geçen yıl 28 aralıkta, Uluderede 34 vatandaşın PKKlı sanılarak F-16 jetlerinin bombardımanı sonrasında ölümüyle sonuçlanan olayın ardından basına konuşan Uludere Kaymakamı Naif Yavuzun, İlçenin mülki amiri olarak bana iletilmiş bir bilgi yok. Sadece şahsi temaslarımdan edindiğim bilgiler var. Olayla ilgili askerler bana bilgi vermedi yolundaki sözleri, jandarmanın, Başbakanlık talimatına rağmen eski alışkanlıklarını sürdürdüğünü ortaya koyan son gelişme oldu. Dolayısıyla, JGKnın, İçişleri Bakanlığına bağlanması, hem iç güvenlikteki zaafiyeti ortadan kaldırmak hem de demokratikleşme adına elzem hale geldi.
Kapsamlı çalışma daraltıldı
İçişleri Bakanlığı, JGKnın kendisine bağlanması için geçen yıl sonlarına doğru kapsamlı bir yasal çalışma başlattı. Bu çerçevede, 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu, JGK Kanununda yaklaşık 14 madde ile TSK kanunlarında değişikliğe gidildi. Böylece, JGK mensuplarının, TSK tarafından yapılan sicil ve atamalarının ve maaş ödemelerinin İçişleri Bakanlığına devredilmesi ve zorunlu askerlik hizmetini yapanların artık Jandarmada görev almamaları öngörüldü. Dolayısıyla, JGK mensuplarının artık profesyonelleşmesi de hedeflendi. Bu arada, İçişleri Bakanı İdris Naim Şahinin, Anayasa değişikliği bu aşamada zor demesi üzerine, bu kapsamlı çalışma için mevcut yasalar üzerinde değişiklik çalışması yapıldı.
Anayasaya göre, Jandarma Genel Komutanları, MGKya İçişleri Bakanıyla eşit statüde katılıyorlar. Dolayısıyla, Anayasal değişiklik için MGKnın yapısının da değiştirilmesi ya da bu kurulun feshedilmesi gerekiyor.
JGKnın İçişleri Bakanlığına bağlanmasını öngören geniş kapsamlı çalışma, geçen yıl aralıkta Başbakan Erdoğana sunuldu. Ancak Erdoğanın, yükümlülerin devre dışı bırakılacağı bu çalışmanın Jandarmada personel açığı yaratacağı gerekçesini ortaya atması üzerine yasa tasarısının kapsamı daraltılarak bir nevi kademeli olarak JGKnın İçişlerine bağlanması modeli benimsendi.
Ancak güvenlik uzmanları, olası personel açığının poliste olduğu gibi jandarmada da üniversite mezunlarının istihdamıyla kapatılabileceğini belirtiyorlar. Erdoğanın talimatları doğrultusunda, İçişleri Bakanlığı, yine JGKda profesyonelliği öngören ancak ilk aşamada, terörün yoğun olarak yaşandığı bölgeler dışındaki ilçe jandarma teşkilatlarının kaldırılmasını da öngören yeni bir yasal çalışma yaptı. Yeni tasarıda da, JGKda bundan böyle yükümlülerin görev yapması öngörülmezken aslında birçok ilçede gerek olmayan Jandarma teşkilatlarının kapatılması da gündeme gelebilecek. Zira, birçok ilçede teşkilatı olan Jandarma, polis bölgesi olduğu için bu ilçelerde görev yapmıyor ve yalnızca alt yapısını buralarda muhafaza ediyor.
Yakında yasalaşması hedefleniyor
Taraf ın görüşlerine başvurduğu hükümete yakın kaynaklar, kademeli de olsa JGKnın, İçişleri Bakanlığına sicil, terfi gibi yönlerden de bağlanması için hazırlanan yasa tasarısının nisana kadar hazır hale getirilmesini öngörüyorlar. Bir yetkili, Terörün tırmanabileceği bahar aylarına yasa çalışmasının sarkması halinde bunun zamanlaması açısından terörle mücadele için çalışma yapıldığı algısı ortaya çıkabilir. Böyle bir algı oluşsun istemiyoruz. Çalışma sivilleşme adına önemli bir adım dediler.
JGKnın statüsü sorunlu
Teorik olarak, JGK, emniyet ve asayiş işleri ve diğer görev ve hizmetlerinin yerine getirilmesi yönünden barış zamanında şeklen İçişleri Bakanlığına bağlı görev yapan silahlı, askerî bir güvenlik ve kolluk kuvvetiyken savaş zamanında TSK bünyesinde Kara Kuvvetleri Komutanlığına bağlı olarak faaliyet gösteriyor. Gerçekte ise JGK, TSKnın fiilen bir parçası olup silahlı kuvvetlerle ilgili görevleri, örgütlenme biçimi, bütçesi, terfi sistemi, personel eğitim ve öğrenim açısından Genelkurmay Başkanlığına bağlı faaliyet gösteriyor. TSK, iç güvenlik konularına, bir dizi yasa uyarınca Jandarma yoluyla ve ayrıca kendi içinde yayımladığı genelgelerle de müdahale ediyor. JGK bütçeleri, her ne kadar İçişleri Bakanlığının bütçe kalemleri arasında yer alsalar da TSKnın denetimi altında kullanılmakta ve TSKya ayrılan bütçenin dışında, savunmaya ayrılan kaynaklar arasında gösteriliyor. İç güvenlikte kullanılan bir kolluk kuvveti olan JGK, asayişin sağlanmasında doğrudan JGK kararghına bağlı olarak çalışıyor. Buna göre, JGK kararghı, Jandarma Genel Komutanına birliklerin sevk ve idaresinde yardımcı olan en üst organı konumunda. İçişleri Bakanlığına bağlı olarak görev yapan polis teşkilatı da iç güvenlikten sorumluyken Jandarmanın asayişin sağlanmasında JGKya bağlı olarak faaliyet göstermesi iç güvenlikte ciddi zaafiyetlere yol açıyor.
www.yarenturkhaber.com