Satılık yalnızlık

Şimdi de şiirin içinde çeken şarkıya geldi. O da zaten kalpten vurup geçiyor. Melankoli eksik olmasın masadan, bir de vişne suyu. Tropicana olsun.

.

"You're all there is when you're near me"

https://youtu.be/q9pYfUlvGaE

"Hiç alışamadım gülmeye, hüzün vicdanıma daha uygun" diyen şair Nuri Pakdil vefat etmiş.

Mekanı cennet olsun.

Bir Natalie Portman hastası olarak. Bu filmi yeniden anmamak olmaz.

"+Herkes mutlu olmak ister.

-Depresif insanlar istemez. Çünkü depresifliklerini kabul etmek için mutsuz olmak isterler. Eğer mutlu olurlarsa, artık depresif olamazlar. Ondan sonra da dışarı çıkıp insanların arasına karışmak isterler, ki bu çok depresif olabilir."

(Closer, 2004)

"Göğsünün kafesinden nal sesleri gelecek. Sırtında mavi lekeler; yorulunca göğe yaslandığından. Yine de yoruldum demeyeceksin. Sarayın görkemi arttıkça içeri girme hevesin azalacak. Senin dünyada bir evin olmayacak. Hüznüne de sevincine de sebep bu olacak. Evi olanın rüyası yoktur; hüznü olmayanın ahlâkı."

Atakan Yavuz (Düşerken Söyleyen Şarkılar, Barbar Dergisi)

https://youtu.be/LGWjLBtgSIc

Youtube amca önüme getirmiş koymuş bana dinlemek düştü :))

İçinde acı da olsa türkünün, beni kocaman bir özlem denizini düşürdü...

Değişmez kuraldır

'Doksan dokuz doğrun olsa da o yaptığın bir hatayla anılırsın.'

İnsan çeşit çeşit..

Alındıkları kırıldıkları birbirinden farklı oluyor.

Herkesin hassasiyeti farklı.

Benimki de birine benzetilmek galiba.

Cuk diye oturuyor içime.

Pizza dilimleri gibi

1,2,3..

Gerçekten gören bir göz demezdi böyle.

Her insanı ayrı bir hikayedir çünkü..

---

Yaşlanıyorum,

Hafızam da yanıltıyor olabilir beni

Suçlamadım kimseyi.

En fazla neden dedim.

Durdum

Ne dediyseler inandım.

Çünkü şüphe tüm doğruları çöpe atar.

Hayat önce güçsüzü yıkıyor

İnsan önce en çok yanında olana zarar veriyor.

İyi insan değilim galiba.

Yok edemedim kusurlarımı

Hata göbek adım kalacak.

Küçücük bir çocuğum daha büyüyemiş

Beden büyüyor, saçlar dökülüyor,tenim kırışıyor

Ya içimdeki çocuk

Gram gelişmiyor

Kabul çok temiz sayılmaz

Ama kirli de değil

Masumiyeti, iyi niyeti, saflığı duruyor hala.

Ama çocuk işte

Büyüklerin dünyasında bir ezik, acınacak bir hale karşılık bu

Şekerle kandırmak kolay çocuğu

Ya da sözlerle

Çünkü hala inanıyor güzel şeyere

"Hepimizin biraz şefkate ihtiyacı var sadece, biraz merhamete. İyi bir söze, güzel bir bakışa, içten bir merhabaya, gerçek bir tebessüme. Bize şifa olacak şeyler öyle büyük büyük şeyler değil aslında, ufak tefek görünen ama önemsemediğimiz şeylerde şifamız."

Satıyorum satıyorum sattımmm :)

Hala aynı hatayı yapıyorum.

İnanmak gibi

Halbuki o kadar açık ki

Eylemle söz uyumunu geçtim.

Sözle sözün birbiriyle uyumu bile kalmadı

Sezai Karakoç anmışken...şairin ismi bile çok farklı bir duygu dalgalanması yaratır insanın ruhunda ...

"Zaman ne de çabuk geçiyor Mona/ Saat onikidir söndü lambalar/ Uyu da turnalar girsin rüyana/ Bakma tuhaf tuhaf göğe bu kadar/ Zaman ne de çabuk geçiyor/ MonaAkşamları gelir incir kuşları/ Konar bahçenin incirlerine/ Kiminin rengi ak, kimisi sarı/ Ahh! beni vursalar bir kuş yerine/ Akşamları gelir incir kuşları"