Editörler : Lanet
30 Haziran 2005 17:13

Neden felsefeci ve bilim adamı yetiştiremiyoruz?

YA HU, ALLAH BİZ tÜRKLERİ ,bizi geri zekalı yaratmadı ya. ne den bizde dünyayı sallayan bilim sanat adamı yetişmiyor.

gündeme geçelim. anadolu Öğretmen lisesi öğret lisesi öğretmeni öğrencilerin eğitim kalite si için değil. öğrencinin kıyafeti ile ilgili kararlar alıyor. bu şekilde insanlar daha zeki ve becerikli olacakmiş.

Memleket bilimine (filmine )katkı.

Devlet doğuya öğretmen yollayamıyor. Fethullah hoca .can ve mal güvenliğinin olmadığı yerlere öiğretmen yo5lluyor gönüllü buluyor, güven sağlıyor.bayrak yükseltiyor.türkçe öğretiyor.

Vay iRtica dünyaya yayılmış. buralarda adam yetiştirip ülkeyi pardon,dünyayı kana bulayacak. eğitim bizim neyimize

BİZ MİLLETİN CAHİLİNİ ZOR BAŞ EDİYORUZ ZİZZ EĞİTİM SEVİYESİNİ YÜKSELTİYORSUNUZ. OLMAZ KIYAFETLERE BAKALIM


ansu
Genel Müdür
30 Haziran 2005 17:33

bu eğitim sistemi ve bu zihniyetle bilim adamı bizden biraz zor çıkar.


Hattusa_
Şef
30 Haziran 2005 17:52

Kardes bizden de cikar, cikar ama once insanin disini birakmamiz lazim. yani biyikliymis sakalli imis, kafasi kapali imis, mini etek giyiyormus, vs. vs. gibi meseleler bizim icin on pilanda. eger insanin icini birinci plana disini ikinci plana alirsak belki, tabiki birde egitim sistemimizin kalitesi de onemli.... saygilar


zeynepekim
Yasaklı
30 Haziran 2005 18:01

bu kadar basit değil..!!! yine mi biz adam olmayız teraneleri???? desteklense, yatırım yapılsa niye adam olmayacakmışız?? beyingöçü diye bir şey duymadınız mı siz???? sanırım duymadınız:)) şu verilere bir bakın..!! BU KOŞULLARDA NASIL BİLİM YAPILABİLİR YA DA DÜNYACA ÜNLÜ BİLİM ADAMLARI(AERIK BİLİM İNSANI DENİYOR BU ARADA) ÇIKABİLİR Kİ????

ASOnun bilim ve teknoloji raporundan alıntı..KAYNAK: Human Development Report (http://hdr/undp.org)World Development Indicators 2004, syf: 298-300

İLETİŞİM VE BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ

İletişim ve bilişim teknolojileri için

2001 yılında Türkiye?de kişi başına yapılan harcama 143 dolar iken

İsviçre?de bu değer 3 bin 618 doları buluyor.

AB?de iletişim ve bilişim teknolojilerine kişi başına yapılan harcama 688 dolar ile 2 bin 804 dolar arasında değişiyor.

Çalışmada ele alınan ülkeler arasında bilişim teknolojileri için kişi başına yapılan harcama açısından İsviçre ilk sırada yer alıyor. Bu ülkeyi Japonya, ABD, İsveç ve Norveç takip ediyor.

Diğer yandan Türkiye?de ARGE faaliyetlerinde yaklaşık 25 bin bilim adamı ve mühendis çalışıyor. ARGE faaliyetlerinde çalışan bilim adamı ve mühendis sayısı açısından gelişmiş ülkelerle orta gelişmiş ülkeler arasındaki fark yaklaşık 5 katı buluyor.

1 milyon kişi içerisinde ARGE faaliyetleri çalışan bilim adamı ve mühendis sayısı gelişmiş ülkelerde 3 bin 281 iken, AB?de bu rakam 2 bin 302?

Dünyada ilk sırada yer alan ülke Japonya?da 1 milyon kişi içersinde 5 bin 95 bilim adamı ve mühendis ARGE çalışmalarında görev alıyor. Türkiye ise bu alanda adeta nal topluyor. !!!******Türkiye?de bir milyon kişiye 306 bilimadamı ve mühendis düşüyor.******!!!

Türkiye komşuları içersinde sadece Suriye?nin önünde yer alıyor. Yunanistan?daki bilim adamı ve mühendis sayısı 1.400 iken; Gürcistan bu alanda AB?nin de üzerine çıkıyor. Bu ülkede bir milyon kişide 2 bin 302 kişi çalışıyor.

BİLİMSEL MAKALELER

Raporda 1999 yılı verilerine göre 64 az gelişmiş ülkede toplam 14 bin 376 bilimsel makale yayınlanırken, bu rakamın orta gelişmiş ülkelerde 60 bini, 55 gelişmiş ülkede 450 bini, AB ülkelerinde 120 bini aştığı belirtiliyor.

ABD, yayımlanan 163 bin 526 makale ile ilk sırada yer alıyor. Türkiye?deki makale sayısı ise yalnızca 2.761?dir.


zeynepekim
Yasaklı
30 Haziran 2005 18:09

Dünyada bilimi destekleyen ve bilimsel araştırmaya ortam sağlayan toplumlar, devletler hatta kuruluşlar bilimin yol göstericiliğinde ilerlemişler, gelişmişler, gelişmeden pay alarak refah toplumu olmuşlardır. Bunları hepimiz biliyoruz. Araştırmaya inanç ve araştırma alt yapısının ölçüsü de bellidir.

***10000 etkin nüfus başına araştırıcı sayısı,

***gayri safi milli hasıladan (GSMH) AR-GE'ye ayrılan kaynak,

****araştırmada görevli elemanlara verilen ücretin diğer elemanlara ve mesleklere göre düzeyi,

***toplumda araştırıcı ve bilim adamlarına karşı gösterilen saygı,

dünyada kabul gören başlıca kriterlerdir. !!!!!

Çoğu gelişmiş ülkelerde 10000 kişiye düşen araştırmacı sayısı 50-200 arası (ABD de 146),

GSMH dan ayrılan pay da % 2-10 arası olduğu halde

ülkemizde sayısal oran 2, yani ABD'nin 73 de biri, GSMH'dan ayrılan pay ise % 0.4 dür. Bu ise 1990 yılı için hedeflenen % 1'in yarısından azdır.

BU KOŞULLARDA ÇOK ŞEY BEKLENEBİLİR Mİ???BİLİMLE UĞRAŞAN İNSANLARA NE KADAR SAYGI DUYULUYOR VE NE KADAR DEĞER VERİLİYOR Kİ BU MEMELEKETTE..!!!

MAKALE ÜRETEBİLECEK ZAMANI MI KALIYO ADAMLARIN DERSE GİRMEKTEN..HEM DERSE GİRİP HEM MAKALE ÜRETİYİM, KARİYERİMİ GELİŞTİRİYİM DİYENLERSE GÜNDÜZ DERSTE GECE DE UYKUSUNDAN FEDAKARLIK EDEREK ÇALIŞIYOR..

KARNINI DOYURAMAYAN ADAM NASIL BİLİM YAPSIN..AKLININ UCUNDA BUNLAR VARKEN O KADAR KOLAY DEĞİL..!!ALDIĞI MAAŞ, İŞÇİ MAAŞINDAN BİRAZ FAZLA , BAZI YERLERDE ODACI, MÜDÜRÜNDEN DE AKADEMİSYENDEN DE FAZLA KAZANIYOR..

TABİ BUNLARI OTURDUĞUN YERDE SÖYLEMEK KOLAY..!!BİLİM O KADAR KOLAY DEĞİL AMA..!!


kocaeli
Genel Müdür
30 Haziran 2005 18:18

bu işte tek konuşacak şey yatırımdır.

para olan yerde bilim adamı yetişir.

bunlara ek olarakta ülkelerin kendi politik hedefleriyle alakalı bir şey bu.

siz hala muassır denen medeniyete ulaşmaya çalışan bir politik hedefe doğru ilerlerseniz bu iş zor.

çünkü baştan daha önde gidmemeyi kabullenmişsinizdir.tabi bu olayın bir tarafı:

aslında başka tarafı falan diye birşeyde yok hepsi aynı şey yani siyasal istemler hedefler ve şartlar hemen hepsi siyasal hedeflerle şekillenir.


turuwa
Genel Müdür
30 Haziran 2005 18:18

memleket niye geri kaldığı ben ce öyle kolay ve basit bir cavabı olomnayacak kadar zor bir soru..am asenin de ben ce pek türkiyenin geri kalmasıyla ilgili bir şey söylediğin yok..oradan kıyfate konusna atlamışın..yani istediğin gibi giyinseydii..gelişecek miydik..peki türkiyeni düzelmesi konusunda yapılan birforum açmıştım..yanılmıyorsam oray hiç bir şye yazmamıştın..yani sen gerçekten türkienin ne den gelişmediğini mi yoksa yine araya sokuşturduğun kılık kıyfet yönegesine mi karşısın..onu bilelim çünkü attığın başlıkla konu içreği hiç uyuşmuyor..işte asıl sorun bu türkiyenin üleriye gitmemsinin sebebi işte bu eften büften konular takılıp kendisi içinde saçma sapna sorunlarla enerjisini bu konula vermesi..gerçek sorunlarına hiç uğraşamamsı..


safkan
Şube Müdürü
30 Haziran 2005 18:41

bence ilk önce adama çıkartalım sonra bilim adamı felsefeci çıkarırız

tüm iyi yetişmiz adamlarımız yurt dışına kaptırıyoruz..


süvari52
Şef
30 Haziran 2005 19:19

sorunun cevabı bu değil diye düşünüyorum. Proplemi söylenmesi değil çözüm yok. bilime yatırımdan söz açılmış. Türkiyede gerçek eğitimci varmı (sözüm fedakar eğitim çalışanlarına değil)

Bilim yapılması geren yerler siyasetin güç yarışı yapıldığı yerler olmuş

Adam bilgi ve becerisi lie değil siyasi desteği ile bir yere geliyor.

İddia ediyorum. bumemleketin bu kafayla bilim sanat üretmesi zor


zeynepekim
Yasaklı
01 Temmuz 2005 13:53

TURUWA:))) evet haklısın:))

ddavut..senin durumunu anlıyorum ve senin durumunda olan pek çok kişi de tanıyorum..en azından hayatının belli dönemlerinde böyle şeyler yaşamış, hakettiği halde ahbap çavuş ilişkileri ya da politik görüşleri uyuşmadığı için kadro alamayan yetişmiş insanlar..bilim adamı olmaya çalışan ve bunun için çaba harcayan, üretmeye çalışan ama destek yerine köstek gören insanlar..yalnız atama beklerken bu konuda dört ayak üstüne düşenleri de biliyorum..öğretmenlik bile yapamayacak adamların üniversitede doktorayı bitirir bitirmez(doktoralarının kalitesi de şüphelidir) yrd. doç.luk kriterlerini(makale) ve bekleme süresini hiçe sayarak atananları da biliyorum...bizde bilimin gelişmemesi hem bilime değer verilmeyişi yeterince yatırım yapılmayışına ek olarak bilim üretmekten sorumlu kurumların aşırı bir şekilde politize olması ve bazı yerlerde de aile şirketine dönüştürülmesine de bağlıdır arkadaşlar...eğri oturup doğru konuşalım..evet toplumda bilim adamı hakettiği yerde değil, yatırım ve desteklenme yeterli değil ve bu nedenle yetişmiş insanlarımız habire yurt dışına kaçıyor..bu da etken..ama bilimsel yayın üretmesi gereken , toplumun bu anlamda lokomotifi olması gereken kurumlar ne kadar bu konuda kendilerine özeleştiri yapıyorlar buna da bakmak lazım..!!! tümünü suçlamamak lazım bakın, ama dünya çapında makale yayın üretiminde cidden ilk 500 e bile giremeyişimizin sorumlusu biraz da üniversiteleri temel misyonundan ayrılan kurumlar haline getiren zihniyet değil midir??? bunların tümü birbirini etkiliyor..yani zincirleme etki yapıyor..sanıldığı gibi tüm üniversiteler de laiklik konusunda bu kadar tepkisel değil üstelik, tam tersi olan yerler de var ve buralarda sizin akademik kimliğinizden çok siyasi kimliğiniz daha ön planda..kimse kimin neyi ne kadar bildiğini önemsemiyor, ne ürettiğinizi de çok fazla umursamıyor..bazı yerlerde master diplomaları fındık fıstık gibi dağıtılırken bazı yerlerde de insanlar bunu alınterleriyle kazanmak zorunda kalıyor...

toplumdaki her dejenere olan kurum gibi üniversiteler de bu konuda aynayı kendine çevirmek zorunda artık..

yoksa daha çooooooooookkk konuşuruz bunları...

ayrıca bilim ve teknolojide tek sorumlu üniversiteler değildir..ülkemizde ar-ge çalışmaları özel sektör tarafından da yavaş yavaş yapılmaya başlandı. kaynakların bu yöne kaydırılmasında devlet ve özel sektörün işbirliği yapması şart..bizde herşey kopuk kopuk..


ilhankon
Aday Memur
02 Temmuz 2005 03:18

Rasyonelliği bırakıp ideolojiyi ön planda tutarsan ilerleyemezsin.Özgürlükler saygı ya da tahammülle gelişir, o zaman da özgür düşünceler olur ve harşeyde ilerlersin.

YOKSA; Santiegose'nin dedikleri nasıl oluyorsa böyle sürüp gider.Sonra da niye geri kaldık sorularıyla havanda su döveriz.


doruk_2
Daire Başkanı
02 Temmuz 2005 18:45

Tabi gerçek bilim adı sayımız istenen oranlarda değil.Yurt dışında ünlenmiş bir kaç Türk ülkenin geneli için istenen sayıda değil.

Bence toplum olarak araştırma,eleştirel düşünme alışkanlığımız yok.Nedeni de eğitim sistemine dayanıyor.

Türk üniversiteleri ilk 500 ün içine girememişti dünyada hatırlarsanız.Ancak sunu da hatırlamak gerek ki bilim adamları da bizim içimiz den cıkıyor.Gelişmiş ülkelerde halkında bilim adamları felsefeciler sanatçılar vs...kadar olmasa da olaylara belli bir düzeyde rasyonel açıdan baktıkları,araştırıcı,sorgulayıcı,yaratıcı olduklarını tahmin etmek zor değil.

Yani burada herkese görev düşüyor.

24 Aralık 2009 11:09

her atama dönemi kaç tane felsefe öğrermeni ve fen bilimleri hocası alındığına bakarsanız sorunuzun cevabına ulaşırsınız

saygılar...


mceto42
Kapalı
24 Aralık 2009 11:14

İşte bizim vatandaşımız kendi özünü yaşasa elin avrupasına amerikasına özenmese kendi Kur'an-ı Kerim'ine kültürüne sahip çıksa kendi değerlerine bağlı kalsa.. Kur'an ahlakı ile yetişmiş eski büyüklerimize bakın. Mevlana'ya bakın ki kendi mezarını bile bugün uzak doğudan ziyarete geliyorlar. Mimar Sinanımıza bakın ki bugün bile yaptığı eserler tartışma konusu. Yunus Emremize bakın ki bugün bile sözleri dilden dile dolanıyor. Ve bunlar gibi daha bir çok örnek sıralayabilirim. Bu insanlar bu hale nasıl geldi? Laiklik ile mi, Cumhuriyetçilik ile mi, inançsızlık ile mi? Sanmayın ki laiklik yada cumhuriyet karşıtıyım. Ama malesef bugün Türkiye bunların üstünde duruyor ve bunlar ile yıpratılıyor. Onun için bunları örnek vermek istedim. Onların yolu bir ve tek olandı. Onların yolu Kur'an yolu, Allah (c.c) yolu idi. Kimse bana dini yaşamak gericilik demesin kimse bana bunun davasını gütmesin. Bir millet ancak özüne sahip çıkmakla ve dinini en doğru ve güzel şekilde yaşamakla ilerleyebilir. Ben bunu savunuyorum. Eğer görüşlerimin aksini savunan varsa bana burda cevap yazmak yerine gitsin biraz islam tarihini osmanlı tarihini araştırsın. O da ona yeterli bilgi olur. Selametle..


filozofiye
Şef
24 Aralık 2009 12:44

cünkü türkler hep hazıra konar baskası üretsin biz kulanalım mantıgından cıkmadıkca sömürülmeye muhtacız


LTAC
Kapalı
24 Aralık 2009 13:35

üniversitedeki hocaların bilim yerine siyaset yaptıkları için olmasın?

24 Aralık 2009 14:04

mevsim ve flora şartları uygun değil :))))


atalay111
Daire Başkanı
24 Aralık 2009 14:49

Türkiye de; bilime, eğitime, felsefeye sahte bir önem gösteriliyorda o yüzden.

Bakmayın her işin başı eğitim dediklerine. "Her Türk asker doğar" sözü daha makbuldür bu memlekette. Ve ya "Bir Türk dünyaya bedeldir" safsatası herkese yetiyor. Herkesin gönlü hoş oluyor o sözü duyunca.


darkness67
Aday Memur
24 Aralık 2009 15:02

Üniversitedeki hocaların birçoğu makale yazma teleşında. Yani amaçları makale sayılarını arttırıp ben en iyiyim demek. Evet, Turkiye dunya ülkelerinde makalede üst sıralarda. Ancak bilimsel etki anlamında da çok aşağıdalardayız. Yani hocalarımızın makaleden öte bu ülkeye katkı sağlayacak, bu ülkenin bilimsel etkinliğini yüceltecek dokümanlar (patent, standart gibi) üzerine yoğunlaşması lazım ki ülke bilimsel anlamda kalkınmayı gerçekleştirsin.


bruce_16
Yasaklı
24 Aralık 2009 20:05

5-6 ay önceydi galiba gazetde ve tv'lerde bir haber çıkmıştı belki hatırlayanlarınız vardır.Kayserinden iki uyanık Çoruma gidiyorlar kendilerini peygamber olarak tanıtıp cennetten arsa satıyorlar ve 20000 tl para topluyorlar.böyle bir ülkede yaşıyoruz başka söze gerek var mı ?


light_in_dark
Daire Başkanı
25 Aralık 2009 00:05

Sen böyle yazım yanlışı ve anlatım bozukluğu yağtığın sürece dediğin şeyler olmaz bu ülkede !Ne dediğini anlamak için 1 defadan fazla okumak lazım.Umarım öğretmen değilsindir.

Herşeyden önce kendimizden başlayalım.Kendini ifade edemeyen toplumdan filozof çıkmaz !

Toplam 95 mesaj

Çok Yazılan Konular

Sözlük

Son Haberler

Editörün Seçimi