RUtSAY...
İktidarı beğenmeyebilir hatta yerden yere vurabilir eleştirebilirsiniz, ama iktidarı eleştirken ona destek olan kitleleri aşağılamak hakir görmek demokratik bir hak olmadığı gibi etik'te değildir..
Bu ülkede son yıllarda iktidara ve arkasındaki halk desteğine laf etmek sıradışı birşeyler söylemek bir moda haline geldi,
Savunduğunuz fikre yakın olmayan herkesi hakir görüp aşağılamak sizin gibi düşünmeyenleri dışlamak cahil, aptal ifadelerle nitelendirmeniz sadece sizin seviye sorunu yaşadığınızı göstermektedir,
halbuki sizin geldiğiniz noktada hakir görüp aşağıladığınız milletin omuzlarında geldiğinizi unutmamanız gerekir..
Önünde mikrofunu bulan etrafında kameraları görenin bir anda iştahı kabarıyor verip veriştiriyor.
Fazıl say'ın gidişattan memnun değilim kendimi güvende hissetmiyorum dediğinde eleştirdiği iktidar bu kadar muktedir değildi ama Fazıl hala burada, çünkü nereye giderse gitsin kendisini koyunun kavalı dinlediği gibi dinleyecek bir seyirci bulamayacağını oda biliyor, halbuki bizde öylemi yargıtay onursal başkanından tutunda emekli komutan tayfasına kendini dinlettiriyor, iktidara muhalif olan herkesin dinlemeyi görev bildiği bir sanatça ister anlasınlar ister anlamasınlar huşu içinde dinleniyor işte, eskiden sadece Trt'nin olduğu yıllarda pazar günleri redkit cizgi filmini beklerken pazar konseri diye cazlı mazlı bir gösteriyi izlemek zorunda kalırdık kendi aramızda buna pazar kanseri diye takılıyorduk:)
emnim onlarda pek alışık olmadıkları Fazıl konserlerine bu nitelendirmede bulunuyorlardır içten içe:)
Fazıl say aranan bir sanatçımı değilmi onu elbette ona değer verenlere saygıdan burada irdeleyecek falan değiliz her konserinden sonra dinleyenlerin ''müthiş, enfes, harika'' gibi ifade tarzından anlaşılacağı gibi dinleyeni menun ediyor işte..
Ama Fazıl say'ın sanatçılığının yanısıra kişiliğinin karekterinin o kadar başarılı ve iddialı olduğunu düşünmüyorum, geçen hafta milyonların ''baba'' dediği Orhan gencebay'ı üçüncü sınıf sanatçı olarak kategorize etmesi onun sanatından dolayı değilde yakın olduğu iktidardan ötürüydü..
Birilerini küçümseyerek kendini büyüttüğünü düşenenler yücelmek bir yana git gide cücelirler buda ayrı bir tespit tabiki..
Antalya'daki altın portakal festivalinde köşeye itildiğini düşünen miadının dolduğunu hisseden Rutkay aziz'de zekice bir çıkış yaptı, dakikalarca ayakta alkışlandı,
Müjdat gezen'in yaptığı Fazıl say'ın yapmaya çalıştığı gibi aşşağılayarak kendini yüceltme yanılgısı ile bir salvoda bulundu..
Unutmasınlarki kendilerince dışladıkları hakir gördükleri ülke milletinin yarısına yakını kendilerinin zıddına düşünüyor,
hem iktidarı hem arkasındaki kitleyi aşşağıladıklarına göre ülke insanının nerede ise yarısıda onları dışlayacak benim sanatçım değil diye poziyon alacak, onlara tepki olarak..
RUtSAY...
İktidarı beğenmeyebilir hatta yerden yere vurabilir eleştirebilirsiniz, ama iktidarı eleştirken ona destek olan kitleleri aşağılamak hakir görmek demokratik bir hak olmadığı gibi etik'te değildir..
Bu ülkede son yıllarda iktidara ve arkasındaki halk desteğine laf etmek sıradışı birşeyler söylemek bir moda haline geldi,
Savunduğunuz fikre yakın olmayan herkesi hakir görüp aşağılamak sizin gibi düşünmeyenleri dışlamak cahil, aptal ifadelerle nitelendirmeniz sadece sizin seviye sorunu yaşadığınızı göstermektedir,
halbuki sizin geldiğiniz noktada hakir görüp aşağıladığınız milletin omuzlarında geldiğinizi unutmamanız gerekir..
Önünde mikrofunu bulan etrafında kameraları görenin bir anda iştahı kabarıyor verip veriştiriyor.
Fazıl say'ın gidişattan memnun değilim kendimi güvende hissetmiyorum dediğinde eleştirdiği iktidar bu kadar muktedir değildi ama Fazıl hala burada, çünkü nereye giderse gitsin kendisini koyunun kavalı dinlediği gibi dinleyecek bir seyirci bulamayacağını oda biliyor, halbuki bizde öylemi yargıtay onursal başkanından tutunda emekli komutan tayfasına kendini dinlettiriyor, iktidara muhalif olan herkesin dinlemeyi görev bildiği bir sanatça ister anlasınlar ister anlamasınlar huşu içinde dinleniyor işte, eskiden sadece Trt'nin olduğu yıllarda pazar günleri redkit cizgi filmini beklerken pazar konseri diye cazlı mazlı bir gösteriyi izlemek zorunda kalırdık kendi aramızda buna pazar kanseri diye takılıyorduk:)
emnim onlarda pek alışık olmadıkları Fazıl konserlerine bu nitelendirmede bulunuyorlardır içten içe:)
Fazıl say aranan bir sanatçımı değilmi onu elbette ona değer verenlere saygıdan burada irdeleyecek falan değiliz her konserinden sonra dinleyenlerin ''müthiş, enfes, harika'' gibi ifade tarzından anlaşılacağı gibi dinleyeni menun ediyor işte..
Ama Fazıl say'ın sanatçılığının yanısıra kişiliğinin karekterinin o kadar başarılı ve iddialı olduğunu düşünmüyorum, geçen hafta milyonların ''baba'' dediği Orhan gencebay'ı üçüncü sınıf sanatçı olarak kategorize etmesi onun sanatından dolayı değilde yakın olduğu iktidardan ötürüydü..
Birilerini küçümseyerek kendini büyüttüğünü düşenenler yücelmek bir yana git gide cücelirler buda ayrı bir tespit tabiki..
Antalya'daki altın portakal festivalinde köşeye itildiğini düşünen miadının dolduğunu hisseden Rutkay aziz'de zekice bir çıkış yaptı, dakikalarca ayakta alkışlandı,
Müjdat gezen'in yaptığı Fazıl say'ın yapmaya çalıştığı gibi aşşağılayarak kendini yüceltme yanılgısı ile bir salvoda bulundu..
Unutmasınlarki kendilerince dışladıkları hakir gördükleri ülke milletinin yarısına yakını kendilerinin zıddına düşünüyor,
hem iktidarı hem arkasındaki kitleyi aşşağıladıklarına göre ülke insanının nerede ise yarısıda onları dışlayacak benim sanatçım değil diye poziyon alacak, onlara tepki olarak..