Editörler : Lanet
22 Ocak 2007 18:31

Halk Müziğine Gönül Verenler

SON SAYFAYA ULAŞMAK İÇİN TIKLAYINIZ

SEVGİLİ ARKADAŞLARIM TÜRKÜ DOLU YILLAR,AYLAR VE GÜNLER DİLİYORUM.HALK MÜZİĞİNE GÖNÜL VERENLER SAYFAMIZI BURAYA TAŞIDIM.HALK MÜZİĞİNİ SEVEN,TÜRKÜ OKUYAN,DİNLEYEN TÜM DOSTLARIMIZI BU SAYFAYA BEKLİYORUM.SELAMLAR,SAYGILAR.


uzak62
Kapalı
22 Ocak 2007 18:34

bılmıyorum hangı yayın oldugunu marıe claere dergısı

22 Ocak 2007 18:39

İyi akşamlar sevgili türkü dostları,6 aralık 2006 da bu sayfada halk müziğine gönül verenler başlığını açmıştım ancak bazı bazı ları bu sayfayı aslından uzaklaştırmak için bazı yazılar yazdılar ve sadece beni değil türkü dostlarımızın birçoğunuda üzdüler bu nedenlede sayfamızı *halk müziğine gönül veren can dostlar *başlığında devam etmeye karar verdim.Sayfamızı destekleyen türkü dostlarımıza saygıyla bildiriyorum.


maraşlı
Kapalı
22 Ocak 2007 18:52

işte gidiyorum çeşmi siyahım

mahsuninin parçası onu seviyorum


BOZYAZILI33
Müsteşar Yardımcısı
22 Ocak 2007 19:10

merhabalar,iyi akşamlar türkü dostları

saygıyla sizleri selamlıyorum


dilekb53
Kapalı
22 Ocak 2007 19:49

Tüm türkü dostlarına selamlar..


öğretmen0104
Aday Memur
22 Ocak 2007 21:00

Acıya Gülmek

Öpüyorsam ayrılığı gözünden

Söküyorsam yüreğimi göğsümden

Geciyorsam gözlerinin icinden

Sana olan sevdamdandır bilesin

Geciyorsam bir çiçeğin özünden

Sana olan sevdamdandır bilesin.

Meğer ne yanlızız insan olmuşsak

Yaprak gibi dalda sesziz solmuşsak

Yeri gelmiş acıyda gülmüşsek

Sana olan sevdamdandır bilesin

Yeri gelmiş ayrılığa gülmüşsek

Sana olan sevdamdandır bilesin

-Biliyorum sen yine parmak uclarında üşüyorsun.

Aramızda kıvrılıp yatan uzaklığa inat

Ayaklarınla kasıklarımın kasırgasını

Ellerinle yüreğimde yaktığın ateşi düşlüyorsun.

Sularımız sızıp karışıyor ay karanlıkta

Ve cırılcıplak bir ırmağa dönüşüyoruz yatağımızda..

Apansız pencerende gülümsüyor güneş ne güzel.

Bütün parmakların tıkır tıkır işliyor

İştahla gülüyorsun yaşamaktır aşk

Geceyle gündüzün sesziz gecişimidir bir uyku boyunda.

Delice bir yangın parmaklarının buzulunda

Ah şahrut her yerimiz nasıl da şaşırıp kalmaya istekli.

Karşılıksız sevebilmekse sevda

Gercek seven küle dönmüş her cağda

Elim kolum bağlanmışsa kıyında

Sana olan sevdamdandır bilesin

Sevdunayım gebermişsem kıyında

Sana olan sevdamdandır bilesin.

Türkü seven dostlarla karşılaşmak çok güzel..


Özgür Deniz
Başbakan Müsteşarı
22 Ocak 2007 21:59

Türkülerin hep güncel kalmasını ise, toplumsal dayanışma yönünden önemli bir olgu saydığımı belirtmek isterim. Son kırk yıldır, görüldüğü gibi, halkımız, bir ana kucağına atılırcasına türkülerimize sığındı.

Aynı ölçüde, mutluluklarını başarılarını türküleriyle paylaştı. Türkü, ister birey, ister toplum aşamasında, toplumun duygu, düşünce ve direniş kimliğidir. Türk toplumunun kimlik arayışlarına girdiği bir dönemde, derlenip toparlanarak, belli bir dizgeyle bir araya getirilen türküler, bu yolda aydınlık bir kapının aralanmasına yol açar.


öğretmen0104
Aday Memur
22 Ocak 2007 22:09

Oğuz Aksaç

Mustafa Özarslan

Sebahat Akkiraz

Aynur Haşhaş

Erkan Oğur


ezgi880
Şef
22 Ocak 2007 22:34

Hüznümüz,sevincimiz,kaygımız,acımız,özlemimiz,kültürümüz,özümüz türkülerimiz...

Bizden birer parçadır aslında türkülerimiz.

Her türkünün birer öyküsü olduğunu hepimiz biliyoruzdur.Bazı öyküler vardır ki gönül telimizi titretip her zaman içimizde bir yer etmiştir.

Nasıl yaşanmış olduğumuzu , nasıl yaşamakta olduğumuzu işareti vardır onlarda.


ezgi880
Şef
22 Ocak 2007 22:36

Suna'm

Şafak Söktü Yine Suna'm Uyanmaz,

Hasret Çeken Gönül Derde Dayanmaz.

Çağırırım Suna'm Sesim Duyulmaz,

Uyan Suna'm Uyan Derin Uykudan.

Çektiğim Senin Elinden,

Usandım Gurbet Elinden.

Hiç Kimse Bilmez Halimden,

Uyan Suna'm Derin Uykudan.

Bunca Diyar Gezdim Gözlerin İçin,

Niye Küstün Bana El Sözü İçin.

Dilerim Allah'tan Sızlasın İçin,

Uyan Suna'm Uyan Derin Uykudan.

Çektiğim Senin Elinden,

Usandım Gurbet Elinden.

Hiç Kimse Bilmez Halimden,

Uyan Suna'm Derin Uykudan.


Lotanlı
Kapalı
22 Ocak 2007 23:00

Aha ben de geldim dostlar.


Lotanlı
Kapalı
22 Ocak 2007 23:03

Geldim şu alemi ıslah edeyim

Özü çürük imiş gördüm sonradan

Zaman mahlukuna gönlümü verdim

Sermayemden zarar gördüm sonradan


Lotanlı
Kapalı
22 Ocak 2007 23:07

I. TÜRKÜ KAVRAMI

Türkçe söylenmiş şiir anlamına gelen "Türkü" nün "Türkî" sözünden geldiği görüşü ittifakla kabul edilmiş bir görüştür. Yani, "Türk" kelimesine Arapça "î" ilgi ekinin getirilmesiyle vücut bulmuştur. "Türk'e has" anlamına gelen bu söz halk ağzında "Türkü" şekline dönüşmüştür.

Türkü sözü muhtelif Türk boylarında farklı kelimelerle isimlendirilirler. Türküyü Azeri Türkleri mahnı, Başkurtlar halk yırı, Kazaklar türki, türik halık äni, Kırgızlar eldik ır, türkü, Kumuklar yır, Özbekler türki, halk koşiğı, Tatarlar halık cırı, Türkmenler halk aydımı, Uygur Türkleri de nahşa, koça nahşisi derler. 1Türkü terimi ilk defa XV. yüzyılda Doğu Türkistan'da aruz vezniyle yazılmış ve özel bir ezgi ile söylenmiş ürünler için kullanılmıştır.2 Burada değerlendirmeye çalıştığımız hece vezni ile söylenmiş türkülerin Anadolu'daki ilk örneğini ise, XVI. yüzyılda buluruz. Türkü şekline uygun ve türkü adını taşıyan sözünü ettiğimiz bu parça XVI. yüzyıl halk şairlerinden Öksüz Dede'ye aittir.Birtakım araştırmacılar türküyü şöyle yorumlamıştır:

Cahit Öztelli: "Halkın iç âlemini yaşatan, beşikten mezara kadar bütün yaşayışını içine alan en dikkate değer edebî mahsuller türkülerdir...Genel olarak türkü adını taşıyan manzumelerde değişmez bir ölçü ve şekil yoktur. Yalnız saz şairleri tarafından sanat düşüncesiyle meydana getirilen türkülerde belli ve değişmez bir şekil vardır. Uzun bir geleneğe bağlı olan bu türkülerde kavuştak (nakarat) bulunması şarttır. Birinci dörtlüklerin 2. ve 4. mısraları ile sonraki dörtlüklerin 4. mısraları hep aynıdır."3

Nihat Sami Banarlı: "Koşma şeklindeki bir manzumenin her dörtlüğüne bir (beşinci) veya bir (beşinci-altıncı) mısra ilavesiyle söylenilen bir halk şiiridir." 4

Muzaffer Uyguner: "Her mısraı kafiyeli üçer mısralı kıtalar ile gene kafiyeli ve iki beyitten müteşekkil ara nağmeleri olan ve çalınıp söylenen folklorik halk edebiyatı mahsulleridir."5

Herbert Jansky, türküyü şu şekilde tanımlamaktadır: Türkü : "Büyük tarihi hadiseler karşısında halk kitlesinin sevinçlerini veya ümitsizliklerini; büyük şahsiyetler hakkındaki saygılarını veya nefretlerini; gençler arasında geçen hazin aşk hikâyelerini, millî hece veznini ölçü alan ve kalpleri fetheden mısralarla, derin bir muhteva içinde dile getiren edebî, aynı zamanda mûsiki bakımından ehemmiyete hâiz olan bu kendine öz bestelerle söyleyen; dar manâsıyla ise tarihi bir vesika mahiyeti gösteren Türk halk şiirinin en eski türlerinden biri".6

TÜRKÜLERİN DOĞUŞ VE YAYILIŞLARI

Türküler genellikle bir olay, bir arzu ve bir heyecan üzerine doğarlar.Türküler, başlangıçta sahibi belli ürünlerdir. Ancak zamanla, türkünün asıl sahipleri unutulur ve sonraki nesiller tarafından halkın dilinde dolaşa dolaşa farklı coğrafyalara yayılır. Türküler böylelikle anonimleşirler. Önceleri mahallî hüviyet gösteren türküler, zamanla millî hüviyete bürünürler. Türkülerin anonimleşmesinde, daha ziyade göçler, kervanlar, askerî sevkler, gurbete iş için gidişler, gezgin halk şairlerinin faaliyetleri, yakın zamanlarda basın ve yayın organları rol oynar.Yayılma sırasında türkülerin sözlerinde ve ezgilerinde bazı değişiklikler vukua gelir. Kimi zaman bu değişiklikler türküyü tanınmayacak hale getirir; öyle ki, bu eserler karşımıza bir başka türkü olarak dahi çıkabilir. Türkülerin bu derece çeşitlenmesinin asıl sebebi kişilerin kabiliyetleridir. Kaynak şahıslar, ezgilerin yapısında önemli ölçüde değişiklik yapabildiği gibi, bu değişikliği türkülerin sözlerinde de yapabilirler.7 Bunun yanında halk hikâyelerinden ve saz şairlerinin şiirlerinden vücut bulmuş türküler de vardır. Sözgelişi; bugün Âşık Garip, Kerem, Köroğlu, Karacaoğlan, Gevherî, Dadaloğlu, Dertli, Ruhsatî ve Emrah'a ait pek çok şiir halkımızın dimağında türkü olarak yaşamaktadır. Aşıklar şiirlerini, çeşitli nağmelerle söylerler. Keza tasnif ettikleri hikâyelerin manzum kısımlarında da aynı yola başvururlar. TRT Repertuarında Kerem, Kesik Kerem, Gevheri gibi âşıkların adıyla geçen türkülerin olması bunun açık delilidir. O yüzden gerek şekil gerekse konu bakımından türkü alanında âşıkların yaptığı katkı küçümsenemeyecek derecededir.

22 Ocak 2007 23:37

Can dostlarım merhabalar ve iyi akşamlar;

Türkü çığırır,

Türkü söyler türkümüz,

Budur bizim başkasından farkımız,

Sazımız türkülerle selam dursun,

Türkülerimizde duyduk gurbeti,

Türkülerimizde bildik hasreti,

Halkımızın dili gönül serveti.

Kahramanlardan ses,

Yiğitçe eda,

Özüm türkülerle selam olsun.


türkü3548
Kapalı
23 Ocak 2007 08:42

günaydın anadoludan ezgiler ve tüm türkü dostları.

keşke editörlerden rica etsekte istenmeyen isimlerin yorumlarını sildirmeyi deneseydik önce.konu misafirleriyle bu kadar ilerlemişken devam etseydi.

neyse sorun değil burdada takipteyiz.

lotanlı hocam ve anadoludan ezgiler;türkü adına sizden çok şeyler öğreneceğimiz kesin.saygılar gönderiyorum..

23 Ocak 2007 09:17

Günaydın türkü3548,sayfamıza hoş geldiniz,haklısınız keşke öbür sayfamızda devam edebilseydik ama maalesef olmadı,inşallah bu başlığımızlada hayli mesafeler katederiz,yeterki sizin gibi halk müziği aşığı dostlarımız yanımızda olsun.En derin saygı larımla.Samsundan selamlar.


nur_gül
Kapalı
23 Ocak 2007 13:46

Halay olur, zeybek olur,bar olur

Her gönülde başka başka yar olur

Dert çeken oldukça Türkü var olur

Türküler susmaz dostum Türküler susmaz

Türkü severlere sevgiler...


uzak62
Kapalı
23 Ocak 2007 19:07

guncel


Lotanlı
Kapalı
23 Ocak 2007 19:32

Kardeşlik adına,dostluk adına,insanlık adına,merhum Hrant Dink anısına hep beraber "Sarı Gelin" türküsünü mırıldanalım dostlar.Bu güzelim ülkeye barış,hoşgörü ve kardeşlik ezgileri yakışır.


Lotanlı
Kapalı
23 Ocak 2007 19:41

Aşıklarda olan efkar artar gider,artar gider

Tutar yükünü cevherden satar gider,satar gider

Toplam 5238 mesaj
12345678910111213»

Çok Yazılan Konular

Sözlük

Son Haberler

Editörün Seçimi