2021 Ocak Doçentlik Başvurusu

Bu kadar sorumsuzluk olur

Dükkanı kapatıyoruz hocalarım. Şubat grubunu açtım. Daha başvurumuzu yapmadan olumsuzluklar başladı. Hadi hayırlısı...

6 gün başvuru süresi çok kısa değil mi?

Herşeyimiz hazırdı neden böyle son dakika işleri oluyor ki

Dediklerinize kesinlikle katılıyorum aslında ve sizin dediğiniz şekilde yapmayı planlıyorum. Fakat duyduklarım itibariyle buradaki hocalarımıza konuyu fikirlerini sormak istemiştim.

Ortalığı bulandıran uygulamalar var. Maalesef sadece jürilerin yazdığı, koyduğu kriterler var. Onlar bunları uygulamaktan çekinmiyor ama bizler bu subjektif uygulamalar nedeniyle pek çok şeyden çekinir hale geldik.

uluslararası belgesi olan yayınevinden çıkmış yayını ulusal puanlamak da tabiki sorun ve mutlaka yanlış beyan verdin diye etiğe sevk edebilecek jüriler de çıkabilir.

Tavsiyeniz için teşekkür ederim. Süreç 20 şubata uzadı, bakalım neler olacak?

Basvuru sartlari da mi degisecek acaba?

Dün aksam saatlerinde akademisyenlerin mail adresine gonderilen yabanci dil anketi ile bu ertelemenin iliskisi var mı acaba? Şubatta son anda yabancı dilden 65 isteyebilirler mi?

şubat ayı başvuru grubu: https://forum.memurlar.net/konu/2445659/

Umarın 65 olur. 55 zaten Yüksek lisans için isteniyordu.

Ben 75i işaretledim

Ben 70 i işaretledim.

Hocalarım bizim işaretlememiz sadece formalite. bir anda 55'den 70-75 sanmıyorum ben. En fazla 65 yapar, geçerler. Zaten rakamı belirlemişler ki anket yapıyorlar süreci başlatmak için.

Değerli hocalarım,

Lisans öğrencimin bitirme tezi olarak hazırladığı ve danışmanı olduğum bir tezi makale haline getirdim ve geliştirdim. Dergipark a yükleme yaparken belirtmem gerekir mi? Ulakbim'de taranan bir dergiye yüklediğimde kabul alırsa 4 puan mı alırım Sosyal Bilimler alanından? Teşekkür ederim

65 üzeri olan notları ankette işaretleyen hocalarımıza soruyorum. Hangi mantıkla acaba 70 veya 75'i işaretlediklerini buradan açıklayabilirlermi acaba. Bazı hocalarımız yıllarca uğraşıp 64'i ancak alabilirken 75'ler de ne demek oluyor acaba. Unutmayın ki sizler iyi bir dil eğitimi almış yada yurtdışında doktora yapmış olabilirsiniz, bu nedenle dil sınavı çok zorlamayabilir. Ancak hocalarımızın ekseriyeti dersleri bırakıp bir de gece gündüz yıllarca yine dil mi çalışmak zorunda mı kalmalar illaki. Dilden 90-10 alınca çok iyi bili adamı, 65 alınca kötü bir bilim adamı mı olunuyor acaba...

Neden 70 ya da 75 almak o kadar zor bir şey mi? İki üç aylık geceli gündüzlü olmayan normal bir hazırlıkla alınabilecek puanlar. Normal devlet lisesi mezunuyum. Yurtdışı ya da yabancı dille eğitim yapan bir okuldan mezun değilim.

Bir de bizim zamanımızda 70ti. Herkes kolayca alıp geçti

Bu ülkede "Akademisyenin" Akademisyenden çektiği kadar başkasından çekmediği aşıkar. 55 olsa ne olur 75 olsa ne olur ingilizce makale mi yazacak. Zaten yüksek lise modundayız. Bazı 65 almamış ama alanın nice proflarını yetiştirmiş Dr. Öğr. Üyesi hocalar var şimdi bunlar 65 alırsa hocamı olacak yada tersten soralım 85 dil puanı var ama hocalık yok kim kaliteli.

Bu arada üds 77,5 geçmemiş biri de değilim onuda söyleyeyim

Bu tür düşüncelere akademik camianın da inanması veya alet olması maalesef son derece üzücüdür. Ben uzun yıllar bakanlıklarda gerek teknik eleman gerekse idareci olarak çalıştım ve hasbel kader şunu öğrendim. Eğer bir mevzuat çıkarılacaksa ve kamuoyunda bu karşılık bulmuyorsa derhal kamuoyu oluşturmak maksadıyla çalışmalar başlatılır ve bir şekilde bu gibi saçma sapan anketler yapılır, sonuçlar istenilen biçimde istatistiğe dökülür, karar verici merciye istenilen biçimde dikte edilirdi. Şimdi burada ben şunu görmekteyim. Bu yüksek notların olmasını isteyenler de acaba böyle bir idarenin sözcüleri veya kamuoyu oluşturucuları mı acaba. Nice akademisyen tanıyorum ki yabancı dil sınavından 90-100 leri almış ancak iki kelimeyi yanyana getiirip de cümle kuramayan, uluslararası bir kongrede sunu yapamayan insanlarımız var. Ama birçok çalışma arkadaşım da vardı ki Avrupa Birliği ile müzakere edecek seviyede akıcı bir şekilde konuşdu ancak bir ingilizin bile maruz kalmadığı, bilimsel hiçbir makalede bile ömrünüzde görmeyeceğiniz dilbillgisi kuralları veya kelimelerine maruz kalıyorlar. Bu yüksek not işleri ingilizce dil kursları yada ingilizce kitapevlerinin oyuncağı durumuna maalesef getirilmiştir. Yüksek notları savunan arkadaşlar yoksa siz bu dil kursu hocalarındanmısınız da kamuoyu oluşturmaya çalışıyorsunuz. Bir zamanlar Ankara meşhur bir ingilizce dil kursunda kendisi de ingliliz olan dil hocasına ülkemizde akademisyenlerin elinden düşürmediği (2000li yılların başında son derece meşhur, oldukça zor bir gramer yapısını içeren) kitabı gösterdiğimde, bu hoca ve bu kitap ülkenizde akademisyenlerin başına verilmiş en büyük beladır, bizde bile bu kadar ağır bir gramer ve kelime dayatması olmadı, olmaz da diye vurgulamıştı. Sözü hala kulaklarımda. Dedim ya Bakanlıkta uzun yıllar ankarada çalıştım. Şuna da şahit oldum. Bizatihi tanıdığım ve herkesin bildiği meşhur birkaç kurs vardır. ilk başlarda bunların sadece bir kitabı vardı, kurs için görüşmeye gittiğinizde sizi ayakta karşılayıp hürmet eden hocaları.Ancak bu zorlaştırılan sınavlar sayesinde bu kurslardan servet edinen hocaları da çok iyi tanırım. Bu konuda çok söyleyecek sözüm var ancak daha da ileri gitmemek adına burdan hocalarımıza sesleniyorum, ne bu dil kurslarının ne de ömründe herhangi bir kongrede yabancı dilde sunu yapmayı beceremeyen ancak dilden oldukça yüksek not alan idarecilerin sözcüsü yada oyuncağı olmayalım. Saygılar

Sayın hocalarım,

Günümüz akademisyenlerinin dünya çapında yapılan çalışmaları aktif olarak takip etmesi gerekmektedir. Bunu yapamayan zaten ilerleme konusunda hep geriden gelecektir. O yüzden yabancı dil bilgisi bence en elzem olan unsurlardandır. Bence sadece yazılı sınavlarla yapılan testler hiçbirşey ifade etmiyor. Yapılacak yabancı dil sınavının yazma, okuma, konuşma, ve dinleme becerilerinin hepsini doğru olarak test etmesi gerekir. Toefl gibi ama daha ideal ve daha kaliteli olan bir sınav ülkemiz için geliştirilse daha güzel olurdu.

Akademisyenin hem dünya literatürünü takip etmesi hemde kendi çalışmalarını dünyaya sunum yapacak şekilde aktarması gerekiyor. Günümüzde en büyük sorunumuz, tembelliğe yatkın olan akademisyenlerdir maalesef. Sınavı geçeyim, kadromu alayım, daha sonra düz memur gibi git gel yaparım diye düşünen o kadar çok kişi ile tanıştımki. Keşke akademisyenlerimiz öyle bir düşünce içinde olmasalar. Bu iş gönül işi.

Bizlere dayatılmış bir dil sınavı olabilir ama bizim amacımız bu puanı almak değil bu dili verimli bir şekilde öğrenmek olmalı ki böylece dünya ile senkronize bir şekilde çalışabilir ve sunumlar yapabiliriz. Lütfen sizde dil öğrenmeye öyle yaklaşın. Elde edeceğiniz kullanışlı bir yetenek gibi düşünün.

Saygılar.