Editörler : E.Kayı Han


Kapalı
01 Haziran 2012 17:34

Tecavüzle doğan küçük Maja 'ben hergün tecavüze uğruyorum'

AKP'li vekile kapak olsun: Ben hergün tecavüze uğruyorum

Tecavüzle doğan küçük Maja 'ben hergün tecavüze uğruyorum'

TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı AK Parti Sakarya Milletvekili Ayhan Sefer Üstün 'Tecavüz edilen kadın da doğurmalı. Bosna'da pek çok kadın doğurdu' diye örnek vermişti. Üstün'ün bu konu da ne kadar cahil olduğu sarf ettiği acı sözlerde gizli. Zira Bosna trejedisini o kadınlarınların yaşadıklarını bir nebze dahi bilseydi böyle konuşamazdı.

İşte Bosna'da yaşanan büyük dram

Savaş mağduru Bosnalı kadınların imkan bulabilenleri tecavüzle oluşan hamileliklerini sona erdirdiler.

Bosna?da hükümetin ilk icraatlarından biri tecavüze uğrayan kadınlar için kürtaj izni vermek oldu.

Sırp işgalciler çekilmek zorunda kaldıklarında kadınların tutulduğu kamplardaki sağlık hizmetleri arasında kürtaj ön sırada geliyor.

Keza din adamları da tecavüzle oluşmuş bebeklerin 3 aydan büyük olsalar bile alınabileceklerine dönük konuşmalar yapıyorlardı.

İstemediği halde kamp koşullarında tecavüz bebeklerini dünyaya getirmek zorunda kalan Bosnalı kadınların başvurdukları bir yol da bu çocukları yurtlara vermek oldu.

Peki yurtlara verilen o çocukların şimdi ne halde olduklarını biliyormusunuz

muhalifgazete.com'un 11 Ekim 2011'de yayınladığı 'Savaşla doğdular pornoyla büyüyorlar' başlıklı haberinini kaç kişi hatırlıyordur. Olayları bilmeden yüzeysel bilgi kırıntılarıyla kendi istedikleri şekilde veren vekillere, gazetelere, bilim insanlarına velhasıl tüm yarı cahillere o haberi hatırlatırız.

İşte Savaş çocuklarının dramı

1992-1995 yılları arasında yaşanan ve Sırpların soykırım faaliyetleri sonucu yüz binden fazla kişinin hayatını kaybetmesiyle son bulan Bosna Hersek savaşı, miras bıraktığı acılarla insanlığın yüzünü kızartmaya devam ediyor. Savaş sırasında tecavüze uğrayan Bosnalı kadınların doğurduğu ve daha sonra kaderlerine terk ettiği çocuklar, bugün Avrupa'nın ortasında seks kölesi olarak hayatta kalmaya çalışıyorlar. İşte Gözde Demirel'in haberi:

Bosna savaşı 16 yıl önce bitti. Savaşlar bitse bile izleri bir anda silinir mi? Bu düşünceyle gittim Bosna Hersek?e. Birçok öyküyle karşılaştım, ülkenin politik sisteminin açmazları karşısında şaşırdım ama beni en çok etkileyen Bosna?nın ?nefret çocukları? oldu.

Savaş sırasında büyüyen, yıkımı gören çocuklarından öte bir ?savaş suçu? neticesinde doğan ve her an her saniye bir savaş yaşayan çocuklarla konuşma fırsatım oldu Bosna?da.

1992-1995 yılları arasındaki Bosna Savaşı'nda yaklaşık 110 bin kişi hayatını kaybetti. 2 milyon kişi ise evlerini terk etmek zorunda kaldı. Yaşları 11-60 arasında değişen 20 ile 50 bin kadın ise, birçoğu toplama kamplarında düzenli bir şekilde olmak üzere tecavüze uğradı.

Özellikle bazı radikal Sırpların Boşnak kadınlarına tecavüz ederek, onları hamile bırakma amacı güttükleri böylece Boşnak neslinin yok etmeyi amaçladıkları bugün bilinen bir gerçek. Ne acı ki, sayıları sadece ?12? kişi tecavüz suçundan yargılandı verilen en büyük ceza ise 34 yıl ile sınırlı kaldı. Tecavüze uğrayan kadınların bazıları öldürüldü, birçoğu intihar etti, bir o kadarı hala psikolojik destek almaya devam ediyor.

Yaşanan travmaların da neticesinde, tecavüz sonucu doğan ?savaş çocukları?nın çoğu da daha bebekken öldü ya da öldürüldü. Hayatta kalanların büyük bir bölümü ise anneleri tarafından kaderlerine terk edildi.

?NEFRET ÇOCUKLARI?: ALEN VE MAJA

Serbest gazetecilik yapan Boşnak arkadaşım Azra?ya Bosna Hersek?e gitmeden önce hayatta kalan bu çocuklarla konuşmak istediğimi söylemiştim. Azra, bu çocukların çoğunun ya yetimhanelere gönderildiğini ya da evlatlık verildiğini söyledi. Özellikle Saraybosna?nın arka sokaklarında bu çocuklar üzerinden ciddi bir ?seks ticareti? yürütüldüğünü de sözlerine ekledi.

Yağmurlu ve çok soğuk bir Saray Bosna günü, bir isimden diğerine sorarak ve şehir merkezinden uzaklaşarak kenar mahalle olarak tabir edilen yerinde bir dvd dükkânında buldum kendimi. Dükkânı işleten Amor?u uzun süren ikna çabalarının ardından ve konuştuğum kişilerin isimlerini açıklamayacağıma dair yeminler ettirilerek tanıştım iki savaş çocuğu, 18 yaşındaki Alen ve 16 yaşındaki Maja ile. (Burada verilen isimler gençlerin gerçek isimleri değil, görünmesini istedikleri isimler)

Tuzla?da bir yetimhaneye bırakıldığını anlattı Aden. 14 yaşında geldiğinde ise aşırı kalabalık yetimhaneden kaçarak daha önceden Saraybosna?ya ?yetim ve öksüz? ağabeylerinin yanına gelmiş. Kaçak DVD ve kitap üreterek satan bir ekiple birlikte çalışıyor.

Aden hissettiklerini, "Ne annemi ne babamı tanıdım, elbette adı baba olarak geçen kişiye çok fazla ama her ikisine de çok öfkeliyim. Daha 15 günlükken yetimhaneye getirilmişim. Anneme de kızgınım, belki onun hayatı mahvoldu ama o da beni bırakarak bir hayatım olmasını engelledi bir anda" cümleleriyle anlatıyor.

Geleceği dair çok fazla bir umudu yok, kendini ne Boşnak ne de Sırp olarak tanımlıyor, en büyük hayali ise biraz para biriktirerek Avustralya?ya gidip yerleşmek. Avustralya diyince kocaman gülümsüyor. Bir filmde izledim orayı, havası daha sıcakmış hayat da çok daha kolaymış diyor.

MAJA'NIN TRAJİK ÖYKÜSÜ

Seks işçiliği yapan Maja?nın öyküsü ise daha trajik. Maja, benimle yalnız görüşmek istiyor ancak onun İngilizcesi benim de Boşnakçam olmadığı için yarım saatlik bir uğraşın ardından İngilizce bilen bir arkadaşını bularak konuşmayı başarıyoruz. Daha 16 yaşında ama sanki 40 -50 yılın ağırlığını taşıyor. Ne iş yaptığını soruyorum. "Benim annem tecavüze uğradığı için beni terk etmiş, ben her gün tecavüze uğruyorum? diye cevaplıyor.

Öyküsünü anlatmasını istiyorum. ?Tahmin edebileceğin gibi bir öykü? diyor Maja: ?Geçen yıl yaşım büyüdüğü yetimhane de çok kalabalık olduğu için artık gitmemiz gerektiğini söylediler. Bana başka para kazandıracak bir şey bulamadım. Burada 6 arkadaşımla bir evde kalıyoruz. Onlar da benim gibi kimliksiz kızlar. Fırsat buldukça da sizin Türk dizilerini en çok da Bin bir Gece?yi izleyip hayal kuruyoruz. Olmayacak hayaller?.

Maja?ya arkadaşlarının yaşadıklarını da soruyorum. Cevabı insanın kanını dondurur cinsten: ?Ben istemedim ama birçok arkadaşım porno filmlerde oynadı, onun getirisi daha iyi. Bosna?da ciddi bir porno pazarı var, Almanya?dan İspanya?ya birçok ülkeye buradan filmler servis ediliyor. Kameramanından montajcısına porno kendi pazarını yarattı burada. Bizlerin çok fazla bir seçeneği yok hayat karşısında. Boşnaklar da Sırplar da kendi cemaatlerini düşünüyor, savaş suçluları yargılanıyor da kimse bizi düşünmüyor. Herkesin unutmak istediği ama var olan bir azınlığız biz.?

'EVDEN KAÇMAK ZORUNDAYDIM'

Maja ile konuşurken çeviri yapan Şehrazat ise (kendisinden Binbir Gece dizisine olan hayranlığından ötürü böyle bahsetmemi istedi): ? Beni ailem yetimhaneye terk etmedi ama ?Sırp tohumu? olduğum o kadar yüzüme vuruldu ve annem diğer çocuklarını benden o kadar fazla sevdi ki, evden kaçmaktan başka çarem yoktu.? diyor. Ondan da kendi öyküsünü anlatmasını istiyorum ama kendini bunu dile getirebilecek kadar güçlü hissetmediğini söylüyor.

Maja, yanlarından giderken bana bakıyor. ?Sen gerçekten şanslısın, kıymetini bil? diyor. Cevap veremiyorum. Gülümseyerek beni teselli ediyor: ?Hadi ama üzülme, yaşadığım hayattan nefret ediyorum ama ölmek de istemiyorum o zaman bir şekilde yaşayacağım. Hayat bu. Hem belki beyaz atlı bir Onur buluverir beni.? (Onur, Bin bir Gece dizisindeki başkarakterin adıymış)

Bosna?nın yer altı dünyasında belki de binlerce ?nefret çocuğu? ya yasadışı işler ya da seks işçiliği yapmak zorunda kalıyor. Beni Aden ve Maja ile tanıştıran Amor, ?Bu dünyanın gerçeği bu, savaş sadece Baş Çarşı?da bitti? diyor. Amor, Bosna Hersek?de çocuk pornosunun ve seks ticaretinin de çok yaygın olduğunu söylüyor. ?Biz de satıyoruz, hayatımızı kazanmak zorundayız? diyor.

ÇOCUK PORNOSUNUN ÜRETİM VE GEÇİŞ NOKTASI

Bosna?da daha Mart ayında gerçekleştirilen bir operasyonda 2 milyondan fazla çocuk pornosu fotoğrafı ve 7000 video ele geçirildi, onlarca kişi gözaltına alındı. Öte yandan Mostar?da şehir merkezinde bir büfenin bir camı boyunca bile boydan boya satılan porno cd?leri görünce, operasyon çok da başarılı olmamış diye içinizden geçiriyorsunuz.

Hemen hemen her işinizi rüşvet ile halledebildiğiniz bölge kendi üretimini(!) yapmanın yanı sıra ülkeler arası çocuk pornosu trafiğinde de bir geçiş noktası oluşturuyor.

Şu an yaşları 15-19 arasında olan ?nefret çocukları? artık giderek yetişkin bireyler olurken hala etnik gerginlikler yaşayan ülkede bu soruna eğilen proje sayısı ise yok denecek kadar az. Gazeteci arkadaşım Azra, bu konuyla ilgili bir İngiliz bir Norveç derneğinin çalıştığını ama onları yaptıklarının da genellikle raporlama olduğunu anlatıyor.

İnternet ?porno?, ?Bosna? ve ?savaş? kelimelerini arattığınızda ise mideniz daha da bulanıyor. Öfkeleniyorsunuz ?Ben bir annenin utancının ürünüyüm? diye kendini anlatan çocuklarla konuştukça ise ?Savaş gerçekten bitti mi? Ya da hangi yargılama savaşın izlerini silebilir? diye kendinize soruyorsunuz.

http://www.muhalifgazete.com/39332-AKPli-vekile-kapak-olsun-Ben-hergun-tecavuze-ugruyorum.htm

01 Haziran 2012 19:32

Utanmaz yüzü kızarmayanlara kapak olsun..

Allah bu milleti akp zihniyetinden korusun..

01 Haziran 2012 20:06

bence AKP zihniyeti BDP zihniyetinden daha tehlikeli.


sgevi
Kapalı
16 Haziran 2012 21:50

UNICEF'in sayfasında okudum

"Türkiye?de en az 42.000 çocuğun sokaklarda yaşadığı ya da çalıştığı tahmin edilmektedir; ancak gayri resmi rakamlar 80.000?e kadar çıkmaktadır" yazıyor ..

tecavüzden de olsa doğursun devlet bakar diyenler hani nerede devlet budar yavru sokakta yaşarken çalışırken nerede devlet.

tecavüzden gelen doğursun deniyor.. kadın insan bi ruhu var bunun başına böyle bişey gelse ruhen zaten ölür insan, bide o hayvanlardan bişey taşıyıp büyüteceksiniz içinizde bunu kim kaldırabilir kaç kere ölebilir bir insan .. herkesin annesi bacısı karısı kardeşi var allahım korusun dim ne dim ..


iktyas
Yasaklı
16 Haziran 2012 21:55

ser-i hukum ne ise o uygulansin. ona kimsenin itirazi olamaz. onun icin seriat gelmeli


sgevi
Kapalı
16 Haziran 2012 22:22

"şeri hüküm "ha

allah akıl vicdan fikir vermiş yaratırken değilmi sende olan kısım ne diyor bu durum içinn peki

ne günlere kaldık yarabbim yaa

şeriat çevrede var tek tük rasladımız önce bismillahın anlamını öğren demek yetyor susmalarına


Herhalde
Genel Müdür
16 Haziran 2012 22:44

Aslında alp lı vekillin dediğini diyorsunuz da kendinizden haberiniz yok.çocuğun ne suçu var ki annesi onu terk etmiş.Buna da çıldıracaksınız ve Yine de bildiğinizi okuyacaksınız.


sgevi
Kapalı
16 Haziran 2012 23:21

Bosnada Sırplarca tecavüze uğrayıp altını çizyorum doğurmak zorunda kalan kadınlar ve çocukları anlatılıyor yaşanmış izleri devam eden bir trajedi

Benzeri yaşandığı sürecede aynı sonuçlar gelecek . inek değil bu kimden olsun nasıl olursa olsun doğsun emzirsin büyütsün ,bi ruhu var insandan bahsetyoruz . o bi bebeğe dönüşmeden büyümeden varlığına son verilmesini istemek haktır .gerisi sadece işkence..

bi saniye kendini bir kadının yerine koymayı dene bir saniye herkesin anası bacısı karısı kardeşi var allah korusun bi saniye dene


iktyas
Yasaklı
16 Haziran 2012 23:41

Allah islah etsin


Herhalde
Genel Müdür
17 Haziran 2012 00:10

Yanlış propogandanın tesirinde kaldıkları için doğmuş çocuğunu terk ettiler.Eğer onları teselli edip çocuğun günahı yok deselerdi çocuklarını terk etmezlerdi.


DİVİDE ET İMPERA
Şube Müdürü
17 Haziran 2012 00:22

NİYE TECAVÜZ SONUCU DOĞAN ÇOCUKLARDAN BİR NANE OLMUYOR ?

KİMİ KANDIRMAYA ÇALIŞIYORSUNUZ..YAKINLARININ BAŞLARINA GELİNCE GERÇEĞİ DAHA İYİ ANLARSINIZ..

Toplam 10 mesaj

Çok Yazılan Konular

Sözlük

Son Haberler

Editörün Seçimi