sn ChordSolo...
Konular hep aynı tekraren yazıyoruz...
Kısa kısa geçeceğim...
Eşek arısı sokacak kısma geri döneriz...
Önce özellikle yandaş medyadan bir link vereyim...
https://www.haberturk.com/son-dakika-aym-den-ilker-basbug-karari-2536076
Anayasa mahkemesi kararı...
Yani burada şunu anlamalı mıyım?
Delillerin yetersiz olduğuna, hükümetler karar verip izin vermedikten sonra hukuk yargılama yapamaz.
Peki hükümetler delil yetersizliğine karar verme yetkilisi midir?
Delil yetersiz, yargılanmasına izin vermedim, bu nedenle de yargılamaya yer yokken dava geçersizdir denip sanki dava düşmüş gibi geliyor bana...
Muhakeme şartı gerçekleşmediğinden iptal...
Dikkat edin, isnat edilen suçun içeriğine dair bir gerekçe değil...
Usulden, iptal edilen bir karar...
Size bu karar yeterse siz bilirsiniz...
Darbeye yatkınlık şudur...
Örneklerini verdim tekrarlayayım..
80,60 darbeleri bir kaç muhtıra...
Her dönem çeşitli fraksiyonların kendince gerekçeleri ile "kötü gidişe dur demek" maksadıyla yönetime el koyma hastalığı...
Burada bireysel girişimler olduğu varsayımı ile dahi olsa, yapan kurum adı değişmiyor ise kurumu lekeleyen ve yıpratanlar bu girişimlerde bulunanlardır...
Ben değil...
Açıkcası, A fraksiyonu teşebbüs etmese, B ediyorsa, B etmese C ediyorsa burada zaten aksayan konu budur...
Kendinize itiraf edemeseniz de; Eğer şu son darbe girişimi olmasa idi, ergenekon, balyoz davalarının düşeceğine inandığınızı sanmıyorum...
Yada siz çok iyimsersiniz...
Ben kötümserim...
TSK nın planlı yıpratılması konusuna gelirsek...
Daha önce de konuştuk...
Eksik yönlerini konuşup düzelmesini istemekle mi yıpranır yoksa içine sızıp darbeye kalkışmakla mı yıpratılır takdir sizin...
İçine sızmaya değil de, dışına çıkmaya eğilimli olduğumu düşünürseniz... Tarafımı zaten anlarsınız..
Ha belki gemiyi önce fareler terk eder de diyebilirsiniz ama, ben düzeltemeyeceğime ikna olduktan sonra, beni bari bozmasın diye dışında kalmayı tercih ettim...
Bu gün patigöç'ün bir iki post it notu servis edildi basına...
Kafa hala aynı kafa...
Bu hangi ...daş bilmiyorum...
https://www.aydinlik.com.tr/turkiye/2017-mart/mehmet-partigoc-un-esine-yazdigi-darbe-itirafi-delil-oldu
"Kötü gidişe dur demek bize düştü"...
Buda bir başka kötü gidişe dur deme metni...
https://t24.com.tr/haber/kenan-evrenin-turkiyeyi-karanliga-tasiyan-darbe-aciklamasi,296157
"Sevgili Vatandaşlarım,
İşte bütün bunlar ve buna benzer sayılabilecek ve hepiniz tarafından yakinen bilinen daha birçok sebeplerden dolayı Türk Silahlı Kuvvetleri ülkenin ve milletin bütünlüğünü, milletin hak, hukuk ve hürriyetini korumak, can ve mal güvenliğini sağlayarak korkudan kurtarmak, refah ve mutluluğunu sağlamak, kanun ve nizam hakimiyetini, diğer bir deyimle devlet otoritesini tarafsız olarak yeniden tesis ve idame etmek gayesiyle devlet yönetimine el koymak zorunda kalmıştır."
Bu da bir başka kötü gidişe dur deme bildirgesi...
https://t24.com.tr/haber/tsknin-27-mayis-1960-bildirisi,7371
"Bugün demokrasimizin içine düştüğü buhran ve son müessif hadiseler dolayısıyla ve kardeş kavgasına meydan vermemek maksadıyla, Türk silahlı Kuvvetleri memleketin idaresini eline almıştır."
Yani açıkcası, kafalarda her türlü, yönetime el koyma hastalığı olduktan sonra, kötü gidiş bulmak kolay...
Darbeciler bu gün de yargılansın, önceden de yargılanmalıydı...
Sorun şu ki, teşebbüs edip, hatta etmeden, suç işlenmeden önce suçlamak karmaşık bir süreç...
Hepsini tek tek ele alıp incelemek lazım konuyu...
Ama şunu da diyemiyorum...
Şu an yapılan biraz farklı gibi...
Ergenekon balyoz vs döneminde...
Darbe ile suçlananlarla bağlatısı var diye, öğretmen, hemşire vs kimse atılmadı bildiğim kadarıyla varsa hatırlatın...
Şu dönem ise, birileri terörist ilan edildi, ki bence bir sakıncası yok, geçmişe dönüp iltisak gerekçesi ile bir çok kişi atıldı...
Yine bence sakıncası yok...
Ama pardon denilip geri alınıyorsa acayip bir durum var demektir...
Alparslan kuytul diye, anlamadığım, tanımadığm furkan vakfı adında bir oluşumun enteresan tespitleri var internette videoları var... Fetö ile ilgili...
O da farketmiş demekki...
Attıysan attın neden geri topluyorsun?
Zaten yargı ile atmadın...
Zaten yargı ile de değil, komisyon kararı ile geri getiriyorsun...
Bunlar sadece bana mı ilginç geliyor?
Burada takıldığım şu...
Düzgün yargı olduğu varsayımı ile her dönem yargılamaya açık olmalı kurumlar...
Var sayımı sonra konuşabiliriz...
Ama şu an kamu kurumları alt üst edildi...
Yapıyı kurumlara sokan ben değilim...
Çıkaracak olan da...
Ama ne böyle sokulur ne böyle çıkarılır...
Çıkarılan da nasıl tekrar sokulur neyin kafası anlamadım...
Bu nedenledir ki çok da dönüp ilgilenmiyorum konularla...
Yol tek...
Adil yargı...
O dönemde bu dönem de bu işler yargı üzerinden düzgünce yürümeli...
Bazı terör partisi olduğu iddia edilen partileri (ki madem öyle neden oradalar tartışılır) Ve hatta hısımı akrabası abisi kardeşi dağda olan adamları içine sindirebilirken...
Şimdi bir başka terör örgütü idiasında iltisak iltihap ne varsa paketlemekteki çelişkiyi çözemedim...
Bunun yanı sıra... Birinin evinde CD lerle ele başı vaazları bulunduğunda sadece sempatizan derken ve beraat ettirilirken, ki kendisi devlet büyüklerimizden birinin damadı olması vecihi ile alakası olmamakla beraber, bir diğeri içeride yargı sırası bekliyorsa...
Bu tezgahı (burada tezgah şu anki durumu değil, büyük resmin ne olduğunu anlatmak için, henüz o planı anladığımı düşünmüyorum...) kuranın rastgele çalıştığını da düşümüyorum...
Ha diğer taraftan dönelim dilimin eşşek arısı kısmına...
Söz bir daha kurum içinden yönetime el koyma teşebbüsü yaşanmaz, gereken her türlü tedbir alındı derseniz saygı duyarım...
Ama örneklediğim üzere, bu konuda tedbir almak yerine, yeltenenler bir grup deyip olayı dışsallaştırdığınız sürece asla çözüm ile ilgili tedbir oluşmayacağını da biliyorum...
Üzerine yine tekrarlıyorum...
Bir dahaki sefere, halkın daha meydanlara çıkabileceği riski de düşünülerek teşebbüs edilebileceğinden iş nerelere varacak düşünmek dahi istemiyorum...
Ha garanti , her türlü tedbir alındı bir sıkıntı asla olmaz derseniz...
Saygı duyarım...
sn ChordSolo...
Konular hep aynı tekraren yazıyoruz...
Kısa kısa geçeceğim...
Eşek arısı sokacak kısma geri döneriz...
Önce özellikle yandaş medyadan bir link vereyim...
https://www.haberturk.com/son-dakika-aym-den-ilker-basbug-karari-2536076
Anayasa mahkemesi kararı...
Yani burada şunu anlamalı mıyım?
Delillerin yetersiz olduğuna, hükümetler karar verip izin vermedikten sonra hukuk yargılama yapamaz.
Peki hükümetler delil yetersizliğine karar verme yetkilisi midir?
Delil yetersiz, yargılanmasına izin vermedim, bu nedenle de yargılamaya yer yokken dava geçersizdir denip sanki dava düşmüş gibi geliyor bana...
Muhakeme şartı gerçekleşmediğinden iptal...
Dikkat edin, isnat edilen suçun içeriğine dair bir gerekçe değil...
Usulden, iptal edilen bir karar...
Size bu karar yeterse siz bilirsiniz...
Darbeye yatkınlık şudur...
Örneklerini verdim tekrarlayayım..
80,60 darbeleri bir kaç muhtıra...
Her dönem çeşitli fraksiyonların kendince gerekçeleri ile "kötü gidişe dur demek" maksadıyla yönetime el koyma hastalığı...
Burada bireysel girişimler olduğu varsayımı ile dahi olsa, yapan kurum adı değişmiyor ise kurumu lekeleyen ve yıpratanlar bu girişimlerde bulunanlardır...
Ben değil...
Açıkcası, A fraksiyonu teşebbüs etmese, B ediyorsa, B etmese C ediyorsa burada zaten aksayan konu budur...
Kendinize itiraf edemeseniz de; Eğer şu son darbe girişimi olmasa idi, ergenekon, balyoz davalarının düşeceğine inandığınızı sanmıyorum...
Yada siz çok iyimsersiniz...
Ben kötümserim...
TSK nın planlı yıpratılması konusuna gelirsek...
Daha önce de konuştuk...
Eksik yönlerini konuşup düzelmesini istemekle mi yıpranır yoksa içine sızıp darbeye kalkışmakla mı yıpratılır takdir sizin...
İçine sızmaya değil de, dışına çıkmaya eğilimli olduğumu düşünürseniz... Tarafımı zaten anlarsınız..
Ha belki gemiyi önce fareler terk eder de diyebilirsiniz ama, ben düzeltemeyeceğime ikna olduktan sonra, beni bari bozmasın diye dışında kalmayı tercih ettim...
Bu gün patigöç'ün bir iki post it notu servis edildi basına...
Kafa hala aynı kafa...
Bu hangi ...daş bilmiyorum...
https://www.aydinlik.com.tr/turkiye/2017-mart/mehmet-partigoc-un-esine-yazdigi-darbe-itirafi-delil-oldu
"Kötü gidişe dur demek bize düştü"...
Buda bir başka kötü gidişe dur deme metni...
https://t24.com.tr/haber/kenan-evrenin-turkiyeyi-karanliga-tasiyan-darbe-aciklamasi,296157
"Sevgili Vatandaşlarım,
İşte bütün bunlar ve buna benzer sayılabilecek ve hepiniz tarafından yakinen bilinen daha birçok sebeplerden dolayı Türk Silahlı Kuvvetleri ülkenin ve milletin bütünlüğünü, milletin hak, hukuk ve hürriyetini korumak, can ve mal güvenliğini sağlayarak korkudan kurtarmak, refah ve mutluluğunu sağlamak, kanun ve nizam hakimiyetini, diğer bir deyimle devlet otoritesini tarafsız olarak yeniden tesis ve idame etmek gayesiyle devlet yönetimine el koymak zorunda kalmıştır."
Bu da bir başka kötü gidişe dur deme bildirgesi...
https://t24.com.tr/haber/tsknin-27-mayis-1960-bildirisi,7371
"Bugün demokrasimizin içine düştüğü buhran ve son müessif hadiseler dolayısıyla ve kardeş kavgasına meydan vermemek maksadıyla, Türk silahlı Kuvvetleri memleketin idaresini eline almıştır."
Yani açıkcası, kafalarda her türlü, yönetime el koyma hastalığı olduktan sonra, kötü gidiş bulmak kolay...
Darbeciler bu gün de yargılansın, önceden de yargılanmalıydı...
Sorun şu ki, teşebbüs edip, hatta etmeden, suç işlenmeden önce suçlamak karmaşık bir süreç...
Hepsini tek tek ele alıp incelemek lazım konuyu...
Ama şunu da diyemiyorum...
Şu an yapılan biraz farklı gibi...
Ergenekon balyoz vs döneminde...
Darbe ile suçlananlarla bağlatısı var diye, öğretmen, hemşire vs kimse atılmadı bildiğim kadarıyla varsa hatırlatın...
Şu dönem ise, birileri terörist ilan edildi, ki bence bir sakıncası yok, geçmişe dönüp iltisak gerekçesi ile bir çok kişi atıldı...
Yine bence sakıncası yok...
Ama pardon denilip geri alınıyorsa acayip bir durum var demektir...
Alparslan kuytul diye, anlamadığım, tanımadığm furkan vakfı adında bir oluşumun enteresan tespitleri var internette videoları var... Fetö ile ilgili...
O da farketmiş demekki...
Attıysan attın neden geri topluyorsun?
Zaten yargı ile atmadın...
Zaten yargı ile de değil, komisyon kararı ile geri getiriyorsun...
Bunlar sadece bana mı ilginç geliyor?
Burada takıldığım şu...
Düzgün yargı olduğu varsayımı ile her dönem yargılamaya açık olmalı kurumlar...
Var sayımı sonra konuşabiliriz...
Ama şu an kamu kurumları alt üst edildi...
Yapıyı kurumlara sokan ben değilim...
Çıkaracak olan da...
Ama ne böyle sokulur ne böyle çıkarılır...
Çıkarılan da nasıl tekrar sokulur neyin kafası anlamadım...
Bu nedenledir ki çok da dönüp ilgilenmiyorum konularla...
Yol tek...
Adil yargı...
O dönemde bu dönem de bu işler yargı üzerinden düzgünce yürümeli...
Bazı terör partisi olduğu iddia edilen partileri (ki madem öyle neden oradalar tartışılır) Ve hatta hısımı akrabası abisi kardeşi dağda olan adamları içine sindirebilirken...
Şimdi bir başka terör örgütü idiasında iltisak iltihap ne varsa paketlemekteki çelişkiyi çözemedim...
Bunun yanı sıra... Birinin evinde CD lerle ele başı vaazları bulunduğunda sadece sempatizan derken ve beraat ettirilirken, ki kendisi devlet büyüklerimizden birinin damadı olması vecihi ile alakası olmamakla beraber, bir diğeri içeride yargı sırası bekliyorsa...
Bu tezgahı (burada tezgah şu anki durumu değil, büyük resmin ne olduğunu anlatmak için, henüz o planı anladığımı düşünmüyorum...) kuranın rastgele çalıştığını da düşümüyorum...
Ha diğer taraftan dönelim dilimin eşşek arısı kısmına...
Söz bir daha kurum içinden yönetime el koyma teşebbüsü yaşanmaz, gereken her türlü tedbir alındı derseniz saygı duyarım...
Ama örneklediğim üzere, bu konuda tedbir almak yerine, yeltenenler bir grup deyip olayı dışsallaştırdığınız sürece asla çözüm ile ilgili tedbir oluşmayacağını da biliyorum...
Üzerine yine tekrarlıyorum...
Bir dahaki sefere, halkın daha meydanlara çıkabileceği riski de düşünülerek teşebbüs edilebileceğinden iş nerelere varacak düşünmek dahi istemiyorum...
Ha garanti , her türlü tedbir alındı bir sıkıntı asla olmaz derseniz...
Saygı duyarım...
ChordSolo , 4 yıl önce
Yahu detail;
Dilini eşşek arısı soksun emi... d: d:
Mesajının tamamını okudum ama ve de lakin 11nci satırdan öteye gidemiyorum...
"Darbeye yatkınlık" nedir yahu?
Sorun şu ki, bu yorumla hukukun işletilmesini nasıl beklersin?
Anlayamadığınız şey işte bu...
Silahlı Kuvvetlerin geçmiş yıllarda darbe yapmış olması yapacağı anlamına mı geliyor?
Senin bu mantıkla her Genelkurmay Başkanını potansiyel darbeci diye içeri atman gerekir o halde...
Hatta işi bir tık ileri götüreyim...
Biz, alayımız aynı kaynaktan geliyoruz...
Harp Okulları ve askeri liseler...
Hepimizde darbe yapma potansiyeli var...!!!
İşte tam da bu noktada, hukuk devreye giriyor...
Kendimi tekrara gerek yok, lütfen geçmişteki tartışmalarımızda işin hukuki boyutu üzerine yaptığımız tartışmaları hatırla...
Neden bunun bir dava konu olamayacağını, delillerin nasıl bir garabetle toplandığını yada türetildiğini...
Hatırlayamazsan darlanma, ben bir özet geçerim...
Hatta ve dahi,
Halen şu anda sahip olduğun "yargılanmalılar" hükmene nereden vardın?
Bu konudaki hükmün o dönemde başta Taraf gazatesi olmak üzere üzerinde algı oluşturulan delillerden(!) ibaret...
Sizlere kızıyoruz çünkü buradaki tabloyu doğru okuyamıyorsunuz...
Mesele yargılanmak yada yargılanmamak değil, suçun maddi delilleri oluşmuş her kim olursa olsun, yargılanır, yargılanmalıdır, sorunumuz bununla ilgili değil...
Bu noktada halen diyorsun ki;
"Bu da şu demektir, izin alınmadan dava açıldığı için davası düşen eski bir genel kurmay başkanımız beraat etti demek çok doğru değildir.."
Ne sen söyle ne biz duyalım...
Yanlış anlamışsın tamamen...
İlker Başbuğ ve arkadaşları için isnat edilen suçlar "delilsiz" ve "dayanaksız" kaldığı için İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 01 Temmuz 2019 tarihli kararı ile ?beraat? kararı verildi...
Bu kapsamda; Mahkemenin vermiş olduğu bu karar nedeniyle 11 Temmuz 2019 tarihinde Cumhurbaşkanlığı Makamınca Sayın İlker Başbuğ?a isnat edilen suçların 'delilsiz' ve 'dayanaksız' kaldığı anlaşıldığından 'İşleme Konulmama Kararı' alındı...
Buradaki yorum; aslında zaten olması gerektiği şekilde G.Kurmay Başkanının yüce divanda yargılanması esasen davadan beraati şeklinde yorumlanmalı olmalıdır...!!!
Bu kadar basit...
Mesajın tamamına demem aslında şu deme;
Demişsin ki, "Benim beklentim hep TSK nın düzelmesi üzerineydi.."
TSK planlı olarak yıpratılıp, itibarsızlaştırılırken bunun nasıl olmasını bekliyorsun, kusura bakma da...!!
Aslında, bu garabetlere en çok sizler karşı çıkmalıydınız...!!
Kişisel bir takım düşünceler, hırslar hatta kompleksler ile bu şakirtleri izlemekle yada alkışlamayı seçtiniz...!!!
Bu olanların bedeli, hem TSK da hemde diğer kamu kurumlarında çok ağır oldu maalesef...
Ve;
Artık TSK ile ilgim kalmadı, deyip kaçmaca yok... d:
Daha konuşacağız, daha sık gel...
Ch.