Zenginliği dilediğime; ilmi ise dileyene veririm.

aleykümselam ve rahmetullah...

bir yazıda bu hadisi kudsi yi "Bizim için bu dünyada da bir iyilik yaz, ahirette de. Çünkü biz sana varan doğru yola yöneldik." Allah şöyle dedi: "Azabım var ya, dilediğim kimseyi ona uğratırım. Rahmetim ise her şeyi kapsamıştır. Onu, bana karşı gelmekten sakınanlara, zekatı verenlere ve âyetlerimize inananlara yazacağım." Araf,156 ile ilişkili açıklamışlar. Elmalılı da buna benzer bir açıklama yok ama diğerlerine de bakmak lazım.

bu arada, bu tür bilgileri meallerde bulmanız çok zor. tefsir okumanızı tavsiye ederim.

Allah razı olsun hocam. Tefsir çalışmalarıma devam ediyorum. Ancak bu hadis ile ilgili bir ayete rastlamadım henüz. Ben de o açıdan hadisin senedini ve güvenilirlik açısından derecesini merak ettim ve sorma ihtiyacı hissetim. Çoğu yerlerde bu kudsi hadis ayet olarak biliniyor.

Durum böyle olunca ben de konu hakkında bilgi sahibi olan bir hocamdan öğrenmek istedim. Bilgi sahibi olunmasa bile hep beraber bir araştırmaya sevkeder ve sonuca ulaaşılabilir diye düşündüm.

Konu ile ilgili netice sahibi olanlardan cevap rica ediyorum.

Allah ilminizi artırsın kardeşim.

tamam, biz de araştırırız inşallah... kafama takıldı zaten bi kere:)

zayıf hadis diye biliyorum bir yerde okudum kadarı ile...ama anlamsal olarak çok güzel

araştırın yazınız bakalım bulursanız

Amin. Allah razı olsun alem-i suğra hocam. Ben de araştırıyorum. Sizin araştırmanızın sonuçlarını da merak ediyorum.

alem-i suğra hocam bir netice elde edebildiniz mi aceba?

Kaynaklarda bu şekilde bir hadis yok. Zayıf veya uydurma olmasını geçtim, bu lafızlarda oluşan bir hadis YOK. Belki meşhur bir sözdür.

Üstelik manası da yanlış. Manası yanlış olan bir söz Efendimiz'den (s.a.v.) südur olmaz.

İnsanlar isteyip çalıştıkları takdirde zengin olabilir.

İradeleriyle çalışıp takdirde aynı şekilde alim de olabilirler.

Kulun iradesinin adi bir şart kılındığı işlerde İlahi irade ile kulun iradesi bir araya gelince (kudret ve ilim de tecelli edince) o şey var olur. Allah'ın iradesi her zaman galiptir. Bir sürü tecelli boyutu var.

böyle bir hadis var mı yok mu ben bilmiyorum en doğrusu Allah bilir ancak bir sitede bu soru sorulmuş cevabı da o site vermeye çalışmış...ben onlar doğru diyor yada yanlış diyor demiyorum direk soru ve cevabı sizlere paylaşayım...

*

http://www.sorularlaislamiyet.com/article/15443/allah-mali-istedigine-ilmi-ise-isteyene-verir-hadis-midir-bu-hususunda-bilgi-verir-misiniz.html

*

http://www.sorularlaislamiyet.com/article/2500/allah-cok-insanlara-araba-apartman-mal-mulk-san-sohret-vermis-bazi-insanlara-da-fakirlik-dert-musibet-elem-keder-vermis-sonraki-insanlar-cok-mu-kotu-yoksa-allah-oburlerini-cok-mu-seviyor.html

buradaki linkte de bu cümle ;"Mâmâfih, zayıf bir Hadis-i Şerifde" ile başlayan yerden sonra bu yazdığınıza benzer cümle geçmiş

namutedilalbatros,

"İnsanlar isteyip çalıştıkları takdirde zengin olabilir."

Takdîr Allahü teâlâ'nındır. Şu kadarı var ki âdet-i ilâhiyye sebepler ile yaratmaktadır. Sebeplere yapışan sonuca ulaşabilir. Hayır ve Şer Allahü teâlâ'dandır. Bizi ve işlerimizi yaratan Allahü teâlâ'dır.

SeBePlEr...

kavli ve fiili dua...

*

Tıkandı babayı okudunuz mu? ,)

Evet :)

ilim-amel-ihlas

hocam gerisini okumamışsın.

Kulun iradesi şart-ı adi olduğu için aslında her meselede (sadece zenginlikte değil, ilimde de hidayette de mülkiyette de vs...) Allah dilediğini dilediğine verir amma cüzi ihtiyariye bir şart-ı adi avansı verildi ise bu avans zenginlikte verilmemiştir ilimde verilmiştir, hidayette verilmiştir idarecilikte verilmemiştir gibi ayrımlara gidemeyiz.

demek istediğim buydu.

namutedilalbatros,

Açıklama için teşekkürler. Şimdi daha anlaşılır oldu (en azından benim için).

Uydurma bir söze Hadîs demek çok tehlikeli olduğu gibi, bir Hadîs'e de uydurma demek benzer bir tehlikeye haîzdir. Belki bir kitapta geçiyor diye düşünerek ihtiyata davet etmek istemiştim.

"Uydurma bir söze Hadîs demek çok tehlikeli olduğu gibi, bir Hadîs'e de uydurma demek benzer bir tehlikeye haîzdir...ihtiyata davet etmek istemiştim."

*

güzel son nokta...

*****

böyle anlaşınız işte

aferim :)

yani bos yere calisip cabalamayalim, bir ne kadar gayretli, caliskan, akilli, tutumlu olursak olalim zengin olamayiz Allah istemez ise, ama elin hirlisi hirsizi, uckagitcisi,yalancisi, her turlu dalaverecisi de Allahin izni ile mali gotursun.

:-)

Kafasi basmayan birisi ilim isterse nasil alacak kit beyni ile?

Kafası basan birisi hayrın ve şerrin Allahü teâlâ'dan olduğuna, bizi ve işlerimizi Allahü teâlâ'nın yarattığına inanır. ve Allahü teâlâ'nın mutlak adaleti sağlayacağına güvenir ve Allahü teâlâ'ya hüsn-ü zân eder. İnsanoğlunun hiçbir şey yaratamadığına tek Yaratıcının O "celle-celâlüh" olduğuna îmân eder.

yani konu basligi pek inandirici gelmedi size de, degil mi?

İnandırıcılıktan ziyade bu sözün Hadîs olup olmaması üzerine bir araştırma yapılıyor. İnandırıcılığı üzerine konuşmam şık olmaz diye düşünmüştüm.

bir de şu yönden düşünelim...

üç kardeş var...

babalarından miras olarak arsa kalmış

ikisi şimdiye göre değerlendirip diğer kardeşe kötü olan verimsiz yeri veriyor

yani iki kardeş iyi yeri alıp diğer kardeşlerine kötü yeri veriyor..

ama gel gelelim aradan zaman geçiyor iyi aldığını sanan kişilerin aldıkları arsa yine arsayken diğer kötü oldugunu sanan kardeşe kamulaştırma vuruyor yada arsasında bir değerli maden bulunuyor...yani daha zengin oluyor...

diğer bir örnekte ;

bir kişi çok zeki ama çalışmıyor bu kişi nasıl ilim öğrenecek yani istemesi çaba göstermesi lazım kendi sınırlarının dahilindeki zekasını isteyerek gayret ederek kullanabilir...

*

ama bu sözün hadis olup olmadığı tartışılıyor ben bu söz için demedim...

Syn. eşit mesafe çok güzel bir örnek ile açıklamışsınız durumu Allah razı olsun. İlim-Amel-İhlas hocam konunun dağılmasını önlediğiniz için siden de Allah razı olsun.

Öncelikle şunu söylemek isterim. Kendim, Rabbim izin verdiği ölçüde ilmi çalışmalar yapmaya, emin olamadığım noktalarda da araştırma yapmaya çalışıyorum. Ben bu konu başlığını ilk önce Din Hizmetleri (Kadrolu) Bölümüne açmıştım. Kadrolu aktif hocaların o bölümde daha sık bulunabileceği düşüncesiyle. Ancak oradan cevap gelmeyince buraya da ikinci bir başlık olarak açtım. Allah razı olsun ki değerli hocalarım kendileri de araştıracaklarını ve elde ettikleri neticeyi burada paylaşacaklarını beyan ettiler. Diğer bölümde de değerli bir hocam araştırıp cevap vermeye çalışacağını beyan etmiş kendilerinden Allah razı olsun.

Başlığım ciddi manada ilmi bir araştırma için açılmıştır. O bakımdan burada bu sözün inanrıcılığını tartışmak durumunda değiliz. Kendilerine inandırıcı gelmeyenler veyahut konu hakkında hiç bir bilgiye sahip olmayanlar rica ediyorum bu başlığa yazı yazıp konumu amacının dışına çıkarmasınlar.

Son olarak başlığı açtığımdan beri kendim de araştırmalarımı sürdürüyorum. Bilgilerimi sizlerle de paylaşmak isterim.

Lokman Suresi 12. Ayet-i Kerime'de "Andolsun ki biz Lokman'a hikmeti verdik..." buyruluyor. Ayetin tefsirine bakıldığında buradaki "hikmet" kelimesinin ilim ve üstün kavrama yeteneği olduğu belirtilmiştir. Ayette dikkati çeken hususlardan birisi de Lokman'a hikmetin verilme gerekçesinin her zaman Allah'a yaraşır bir şekilde şükretmesi olduğudur. Allah hikmeti şükürle birlikte zikretmiştir. Çünkü bilgi Allah'ın insana en büyük lütfudur. Şükrün birinci şartı da tevhid inancıdır. Dolayısıyla şükreden bir insan hırsız, uğursuz vb. olamaz. Şükreden bir insanın kafası çalışmıyor olamaz yani bir önceki sayfada yazıldığı gibi kıt beyinli olamaz. Çünkü Rabbimiz şükür karşılığı hikmeti verdiğini Ayet-i Kerimelerinde beyan etmiştir.

Buna benzer oalarak diğer başlıkta nihatsami hocam da çok güzel bir açıklama getirmiş kendilerinden Allah razı olsun.

ifade aynen bire bir hadis olarak geçmeyebilir. Fakat ayet ve hadislerin mana ve mefhumundan çıkmış olması muhtemeldir. Delil olarak;

1- malı istediğime veririm; ( Kulillahimumme malikel mülki Tü'til mülke men teşau.....Ali imran 27), Allah dilediğine rızkı genişletir ve dilediğine daraltır. rad' 26)

2- ilmi isteyene verir; zaten arapça öğrencinin adı TALİB'tir. Yani isteyen, ilimle ilgili hadislerde ilim konusunda hep talep lafzı beraber gelmektedir. (talebul ilmi feridatün...) bu hususta örnekleri çoğlatabiliriz.

Bu vb. bilgilere araştırma neticesinde ulaşmak mümkün ancak benim asıl öğrenmek istediğim başlıkta yazdığım sözün kaynağı, buhari, ibn. mace vb. kaynaklarda geçip geçmediğidir. Sorum açık ve nettir. Bu bilgiye ulaşanların araştırma neticelerini merak ediyor ve cevaplarını bekliyorum. Onun dışında konuyu daha da fazla uzatmaya gerek olmadığı kanaatindeyim.

Alakadar olan herkese teşekkürü bir borç bilirim. Allah'a emanet olun.