DANIŞTAY KARARININ SONUÇ KISM I
......
Dosyanın incelenmesinden; öğretmen olarak görev yapan davacı hakkında uyarma, kınama ve aylıktan kesme cezaları tesis edilmesine rağmen Kılık Kıyafet Yönetmeliğine uymadığı, görev mahallinde başı kapalı olarak bulunduğu, ideolojik amaçlarla kurumun huzur, sükun ve çalışma düzenini bozduğundan bahisle yapılan soruşturma sonucunda, müfettiş tarafından ifadesi alınarak Devlet memurluğundan çıkarma cezasıyla cezalandırılmasının teklif edildiği, bunun üzerine soruşturma dosyasının Yüksek Disiplin Kuruluna intikal ettiği, Yüksek Disiplin Kurulunun 12.7.2000 günlü yazısıyla davacının yukarıda belirtilen hususlarla ilgili olarak 657 sayılı Yasa'nın 130. maddesine göre 7 gün içinde savunmasını yapmasının istenildiği, bu yazının davacıya 9.8.2000 tarihinde görevli olduğu okulda tebliğ edildiği halde aynı gün sevk alarak 11.8.2000 tarihinde hastaneye yattığı, eşi tarafından Yüksek Disiplin Kuruluna verilen 14.8.2000 tarihli dilekçede, davacının hastaneye yattığı, sağlık durumunun savunma yapmaya uygun olmadığının belirtilmesi üzerine Yüksek Disiplin Kurulunun 18.10.2000 tarihli ve 425 sayılı işlemi ile ilgiliye isnat edilen fiilin sübut bulduğu ve süreklilik gösterdiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle 657 sayılı Yasanın 125/E-a maddesi uyarınca Devlet memurluğundan çıkarma cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin teklifin kabulüne karar verilerek dava konusu işlemin tesis edildiği davacının ise mazeretini belgelediği halde Yüksek disiplin Kurulunca 657 sayılı Yasanın 129/2. maddesi gereğince kendisinin bizzat veya vekil aracılığıyla savunma yapmasına, tanık dinletmesine imkan tanınmadığı, anılan madde uyarınca savunma hakkını kullanmasına imkan verilmediğini öne sürerek işlemin iptali istemiyle bakılan davayı açtığı anlaşılmıştır.
Olayda, davacı tarafından, savunma isteme yazısının tebliği üzerine sağlık durumunun savunmaya elverişli olmadığını belirttiği halde 657 sayılı Yasa'nın 129. maddesinde yer alan haklar bildirilmeyerek kullanmasına imkan verilmediği ileri sürülmekte ise de, Yüksek Disiplin Kurulunca, 657 sayılı Yasa'nın 130. maddesinde belirtilen usule uygun olarak 7 gün içinde savunmasını vermesine ilişkin yazının davacıya tebliğ edilmek suretiyle anılan madde uyarınca yasal yükümlülüğün yerine etirildiği anlaşıldığından ve 657 sayılı Yasa'nın 129. maddesinde belirtilen haklar, talep edildiği takdirde idarece belirlenen zaman veya sürede kullanılabilecek haklardan olup, anılan maddenin bu hakların kullanılmasını zorunlu kılan bir hüküm niteliğinde bulunmaması karşısında, savunma istem yazısının tebliği üzerine savunmasını yazılı yapabileceği gibi vekil vasıtası ile de yapabilme imkanı olduğu halde bu imkanı kullanmayan davacının, yukarıda sözü edilen ısrarlı tutum ve davranışlarını sürdürmesi nedeniyle hukuka uygun olarak tesis edildiği kanaatine varılan dava konusu işlemin, savunma hakkı kısıtlandığından hukuka aykırı olduğu gerekçesi ile iptaline ilişkin mahkeme kararında hukuki isabet görülmemiştir.
DANIŞTAY KARARININ SONUÇ KISM I
......
Dosyanın incelenmesinden; öğretmen olarak görev yapan davacı hakkında uyarma, kınama ve aylıktan kesme cezaları tesis edilmesine rağmen Kılık Kıyafet Yönetmeliğine uymadığı, görev mahallinde başı kapalı olarak bulunduğu, ideolojik amaçlarla kurumun huzur, sükun ve çalışma düzenini bozduğundan bahisle yapılan soruşturma sonucunda, müfettiş tarafından ifadesi alınarak Devlet memurluğundan çıkarma cezasıyla cezalandırılmasının teklif edildiği, bunun üzerine soruşturma dosyasının Yüksek Disiplin Kuruluna intikal ettiği, Yüksek Disiplin Kurulunun 12.7.2000 günlü yazısıyla davacının yukarıda belirtilen hususlarla ilgili olarak 657 sayılı Yasa'nın 130. maddesine göre 7 gün içinde savunmasını yapmasının istenildiği, bu yazının davacıya 9.8.2000 tarihinde görevli olduğu okulda tebliğ edildiği halde aynı gün sevk alarak 11.8.2000 tarihinde hastaneye yattığı, eşi tarafından Yüksek Disiplin Kuruluna verilen 14.8.2000 tarihli dilekçede, davacının hastaneye yattığı, sağlık durumunun savunma yapmaya uygun olmadığının belirtilmesi üzerine Yüksek Disiplin Kurulunun 18.10.2000 tarihli ve 425 sayılı işlemi ile ilgiliye isnat edilen fiilin sübut bulduğu ve süreklilik gösterdiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle 657 sayılı Yasanın 125/E-a maddesi uyarınca Devlet memurluğundan çıkarma cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin teklifin kabulüne karar verilerek dava konusu işlemin tesis edildiği davacının ise mazeretini belgelediği halde Yüksek disiplin Kurulunca 657 sayılı Yasanın 129/2. maddesi gereğince kendisinin bizzat veya vekil aracılığıyla savunma yapmasına, tanık dinletmesine imkan tanınmadığı, anılan madde uyarınca savunma hakkını kullanmasına imkan verilmediğini öne sürerek işlemin iptali istemiyle bakılan davayı açtığı anlaşılmıştır.
Olayda, davacı tarafından, savunma isteme yazısının tebliği üzerine sağlık durumunun savunmaya elverişli olmadığını belirttiği halde 657 sayılı Yasa'nın 129. maddesinde yer alan haklar bildirilmeyerek kullanmasına imkan verilmediği ileri sürülmekte ise de, Yüksek Disiplin Kurulunca, 657 sayılı Yasa'nın 130. maddesinde belirtilen usule uygun olarak 7 gün içinde savunmasını vermesine ilişkin yazının davacıya tebliğ edilmek suretiyle anılan madde uyarınca yasal yükümlülüğün yerine etirildiği anlaşıldığından ve 657 sayılı Yasa'nın 129. maddesinde belirtilen haklar, talep edildiği takdirde idarece belirlenen zaman veya sürede kullanılabilecek haklardan olup, anılan maddenin bu hakların kullanılmasını zorunlu kılan bir hüküm niteliğinde bulunmaması karşısında, savunma istem yazısının tebliği üzerine savunmasını yazılı yapabileceği gibi vekil vasıtası ile de yapabilme imkanı olduğu halde bu imkanı kullanmayan davacının, yukarıda sözü edilen ısrarlı tutum ve davranışlarını sürdürmesi nedeniyle hukuka uygun olarak tesis edildiği kanaatine varılan dava konusu işlemin, savunma hakkı kısıtlandığından hukuka aykırı olduğu gerekçesi ile iptaline ilişkin mahkeme kararında hukuki isabet görülmemiştir.