Meslekte neredeyse 15. yılını doldurarak; 34-30-34 illerinde, narkotik, organize, terörle mücadele gibi şubelerde görev yapmış olan bir abiniz/kardeşiniz olarak tecrübelerimi aktarayım...
Operasyonel şubelerde saat kavramı yoktur, görev kavramı vardır. 7-24 telefonunuz açık olmalıdır. Aile yaşantısı, sosyal yaşantı yok denecek kadar azdır. Aileniz de sosyal çevreniz de görev arkadaşlarınızdır. Misal, gece saat 02.00'de sizi i arayıp 800 km uzaktaki bir ile gidip muhtemel takip-tarassut ya da operasyonel faaliyet hazırlığı için yola çıkacağınızı ve hazırlanmak için yarım saatiniz olduğunu söyleyebilirler. Evden çıktığınızda ne zaman eve döneceğiniz belirsizdir. Bazen bir gün, bazen ise bir ay boyunca -evet bir ay boyunca- evinizden, ailenizden uzakta başka bir ilde; otelde, polis evinde, arabada v.s istirahat etmek zorunda kalabilirsiniz...
İşin maddi boyutuna gelirsek; benim zamanımda bize taltif döneminde 6-8 taltif v.s yatardı. İkramiyede ise yine 1-2 bir şeyler kalırdı ama inanın ki T.V'deki TLC kanalındaki ''aşırı pintiler'' programındakiler gibi bir hayatınız yoksa aldığınız taltif-ikramiyenin 2-3 katını zaten sokakta harcamış olurdunuz...
Şubecilik gönül işidir. Örneğin narkotik şubede çalışırken ki motivasyonum 100 kg eroin yakalanmasında bir emeğim olursa, belki 1 milyon kişinin hayatının kurtulmasında da (100kg eroinden 1 milyon doz vuruş çıkar) bir payım olur düşüncesiydi.
Şu an yaklaşık beş yıldır kendi isteğimle bir ilçenin koruma bürosunda görev yapıyorum. 12/24 sisteminde çalışmaya başladığımın ilk günlerinde inanın ki 24 saat istirahat bana öyle uzun bir istirahat süresi gibi gelmişti ki, kendimi sanki senelik izindeymişim gibi hissetmiştim. Şu an, nöbetimi tutup evime gidiyorum. Saatim belli, yerim belli. Büyük konuşmak istemiyorum ama bir daha şubede çalışmak istemem...
Meslekte neredeyse 15. yılını doldurarak; 34-30-34 illerinde, narkotik, organize, terörle mücadele gibi şubelerde görev yapmış olan bir abiniz/kardeşiniz olarak tecrübelerimi aktarayım...
Operasyonel şubelerde saat kavramı yoktur, görev kavramı vardır. 7-24 telefonunuz açık olmalıdır. Aile yaşantısı, sosyal yaşantı yok denecek kadar azdır. Aileniz de sosyal çevreniz de görev arkadaşlarınızdır. Misal, gece saat 02.00'de sizi i arayıp 800 km uzaktaki bir ile gidip muhtemel takip-tarassut ya da operasyonel faaliyet hazırlığı için yola çıkacağınızı ve hazırlanmak için yarım saatiniz olduğunu söyleyebilirler. Evden çıktığınızda ne zaman eve döneceğiniz belirsizdir. Bazen bir gün, bazen ise bir ay boyunca -evet bir ay boyunca- evinizden, ailenizden uzakta başka bir ilde; otelde, polis evinde, arabada v.s istirahat etmek zorunda kalabilirsiniz...
İşin maddi boyutuna gelirsek; benim zamanımda bize taltif döneminde 6-8 taltif v.s yatardı. İkramiyede ise yine 1-2 bir şeyler kalırdı ama inanın ki T.V'deki TLC kanalındaki ''aşırı pintiler'' programındakiler gibi bir hayatınız yoksa aldığınız taltif-ikramiyenin 2-3 katını zaten sokakta harcamış olurdunuz...
Şubecilik gönül işidir. Örneğin narkotik şubede çalışırken ki motivasyonum 100 kg eroin yakalanmasında bir emeğim olursa, belki 1 milyon kişinin hayatının kurtulmasında da (100kg eroinden 1 milyon doz vuruş çıkar) bir payım olur düşüncesiydi.
Şu an yaklaşık beş yıldır kendi isteğimle bir ilçenin koruma bürosunda görev yapıyorum. 12/24 sisteminde çalışmaya başladığımın ilk günlerinde inanın ki 24 saat istirahat bana öyle uzun bir istirahat süresi gibi gelmişti ki, kendimi sanki senelik izindeymişim gibi hissetmiştim. Şu an, nöbetimi tutup evime gidiyorum. Saatim belli, yerim belli. Büyük konuşmak istemiyorum ama bir daha şubede çalışmak istemem...