Alıntılar

Rachel CORRIE

"Benim için Ariel Şaron şiddete yatırım yapan biridir. Komik olansa, benim ülkemin onu barış adamı olarak görmesi..."

.

.

Kadın kimliğini ayağa kaldıranlar - Erdal Sarıçam

Rachel Corrie, Filistin direnişinin en önemli sembollerinden biridir. Amerikalı, sivil bir barış eylemcisi... Bir özgürlük savaşçısı...

.

.

Kadın kimliğini ayağa kaldıranlar - Erdal Sarıçam

Mesela bakın 12 Aralık 1989'da, minicik bir çocukken neler söylemiş Rachel; üstelik konu, dünya çocuklarının durumu...

"Ben diğer çocuklar için buradayım. Buradayım çünkü önemsiyorum. Buradayım çünkü her yerde çocuklar ıstırap çekmekte. Çünkü kırk bin insan her gün açlıktan ölmekte. Buradayım çünkü o insanların çoğu çocuk. Anlamalıyız ki, yoksullar her yanımızda ve biz onları görmezden geliyoruz. Anlamalıyız ki, bu ölümler önlenebilir. Anlamalıyız ki, üçüncü dünya insanları da bizler gibi düşünür, endişelenir, güler ve ağlar."

.

.

Kadın kimliğini ayağa kaldıranlar - Erdal Sarıçam

RAHİBE TERESA

"İnsanları yargılarsan, onları sevmeye zamanın kalmaz."

Bir de şu: Rahibe Teresa, insan psikolojisi ve davranış bilimleri üzerine de eğitim almıştır. Bunun neticesinde sağlık sorunları olan Hristiyanlara İncil, Müslümanlara Kur'an okunurken, Hindulara ise Ganj Nehri'nden getirtilen sular tatbik edilmektedir. Teresa'nın yöntemi kişiye özeldir ve onu bu denli ayrıcalıklı kılan da budur.

.

.

Kadın kimliğini ayağa kaldıranlar - Erdal Sarıçam

Rosa PARKS

"Doğru olan şeyi yaparken korku hissetmemelisiniz."

.

.

Kadın kimliğini ayağa kaldıranlar - Erdal Sarıçam

Sâmiha AYVERDİ

"Biz cihat halindeyiz; süngüyle değil, fikirle, imanla..."

.

.

Kadın kimliğini ayağa kaldıranlar - Erdal Sarıçam

Temple GRANDIN

Otistik bir kız çocuğu... Kendisiyle sürekli alay edilen, zekasıyla dalga geçilen ve "hasta" gözüyle bakılan masum bir insan...

.

.

Kadın kimliğini ayağa kaldıranlar - Erdal Sarıçam

Yalnız bu defa zordur işi. Çünkü arkadaşları pek de sıcak karşılamazlar Temple'ı. Yadırgarlar. İterler. Küçük görürler. Temple ise her şeye rağmen öğrenmeye kararlıdır. Fakat bir sorun var. O, öğrenmek istediği şeyleri sürekli tekrarlamak zorundadır. bir kelimeyi, bir cümleyi art arda onlarca kez tekrarlamaktadır. Aslında bir çeşit çabadır bu. Otistik çocuklar için normal şeyler yani. Ancak onun için normal olan bu durum, arkadaşları için bir eğlenceye dönüşmüştür bir süre sonra. Arkadaşları için bir tür "kayıt cihazı" dır Temple. Ona taktıkları isim bu! Ve sonra alay etmeler, dalga geçmeler... Hiç kimse onu anlamaya çalışmamaktadır. Bu durum onu daha fazla soyutlar sosyal hayattan. İncitir, kırar...

.

.

Kadın kimliğini ayağa kaldıranlar - Erdal Sarıçam

Arizona Devlet Üniversitesi... Zooloji... Yüksek lisans ve aynı alanda doktora... İnanılmaz bir azim; inanılmaz bir kararlılık. Gerçi lise yıllarındaki küçümsemeler, alaya almalar üniversite döneminde de sürmüştür ama tüm bu yakışıksız davranışlar, yerini zamanla hayranlığa ve alkış seslerine bırakmıştır.

.

.

Kadın kimliğini ayağa kaldıranlar - Erdal Sarıçam

Temple'nin geliştirdiği bir çok makinenin yanında "Sarılma Kutusu" adını verdiği bir makine de vardır. Bu makineyi, "Kendimi sakinleştirmek için vücuduma baskı uygulama ihtiyacı duyuyordum. 'Sarılma Kutusu' fikrini de teyzemin çiftliğinde büyükbaş hayvanları sabit tutmak için kullanılan bir cihazdan aldım." sözleriyle tanımlayan Temple, bu makineye koyduğu insanlar üzerinde bazı deneyler de yapmıştır. Hatta bu icadını otistik çocukların sakinleşmesi için de kullandığını ve çok olumlu sonuçlar elde ettiğini ifade etmiştir.

.

.

Kadın kimliğini ayağa kaldıranlar - Erdal Sarıçam

"Tüm düşünceler hayal dünyamda bir video kaseti gibidir. Resimler benim anadilim, kelimeler ise yabancı dilimdir."

.

.

Kadın kimliğini ayağa kaldıranlar - Erdal Sarıçam

Korku, bir insanın kendi benliğinin bilincinde olmamasıdır. Tek bir korku vardır; kendini pek çok yolla ortaya koyar; bin bir tane şekli olabilir, ama temelde korku çektir ve bu, "Derinlerde bir yerde, ben olmayabilirim" korkusudur.

.

.

Korku - Osho

Bir insanı seversin ve bu sevgiyle, aynı pakette, korku da gelir. - o insanın seni terk edebileceği korkusu - Zaten başka birini terk edip sana gelmiştir, o yüzden örneği de karşındadır; belki aynısını sana da yapacak. Korkarsın, midenin düğümlendiğini hissedersin. Öyle bağlanmışsındır ki çok basit bir gerçeği göremezsin: Sen dünyaya yalnız geldin. Dün de buradaydın, o insan olmadan ve gayet iyi gidiyordun, midende düğümler olmadan. Yarın, eğer bu insan giderse... Düğümlere ne gerek var? Sen zaten bu insansız nasıl olacağını biliyorsun ve tekrar yalnız olabileceksin.

.

.

Korku - Osho

Acı en az mutluluk kadar güzeldir. Benliğine keskinlik kazandırır; farkındalık getirir, hatta bazen mutluluktan bile fazla. Mutluluk donuklaştırır; bu yüzden zevk içinde yaşayan insanlar genelde daha sığdır.

.

.

Acı seni uyanık bir insana dönüştürür. Başkalarının acılarına karşı daha merhametli, duyarlı olursun. Acı seni büyütür, kocaman yapar. Yürek, acıyla büyür. Güzeldir, kendi güzelliği vardır. Ve acının peşinde ol demiyorum; ama acı var olduğunda, onun da keyfini çıkar. Acı var oluşun bir armağanıdır ve içinde gizli bir hazine saklıdır.

.

.

Korku - Osho

Ölüm ve yaşam, aynı enerjinin, aynı fenomenin iki kutbudur. Med ve cezir, gün ve gece, yaz ve kış. Bunlar ayrı değil, zıt değil, karşıt değil, bunlar tamamlayıcıdır. Ölüm, yaşamın sonu değildir; aslında ölüm, bir yaşamın tamamlanması, bir yaşamın kreşendosu, zirvesi, finalidir. Ve yaşamını ve sürecini anladığında, ölümün ne olduğunu da anlayacaksın.

.

.

Korku - Osho

Egonun ölümü, senin ölümün değildir; egonun ölümü aslında yaşam olasılığındır. Ego, sadece çevrende ölü bir kabuk oluşturur. Kırman ve ondan kurtulman gerekir. Benliğe doğal bir şekilde gelir, tıpkı bir yolcu geçerken, tozun giysilerine, bedenine yapışması gibi. O tozdan kurtulmak için yıkanması gerekir.

.

.

Korku - Osho

"doğru seçim yaptığını, arzularına karşı çıktığında anlarsın"

OZ-Adam Fawer

Ama var olmanın bir başka yolu daha var ve şu: bu dünyada olabilirsin, bu dünyadan olmayarak.

.

.

Korku - Osho

Eğer mantıksal düşünme kapasitenizi kullanırsanız "olan"ın "olması gereken"den daha önemli olduğunu da açık bir şekilde anlarsınız. "Olan"la baş edemediğiniz için "olması gereken"e sığınıyorsunuz. "Olan"dan kaçmak için zıddını denge olarak kullanıyorsunuz.

Farkındalığın Işığı/ Jiddu Krishnamurti