tıptan dis hekimligine gecis hakkında hicbir fikrim yok.
kotu bir universitenin tıp fakultesindense, hacettepe gibi bir universitenin diş hekimligi bence daha makul. dediginiz sayılar hakkında cok net bilgim yok ama emin olun on sene oncesinde hicbir yerde dogru durust agız ve dis saglıgı merkezi yoktu. simdi buyuk sehirlerde cogu semtte var. belli saatlerde acılan randevu 10 dakikada tukenmektedir. burda en onemlı detay su; artık insanlar diş ve agız saglıgıyla ilgili her turlu tedavısını devlette yaptırabiliyor. tek sıkıntı randevu alıp, dogru zamanı ayarlamakta. ozel muayeneye giden pek tabikide bir kesim olucaktır. tanıdık, bildik ve işinde iyi olan hekimler hep bilinir, tercih edilir. onun dışında devlet agız ve diş saglıgı merkezlerini ciddi oranda arttırmayı hedeflemektedir. buda tabi alım sayısını arttırır.
şunuda solıyım; artık tus oldugu gibi diş hekimliginde de 'dus' getirmişler diye duydum. ne kadar dogrudur bilmiyorum ama arastırın derim.
peki bu ulkede yaptıgı meslegi oneren birini tanıyormusunuz? ben sahsen tanımıyorum. ciddi maddi birikim yapmıs insanlara bile mesleginin artılarını sorsanız; o iş yapılıcak iş degildir. eski tadı yoktur vs vs. bahsettiginiz farkındaysanız dis hekimligi, pratisyen hekimlik. turkiyenin oss de %1 lik kesiminin oldugu, en basarılı sayısal ogrencileri. bazı seylerde sizi olumsuz dusunmeye sevk edenler pek tabikide olucaktır. lakin bundan 100 sene sonra da bu islerden para kazanan insanlar olucak. saglık sektoru rehabilitasyon ve tanı alanında ilerlesedeee, tedavi herzaman olucaktır ve bu arkadaslarımız hep toplumda iyi kazanan, bireyler olucak. madem bu kadar kotu meslekler sayısal ogrencisi ne yazsın allah askına? kızlarımızı muhendıs mı yapalım?
tıpta acılan kontenjanlarda eger memleketinize cok talep yoksa pek tabıkıde oraya atanabılırsınız. 5 tercıh arasından kurayla bu ıslem yapılmakta. sectıklerınız arasından cıkmassa, rastgele bir yere de gonderilebilirsiniz. mardin kızıltepe de olabılır, hakkari yuksekovada olabılır. bunda torpılın olmadıgını dusunmeyin sakın!!
dedigim gibi her bransta oldugu gibi artık bazı seyler yetmıyor ne yazıkki. 6 yıl okudunuz, dahiliye kazandınız, 5 sene asistanlık yaptınız, yandal sınavına girdiniz, gastroenterloji kazandınız 3 sene asistanlık yaptınız. keske 90lı yıllardaki gibi sadece dahiliye uzmanı olmak yetseydi...
emin olun artık insanımızda saglık alanında cok bilinclendi. taşra dan gelen insanımız bile hastaneye geldiginde ornegin gastroyu, cocuk pskytristini biliyorlar ve burda varmı dıye soruyorlar. yani yandal yapmıs bir hekimin, daha cok okudugunu biliyorlar.
varın şimdi siz dusunun pratisyen hekimligini..
aile hekimligine geciste, hizmet puanı yuksek hekimleri aldılar. yani yeni mezun veya 5 senelik pratisyen hekimler buna dahil olamadılar. 1 aylık kurs sonucu aile hekimi oldular. bir defaya mahsustu. simdi sunuda solıyım bu ulkede zaten aıle hekımlıgının asıstanlıgı var!! ve en buyuk sacmalık orda basladı. onca aıle hekimi asistanına yapılmıs haksızlıktı. neyse ileride onlar icinde bir yol dusunulur muhakkak. dedigim gibi yetisen aile hekimligi asistanlıgı var. yanı oda Tus la alıcak.
acil tıp uzmanları yetistikcede acillerde pratisyen hekimlere ihtiyac kalmıycak. peki nerde calısıcak bu pratisyen hekımlerımız?
sanırım sadece 112 de :(
senede 5 bin belki 7 bin kisi tıptan mezun oluyor. (bu benim attıgım rakam) 2 bin kisi ortalama tusla giriyor. girenler yerlesemedigi icin hersene ortalama giren sayısı 15 20 bin kisi. yukselmeye devam ediyor.
uzun yazının ozeti; bir tekel bayi acın en iyisi siz. 35 yasına gelmeden 1 eviniz 1 arabanız zaten olur. saygıda gorursunuz. insanlar markete girince doktor olmussun adam olamamıssın gibi sozlerde sarfetmezler, onca yıllarını heba da etmessin, şerefsiz diye durduk yere bagıran da cıkmaz.
yada idealist olun. Doktor olun... saygılarımla.
tıptan dis hekimligine gecis hakkında hicbir fikrim yok.
kotu bir universitenin tıp fakultesindense, hacettepe gibi bir universitenin diş hekimligi bence daha makul. dediginiz sayılar hakkında cok net bilgim yok ama emin olun on sene oncesinde hicbir yerde dogru durust agız ve dis saglıgı merkezi yoktu. simdi buyuk sehirlerde cogu semtte var. belli saatlerde acılan randevu 10 dakikada tukenmektedir. burda en onemlı detay su; artık insanlar diş ve agız saglıgıyla ilgili her turlu tedavısını devlette yaptırabiliyor. tek sıkıntı randevu alıp, dogru zamanı ayarlamakta. ozel muayeneye giden pek tabikide bir kesim olucaktır. tanıdık, bildik ve işinde iyi olan hekimler hep bilinir, tercih edilir. onun dışında devlet agız ve diş saglıgı merkezlerini ciddi oranda arttırmayı hedeflemektedir. buda tabi alım sayısını arttırır.
şunuda solıyım; artık tus oldugu gibi diş hekimliginde de 'dus' getirmişler diye duydum. ne kadar dogrudur bilmiyorum ama arastırın derim.
peki bu ulkede yaptıgı meslegi oneren birini tanıyormusunuz? ben sahsen tanımıyorum. ciddi maddi birikim yapmıs insanlara bile mesleginin artılarını sorsanız; o iş yapılıcak iş degildir. eski tadı yoktur vs vs. bahsettiginiz farkındaysanız dis hekimligi, pratisyen hekimlik. turkiyenin oss de %1 lik kesiminin oldugu, en basarılı sayısal ogrencileri. bazı seylerde sizi olumsuz dusunmeye sevk edenler pek tabikide olucaktır. lakin bundan 100 sene sonra da bu islerden para kazanan insanlar olucak. saglık sektoru rehabilitasyon ve tanı alanında ilerlesedeee, tedavi herzaman olucaktır ve bu arkadaslarımız hep toplumda iyi kazanan, bireyler olucak. madem bu kadar kotu meslekler sayısal ogrencisi ne yazsın allah askına? kızlarımızı muhendıs mı yapalım?
tıpta acılan kontenjanlarda eger memleketinize cok talep yoksa pek tabıkıde oraya atanabılırsınız. 5 tercıh arasından kurayla bu ıslem yapılmakta. sectıklerınız arasından cıkmassa, rastgele bir yere de gonderilebilirsiniz. mardin kızıltepe de olabılır, hakkari yuksekovada olabılır. bunda torpılın olmadıgını dusunmeyin sakın!!
dedigim gibi her bransta oldugu gibi artık bazı seyler yetmıyor ne yazıkki. 6 yıl okudunuz, dahiliye kazandınız, 5 sene asistanlık yaptınız, yandal sınavına girdiniz, gastroenterloji kazandınız 3 sene asistanlık yaptınız. keske 90lı yıllardaki gibi sadece dahiliye uzmanı olmak yetseydi...
emin olun artık insanımızda saglık alanında cok bilinclendi. taşra dan gelen insanımız bile hastaneye geldiginde ornegin gastroyu, cocuk pskytristini biliyorlar ve burda varmı dıye soruyorlar. yani yandal yapmıs bir hekimin, daha cok okudugunu biliyorlar.
varın şimdi siz dusunun pratisyen hekimligini..
aile hekimligine geciste, hizmet puanı yuksek hekimleri aldılar. yani yeni mezun veya 5 senelik pratisyen hekimler buna dahil olamadılar. 1 aylık kurs sonucu aile hekimi oldular. bir defaya mahsustu. simdi sunuda solıyım bu ulkede zaten aıle hekımlıgının asıstanlıgı var!! ve en buyuk sacmalık orda basladı. onca aıle hekimi asistanına yapılmıs haksızlıktı. neyse ileride onlar icinde bir yol dusunulur muhakkak. dedigim gibi yetisen aile hekimligi asistanlıgı var. yanı oda Tus la alıcak.
acil tıp uzmanları yetistikcede acillerde pratisyen hekimlere ihtiyac kalmıycak. peki nerde calısıcak bu pratisyen hekımlerımız?
sanırım sadece 112 de :(
senede 5 bin belki 7 bin kisi tıptan mezun oluyor. (bu benim attıgım rakam) 2 bin kisi ortalama tusla giriyor. girenler yerlesemedigi icin hersene ortalama giren sayısı 15 20 bin kisi. yukselmeye devam ediyor.
uzun yazının ozeti; bir tekel bayi acın en iyisi siz. 35 yasına gelmeden 1 eviniz 1 arabanız zaten olur. saygıda gorursunuz. insanlar markete girince doktor olmussun adam olamamıssın gibi sozlerde sarfetmezler, onca yıllarını heba da etmessin, şerefsiz diye durduk yere bagıran da cıkmaz.
yada idealist olun. Doktor olun... saygılarımla.