Editörler : E.Kayı Han
27 Eylül 2008 17:35

Banka faizi haram mı?

kimisi diyo haram kımısı hayır haram değil burda mantıklı düşünürsek haram mı helal mi? ne dersiniz?


ggdk
Genel Müdür
27 Eylül 2008 17:54

çoook konuşuldu çoook hala konuşuluyor bu sayfalarda, faiz ve içinde faiz bulunan herşey HARAM HARAM HARAM !!!


""MUHİBBİ""
Aday Memur
27 Eylül 2008 18:16

bilen bilmeyen herkesi dinlersek herkes bi şey der tabii

banka faizi ile diğer faizlerin ayırma gerekçesi ne

faizin her türlüsünün haram olduğunu ortalama bi müslüman bilir ya da bilmesi lazım


F_u_K_a_R_a
Yasaklı
27 Eylül 2008 19:08

tabiki haram. ama bu ekonomik sistemde helalle haram karıştı birbirine. haram normal oldu


Yasemen...
Kapalı
27 Eylül 2008 20:51

Bak arkadaş senin bir yerin ağırdığında nasıl doktora gidiyorsan dini konularda da bir sorun olduğu zaman inşallah din alimine gideceksin kimisine göre hareket edersen inan sen iflah olmazsın..

Mazallah bu tür sorularıda böyle yerlerde sorman biraz garip bence sorulacak sorunun zamanı en önemliside yeri vardır İnşaallah dikkatli olmalısın...

Selametle..


Düttürüdünya
Aday Memur
27 Eylül 2008 21:39

banka faizine bazı kesimler haram demiyor nedeni ise: bankanın musluman olmadığı muslumanların banka kurmayacağı görüşü biliyorsunuz faiz iki musluman arasında olur değil mi?

28 Eylül 2008 00:24

hoppala...

kim söyledi sana bu sözü?

yoksa beyaz hoca mı?


Düttürüdünya
Aday Memur
28 Eylül 2008 00:49

söyleyen çok yalan mı?

28 Eylül 2008 00:59

taraf teşkili söz konusu değil...faizle paara vern müslüman olmasa dahi faizle paara alan müslümansa yani ortada faizle para alınıyorssa bu haramdır.....

Yanlız ve yanlız darulharp olgusu var bu konuu uzun belki bu konu hakkında bir başlık açılır...

Bazı kardeşlerimizin dönemin darul harp(islam üzere yönetilmeme)olduğunu bu dönemde de faizin olmayacağını beyan etmişlerdir...

ama benim nacizane fkrimi sooracak olursan her dönemde olursa olsun faizle para haramdır diyebilirm...


edfrn
Kapalı
28 Eylül 2008 01:17

ben HER KONUDA DİN ALİMİNE GİDİLİR DESTURU YANLIS KESİNLİKLE DİYORUM KONU DİNİ DE OLSA

DİN ALİMİNE DEGİL

ALİME GİDİLİR

SERİATA GÖRE

niye mi

bir hastanın

oruc tutup tutamayacagına din alimi mi karar verebiliyor hayır

ya kim?

TABİB İ HAZİK İ MUSLİM

MUSLUMAN-dinini bilen-UZMAN BİR DOKTOR

yani hem İSİNİN UZMANI DOKTOR HEM İYİ BİR MUSLUMAN OLACAK

hali ile SADECE İLAHİYATCI OLAN HERKONUYA CEVAP VERME YETKİSİNDE DEGİLDİR

ekonomi-tıp-biyoloji-astrofizik vb ilmi de bilmeli soruya göre,,

her DİN ALİMİ EHİL DEGİLDİR HER SORUYA

bu arada

faiz de haramdır tabi kılıf arıyom sanmayın :)


Düttürüdünya
Aday Memur
28 Eylül 2008 01:25

ama aldığın kişi musluman değilki onu zora sokmuyorsun hatta o senin parandan daha fazla para kazanıyor sana verdiğinden hem sana vereceği para miktarıda belli birde para kaldıkça değeri düşüyor


Düttürüdünya
Aday Memur
28 Eylül 2008 16:54

ee yokmu cvp verebilecek şöle tam kapsamlı olarak


F_u_K_a_R_a
Yasaklı
28 Eylül 2008 17:42

yiyin yiyin haram değildir. yaw kardeşim helallik haramlık neye göre belli olur.

yatır parayı, hiç bi iş üretme, sonrada helaldir de. haram dı bir zamanlar ama o yeşil sermayeli bankalar sayesinde helal oldu

28 Eylül 2008 18:21

FA­İZ­LE İL­Gİ­Lİ ME­SE­LE­LER

Ana çiz­gi­le­riy­le fa­i­zi açık­lar mı­sı­nız?

So­ru: Ner­dey­se Kur?an?ın ya­sak­la­dı­ğı ?ha­ram fa­iz?in bu­gün kal­ma­dı­ğı söy­le­ni­yor. De­ği­şik uy­gu­la­ma­lar­la he­men pek çok ko­nu fa­iz ol­mak­tan çı­ka­rıl­mış bu­lu­nu­yor. Borç alış-ve­ri­şi al­tın ve dö­vi­ze dön­dü, kim­se ödünç ver­mek is­te­mi­yor vs. Fa­iz ya­sa­ğı­nın ge­nel çer­çe­ve­si ne­dir? Ri­ba ile fa­iz ara­sın­da fark var mı­dır? Kur?an ne­yi ya­sak­lı­yor? Ha­ki­ka­ten va­de far­kı, enf­las­yon far­kı, enf­las­yon ora­nın­da­ki ban­ka fa­i­zi vs. fa­iz ya­sa­ğı kap­sa­mı­na gir­mi­yor mu? Top­lu bir de­ğer­len­dir­me ya­par mı­sı­nız?

Ce­vap:

Kur?an-ı Ke­rim ve sün­net­te­ki ife­de­siy­le ?ri­ba?nın ya­sak­lan­dı­ğın­da ve bu­nun uh­re­vi ce­za­sı­nın ağır­lı­ğın­da şüp­he yok­tur. An­cak ?ri­ba? kap­sa­mı­na ne­le­rin gi­rip gir­me­di­ği ve ri­ba­nın il­le­ti ko­nu­sun­da müc­te­hit­ler ara­sın­da gö­rüş ay­rı­lık­la­rı ol­muş­tur. Bir ha­ra­mın kap­sa­mı­nı be­lir­le­mek için ön­ce onun ta­ri­fi­ni ya­pıp, il­le­ti­ni be­lir­le­mek ge­re­kir. Meselâ; iç­ki ya­sa­ğı­nın il­le­ti ?sar­hoş et­me (iskâr)? ni­te­li­ği­dir. Bu ni­te­lik han­gi çe­şit yi­ye­cek ve­ya içe­cek­ler­de bu­lu­nur­sa o da ya­sak kap­sa­mı­na gi­rer. Bu içe­ce­ğin şa­rap, ra­kı, vis­ki ya da bi­ra adı­nı al­ma­sı so­nu­cu de­ğiş­tir­mez.

Bu yüz­den ön­ce ri­ba­nın il­le­ti ve ta­ri­fi üze­rin­de dur­mak ge­re­kir.

Ha­ne­fi­le­re gö­re, öl­çü ve­ya tar­tı ile alı­nıp sa­tı­lan şey­le­rin ken­di cin­si ile de­ği­şi­min­de bir ta­raf için ko­nu­lan faz­la­lık ri­ba ol­du­ğu gi­bi, ay­nı ve­ya de­ği­şik cins­le­rin ve­re­si­ye sa­tı­şın­dan do­ğa­cak hükmî faz­la­lık nesîe ri­ba­sı adı­nı al­mış­tır. Meselâ; 100 gram al­tın 120 gr. al­tın­la ve­ya bir ton buğ­da­yı 1,5 ton buğ­day­la pe­şin ve­ya va­de­li mü­ba­de­le­de ri­ba ger­çek­le­şir. Stan­dart mal­lar­da cins­ler de­ği­şik ol­sa bi­le sa­tı­şın pe­şin ya­pıl­ma­sı esa­sı ge­ti­ril­miş­tir. Meselâ; al­tı­nı gü­müş­le, buğ­da­yı ar­pa ile ve­ya in­şa­at de­mi­ri­ni çi­men­to ile mü­ba­de­le­de mik­tar­lar fark­lı ola­bi­lir, fa­kat de­ği­şi­min pe­şin ya­pıl­ma­sı ge­re­kir. An­cak al­tın, gü­müş ve­ya bun­la­rın ye­ri­ne ge­çe­bi­len na­kit pa­ra ile di­ğer stan­dart (mislî) mal­la­rın pe­şin ve­ya ve­re­si­ye ola­rak sa­tıl­ma­sı, ya da bun­la­rın pa­ra pe­şin mal ve­re­si­ye bir mu­a­me­le olan ?se­lem? ak­di­ne ko­nu ya­pıl­ma­sı müm­kün ve ca­iz­dir.

Böy­le­ce va­de­nin bağ­la­yı­cı ol­ma­dı­ğı ?karz-ı ha­sen? ve na­kit pa­ra kar­şı­lı­ğı ve­re­si­ye sa­tış­lar­la se­lem ak­di, İslâm top­lu­mu­nun bu mu­a­me­le­le­re olan ih­ti­ya­cı ne­de­niy­le özel nass?lar­la (ayet-ha­dis) meş­ru kı­lın­mış­tır.

Fa­i­zin il­le­ti cins ve mik­tar bir­li­ği­dir. Bu­na gö­re öl­çü ile alı­nıp sa­tı­lan şey­ler­de cins ve öl­çü bir­li­ği, tar­tı ile alı­nıp sa­tı­lan şey­ler­de ise cins ve tar­tı bir­li­ği ri­ba ce­re­yan eden şey­ler­de or­tak ni­te­lik ya­ni il­let­tir.1 İş­te bu ni­te­lik ger­çek­le­şen şey­ler­de ay­nı cin­sin faz­la­lık­la de­ği­şi­min­de ?faz­la­lık?, ay­nı ve­ya de­ği­şik cin­sin va­de­li de­ği­şi­min­de va­de (hükmî faz­la­lık) ri­ba sa­yı­lır.

Kur?an-ı Ke­rim?de; ?Eğer ri­ba­dan tev­be eder­se­niz ana­pa­ra­nız si­zin­dir.?2 bu­yu­rul­du­ğu­na gö­re, ta­raf­lar ara­sın­da ?ana­pa­ra?nın üs­tün­de olan bir faz­la­lı­ğın ri­ba sa­yıl­dı­ğın­da şüp­he yok­tur. ?Ca­hi­liy­ye ri­ba­sı? adı ve­ri­len bu ri­ba çe­şi­di­nin na­sıl ce­re­yan et­ti­ği ke­sin ola­rak bi­li­ni­yor­du. İbn Rüşd el-Ha­fid (ö.520/1126) bu­nu şöy­le açık­lar:

?Ca­hi­liy­ye ri­ba­sı, üze­rin­de it­ti­fak edi­len bir ri­ba çe­şi­di olup, ya­sak­lan­mış­tır. On­lar faz­la­sı­nı al­mak üze­re ödünç ve­ri­yor­lar ve va­de ta­nı­yor­lar­dı. Bu iş­lem şöy­le olu­yor­du; borç­lu ala­cak­lı­ya ?Ba­na va­de ta­nı, ben de sa­na olan bor­cu­mu art­tı­ra­yım? di­yor­du. İş­te Hz. Pey­gam­ber?in Ve­da Hac­cı?nda­ki söz­le­rin­de kas­det­ti­ği bu ri­ba­dır.3

İbn Ce­rir et-Ta­be­ri de bu ko­nu­da şu bil­gi­yi ve­rir: ?Ca­hi­liy­ye arap­la­rı şöy­le di­yor­du; Al­lah?ın kul­la­rı­na he­lal kıl­dı­ğı alım-sa­tım (bey?) ri­ba gi­bi­dir. Öde­me ta­ri­hi ge­len borç­lu, ala­cak­lı­sı­na ?ba­na va­de­yi art­tır, ben de bor­cu­mu art­tı­ra­yım? der, bu­nu ya­par­lar­sa ken­di­le­ri­ne; iş­te he­lal ol­ma­yan ri­ba bu­dur, de­ni­lin­ce de şöy­le ce­vap ve­rir­ler­di: Bi­zim için ma­lı ilk de­fa sa­tar­ken sa­tış be­de­li­ni art­tır­mak­la, bu ma­lın ve­re­si­ye sa­tıl­ma­sı ha­lin­de va­de­sin­de öden­me­yen bor­cu, ye­ni bir va­de ta­nı­ya­rak art­tır­mak ara­sın­da hiç­bir fark yok­tur.?4

Ri­ba­nın kap­sa­mı Uba­de b. es-Sa­mit (r.a)?ten nak­le­di­len şu ha­dis­le ge­niş­le­til­miş ve stan­dart (mislî) eş­ya da ri­ba ce­re­yan eden şey­ler ara­sı­na alın­mış­tır: ?Al­tın al­tın­la, gü­müş gü­müş­le, buğ­day buğ­day­la, ar­pa ar­pay­la hur­ma hur­may­la ve tuz tuz­la mis­li mis­li­ne eşit ve pe­şin ola­rak sa­tı­lır­lar. An­cak mad­de­ler fark­lı cins­le de­ğiş­ti­ri­le­cek­se, pe­şin ol­mak şar­tıy­la, is­te­di­ği­niz gi­bi sa­tış ya­pı­nız.?5 Bu ha­di­sin Müs­lim' de­ki ri­va­ye­tin­de; ?Her kim faz­la ve­rir ve­ya alır­sa, şüp­he­siz ri­ba yap­mış olur. Bu ko­nu­da alan da ve­ren de eşit­tir " 6 İla­ve­si var­dır.

Ço­ğun­luk müc­te­hit­le­re gö­re, bu ha­dis­te zik­re­di­len al­tı mad­de ?ör­nek ka­bi­lin­den? olup, or­tak ni­te­lik bun­la­rın ağır­lık ve­ya ha­cim öl­çü­sü ile alı­nıp sa­tı­lan mal­lar­dan ol­ma­sı­dır.

Bu­na gö­re ti­ca­ri ha­yat­ta önem­li yer tu­tan pa­ra ve dö­viz iş­lem­le­ri­nin ve sar­raf­la­rın tüm al­tın, gü­müş ve zi­net iş­lem­le­ri­nin pe­şin ol­ma­sı ge­re­kir. Di­ğer yan­dan mislî mal­la­rın da ay­nı cins­le de­ği­şi­mi­nin eşit ve pe­şin ol­ma­sı, de­ği­şik cins­le­rin ise mik­ta­rı fark­lı ol­mak­la bir­lik­te yi­ne pe­şin mü­ba­de­le­ye ta­bi tu­tul­ma­sı ge­re­kir.6

İslâm?da fa­iz ya­sa­ğı ile ri­zi­ko­ya gir­mek­si­zin pa­ra ha­re­ket­le­ri so­nu­cun­da mik­ta­rı ön­ce­den be­lir­le­nen bir ge­lir el­de et­me yo­lu­nun ka­pa­tıl­ma­sı amaç­lan­mış­tır. Bu ara­da ta­sar­ruf sa­hip­le­ri­nin doğ­ru­dan ya­tı­rı­ma yö­nel­me­le­ri ye­ri­ne ban­ka gi­bi bir ta­kım ara­cı ku­ru­luş­la­rın dev­re­ye gir­me­si ve kre­di­le­rin fa­iz ma­li­yet­le­riy­le bir­lik­te mü­te­şeb­bis­le­re in­ti­ka­li de ön­len­mek is­ten­miş­tir. Bu­nun ya­nın­da dar­da bu­lu­nan­la­rın pa­ra ih­ti­ya­cı­nı kar­şı­la­ma­da fa­i­zin dev­re­ye gir­me­si bu dar­lı­ğı da­ha da ar­tır­mak­ta­dır.

Di­ğer yan­dan karz ola­rak ve­ri­len na­kit pa­ra ve­ya mislî mal­la­rın ge­ri ve­ril­me­sin­de faz­la­lı­ğın ol­ma­sı için, bun­la­rı ilk ola­rak ve­rir­ken, bu faz­la­lı­ğın ?şart ko­şul­ma­sı? ve­ya top­lum­da ?örf­leş­miş? bu­lun­ma­sı ge­re­kir. Ak­si hal­de borç­lu­nun ken­di­li­ğin­den ve­re­ce­ği faz­la­lık ve­ya baş­ka bir cins mal­dan tek yan­lı is­tek­le ila­ve ede­ce­ği bir he­di­ye fa­iz sa­yıl­maz. Meselâ; ödünç bir pa­ra­yı ve­rir­ken ?yıl so­nun­da %70 faz­la­sı ile ge­ri alı­rım? de­mek, bu faz­la­lı­ğı fa­iz ya­par­ken, böy­le bir­şey ko­nu­şul­mak­sı­zın, borç­lu yıl so­nun­da ken­di­li­ğin­den faz­la bir şey ver­se bu ca­iz olur. Çün­kü öde­mek zo­run­da ol­ma­dı­ğı bir faz­la­lı­ğı ken­di is­te­ği ile üst­len­miş ve bir te­ber­ru ola­rak ver­miş bu­lu­nur. Ni­te­kim Hz. Pey­gam­ber?in de bor­cu­nu zi­ya­de ede­rek öde­di­ği ve ?si­zin en ha­yır­lı­nız bor­cu­nu en gü­zel şe­kil­de öde­ye­ni­niz­dir? bu­yur­du­ğu nak­le­dil­miş­tir.7

HAMDİ DÖNDÜREN TİCARET İLMİHALİ


Düttürüdünya
Aday Memur
29 Eylül 2008 12:14

sonuç ne


angara_ 06
Şef
29 Eylül 2008 16:38

sonuç faiz HARAM.....

finans kurumlarından alınan kar payı denen cukkalarda haram...

faizin adını değiştirip kar payı diye yutturma operasyonu:=)


mhmtdmr
Müsteşar Yardımcısı
29 Eylül 2008 16:58

Finansı karıştırmayalım, en azından adı faiz değil. onlar kurulurken fetva veren zevat da öyle basit adamlar değil.

banka faizleri ne gelince, düttürüdünyanın dediğini hafife almayın. faiz müslüman arasındadır, gayrımüslimle faiz ilişkisi olmaz zaten...

29 Eylül 2008 17:07

sonuç:

hanefi-şafi-maliki mezheblerine göre:

bugünkü bankacılık işlemleride dahil kağıt veya bozuk paranın vadeli bir şekilde isterse aynı miktarda bir para ile olsun satılması-değiştirilmesi faiz kapsamındadır ve haramdır...

şafi mezhebenie göre kağıt parada riba olmaz...

zahiri mezhebine göre peygamber efendimizin saydığı 6 mal dışında riba yoktur...

mhmtdmr

fetvaya cüretkar olan ateşe cüratkardır buyuruyor efendimiz(sav) yarım bilgi ile fetva vermeyiniz...

doğrusu şudur:

darul harbte olmak kaydı ile;bir müslümanın faiz kazancı elde edecek şekilde bir gayri müslime para vermesi ve vade sonunda alması caizdir...bu fetva ebu hanife ve ebu yusufa göredir...

yani:

1)almak değil sadece vermek caizdir

2)darul harp olması zorunludur

3)müslümanın kazançlı çıkması şarttır

29 Eylül 2008 17:12

DÜZELTME:

hanefi-HANİBELİ-maliki mezheblerine göre:

olacak


angara_ 06
Şef
29 Eylül 2008 17:21

Türkiye de darul harpte olmadığına göre faiz almak haramdır.

ama takva sahibi olan insan darul harbi dinlemez ne faiz alır ne de verir.

finans kurumları da bal gibi faiz tuzağıdır....


mhmtdmr
Müsteşar Yardımcısı
29 Eylül 2008 17:58

fetvaya cüretkar olan ateşe cüratkardır buyuruyor efendimiz(sav) yarım bilgi ile fetva vermeyiniz... demişsin suffa dostu...

burada verilmiş bir fetva mı gördün. faizin haram olduğunda şüpheyok ama hangi cins malda ve kimler arasında. bak fetvaları sen sıralamışsın. İmam Şafiî bile banknotun faize girmeyeceğini söylerken biz kesin fetvayı neye göre veriyoruz. sapla samanın karıştığı şu zamanda fetva verebilmek her yiğidin harcı değil. normalde her türlü ilişkinin haram olarak kabul edilmesi gereken bankacılık işlmlerine şu veya bu şekilde karışmayanımız var mı acaba. faizle ilişki bi şekilde ortada ve sistem o kadar karışıkki bütüne göre değil paçaya göre ayrı ayrı fetva verilmek zorunda kalınıyor. kredi kimi durumda helal, kimi durumda haram, kredi kartı kimi durumda helal, kimi durumda haram olmuyor mu? bu işlerde fetva vermek öyle kolay değil. eski fetvaların da ne kadarını sisteme kıyas edebiliriz, illetleri ne kadar uygun, o da muaalak.... En iyisi bana söylediğinizi sizler de tabik edin ve kesin bu böyledir demiyiverin. olayları bütün olarak ele alamadğın bi alanda kesin hüküm de verilemez. vesselam....

Toplam 27 mesaj

Çok Yazılan Konular

Sözlük

Son Haberler

Editörün Seçimi