1998'de ÖSS-ÖYS ile fen edebiyata yerleştim. Oldukça da yüksek bir puanla. O zamanlar sınav sonuç gazetesi çıkardı, kazanan adayların aday numaraları ve üniversitelerin bölümlerinin kaç puanla aldığı yazardı. Gazeteyi alıp aday numaramı ararken taşrada bir üniversitenin fen - Edebiyat fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümüne yerleştiğimi öğrendim. O yıllarda eğitim fakülteleri yeniden yapılandırıldığı için sayıları azdı ve ben lise öğretmeni olmak istediğim için (fef mezunları da genellikle lise öğretmeni olarak atandıkları için) fef tercihleri mi ilk sıralara yazmıştım. Aldığım puanla, Gazi Üniv. Türkçe Öğrt. (i.ö), 9 Eylül Üniv. Türkçe Öğrt. (i.ö), Samsun 19 Mayıs Üniv. Sosyal Bilgiler Öğrt. gibi bölümlerin benim puanımdan daha düşük puanda kaldıklarını görünce şaşırmıştım. Çünkü 90'lı yıllarda eğitim fakültelerinin sayısının az olması ve ihtiyacı karşılayamaması yüzünden fef'ler çok rağbet görüyordu ve yüksek puanlarla öğrenci alıyordu. Bunu o yıllarda üniversite adayı olan her öğrenci bilir. Ve yine bilirler ki biz o yıllarda elimizde henüz puanımız yokken tercih yapıyorduk. Nasıl mı? Durun anlatayım: ilk sınav ÖSS nisan ayının ilk haftası yapılırdı ve barajı geçenler ikinci sınav olan ÖYS için vize almış olurdu. İkinci sınav ÖYS haziran ayının üçüncü haftası gibi yapılırdı ve biz bu sınava girerken tercih listemizi de yanımızda getirir, sınav bitiminde cevap kağıdımızla beraber görevliye teslim ederdik! Yaa işte böylee. Okula 98'de girdim. 2002'de formasyonsuz olarak mezun oldum;çünkü siz öğretmen olmak için 4+1,5 yıl okuyarak geleceksiniz dediler. Eee ona da tamam dedik. Nasıl yapacağız 1,5 yıl tezsiz yüksek lisansı dedik!? Önce bir LES 'e(bugünkü adı ALES) girin ve baraj olan 45 puanı bir aşın (aşmak yetmiyor, oldukça yüksek bir puan almak gerekiyormuş ki biz bunu o yıllarda yaşayarak öğrendik) sonra lisans not ortalamanızında yüksek olması gerekiyormuş;ama biz okuyorken bunun farkında değildik. Haa bir de üniversitelerin sosyal bilimler ya da eğitim bilimleri gibi enstitülerine başvuru yapıp kabul edilmemiz gerekiyormuş. Tamam dedik!? Bir üniversite ilan veriyor ve Türk Dili ve Edebiyatı Ortaöğretim Alan Öğretmenliği Tezsiz Yüksek lisans programına 50 kişi ya da 25 kişi alacağım, diyor; başvuru sayısı 1000,1150,1350... gibi rakamlar. Bir de mülâkat yapanları var! Hadi gir girebilirsen!? Bazı arkadaşlarım başvuru için ellerinde belgeleriyle şehir şehir, üniversite üniversite gezdiler. Böyle böyle 2006 yılında ancak girebildim tezsiz yüksek lisansa! Üç dönemde toplam 45 kredilik ders alarak mezun olduk. Derslerimizin arasında matematik bile vardı(ne alaka diyebilirsiniz, evet biz de şaşırmıştım ama alacaksınız dediler) Bu başlığı açan arkadaş, ben 40 yaşındayım.Emekli öğretmen bir anne, babanın çocuğuyum. Lisans diplomamda "TÜRK DİL BİLİMCİSİ" ; o sizin formasyon dediğiniz diplomamda da : Türk Dili ve Edebiyatı öğretmenliği tezsiz yüksek lisans programında gerekli çalışmaları başarıyla tamamlayarak mezun olmuş ve kendisine yüksek lisans derecesi tanınan tüm yetki ve haklarıyla verilmiştir" ifadesi yer almaktadır. Eğer bir ek hizmet puanı verilecekse bu bize de verilmelidir. Sonuçta bunun eğitimi, fen edebiyatı yok. Hele ki siz düşük puanla girdiniz.. vs türünden serzenişler de benim jenerasyonum için geçerli değildir. O yıllarda bizim fakültedeki hocalar, eğitim fakültelerinde derslere giriyordu;çünkü daha önce de söyledim, o yıllarda eğitim fakülteleri yeniden yapılanma sürecindeydi ve birçoğu yeni açılıyordu. Hatta biz PDR'nin ne olduğunu bilmiyorduk,o yıllarda yeni yeni açılıyordu ;tercihlerimizi yaparken bu bölümü birçok arkadaşımız yazmamıştı(bilsek yazmaz mıydık ha)) Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmayalım. Sonuçta hepimiz milli eğitim ailesinin bir üyesiyiz.Birbirimize engel değil, destek olmalıyız. Farklı düşünebiliriz, önemli olan anlayışlılık. Saygılarımla
1998'de ÖSS-ÖYS ile fen edebiyata yerleştim. Oldukça da yüksek bir puanla. O zamanlar sınav sonuç gazetesi çıkardı, kazanan adayların aday numaraları ve üniversitelerin bölümlerinin kaç puanla aldığı yazardı. Gazeteyi alıp aday numaramı ararken taşrada bir üniversitenin fen - Edebiyat fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümüne yerleştiğimi öğrendim. O yıllarda eğitim fakülteleri yeniden yapılandırıldığı için sayıları azdı ve ben lise öğretmeni olmak istediğim için (fef mezunları da genellikle lise öğretmeni olarak atandıkları için) fef tercihleri mi ilk sıralara yazmıştım. Aldığım puanla, Gazi Üniv. Türkçe Öğrt. (i.ö), 9 Eylül Üniv. Türkçe Öğrt. (i.ö), Samsun 19 Mayıs Üniv. Sosyal Bilgiler Öğrt. gibi bölümlerin benim puanımdan daha düşük puanda kaldıklarını görünce şaşırmıştım. Çünkü 90'lı yıllarda eğitim fakültelerinin sayısının az olması ve ihtiyacı karşılayamaması yüzünden fef'ler çok rağbet görüyordu ve yüksek puanlarla öğrenci alıyordu. Bunu o yıllarda üniversite adayı olan her öğrenci bilir. Ve yine bilirler ki biz o yıllarda elimizde henüz puanımız yokken tercih yapıyorduk. Nasıl mı? Durun anlatayım: ilk sınav ÖSS nisan ayının ilk haftası yapılırdı ve barajı geçenler ikinci sınav olan ÖYS için vize almış olurdu. İkinci sınav ÖYS haziran ayının üçüncü haftası gibi yapılırdı ve biz bu sınava girerken tercih listemizi de yanımızda getirir, sınav bitiminde cevap kağıdımızla beraber görevliye teslim ederdik! Yaa işte böylee. Okula 98'de girdim. 2002'de formasyonsuz olarak mezun oldum;çünkü siz öğretmen olmak için 4+1,5 yıl okuyarak geleceksiniz dediler. Eee ona da tamam dedik. Nasıl yapacağız 1,5 yıl tezsiz yüksek lisansı dedik!? Önce bir LES 'e(bugünkü adı ALES) girin ve baraj olan 45 puanı bir aşın (aşmak yetmiyor, oldukça yüksek bir puan almak gerekiyormuş ki biz bunu o yıllarda yaşayarak öğrendik) sonra lisans not ortalamanızında yüksek olması gerekiyormuş;ama biz okuyorken bunun farkında değildik. Haa bir de üniversitelerin sosyal bilimler ya da eğitim bilimleri gibi enstitülerine başvuru yapıp kabul edilmemiz gerekiyormuş. Tamam dedik!? Bir üniversite ilan veriyor ve Türk Dili ve Edebiyatı Ortaöğretim Alan Öğretmenliği Tezsiz Yüksek lisans programına 50 kişi ya da 25 kişi alacağım, diyor; başvuru sayısı 1000,1150,1350... gibi rakamlar. Bir de mülâkat yapanları var! Hadi gir girebilirsen!? Bazı arkadaşlarım başvuru için ellerinde belgeleriyle şehir şehir, üniversite üniversite gezdiler. Böyle böyle 2006 yılında ancak girebildim tezsiz yüksek lisansa! Üç dönemde toplam 45 kredilik ders alarak mezun olduk. Derslerimizin arasında matematik bile vardı(ne alaka diyebilirsiniz, evet biz de şaşırmıştım ama alacaksınız dediler) Bu başlığı açan arkadaş, ben 40 yaşındayım.Emekli öğretmen bir anne, babanın çocuğuyum. Lisans diplomamda "TÜRK DİL BİLİMCİSİ" ; o sizin formasyon dediğiniz diplomamda da : Türk Dili ve Edebiyatı öğretmenliği tezsiz yüksek lisans programında gerekli çalışmaları başarıyla tamamlayarak mezun olmuş ve kendisine yüksek lisans derecesi tanınan tüm yetki ve haklarıyla verilmiştir" ifadesi yer almaktadır. Eğer bir ek hizmet puanı verilecekse bu bize de verilmelidir. Sonuçta bunun eğitimi, fen edebiyatı yok. Hele ki siz düşük puanla girdiniz.. vs türünden serzenişler de benim jenerasyonum için geçerli değildir. O yıllarda bizim fakültedeki hocalar, eğitim fakültelerinde derslere giriyordu;çünkü daha önce de söyledim, o yıllarda eğitim fakülteleri yeniden yapılanma sürecindeydi ve birçoğu yeni açılıyordu. Hatta biz PDR'nin ne olduğunu bilmiyorduk,o yıllarda yeni yeni açılıyordu ;tercihlerimizi yaparken bu bölümü birçok arkadaşımız yazmamıştı(bilsek yazmaz mıydık ha)) Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmayalım. Sonuçta hepimiz milli eğitim ailesinin bir üyesiyiz.Birbirimize engel değil, destek olmalıyız. Farklı düşünebiliriz, önemli olan anlayışlılık. Saygılarımla