Türkiye'nin, turizm sektörüne toplantı, kongre, fuar ve incentive turizmi alanlarına yönelik günümüz koşullarına uyum çerçevesinde yerel-bölgesel ve global boyutlarda hazırlayacağı yeni projeler ve uygulamalar sektörün geleceğini belirleyecektir.
Zaman-mekan ve şartlar üçgeni arasında gelişim sürecini tamamlayan turizm trendinin uzun yıllara yayılabilmesinde teknolojik, biyolojik ve ekonomik unsurların önemi kadar, kültürel ve sosyolojik değerlerin de yönlendirici etkisi vardır.
Yeni alternatifleri evrensel boyutlarda algılayan yenilikçi , çağdaş yönetimsel yapılanmanın izleyeceği uluslar arası turizm politikasının başarıya ulaşabilmesi, sunum çeşitliliği kadar planlamadaki esasların uygulanabilme yetisine de bağlıdır.
Kuzey Amerika ve Batı Avrupa'nın toplantı, kongre ve fuar turizmi alanlarında sergilemiş olduğu üstün performans onları beklentilerinin üzerindeki bir başarıya ulaştırmış ve sektörün uzun vadede hedeflerine ivme kazandırmıştır.
Fransa, Macaristan ve San Marino'nun iş ve toplantı turizminin genel klasmandaki payları %30 lara kadar çıkmıştır. Polonya bu alanda çok hızla yükselen bir grafik izlemiş ve ardından Lüksemburg da isabetli yatırımlarla toplantı ve kongre turizminde söz sahibi olmuştur. Bu alanda Norveç'in payı ise %15 dolaylarında bir seyir izlemiştir.
Türkiye'nin turizm tanıtım araçlarındaki menüsünü zenginleştirmeli, gündemdeki mevcut medya ve fuarların yanı sıra internete, aktif tanıtım gezilerine ve event organizasyonlarına da yer vermelidir. İş ve sağlık turizmine yönelik alt yapı organizasyonlarını planlarken, yeni rafting ve bisiklet rotalarını gündeme getirmelidir. Cazip su parklarının ve güzellik turizminin önemini bilinçli bir düzeyde kavramalıdır. Kruvaziyer turizminde Estonya ve Hırvatisten büyük bir atağa kalkarken, Türkiye bu sektörde yaşanan kayıpların geri kazanımı için gerekli bütün iç ve dış girişimleri başlatarak hak ettiği girdilere yeniden sahip olmalıdır.
Turizm sektöründe yaşadığımız durgunluğun atlatılabilmesi için kamu-özel sektör işbirliği arasındaki ilişkileri geliştirici önlemler alınmalı, yatırımların verimli ve başarılı olabilmesi için yeni destek ve teşvik paketleri hazırlanmalıdır.
Reklam ve tanıtım olmadan turizm sektöründe beklentilerimize karşılık bulamayız.
Ş.Ünal BENLİALPER
Kaptan Denizci Yazar
Türkiye'nin, turizm sektörüne toplantı, kongre, fuar ve incentive turizmi alanlarına yönelik günümüz koşullarına uyum çerçevesinde yerel-bölgesel ve global boyutlarda hazırlayacağı yeni projeler ve uygulamalar sektörün geleceğini belirleyecektir.
Zaman-mekan ve şartlar üçgeni arasında gelişim sürecini tamamlayan turizm trendinin uzun yıllara yayılabilmesinde teknolojik, biyolojik ve ekonomik unsurların önemi kadar, kültürel ve sosyolojik değerlerin de yönlendirici etkisi vardır.
Yeni alternatifleri evrensel boyutlarda algılayan yenilikçi , çağdaş yönetimsel yapılanmanın izleyeceği uluslar arası turizm politikasının başarıya ulaşabilmesi, sunum çeşitliliği kadar planlamadaki esasların uygulanabilme yetisine de bağlıdır.
Kuzey Amerika ve Batı Avrupa'nın toplantı, kongre ve fuar turizmi alanlarında sergilemiş olduğu üstün performans onları beklentilerinin üzerindeki bir başarıya ulaştırmış ve sektörün uzun vadede hedeflerine ivme kazandırmıştır.
Fransa, Macaristan ve San Marino'nun iş ve toplantı turizminin genel klasmandaki payları %30 lara kadar çıkmıştır. Polonya bu alanda çok hızla yükselen bir grafik izlemiş ve ardından Lüksemburg da isabetli yatırımlarla toplantı ve kongre turizminde söz sahibi olmuştur. Bu alanda Norveç'in payı ise %15 dolaylarında bir seyir izlemiştir.
Türkiye'nin turizm tanıtım araçlarındaki menüsünü zenginleştirmeli, gündemdeki mevcut medya ve fuarların yanı sıra internete, aktif tanıtım gezilerine ve event organizasyonlarına da yer vermelidir. İş ve sağlık turizmine yönelik alt yapı organizasyonlarını planlarken, yeni rafting ve bisiklet rotalarını gündeme getirmelidir. Cazip su parklarının ve güzellik turizminin önemini bilinçli bir düzeyde kavramalıdır. Kruvaziyer turizminde Estonya ve Hırvatisten büyük bir atağa kalkarken, Türkiye bu sektörde yaşanan kayıpların geri kazanımı için gerekli bütün iç ve dış girişimleri başlatarak hak ettiği girdilere yeniden sahip olmalıdır.
Turizm sektöründe yaşadığımız durgunluğun atlatılabilmesi için kamu-özel sektör işbirliği arasındaki ilişkileri geliştirici önlemler alınmalı, yatırımların verimli ve başarılı olabilmesi için yeni destek ve teşvik paketleri hazırlanmalıdır.
Reklam ve tanıtım olmadan turizm sektöründe beklentilerimize karşılık bulamayız.
Ş.Ünal BENLİALPER
Kaptan Denizci Yazar
F16 Gökçen
