Neden gurursuz yaşadığınızı,direnmeden öldüğünüzü,mutsuz ve huzursuz olduğunuzu merakmı ediyorsunuz?Neden her baktığınız yerde cevapsız kalmaya mahkum sorularla karşılaştığınızı,hayatınızın neden imkansız çelişkilerle dolduğunu;neden 'ya beden ya ruh'-'ya kar ya kamu yararı' gibi yapay seçimlerden kaçınmak için tüm ömrünüzü mantıksız kararsızlıklarla geçirdiğinizi bilmek mi istiyorsunuz?'Cevap yok' diye çığlıklar mı atıyorsunuz?
O zaman biliniz ki:Algılama aletinizi,aklınızı reddetmişsiniz,ondan sonra da evrenin bir esrarengizlik yumağı olduğundan yakınıyorsunuz.Elinizdeki anahtarı fırlatıp atıyor,sonra da tüm kapılar yüzüme kilitlendi diye ağlıyorsunuz.Mantıksızı izleyerek yola koyuluyor,sonra da varoluş anlamlı değil diyorsanız:
İşte o zaman:Aklınızı takip etmedikçe hayatınızı bu sorulardan kaçarak geçirmeye mahkumsunuz.Çünkü tercih yapmaktan kaçındıkça başkalarının tercih ettiği bir hayata mahkum oluyor ve olmaya devam ediyorsunuz.
Felsefe bu yüzden bir ihtiyaçtır.Felsefe hayatı analiz etme,aklı ve mantığı kendi mutluluğunuz için kullanma aracıdır.Felsefe entellerin kafanızı karıştırmak için bir araya geldiklerinde yaptığı laf kalabalığı değildir.Felsefe, kokteyl partilerinde, cami veya kiliselerde ki törenlerin içini doldurmak için yaratılmış anlamsız soyutluklar gösterisi değildir.
Felsefe insan hayatındaki en temel faktördür.Felsefe,insan aklını ve karakterini ve ulusların kaderini şekillendiren asıl kuvvettir.Felsefe insanların kabul ettiği felsefe tipine bağlı olarak, insanları iyi ya da kötü yönde de şekillendirebilir....
Felsefe insanları ve toplumları yönetme, mekanizmalarına, soyut teorinin günlük hayatta aldığı çeşitli biçimlere ve en muğlak fikirlerden (ilk bakışta sadece akademik öneme sahip olduğu görülen fikirlerden) dahi kaynaklanabilen varoluşa dair derin sonuçlara ışık tutmaktadır...
insanın tercihi bir felsefe sahibi olmak veya olmamak konusunda değil,sadece hangi felsefeye sahip olma konusundadır.İnsanın tercihi, tercihinin bilinçli,açık,mantıklı ve bu nedenle pratik mi olacağı, yoksa rasgele,belirsiz,çelişkili ve bu nedenle zararlı mı olup olamayacağı konusundadır.
Çünkü,felsefi sloganlar kullanışlı bahane metotlarıdır.
Çünkü onlar,insanların kabul etmeye istekli olup-olmadığı duygular için kullanılır,tekrarlanır ve ebedileştirilir.
Örneğin:"Hiç kimse hiçbir şeyden emin olamaz" şeklindeki ifade, emin olanlara karşı kıskançlık ve nefret duygusu için bahanedir.
"O senin için doğru olabilir, ama benim için değil" kişinin rekabetçiliğinin geçerliliğini ispatlayamaması ve ispatlamaya razı olmamasının bahanesidir.
"Dünyada kimse mükemmel değildir" kişinin mükemmel olmayışındaki teslimiyetini devam ettirme isteğinin,yani ahlaktan kaçma isteğinin bahanesidir.
"Hiç kimse yaptığı şey konusunda ona yardım edemez" ahlaki sorumluluktan kaçış için bir bahanedir.
" İspatlayamam ama doğru olduğunu hissediyorum " BAHANESİ İSE;
bir bahane bulmanın da ötesinde:'Bahane bulma işleminin' bir tanımıdır.
Hayata ulaşmakla ölümden kaçınmak aynı şey değildir. Çünkü neşe, acının - zeka, aptallığın - ışık, karanlığın -
kişilik de kişiliksizliğin yokluğu değildir.
Çünkü:meydana getirmek; yıkımdan uzak durmakla sağlanamaz.
Önce hayatınızı seviniz,diğerlerine olan sevginizi feda etmeyin.Yani kurbanlar adayarak,ulaşamayız kendimize ve de sevgiye...!Önce bilmekten nefret etmeyin ve neden yok olmak ta olduğunuzu öğrenmek için çabalayın..!
Neden gurursuz yaşadığınızı,direnmeden öldüğünüzü,mutsuz ve huzursuz olduğunuzu merakmı ediyorsunuz?Neden her baktığınız yerde cevapsız kalmaya mahkum sorularla karşılaştığınızı,hayatınızın neden imkansız çelişkilerle dolduğunu;neden 'ya beden ya ruh'-'ya kar ya kamu yararı' gibi yapay seçimlerden kaçınmak için tüm ömrünüzü mantıksız kararsızlıklarla geçirdiğinizi bilmek mi istiyorsunuz?'Cevap yok' diye çığlıklar mı atıyorsunuz?
O zaman biliniz ki:Algılama aletinizi,aklınızı reddetmişsiniz,ondan sonra da evrenin bir esrarengizlik yumağı olduğundan yakınıyorsunuz.Elinizdeki anahtarı fırlatıp atıyor,sonra da tüm kapılar yüzüme kilitlendi diye ağlıyorsunuz.Mantıksızı izleyerek yola koyuluyor,sonra da varoluş anlamlı değil diyorsanız:
İşte o zaman:Aklınızı takip etmedikçe hayatınızı bu sorulardan kaçarak geçirmeye mahkumsunuz.Çünkü tercih yapmaktan kaçındıkça başkalarının tercih ettiği bir hayata mahkum oluyor ve olmaya devam ediyorsunuz.
Felsefe bu yüzden bir ihtiyaçtır.Felsefe hayatı analiz etme,aklı ve mantığı kendi mutluluğunuz için kullanma aracıdır.Felsefe entellerin kafanızı karıştırmak için bir araya geldiklerinde yaptığı laf kalabalığı değildir.Felsefe, kokteyl partilerinde, cami veya kiliselerde ki törenlerin içini doldurmak için yaratılmış anlamsız soyutluklar gösterisi değildir.
Felsefe insan hayatındaki en temel faktördür.Felsefe,insan aklını ve karakterini ve ulusların kaderini şekillendiren asıl kuvvettir.Felsefe insanların kabul ettiği felsefe tipine bağlı olarak, insanları iyi ya da kötü yönde de şekillendirebilir....
Felsefe insanları ve toplumları yönetme, mekanizmalarına, soyut teorinin günlük hayatta aldığı çeşitli biçimlere ve en muğlak fikirlerden (ilk bakışta sadece akademik öneme sahip olduğu görülen fikirlerden) dahi kaynaklanabilen varoluşa dair derin sonuçlara ışık tutmaktadır...
insanın tercihi bir felsefe sahibi olmak veya olmamak konusunda değil,sadece hangi felsefeye sahip olma konusundadır.İnsanın tercihi, tercihinin bilinçli,açık,mantıklı ve bu nedenle pratik mi olacağı, yoksa rasgele,belirsiz,çelişkili ve bu nedenle zararlı mı olup olamayacağı konusundadır.
Çünkü,felsefi sloganlar kullanışlı bahane metotlarıdır.
Çünkü onlar,insanların kabul etmeye istekli olup-olmadığı duygular için kullanılır,tekrarlanır ve ebedileştirilir.
Örneğin:"Hiç kimse hiçbir şeyden emin olamaz" şeklindeki ifade, emin olanlara karşı kıskançlık ve nefret duygusu için bahanedir.
"O senin için doğru olabilir, ama benim için değil" kişinin rekabetçiliğinin geçerliliğini ispatlayamaması ve ispatlamaya razı olmamasının bahanesidir.
"Dünyada kimse mükemmel değildir" kişinin mükemmel olmayışındaki teslimiyetini devam ettirme isteğinin,yani ahlaktan kaçma isteğinin bahanesidir.
"Hiç kimse yaptığı şey konusunda ona yardım edemez" ahlaki sorumluluktan kaçış için bir bahanedir.
" İspatlayamam ama doğru olduğunu hissediyorum " BAHANESİ İSE;
bir bahane bulmanın da ötesinde:'Bahane bulma işleminin' bir tanımıdır.
Hayata ulaşmakla ölümden kaçınmak aynı şey değildir. Çünkü neşe, acının - zeka, aptallığın - ışık, karanlığın -
kişilik de kişiliksizliğin yokluğu değildir.
Çünkü:meydana getirmek; yıkımdan uzak durmakla sağlanamaz.
Önce hayatınızı seviniz,diğerlerine olan sevginizi feda etmeyin.Yani kurbanlar adayarak,ulaşamayız kendimize ve de sevgiye...!Önce bilmekten nefret etmeyin ve neden yok olmak ta olduğunuzu öğrenmek için çabalayın..!