SORULARIN CEVABI
Tezlerdeki intihal kontrolü, bazı üniversitelerde 2014 yılında başladı; ancak tezdeki yazım hataları öğrenci ve danışmanın sorumluluğundadır. Enstitüler genellikle tez içeriğine müdahale etmezler; sayfa düzeni, numaralandırma gibi konulara odaklanırlar. 2014 yılından sonra intihal kontrol programları, intihal olup olmadığını tespit etmek için kullanılır. Özellikle 1980 ile 2014 yılları arasında yazılmış birçok tez kapalıdır.
Tezlerdeki intihal sorununun temel nedenleri, uygun bir danışmanın bulunamaması, yetersiz İngilizce bilgisine sahip olma, etik kurallar, bilimsel dürüstlük gibi konularda eksik bilgi sahibi olma ve genellikle seçilen tez konularının uluslararası kabul görmüş makaleler(q1) üretebilecek düzeyde olmamasıdır.
Yükseköğretim Kurulu'nun kendi web sitesinde, tezlerin düzeltilmesine dair yazılı bir onaylama süreci bulunmaktadır. Bazı tezlerde intihalin %90 oranında olduğu açıktır, ancak bazılarında intihalin ne olduğu net bir şekilde belirtilmemiştir. Genel bilgiler intihal olarak kabul edilmez, ancak bu bilgilerin kaynağına atıfta bulunmak yine de önemlidir. Örneğin, "F=ma" gibi genel kabul gören bilgiler intihal değildir, ancak yine de kaynağa atıf yapılmalıdır. Genel ve evrensel bilgilere "Adil Kullanım" hakkı tanınır, ancak yine de bu bilgilere kaynak göstermek önemlidir.
İntihal genellikle bilerek değil, bilinçsizce mi yapıldı, yoksa gözden kaçma veya atıf yapmayı unutma gibi nedenlerden mi kaynaklandı, konusunda genel bir yanıt vermek zordur. Genellikle bu düzeltmeleri yapanlar, isimlerinin kötüye çıkmasını önlemek amacıyla bu durumu açıklamazlar. Ancak bir tezde intihal oranı %90 gibi yüksekse, bu tezin aslında bir akademik çalışma olmadığını ve bu diplomayı hak etmediğinizi gösterir.
Bununla birlikte, bazı durumlarda kaynak atlamak veya gözden kaçırmak gibi sorunlar yaşanabilir. Yüksek lisans ve doktora çalışmaları stresli zamanlara denk geldiğinde veya öğrenciler başka işlerle meşgulken bu tür hatalar yapılabilir. Küçük hatalar düzeltilebilir.
SORULARIN CEVABI
Tezlerdeki intihal kontrolü, bazı üniversitelerde 2014 yılında başladı; ancak tezdeki yazım hataları öğrenci ve danışmanın sorumluluğundadır. Enstitüler genellikle tez içeriğine müdahale etmezler; sayfa düzeni, numaralandırma gibi konulara odaklanırlar. 2014 yılından sonra intihal kontrol programları, intihal olup olmadığını tespit etmek için kullanılır. Özellikle 1980 ile 2014 yılları arasında yazılmış birçok tez kapalıdır.
Tezlerdeki intihal sorununun temel nedenleri, uygun bir danışmanın bulunamaması, yetersiz İngilizce bilgisine sahip olma, etik kurallar, bilimsel dürüstlük gibi konularda eksik bilgi sahibi olma ve genellikle seçilen tez konularının uluslararası kabul görmüş makaleler(q1) üretebilecek düzeyde olmamasıdır.
Yükseköğretim Kurulu'nun kendi web sitesinde, tezlerin düzeltilmesine dair yazılı bir onaylama süreci bulunmaktadır. Bazı tezlerde intihalin %90 oranında olduğu açıktır, ancak bazılarında intihalin ne olduğu net bir şekilde belirtilmemiştir. Genel bilgiler intihal olarak kabul edilmez, ancak bu bilgilerin kaynağına atıfta bulunmak yine de önemlidir. Örneğin, "F=ma" gibi genel kabul gören bilgiler intihal değildir, ancak yine de kaynağa atıf yapılmalıdır. Genel ve evrensel bilgilere "Adil Kullanım" hakkı tanınır, ancak yine de bu bilgilere kaynak göstermek önemlidir.
İntihal genellikle bilerek değil, bilinçsizce mi yapıldı, yoksa gözden kaçma veya atıf yapmayı unutma gibi nedenlerden mi kaynaklandı, konusunda genel bir yanıt vermek zordur. Genellikle bu düzeltmeleri yapanlar, isimlerinin kötüye çıkmasını önlemek amacıyla bu durumu açıklamazlar. Ancak bir tezde intihal oranı %90 gibi yüksekse, bu tezin aslında bir akademik çalışma olmadığını ve bu diplomayı hak etmediğinizi gösterir.
Bununla birlikte, bazı durumlarda kaynak atlamak veya gözden kaçırmak gibi sorunlar yaşanabilir. Yüksek lisans ve doktora çalışmaları stresli zamanlara denk geldiğinde veya öğrenciler başka işlerle meşgulken bu tür hatalar yapılabilir. Küçük hatalar düzeltilebilir.