Performans Teşvik Sistemi öneriyorum (puan olayı değil)

Artık bu sayfaya yazmayayacağım. kendi fikrimi yeterince anlatığımı düşünüyorum

sizin önerinizi uygulanabilir bulmadığımı ve nedenlerimi de yazdım konuyu uzatmaya gerek yok benim açımdan. fikirlerine saygı duysam da uygulanmasının bir çok sakıncalarının görüleceğini düşünüyorum...

Ali babanın bir çiftliği var diyorsun; çiftliğinde her imkan var diyorsun..Bir de normal sıradan çiftlik var diyorsun... hmmm şimdi bir değerlendirmeye gidelim.

Kimlerin hizmet puanı yeterli ise Ali babanın çiftline koşacak illaki ve bu doğal seleksiyon gereği

Normal çiftliğe gelince, bir mahsül çıkacak mutlaka ve verimin boyutu çiftçinin maharetine bağlı.

Ayrıca Ali Baba nın çiftliği bir başka türlü coşacak:) Söz gelimi ibreler %85 dedi mi teşvik başka

Normal çiftliğin çiftçisi bunu görür de durur mu :)) Canhıraş aynı performansa doğru seğirtecek...

Eee bunda anlaşılmayacak bi taraf yok var mı yoksa_?

Yaz gene sen yaz. yazmazsan yerinde duramazsın.

Bilimsel bir araştırma sunuyoruz. Değerlendirme kısmında da bazı öneriler verilmiş. Ne yazık ki ya okunmamış ya okunmuş anlamamış, ya da anlamak istenmemiş. Bilimsel veriler istatistikler diğer ülkelerle kıyaslanmış anlamlı sonuçlar ve anormal bulgular elde edilmiş ama...

Hayır anlattığı sistem ile elde edilen sonuç ile elde etmeye sonuç aynı bile değil. Bunu anlamayıp kafan basmıyor gibi bir ifade kullanıyor. Eğitimi öğretmenin tek başına yapabileceği bir şey sanıyor hatta. Canhıraş çalışacakmış da.Bu saçma şeyin uygulanmasına yönelik argümanı ise "nasıl olsa hiç eşit olmayacaklar". Keşke ilk mesajdan sonra hiç yazmasaydınız da bunun bu kadar saçma bu kadar bilgisiz, bu kadar boş bir fikir olduğunu görmeseydik?

Geldiği son noktada iyi durumda olan öğrencilerin öğretmenlerinin performansını alakası olmayan bir noktayla değerlendirmeye çalışıyor. Düşünüp su saçma veriyi elde edebileceğini bile akıl edemiyor. Çocukların geçen sene not ortalaması 90. Öğretmenleri değişiyor, hepsi hiç çalışmıyorlar ve not ortalamaları 70'e düşüyor. Ama bu çocukları dağ başındaki çocuklarla kıyaslandıkları için dağ başındaki çocuk 50 aldığı için bizim hiç çalışmayan öğretmenler çok çalıştıkları düşünülerek arttırımlı ek ders alıyorlar ve dağ başında çalışan öğretmen çalışmamış olup yaftalanacak :)

Kısa bir araştırma yapma kapasitesine sahip okuma yazma bilen bir birey bile -ki gördüğüm kadarıyla İngilizce araştırmalar bile yapabilecek kadar dil biliyorsunuz okuduğunuzu anlamamanıza rağmen- eğitimi etkileyen faktörleri araştırıp üzerine düşünebilir. 1800'lü yılların dünyası yok. Her şey bilimle teknoloji ile harmanlanıyor. Öğrencilerin günlük aldıkları kalorilerden, besin çeşitlerine kadar değerlendirilirken sizin bu saçmalıkların bilimsel olarak yeri yok.

Yine de size teşekkür etmek istiyorum. Kafasında böyle bir sistem düşünen varsa yazdıklarınızı okuyup ne kadar mantık dışı, ne kadar saçma, ne kadar bilimden uzak olduğunu görmüş olacaktır. :)

Sağlıcakla.

Ben haklıyım geri dönüş yok olayına döndü.. soyut basit örnekler verdim Alibabanın çiftliği diye dalga geçti aslında haksız olduğunu görmek istemediği için güdlendi sadece refleks verdi düşünerek cevap vermedi.

kendimden somut örnekler verdim

bingölde dağ başında asker öğretmenlik yaparken hiç çalışmadığım kadar çalıştığımı yarım gün olan okulu tam gün yaptığımı üstüne fiziksel sorunlarla boğuştuğumu anlattım

önerilen performans sisteminin

şu an çalıştığım karşıyaka da daha az efor sarfetmeme rağmen bingölde ki daha fazla çalışan benden daha kiyi görüneceğini ve sistemin baştan sakat olduğunu anlattım.

verdiği cevaplar zaten cevap yazılmaması gerektiğini gösteriyor..

Aynı fikirdeyim hocam. Saha tecrübesi olan birisi çok rahatlıkla bu önerinin amaca hizmet etmediğini, yararından çok zararı olduğunu görecektir.

Ben de cevap yazmayacağımı söylemiştim, sonra yazdım ama son aşamada trollük adına yapmadığına kendimi ikna etmeye çalışıyorum açıkçası.

Akdemik dersler ayrı yetenek dersleri ile rehberlik kategoisi ayrı ele alınır mutlaka. Yalnız tabi ölçümlenebilir olanlardan öne çıkılabilir başlarda... Zamanla yerine oturursa ne âla. denenir bakılır..

Denenmesi gerekir bence de. Baktınız ki verimli ve sistematik bir düzenleme var ortada devam etttirilir. Yok gerçekten ciddi problemler cerean ederse terkedilir olur biter. Ama mevcut öneri güzel.

Başlardaki destekleme amacım DYK sorunsalına/çetrefiline/rant düzeneğine sunduğu çözümdü. Lakin ileriki görüş ve paylaşımlar nisbetinde daha birçok faydalı altbaşlığa kavuştuğunu gördüm. O bakımdan, kısır çekişme yerine, farklı çözüm katabilen görüş, gözlem yahut değerlendirmeler olursa avantajı ve dezavantajı konusunda etraflı şekilde bilgilenmiş oluruz fikrindeyim.

Adam haklı beyler.

Anlaşılan bu masa başı memuru arkadaş Bingöl'deki öğretmenin 2 katı daha çok bağırarak hatta sınıfın tavanına çıkarak yada ilginç hareketler yaparak, ne bileyim benim aklıma gelmeyen belki kendinin aklındaki her türlü bilimsel öğretim tekniğini kullanarak çalışmasını istiyor.

Bingöl'deki öğretmenimin, İzmir merkezdeki öğretmenime yetişmesi için ne yapması gerekir?

Ben de bu mucizeyi merak ediyorum.

Masabaşı ve koltuk başka şey canım. Uzaktan davulun sesi, koltukta oturana ne kadar güzel geliyormuş.

En kısa zamanda benim de kendime bir koltuk bulmam lazım bunu öğrendim.Bir bulsam koltuğu hiç kalmayacağım. Son söz.

sakayafirat ya da sakaryagediz hangisi yasakli değilse artik sen hayirdir ?

Hani performans sistemi getirilmesini savunurdun. Noldu ki ortalikta değilsin.

durumdan vazife çıkarmak için yazışıyordun anlaşılan.

Benimi özledin .

Performans sistemini savunuyorum evet

Beni bir sen anladın :) ve fakat gene yanlış anladın.. Çünkü önerim öğretmenin alaya alındığı, ortaçağ usulü kriptolu bir zihniyetin eseri olarak öğrenci kah veli tarafınca "Puan verilmeye ve puanlatılmaya" dayalı bir öneri değildir. Şurası açık ki, gelinen pandemi koşullarının vehameti dolayısıyla zaten Performans Teşvik Sistemi artık zaruri bir konuma gelmiş sayılır.

Bunun olmazsa olmazı ise ara dönem sınavlarının liyakatle MEB tarafından yapılabilmesidir.

Hakkaken anlayan çıkmamış doğru düzgün

DYK rantı ve rezilliği icin bir çözüm önerisi sundum

Fakat dikkat ettim de geçmişte savunduğum ilkeler hiç değişmemiş. Şimdi bugün günümüzde; her nasıl ki iyi doktor kötü doktor, iyi polis kötü polis, iyi imam meczup imam var ise

Valla arkadaşım kusura kalan kalır da

İyi öğretmen ve kötü öğretmen de var.

Bunun ayırdımı için kötü oğretmene hesap sorulmalı demiyorum; ki zaten iyi öğretmeni mükafatlandırmak bir şekilde o seleksiyonu sağlamaktır.

Görüşümün arkasındayım; MEB'in yaptığı 1 ortak sınav vardı gecen yılda

Ha şu olur ki, bütün sınavlar ortak sınav olmalı

Ve secereye bakarak

Sınav başarımı 70 ve üzerinde olan derslerin öğretmenlerine ek-ders ücretleri DYK gibi artırımlı ödenmelidir.

Amaç başarıysa buyurun başarıyı görmekten yana durun

Son olarak dağ okulu köy okulu nolacak demeyin de ne derseniz deyin. Zira bugün hangi dağa çıksanız mobil cepler daha iyi çekiyor.

Özetle artık kütühane öğrencinin cebine sığdı veslm.

Sınav sonucuna istinaden anlamak isteyen verdiğin herşeyi sünger gibi emen beyinlere sahip bir fen lisesinde çalışan öğretmen ve Haftada sadece bir gün okulda bulunan geri kalan günlerde hatta çoğu zaman haftasonlarınve resmi tatillerde bike çalışan öğrencilerden oluşan Mesleki Eğitim Merkezinde çalışan bir öğretmen.. Bu iki öğretmeni öğrenci başarılarına göre değerlendirmeniz mantıklı bir yaklaşım mı sizce?

Okul düzeyi, sosyo-ekonomik koşul, veli ilgisi, seviye grubu gibi açılardan haklılık payınız yok diyemem. Ona kabül fakat siz de benim haklı olduğum noktayı gözden kaçırıyorsunuz. o vakit bu devan böyle sürer ve asla idealist bir öğretmen görebilmenize imkan dahi kalmaz. PISA ve TIMMS başarı grafiklerinde Uganda ile Kamboçya ile aynı konumda kalmamız demek olur. Ne yazık ki an itibariyle mevcut profil de budur.

Ayrıca o kadar teferruata takılacak olursanız büyük resmi ıskalamış olursunuz. Bugün Anayasa ve İlköğretim temel kanununa göre "Eğitim de imkan ve Fırsat Eşitliği Esastır." der. E peki özel okullar aynı kanunun hayrı hilafına değil mi ki, silme/şişirilmiş balon notlarla sıradan örgün eğitim kurumlarının hakkını gaspetmiyor mu? Adalet var mı sence burasında !?

Şunu unutmayın mutlak eşitlik ve adalet diye bir şey yok bu ülkede, ha nereden başanabilir'i surpass etmek, bypass etmek aynı döngüye saplanıp kalmak demektir.

Özel okullarda okuyan öğrenciler ile devlet okullarında okuyan öğrenciler arasında hem fırsat eşitsizliği hem de şişirme notlarla ilgili adaletsizliğin farkındayım fakat bu konudan bağımsız.

Benim bahsettiğim Fen Lisesinde çalışan bir öğretmen ile Mesleki Eğitim Merkezinde çalışan bir öğretmenin öğrecilerinin başarıları ile kıyaslanmasının öğretmenler arasında adaletsizlik yaratacağını belirtiyorum. En iyi öğretmeni al haftada 2 ders matematik dersi gören MESEM 9. sınıflara ver en kötü öğretmeni de al Fen Lisesine 9. sınıflara ver. Sonra da bu iki grup öğrenciye sınav yap. Hangisi başarılı olur?

Değil-degil bağımsız değil. Bir ara açıklayayım

Bağlantı var yeminle yazacağım merak etme sabır

Sinavlar tamamen ortak sınav olmalı bir defa. Okuldan okula öğretmenden öğretmene değişiklik gösteren bol not verme olayı ile kendimizi kandiriyoruz kardeşim... Hatta bütün özel okulların sınav soruları da buradaki sınav komisyonuna bağlanmalı. Öğretmene ödül verilsin ya da verilmesin. O konuda netim. Tabi başarımı ceza yerine ödüle baglamak her manada itekleyici ve motive edici olacaktır illaki. MEM lerde bu iş için uzman ekip ve öğretmen kadrosundan kurulu bir organizasyon ve birim bulundurulmalı. Mevcut sınav komisyonları yetersiz.

Özel okullar dahil MEB tarafınca tüm sınavların ortak yapılması gerektiğinde hemfikirim. Yalnız öğretmeni ödüllendirme noktasinda biraz daha fikir gelişmeye muhtaç görünüyor. En azından kim idareye yakınsa yahut hangi öğretmenler sendikal yakınlıkta ise onların ödüllendirilmesi konusu kesinlikle son bulmalıdır. Eleştirileri okudugumda bir kısmını gerçekten yersiz gördüm.