Değerli hocalarım burada ücretli öğretmenleri hak yiyen beleşçi ve haksız olarak göstermeden önce bence yazacağım konularda biraz düşünsek mi ne dersiniz?
Öncelikle ücretli öğretmenlerin ücretli kölelik yapması onların değil içinde bulunduğumuz öğretmen yetiştirme ve atama sisteminin kokuşmuşluğunun bir ürünüdür. Özellikle bazı branşlarda, yapılmayan planlamanın bir ürünü olarak on binlerce mezun ve bekleyen var. Bu bekleme bir yıl iki yıl üç yıl da değil 10 yıl 15 yıl bekleyenler var. Bir insan hayatı kaç yıl? Soruyorum bir şeyleri mesela evliliği ne kadar erteleyebilirsiniz? Hayat kurmayı aile olmayı kısaca insanca yaşama isteği fazlasını değil. Ne kadar çalışsan da üç beş kadroyla kime ne kadar sürede sıra gelir. Ha birde belli bir zamandan sonra çalışmak zorundaysan eğer hani malum yemek yemeden yaşayamaz ya insan. Şimdi bazıları çıkar ücretli yapmasın, başka işte çalışsın yada devlet herkesi öğretmen olarak atamak zorunda değil bla bla falan. Bu arkadaşlara cevap bile vermeyi zul görüyorum ne yazarlarsa yazsınlar. Hükümsüz boş laflar. KPSS için çalışana uğraşıp didinip belki yıllar sonra atanana haksızlık değil mi evet dibine kadar haksızlık. Birileri çalışıp para kazanırken belki aç susuz çalışıp atanmak için uğraştılar en fazla onların hakkı gasp ediliyor. E peki çelişmiyor mu bu iki yargı tabiki de hayır. Çünkü bu kesime de haksızlığı yapan bir öğretmeni ücretli köleliğe mahkum eden kimse yada neyse onun ta kendisidir. Dolayısıyla hedef gösterdiğiniz kişiler aslında aynı mağduriyet ağacının yan dalında oturan yoldaşın meslektaşın. Çözüm aslında sorunun içinde saklı ciddi ve doğru bir planlama hepsi bu. Ha bu saatten sonra mesele bu kadar kangren olmuşken bence KPSS için çalışan emek veren öğretmenlerim için 100 bin kadro nasıl analarının ak sütü kadar helal se yıllarca KPSS için uğraşmış ve hayatı ıskalamamak için bi yerden sonra çlışmak zorunda kalıp ücretli öğretmenlerimin de 5 bin 10 bin kadro hakkıdır.
birde şunu belirteyim ben KPSS ile atanmış meslekte acizane 10. yılını devirmiş biri olarak özellikle doğu bölgelerinde gördüğüm bir durumu sizlere betimleyeyim. Öğretmen arkadaşlarım kırılmasın ama maalesef bu tarz arkadaşlarla nadir olmayacak bir sıklıkta karşılaşmış bulunarak söylemeliyim ki atanıncaya kadar Sibirya da görev yaparım heves ve heyecanı ile Anadolu'muzun biraz garip ve ücra bir noktasına atanan bazı arkadaşlar araya onlarca kişi sokarak daha rahat edebileceği bir yere geçmek için o atandığı yerdeki yavrularımızı eğitim öksüzü yetimi bırakıyorlar. Ücretli öğretmen arkadaşlarda sırf bu boşluğu bile doldurduğu için bence fazlasıyla hak ediyor bu atamayı. Ez cümle amacım kimseyi kırmak değil lakin gerçekler ve yaşanmışlıklarla olaya bu açıdan bakıyorum saygılarımla.
Değerli hocalarım burada ücretli öğretmenleri hak yiyen beleşçi ve haksız olarak göstermeden önce bence yazacağım konularda biraz düşünsek mi ne dersiniz?
Öncelikle ücretli öğretmenlerin ücretli kölelik yapması onların değil içinde bulunduğumuz öğretmen yetiştirme ve atama sisteminin kokuşmuşluğunun bir ürünüdür. Özellikle bazı branşlarda, yapılmayan planlamanın bir ürünü olarak on binlerce mezun ve bekleyen var. Bu bekleme bir yıl iki yıl üç yıl da değil 10 yıl 15 yıl bekleyenler var. Bir insan hayatı kaç yıl? Soruyorum bir şeyleri mesela evliliği ne kadar erteleyebilirsiniz? Hayat kurmayı aile olmayı kısaca insanca yaşama isteği fazlasını değil. Ne kadar çalışsan da üç beş kadroyla kime ne kadar sürede sıra gelir. Ha birde belli bir zamandan sonra çalışmak zorundaysan eğer hani malum yemek yemeden yaşayamaz ya insan. Şimdi bazıları çıkar ücretli yapmasın, başka işte çalışsın yada devlet herkesi öğretmen olarak atamak zorunda değil bla bla falan. Bu arkadaşlara cevap bile vermeyi zul görüyorum ne yazarlarsa yazsınlar. Hükümsüz boş laflar. KPSS için çalışana uğraşıp didinip belki yıllar sonra atanana haksızlık değil mi evet dibine kadar haksızlık. Birileri çalışıp para kazanırken belki aç susuz çalışıp atanmak için uğraştılar en fazla onların hakkı gasp ediliyor. E peki çelişmiyor mu bu iki yargı tabiki de hayır. Çünkü bu kesime de haksızlığı yapan bir öğretmeni ücretli köleliğe mahkum eden kimse yada neyse onun ta kendisidir. Dolayısıyla hedef gösterdiğiniz kişiler aslında aynı mağduriyet ağacının yan dalında oturan yoldaşın meslektaşın. Çözüm aslında sorunun içinde saklı ciddi ve doğru bir planlama hepsi bu. Ha bu saatten sonra mesele bu kadar kangren olmuşken bence KPSS için çalışan emek veren öğretmenlerim için 100 bin kadro nasıl analarının ak sütü kadar helal se yıllarca KPSS için uğraşmış ve hayatı ıskalamamak için bi yerden sonra çlışmak zorunda kalıp ücretli öğretmenlerimin de 5 bin 10 bin kadro hakkıdır.
birde şunu belirteyim ben KPSS ile atanmış meslekte acizane 10. yılını devirmiş biri olarak özellikle doğu bölgelerinde gördüğüm bir durumu sizlere betimleyeyim. Öğretmen arkadaşlarım kırılmasın ama maalesef bu tarz arkadaşlarla nadir olmayacak bir sıklıkta karşılaşmış bulunarak söylemeliyim ki atanıncaya kadar Sibirya da görev yaparım heves ve heyecanı ile Anadolu'muzun biraz garip ve ücra bir noktasına atanan bazı arkadaşlar araya onlarca kişi sokarak daha rahat edebileceği bir yere geçmek için o atandığı yerdeki yavrularımızı eğitim öksüzü yetimi bırakıyorlar. Ücretli öğretmen arkadaşlarda sırf bu boşluğu bile doldurduğu için bence fazlasıyla hak ediyor bu atamayı. Ez cümle amacım kimseyi kırmak değil lakin gerçekler ve yaşanmışlıklarla olaya bu açıdan bakıyorum saygılarımla.