Editörler : E.Kayı Han
09 Nisan 2021 18:36

Görevden uzaklaştırma(HAGB)özlük hakları başvuru tarihi faiziyle ödeme kararı (Bölge İdare)

T.C.

KONYA

BÖLGE İDARE MAHKEMESİ

1. İDARİ DAVA DAİRESİ

ESAS NO : 2020/1929

KARAR NO : 2021/495

İSTİNAF YOLUNA

BAŞVURAN (DAVALI) : ........... Valiliği

VEKİLİ : Av.

KARŞI TARAF (DAVACI) :

İSTEMİN ÖZETİ : ............ İl Emniyet Müdürlüğü bünyesinde görev yapmakta iken görevden uzaklaştırılan davacının, görevden uzaklaştırıldığı ................. ile ............... tarihleri arasında tarafına ödenmeyen 1/3 oranındaki maaş tutarları ile fazla çalışma ücretinin tarafına ödenmesi istemiyle yapmış olduğu başvurusunun reddine ilişkin ................... Valiliği (İl Emniyet Müdürlüğü) nin ................ tarih ve .......... sayılı işlemin iptali ve tüm özlük, mali ve sosyal haklarının (fazla çalışma tazminatı, maaştan kesilen 1/3 kısmı) görevden uzaklaştırma tarihinden itibaren işleyecek yasal faziyle birlikte tarafına ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılan davada; görevden uzaklaştırma nedeniyle maaşta yapılan 1/3 oranındaki kesinti bakımından uyuşmazlığın incelenmesinden olayda, davacı hakkında yürütülen ceza yargılaması sonucu görevden uzaklaştırmasına sebep olan ................................................ suçundan beraatine, .......................................... suçundan ise .. ay .. gün hüküm verilip CMK 231.maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği ve bu kararının ...................... tarihinde kesinleştiği, ayrıca her ne kadar davacı hakkında yürütülen davada "hükmün açıklanmasının geri bırakılması" yönünde karar verilmiş ve bu karar görevden uzaklaştırılan memurun tekrar göreve başlatılma hallerinin sayıldığı 657 sayılı Kanunun 143. maddesinde öngörülmemiş ise de, bu halde davacının hüküm giymediği, bir bakıma bir cezasızlık halinin oluştuğu, bu durumun Kanunun 143. maddesinin amacıyla bir bütün olarak değerlendirilmesinden, memurun hüküm giymesi halinde dahi cezasının ertelenmesi şartıyla görevden uzaklaştırma tedbiri kaldırılmakta iken hükmün açıklanmasının geri bırakılması sonucu mahkumiyet almayan davacı hakkındaki tedbirin kaldırılmamasının işin mantığına aykırı düşeceği, görevden uzaklaştırmasına sebep olan adli soruşturmada hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilerek kararın da kesinleştiği göz önüne alınınca, Kanunun 143. maddesinde sayılan durumlara benzer olan işbu görevden uzaklaştırma kararını ortadan kaldırma halinde de göreve iade edilen davacının görevden uzaklaştırıldığı tarihler arasında aylıklarından kesilmiş olan 1/3 oranında tutarın tarafına ödenmesi gerektiği sonucuna varıldığı, fazla çalışma ücretlerinin tarafına ödenmesi istemine ilişkin uyuşmazlığın incelenmesinden; 3201 sayılı Kanun'un ek 21. maddesi ile düzenlenen fazla mesai ücretinin, normal mesai saatleri dışında yapılan fazladan çalışmanın karşılığı olarak değil yapılan işin zorluğu, niteliği ve önemi doğrultusunda belirlenen kadrolarda görevli bulunan personele sabit maaşına ek olarak ve sabit olarak her ay yapılan bir ödeme olduğu, bu ödeme için ek bir çalışma koşulunun olmadığı, bu nedenle davacının görevden uzaklaştırıldığı tarihten, göreve başladığı tarihe kadar geçen süreye tekabül eden maaşlara ek olarak her ay sabit olarak ödenen fazla mesai ücretinin ödenmesi gerektiği sonucuna varıldığı, bu itibarla, davacının görevden uzaklaştırma sebebi ile mahrum kaldığı maaşından yapılan 1/3 oranındaki tutarın ve yine bu süreler boyunca ödenmeyen fazla çalışma ücretinin tarafına ödenmesi gerekmekte olup, davalı idareye yapılan başvurunun reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı, öte yandan, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararları ödemekle yükümlü olduğu Anayasanın 125. maddesi hükmü gereği olup, davacının görevden uzakta kaldığı süre boyunca yoksun kaldığı 1/3 oranındaki maaş kesintileri ve fazla mesai ücretlerinin idareye başvuru tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesi gerektiği gerekçesiyle Antalya 1. İdare Mahkemesi'nce verilen dava konusu işlemin iptaline, davacının görevden uzakta kaldığı süre boyunca (........................ tarihleri arası dönem) maaşından kesilen 1/3 oranındaki tutar ile bu süre boyunca hak edilen fazla çalışma ücretinin davalı idareye başvuru tarihinden (.........................) işleyecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine ilişkin 27/02/2020 tarih ve E:2019/1207, K:2020/261 sayılı kararın,

davalı idare vekili tarafından; davacı hakkında ........................... Ceza Mahkemesi'nde görülen davasında hakkında hapis cezası verilerek hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, hükmün açıklanmasının geri bırakılması 657 sayılı Kanunun143.maddesinde sayılan 1/3 aylıktan kesilen tutarın iadesi sebeplerinden olmadığı, 657 sayılı Kanunun 13.maddesinde memurun görevine tekrar başlatılmasında zorunlu olduğu haller sayılırken bu kararın kesinleşmiş kararlar olması gerektiğinin belirtildiği, faiz ödemesine ilişkin bir hüküm bulunmadığı bu nedenle yasal faize yönelik herhangi bir yargı kararı olmadan faiz ödemesi yapılmasının mümkün olmadığı, fazla çalışma ücretinin asli göreve bağlı olarak ödenen bir özlük hakkı olmadığı, fiili çalışma karşılığı ödenen ve gerçekleşmesi belli kurallara bağlı muhtemel gelir niteliğinde olan bir ödeme olduğu, görevden uzaklaştırılan, tutuklanan veya gözaltına alınan personele bu sürelere ilişkin fazla çalışma ücretinin ödenmesine imkan bulunmadığı, idarece tesis edilen işlemin hukuka ve mevzuata uygun olduğu iddialarıyla istinafen incelenerek kaldırılması istenilmektedir.

SAVUNMANIN ÖZETİ : Yerel Mahkemece verilen kararın hukuka ve mevzuata uygun olduğu ileri sürülerek istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi gerektiği savunulmuştur.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Konya Bölge İdare Mahkemesi 1. İdari Dava Dairesi'nce işin gereği görüşüldü

Başvuruya konu mahkeme kararında hukuka aykırılık bulunmadığından, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45 inci maddesinin 3 üncü fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun REDDİNE, istinaf aşamasında yapılan ............-TL yargılama giderinin istinaf yoluna başvuran davalı üzerinde bırakılmasına, istinaf aşamasında davacıdan mahsup edilen ............-TL yargılama giderinin davalı idareden alınarak davacıya iadesine, artan posta ücretinin Mahkemesi'nce davalı idareye iadesine, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45 inci maddesinin 6 ncı fıkrası uyarınca kesin olmak üzere, 09/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Turhan06
Daire Başkanı
09 Nisan 2021 21:07

Sonuç olarak HAGB kararı, görevden uzaklaştırılan memurun göreve iadesini her halukarda gerektirir mi?

UzmJ2010
Aday Memur
09 Nisan 2021 23:06

Benim anladığım hagb göreve dönüş için yeterli değil ama açıkta beklediği sürede kesilen 1/3 kesintinin personele ödenmesi gerektiği

JANDARMA2006
Aday Memur
11 Nisan 2021 17:01

Yol gösteren bir konu danisacaktim hukuksal konularda bilgisiniz kesinleşmemiş beraat kararına rağmen işe başlayan birinin açıkta kalan surelerin 1/3 kısmını alabilir mi ? Bilgi verir misiniz


Halildagli
Aday Memur
13 Nisan 2021 01:14

Bu kararı bizlerin anlayabileceği şekilde açabilir misiniz? Acm den hagb alan bir kişi ihraç edilmeden önce açıkta kaldığı süre boyunca ki maaşlarının kalanını faizi birlikte alınabiliyor mu demek oluyor.nereye nasıl başvurmak gerekiyor. Hagb fetöden dolayı mı başka sebepler mi?


Yol Gösteren
Daire Başkanı
03 Ağustos 2021 17:37

güncel


Yol Gösteren
Daire Başkanı
05 Ekim 2022 17:01

+++


cgdsblt
Şube Müdürü
06 Ekim 2022 09:28

Hocam aşağıdaki Anayasa Mahkemesi kararı, henüz davası Yargıtay tarafından karara bağlanmamış ama yerel mahkeme kararıyla 2 yıl önce ihraç olmuş askeri personelin Danıştay daki idari dosyasını etkiler mi? Kararı Danıştay daki dosyama eklemek maksadıyla Danıştay a göndereyim mi sizce?

https://kararlarbilgibankasi.anayasa.gov.tr/BB/2020/27943

Yol Gösteren, 2 yıl önce

+++


Yol Gösteren
Daire Başkanı
06 Ekim 2022 19:04

Anayasa Mahkemesi kararında önemli bir nokta var.... sizin ilk derece mahkemesi ve istinaf mahkemesi kararının gerekçesini bilmemekle beraber...

Anayasa Mahkemesi kararında;

45. Güvencenin ilk yönü kişi hakkındaki ceza yargılaması sonuçlanıncaya kadar geçen, bir başka ifadeyle kişinin ceza gerektiren bir suçla itham edildiği (suç isnadı altında olduğu) sürece ilişkin olup suçlu olduğuna dair hüküm tesis edilene kadar kişinin suçluluğu ve eylemleri hakkında erken açıklamalarda bulunulmasını yasaklar. Güvencenin bu yönünün kapsamı sadece ceza yargılamasını yürüten mahkemeyle sınırlı değildir. Güvence aynı zamanda diğer tüm idari ve adli makamların da işlem ve kararlarında, suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar kişinin suçlu olduğu yönünde ima ya da açıklamalarda bulunmamasını gerekli kılar. Dolayısıyla sadece suç isnadına konu ceza yargılaması kapsamında değil ceza yargılaması ile eş zamanlı olarak yürütülen diğer hukuki süreç ve yargılamalarda da (idari, hukuk, disiplin gibi) masumiyet karinesinin ihlali söz konusu olabilir (Galip Şahin, B. No: 2015/6075, 11/6/2018, § 39).

46. Güvencenin ikinci yönü ise ceza yargılaması sonucunda mahkûmiyet dışında bir hüküm kurulduğunda devreye girer ve daha sonraki yargılamalarda ceza gerektiren suçla ilgili olarak kişinin masumiyetinden şüphe duyulmamasını, kamu makamlarının toplum nezdinde kişinin suçlu olduğu izlenimini uyandıracak işlem ve uygulamalardan kaçınmasını gerektirir (Galip Şahin, § 40).

BENİM ANLADIĞIM DANIŞTAYDAKİ DOSYANDA İLK DERECE MAHKEMESİ VEYA İSTİNAF MAHKEMESİ ANAYASA MAHKEMESİ KARARINDA BULUNAN 45. MADDEYİ İHLAL ETMİŞ GİBİ BİR İZLENİMİN VEYA KANAATİN VAR....

Şayet Anayasa Mahkemesinin kararının 55. maddesindeki gerekçe sana verilen ilk derece mahkemesi veya istinaf mahkemesi kararında mevcut ise başka bir anlatımla.... ilk derece mahkemesi veya istinaf mahkemesi gerekçesinde....

55. Bireysel başvuruya konu olayda başvurucu hakkındaki ceza ve idari yargı süreçlerinin eş zamanlı olarak yürütüldüğü ancak başvurucunun sözleşmesinin feshedilerek Devlet memurluğundan çıkarılması işlemine karşı açılan idari davanın ceza yargılaması devam ederken sonuçlandığı, bir başka ifadeyle başvurucunun suçluluğunun hükmen sabit olmadığı görülmektedir. Bu itibarla somut olayda idari işlemin tesisi ve yargılama sürecinde kamu makamlarının kararlarında belirttiği gerekçeler veya kullandığı dil nedeniyle henüz ceza mahkemesi tarafından suçlu bulunmamış olan başvurucunun masumiyetine gölge düşürülmesine sebebiyet verilip verilmediğinin ortaya konulması gerekmektedir.

SONUÇ OLARAK DANIŞTAYDAKİ DOSYANDA BULUNAN İLK DERECE VEYA İSTİNAF KARARI YUKARDAKİ AÇIKLAMALAR IŞIĞINDA BİR KARAR VERMİŞSE BAŞKA BİR ANLATIMLA CEZA MAHKEMESİ SONUÇLANMADIĞI HALDE CEZA MAHKEMESİ TARAFINDAN VERİLEN KARARA ATIFTA BULUNARAK RED KARARI VERMİŞSE...

ANAYASA MAHKEMESİ KARARINI DANIŞTAYA EK BELGE VE BEYAN OLARAK SUNMAKTA FAYDA VARDIR..

KAL SAĞLICAKLA.......

cgdsblt, 2 yıl önce

Hocam aşağıdaki Anayasa Mahkemesi kararı, henüz davası Yargıtay tarafından karara bağlanmamış ama yerel mahkeme kararıyla 2 yıl önce ihraç olmuş askeri personelin Danıştay daki idari dosyasını etkiler mi? Kararı Danıştay daki dosyama eklemek maksadıyla Danıştay a göndereyim mi sizce?

https://kararlarbilgibankasi.anayasa.gov.tr/BB/2020/27943


cgdsblt
Şube Müdürü
06 Ekim 2022 19:47

Çok özür dilerim maddelere kadar okudum ama heyecanlamalı mıyım? Anlamadım.

Kısa özet;

İddia sadece ankesör(başka hiçbir şey yok)

Nisan 2019 gözaltı+tutuklama

Temmuz 2019 1. Celse ( tahliye)

Aralık 2019 karar( 6 yıl 3 ay)

Temmuz 2020 ihraç(yerel mahkeme kararına istinaden)

Ağustos 2020 idare mahkeme itiraz(yd)

Aralık 2020 bölge idare itiraz(red)

Ocak 2021 bölge istinaf karar(ceza onay)

Mayıs 2021(yargıtay-bekleme de)

Haziran 2021 bölge idare karar(danıştay a itiraz)

Tsk asker muvazzaf ım.

Süreç bu, çok özür dileyerek, bir daha cevaplarsanız sevinirim.

Yol Gösteren, 2 yıl önce

Anayasa Mahkemesi kararında önemli bir nokta var.... sizin ilk derece mahkemesi ve istinaf mahkemesi kararının gerekçesini bilmemekle beraber...

Anayasa Mahkemesi kararında;

45. Güvencenin ilk yönü kişi hakkındaki ceza yargılaması sonuçlanıncaya kadar geçen, bir başka ifadeyle kişinin ceza gerektiren bir suçla itham edildiği (suç isnadı altında olduğu) sürece ilişkin olup suçlu olduğuna dair hüküm tesis edilene kadar kişinin suçluluğu ve eylemleri hakkında erken açıklamalarda bulunulmasını yasaklar. Güvencenin bu yönünün kapsamı sadece ceza yargılamasını yürüten mahkemeyle sınırlı değildir. Güvence aynı zamanda diğer tüm idari ve adli makamların da işlem ve kararlarında, suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar kişinin suçlu olduğu yönünde ima ya da açıklamalarda bulunmamasını gerekli kılar. Dolayısıyla sadece suç isnadına konu ceza yargılaması kapsamında değil ceza yargılaması ile eş zamanlı olarak yürütülen diğer hukuki süreç ve yargılamalarda da (idari, hukuk, disiplin gibi) masumiyet karinesinin ihlali söz konusu olabilir (Galip Şahin, B. No: 2015/6075, 11/6/2018, § 39).

46. Güvencenin ikinci yönü ise ceza yargılaması sonucunda mahkûmiyet dışında bir hüküm kurulduğunda devreye girer ve daha sonraki yargılamalarda ceza gerektiren suçla ilgili olarak kişinin masumiyetinden şüphe duyulmamasını, kamu makamlarının toplum nezdinde kişinin suçlu olduğu izlenimini uyandıracak işlem ve uygulamalardan kaçınmasını gerektirir (Galip Şahin, § 40).

BENİM ANLADIĞIM DANIŞTAYDAKİ DOSYANDA İLK DERECE MAHKEMESİ VEYA İSTİNAF MAHKEMESİ ANAYASA MAHKEMESİ KARARINDA BULUNAN 45. MADDEYİ İHLAL ETMİŞ GİBİ BİR İZLENİMİN VEYA KANAATİN VAR....

Şayet Anayasa Mahkemesinin kararının 55. maddesindeki gerekçe sana verilen ilk derece mahkemesi veya istinaf mahkemesi kararında mevcut ise başka bir anlatımla.... ilk derece mahkemesi veya istinaf mahkemesi gerekçesinde....

55. Bireysel başvuruya konu olayda başvurucu hakkındaki ceza ve idari yargı süreçlerinin eş zamanlı olarak yürütüldüğü ancak başvurucunun sözleşmesinin feshedilerek Devlet memurluğundan çıkarılması işlemine karşı açılan idari davanın ceza yargılaması devam ederken sonuçlandığı, bir başka ifadeyle başvurucunun suçluluğunun hükmen sabit olmadığı görülmektedir. Bu itibarla somut olayda idari işlemin tesisi ve yargılama sürecinde kamu makamlarının kararlarında belirttiği gerekçeler veya kullandığı dil nedeniyle henüz ceza mahkemesi tarafından suçlu bulunmamış olan başvurucunun masumiyetine gölge düşürülmesine sebebiyet verilip verilmediğinin ortaya konulması gerekmektedir.

SONUÇ OLARAK DANIŞTAYDAKİ DOSYANDA BULUNAN İLK DERECE VEYA İSTİNAF KARARI YUKARDAKİ AÇIKLAMALAR IŞIĞINDA BİR KARAR VERMİŞSE BAŞKA BİR ANLATIMLA CEZA MAHKEMESİ SONUÇLANMADIĞI HALDE CEZA MAHKEMESİ TARAFINDAN VERİLEN KARARA ATIFTA BULUNARAK RED KARARI VERMİŞSE...

ANAYASA MAHKEMESİ KARARINI DANIŞTAYA EK BELGE VE BEYAN OLARAK SUNMAKTA FAYDA VARDIR..

KAL SAĞLICAKLA.......


Yol Gösteren
Daire Başkanı
06 Ekim 2022 20:01

Şöyle Anlatayım....

ilk derece ve istinaf kararlarında ceza mahkemesi tarafından 6 yıl 3 ay ceza aldığına atıf yapılarak ihraç olmanın hukuka uygun olduğuna değiniliyorsa... ve danıştay tarafından yargıtay tarafından cezan onanmadan ihraç kararı onanırsa ''MASUMİYET KARİNESİ İHLAL'' olmuş oluyor Anayasa Mahkemesi kararına göre...

kal sağlıcakla..

cgdsblt, 2 yıl önce

Çok özür dilerim maddelere kadar okudum ama heyecanlamalı mıyım? Anlamadım.

Kısa özet;

İddia sadece ankesör(başka hiçbir şey yok)

Nisan 2019 gözaltı+tutuklama

Temmuz 2019 1. Celse ( tahliye)

Aralık 2019 karar( 6 yıl 3 ay)

Temmuz 2020 ihraç(yerel mahkeme kararına istinaden)

Ağustos 2020 idare mahkeme itiraz(yd)

Aralık 2020 bölge idare itiraz(red)

Ocak 2021 bölge istinaf karar(ceza onay)

Mayıs 2021(yargıtay-bekleme de)

Haziran 2021 bölge idare karar(danıştay a itiraz)

Tsk asker muvazzaf ım.

Süreç bu, çok özür dileyerek, bir daha cevaplarsanız sevinirim.


cgdsblt
Şube Müdürü
06 Ekim 2022 20:05

Çok teşekkür ederim.

Yol Gösteren, 2 yıl önce

Şöyle Anlatayım....

ilk derece ve istinaf kararlarında ceza mahkemesi tarafından 6 yıl 3 ay ceza aldığına atıf yapılarak ihraç olmanın hukuka uygun olduğuna değiniliyorsa... ve danıştay tarafından yargıtay tarafından cezan onanmadan ihraç kararı onanırsa ''MASUMİYET KARİNESİ İHLAL'' olmuş oluyor Anayasa Mahkemesi kararına göre...

kal sağlıcakla..


cgdsblt
Şube Müdürü
06 Ekim 2022 20:13

Şimdi kontrol ettim, ilk derece ve istinaf kararlarında ceza yargılamasına istinaden kararın verildiğine atıf yapılıyor. Danıştay ın kararını beklemem mi hukuki yoksa ilave dilekçe mi?

cgdsblt, 2 yıl önce

Çok teşekkür ederim.


Yol Gösteren
Daire Başkanı
06 Ekim 2022 20:20

Şu an Danıştay a dilekçeyi verirsen şunu demiş olursan..

''ey danıştay bekle ben daha masumum şayet yargıtay cezamı onarsa suçluyum.. bekle ona göre karar ver...''

yani uzun lafın kısası yargıtayın kararı senin hayatının geri kalanında ne yapacağını belirleyecek...

geçmiş olsun... KAL SAĞLICAKLA..

cgdsblt, 2 yıl önce

Şimdi kontrol ettim, ilk derece ve istinaf kararlarında ceza yargılamasına istinaden kararın verildiğine atıf yapılıyor. Danıştay ın kararını beklemem mi hukuki yoksa ilave dilekçe mi?


cgdsblt
Şube Müdürü
06 Ekim 2022 20:22

Sabrınız için teşekkür ederim.

Yol Gösteren, 2 yıl önce

Şu an Danıştay a dilekçeyi verirsen şunu demiş olursan..

''ey danıştay bekle ben daha masumum şayet yargıtay cezamı onarsa suçluyum.. bekle ona göre karar ver...''

yani uzun lafın kısası yargıtayın kararı senin hayatının geri kalanında ne yapacağını belirleyecek...

geçmiş olsun... KAL SAĞLICAKLA..

Toplam 14 mesaj

Çok Yazılan Konular

Sözlük

Son Haberler

Editörün Seçimi