Osmanlı döneminde yolsuzlukları ile ünlü Karakuşi adında bir kadı varmış.
Kadı, fırının önünden geçerken, burnuna güzel bir koku gelmiş.
Vitrinde, güveçin içinde nar gibi kızarmış, sahibini bekleyen nefis bir ördek var.
Fırıncıya "Ben bunu aldım" demiş.
Kadı'ya itiraz edilir mi? Fırıncı mecburen ördeği paket yapıp vermiş.
Az sonra ördeğin sahibi gelmiş:
"Hani bizim ördek?"
Fırıncı boynunu büküp:
"Uçtu!" deyince iş kavgaya dönüşmüş.
Kavga sırasında fırıncı, ördeğin sahibi yerine gayrimüslim müşterilerden birinin gözünü kürekle çıkarmış.
* * * *
Düşmanlarının ikiye yükseldiğini gören fırıncı kaçmaya başlamış.
Bir duvardan atlamış, bilmeden öteki taraftaki hamile bir kadının üstüne düşmüş.
Kadın çocuğunu düşürdüğü için, kadının kocası da fırıncının peşine takılmış.
Öfkeli üç kişiden kurtulmaya çalışarak can havliyle kaçan fırıncı, hızını azaltmadan köşeyi dönebilmek için bir eşeğin kuyruğunu yakalamış.
Eşeğin sahibi olan Yahudi de kızıp peşlerine takılmış.
Kovalayan kovalayana.
* * * *
Sonunda duruma müdahale eden zaptiyeler hepsini yakalayarak Kadı'nın karşısına çıkarmışlar.
Kadı sırayla sormuş.
Ördeğin sahibi "Bu adam ördeğimi hiç etti" diye şikayet etmiş.
Kadı fırıncıya sormuş:
"Ne yaptın bu adamın ördeğini?"
Fırıncı:
"Uçtu" demiş.
Kadı, kara kaplı defteri açmış:
"Ördeğin karşısında 'tayyar' yazılı. Tayyar 'uçar' anlamına gelir. O halde ördeğin uçması suç değil" diyerek fırıncının beraatına karar vermiş.
* * * *
Gözü çıkan gayrimüslim vatandaşa sormuş.
Onun şikayetine de kara kaplı defterden bir madde bulmuş:
"Her kim, gayrimüslimin iki gözünü çıkara, o müslimin tek gözü çıkarıla."
Davacı "Ne olacak?" diye sorunca Kadı:
"Şimdi" demiş "Fırıncı senin öbür gözünü de çıkaracak, biz de onun tek gözünü çıkaracağız."
Tabii gayrimüslim, şikayetinden hemen vazgeçmiş, fırıncı bu davadan da beraat etmiş.
* * * *
Kadı, bebeğini kaybeden kadının kocasına:
"Tamam" demiş "Karını vereceksin, bu adam yerine yeni çocuk koyacak!"
Adam şaşırmış:
"Neee?"
"Kara kaplı kitap öyle diyor!"
Böyle olunca, adam davasından vazgeçmiş, fırıncı bu davadan da kurtulmuş.
Kadı dönmüş Yahudi'ye:
"Senin şikayetin ne bakalım?"
Yahudi ellerini açmış:
"Ne diyeyim Kadı efendi" demiş "Adaletinle bin yaşa sen, e mi?"
* * * *
Demirel bu fıkrayı anlattıktan sonra kendisini dinleyen topluluğa dönerek, kıssadan hisse:
- Ananı "öpen" kadı ise, kimi kime şikayet edeceksin?..
Osmanlı döneminde yolsuzlukları ile ünlü Karakuşi adında bir kadı varmış.
Kadı, fırının önünden geçerken, burnuna güzel bir koku gelmiş.
Vitrinde, güveçin içinde nar gibi kızarmış, sahibini bekleyen nefis bir ördek var.
Fırıncıya "Ben bunu aldım" demiş.
Kadı'ya itiraz edilir mi? Fırıncı mecburen ördeği paket yapıp vermiş.
Az sonra ördeğin sahibi gelmiş:
"Hani bizim ördek?"
Fırıncı boynunu büküp:
"Uçtu!" deyince iş kavgaya dönüşmüş.
Kavga sırasında fırıncı, ördeğin sahibi yerine gayrimüslim müşterilerden birinin gözünü kürekle çıkarmış.
* * * *
Düşmanlarının ikiye yükseldiğini gören fırıncı kaçmaya başlamış.
Bir duvardan atlamış, bilmeden öteki taraftaki hamile bir kadının üstüne düşmüş.
Kadın çocuğunu düşürdüğü için, kadının kocası da fırıncının peşine takılmış.
Öfkeli üç kişiden kurtulmaya çalışarak can havliyle kaçan fırıncı, hızını azaltmadan köşeyi dönebilmek için bir eşeğin kuyruğunu yakalamış.
Eşeğin sahibi olan Yahudi de kızıp peşlerine takılmış.
Kovalayan kovalayana.
* * * *
Sonunda duruma müdahale eden zaptiyeler hepsini yakalayarak Kadı'nın karşısına çıkarmışlar.
Kadı sırayla sormuş.
Ördeğin sahibi "Bu adam ördeğimi hiç etti" diye şikayet etmiş.
Kadı fırıncıya sormuş:
"Ne yaptın bu adamın ördeğini?"
Fırıncı:
"Uçtu" demiş.
Kadı, kara kaplı defteri açmış:
"Ördeğin karşısında 'tayyar' yazılı. Tayyar 'uçar' anlamına gelir. O halde ördeğin uçması suç değil" diyerek fırıncının beraatına karar vermiş.
* * * *
Gözü çıkan gayrimüslim vatandaşa sormuş.
Onun şikayetine de kara kaplı defterden bir madde bulmuş:
"Her kim, gayrimüslimin iki gözünü çıkara, o müslimin tek gözü çıkarıla."
Davacı "Ne olacak?" diye sorunca Kadı:
"Şimdi" demiş "Fırıncı senin öbür gözünü de çıkaracak, biz de onun tek gözünü çıkaracağız."
Tabii gayrimüslim, şikayetinden hemen vazgeçmiş, fırıncı bu davadan da beraat etmiş.
* * * *
Kadı, bebeğini kaybeden kadının kocasına:
"Tamam" demiş "Karını vereceksin, bu adam yerine yeni çocuk koyacak!"
Adam şaşırmış:
"Neee?"
"Kara kaplı kitap öyle diyor!"
Böyle olunca, adam davasından vazgeçmiş, fırıncı bu davadan da kurtulmuş.
Kadı dönmüş Yahudi'ye:
"Senin şikayetin ne bakalım?"
Yahudi ellerini açmış:
"Ne diyeyim Kadı efendi" demiş "Adaletinle bin yaşa sen, e mi?"
* * * *
Demirel bu fıkrayı anlattıktan sonra kendisini dinleyen topluluğa dönerek, kıssadan hisse:
- Ananı "öpen" kadı ise, kimi kime şikayet edeceksin?..