@match1234:
Mevzubahis durumdan etkilenmemenize rağmen konuyu çok yakından ve ilgi ile takip etmeniz ve hararetli yorumlarınızla adalet arayışımıza olan katkınız takdire şayan :)
Sizin takıldığınız bazı konulara açıklık getireyim:
1- Birbirinden farklı iki sınavın puanlarını denk sayıp atamaların puan üstünlüğüne göre yapılmasının büyük adaletsizlik olduğunu düşünüyorum ve 2020 yılında bizim aleyhimize de olsa bu uygulamanın behemehâl kaldırılmasını savunuyorum. Çünkü insanların emeğinin kutsal olduğuna ve bir başkasının hakkını gaspederek elde edilen menfaatin hayır ve huzur getirmeyeceğine inanıyorum.
2- Düzeltilmezse oluşacak olan mağduriyet elbetteki tüm 2019 KPSS adaylarını kapsamıyor. Çünkü bu adayların bir kısmı yüksek dereceler yaparak 2018?de son kalan taban puanın üzerinde kalarak durumdan etkilenmiyorlar. Kahir ekseri de zaten her sene alınan ortalama öğretmen atama kontenjanına girme ihtimalleri bile olmadığından umudunu kesmiş olan adaylardan oluşuyor. Haliyle bizim 2019 KPSS mağdurlarından kastımız; atanma ihtimali olan adaylar ve atanması kuvvetle muhtemelen olan adayları kapsıyor. Atanma ihtimali olanlar atanıp atanamama korkusu, atanması kuvvetle muhtemel olanlar ise öğretmen atama tercihlerinde daha üst tercihlerine yerleşememe endişesi içindeler.
3- ÖSYM adayların puanlarını KVKK gereği adayların kendisine bildirir. Fakat sosyal medya sayesinde özellikle kurs ve hocaların sayfalarında başarılı öğrencilerin sınav sonuçları adayların kendi rızasıyla paylaşılmaktadır. Örneğin; şu an Edebiyat Branşı?nda bölüm birincisi olan bayanın ismini ve aldığı puanı ayrıca farklı sıralamalarda birçok adayın puanını bilmekteyim. Yine aynı şekilde geçen sene de bu gruplarda, derece yapmış ve farklı sıralamalarda olan adaylardan birçoğunun puan bilgisi paylaşıldı. Keza şu an Edebiyat branşı için 2018?de 1500?lerde olan birinin 2019?da 300?lerde olan bir adayın önüne geçtiğini biliyoruz.
4- Sorun hangi yılın sınavının zor ya da kolay olması değildir. Sorun farklı iki sınavın puanlarının aynı kefede değerlendiriliyor olmasıdır. Zımnen 2018 yılında 1500. olan bir adayın 2019 yılında 300. olan adaydan daha başarılı kabul edilmektedir.
Burada şu konuyu da özellikle belirtmek isterim:
2018 yılında sınırda kalan ve sınıra yaklaşan tüm adayların istisnalar dışında 2019 yılında da sınava girdiğini düşünüyorum. Çünkü mantıken bu adaylar 2019 yılındaki sınava girmezse ve puanlar 2018 yılına benzer şekilde dağılırsa yine sınırda veya daha geride kalma ihtmali var. Bu riski göze alacak bir aday yoktur sanırım. Dolayısıyla şu an denkleştirmeye karşı çıkanların kuvvetle muhtemel ki 2019 başarı sıralamaları istedikleri gibi gelmedi. Yani bu adaylar 2019?da başarı sıralamasında kendilerinden daha başarılı olan adayların önüne geçmek için bu hukuksuzluğu savunmaktadırlar.
@peacewings:
1- 2019?da ilk defa sınava girip başarı sıralaması iyi olanların yanında 2018 yılında sınava girip istediği başarı sıralamasını elde edemeyip sınava tekrar hazırlanıp 2019?da çok daha başarılı olan adaylar var. Siz 2018 puanını herhangi bir denkleştirmeye tabi tutmadan değerlendirmeye kattığınızda mevzubahis adayların fırsat eşitliğini elinden almış olursunuz.
2- Puan düşüklüğünün neden kaynaklandığı önemli değil. Önemli olan farklı iki sınavın denkleştirilmesinin zaruri olmasıdır.
3- Sınavların denkleştirilmesi bilinmeyen bir husus değildir. ÖSYM bu işlemi farklı sınavlarda uygulamıştır.
4- 2018 yılının puanı elbette 2018 adaylarına mağduriyet oluşturmaması için hesaplamada kullanılmalıdır. Fakat denkleştirme yapılarak misal 2018?deki 1000. Adayın 2019?da hangi sıralamaya tekabül ettiği belirlenerek 2019?lular da mağdur edilmemelidir. Puanlama sisteminde denkleştirme mecbur yapılmalıdır. Yoksa Anayasanın eşitlik ilkesi ve ÖSYM?nin 6114 sayılı kanunu çiğnenmiş olacaktır. Şunu da unutmayın; hiçbir yönetmelik kanuna, hiçbir kanun da anayasaya aykırı olamaz.
5- Benzer mağduriyet 2017-2018 yılı için de geçerlidir. Fakat sistemin oldu bittiye getirilerek bir anda değiştirilmesi, 2017-2018 arasındaki standart sapma farkının çok olmaması vb. nedenlerle geçen sene itirazlar sönük kaldığını düşünüyorum. Ama geçen sene bu hukuksuzluk yapıldı diye bu sene de yapılmasına göz yummayı doğru bulmuyorum. Geçen yıl mağdur olanların da belirtmiş olduğum hukuki yollara başvuru hakkının (yasal başvuru süresi dolmamış ise) saklı olduğunu belirtmek isterim.
@match1234:
Mevzubahis durumdan etkilenmemenize rağmen konuyu çok yakından ve ilgi ile takip etmeniz ve hararetli yorumlarınızla adalet arayışımıza olan katkınız takdire şayan :)
Sizin takıldığınız bazı konulara açıklık getireyim:
1- Birbirinden farklı iki sınavın puanlarını denk sayıp atamaların puan üstünlüğüne göre yapılmasının büyük adaletsizlik olduğunu düşünüyorum ve 2020 yılında bizim aleyhimize de olsa bu uygulamanın behemehâl kaldırılmasını savunuyorum. Çünkü insanların emeğinin kutsal olduğuna ve bir başkasının hakkını gaspederek elde edilen menfaatin hayır ve huzur getirmeyeceğine inanıyorum.
2- Düzeltilmezse oluşacak olan mağduriyet elbetteki tüm 2019 KPSS adaylarını kapsamıyor. Çünkü bu adayların bir kısmı yüksek dereceler yaparak 2018?de son kalan taban puanın üzerinde kalarak durumdan etkilenmiyorlar. Kahir ekseri de zaten her sene alınan ortalama öğretmen atama kontenjanına girme ihtimalleri bile olmadığından umudunu kesmiş olan adaylardan oluşuyor. Haliyle bizim 2019 KPSS mağdurlarından kastımız; atanma ihtimali olan adaylar ve atanması kuvvetle muhtemelen olan adayları kapsıyor. Atanma ihtimali olanlar atanıp atanamama korkusu, atanması kuvvetle muhtemel olanlar ise öğretmen atama tercihlerinde daha üst tercihlerine yerleşememe endişesi içindeler.
3- ÖSYM adayların puanlarını KVKK gereği adayların kendisine bildirir. Fakat sosyal medya sayesinde özellikle kurs ve hocaların sayfalarında başarılı öğrencilerin sınav sonuçları adayların kendi rızasıyla paylaşılmaktadır. Örneğin; şu an Edebiyat Branşı?nda bölüm birincisi olan bayanın ismini ve aldığı puanı ayrıca farklı sıralamalarda birçok adayın puanını bilmekteyim. Yine aynı şekilde geçen sene de bu gruplarda, derece yapmış ve farklı sıralamalarda olan adaylardan birçoğunun puan bilgisi paylaşıldı. Keza şu an Edebiyat branşı için 2018?de 1500?lerde olan birinin 2019?da 300?lerde olan bir adayın önüne geçtiğini biliyoruz.
4- Sorun hangi yılın sınavının zor ya da kolay olması değildir. Sorun farklı iki sınavın puanlarının aynı kefede değerlendiriliyor olmasıdır. Zımnen 2018 yılında 1500. olan bir adayın 2019 yılında 300. olan adaydan daha başarılı kabul edilmektedir.
Burada şu konuyu da özellikle belirtmek isterim:
2018 yılında sınırda kalan ve sınıra yaklaşan tüm adayların istisnalar dışında 2019 yılında da sınava girdiğini düşünüyorum. Çünkü mantıken bu adaylar 2019 yılındaki sınava girmezse ve puanlar 2018 yılına benzer şekilde dağılırsa yine sınırda veya daha geride kalma ihtmali var. Bu riski göze alacak bir aday yoktur sanırım. Dolayısıyla şu an denkleştirmeye karşı çıkanların kuvvetle muhtemel ki 2019 başarı sıralamaları istedikleri gibi gelmedi. Yani bu adaylar 2019?da başarı sıralamasında kendilerinden daha başarılı olan adayların önüne geçmek için bu hukuksuzluğu savunmaktadırlar.
@peacewings:
1- 2019?da ilk defa sınava girip başarı sıralaması iyi olanların yanında 2018 yılında sınava girip istediği başarı sıralamasını elde edemeyip sınava tekrar hazırlanıp 2019?da çok daha başarılı olan adaylar var. Siz 2018 puanını herhangi bir denkleştirmeye tabi tutmadan değerlendirmeye kattığınızda mevzubahis adayların fırsat eşitliğini elinden almış olursunuz.
2- Puan düşüklüğünün neden kaynaklandığı önemli değil. Önemli olan farklı iki sınavın denkleştirilmesinin zaruri olmasıdır.
3- Sınavların denkleştirilmesi bilinmeyen bir husus değildir. ÖSYM bu işlemi farklı sınavlarda uygulamıştır.
4- 2018 yılının puanı elbette 2018 adaylarına mağduriyet oluşturmaması için hesaplamada kullanılmalıdır. Fakat denkleştirme yapılarak misal 2018?deki 1000. Adayın 2019?da hangi sıralamaya tekabül ettiği belirlenerek 2019?lular da mağdur edilmemelidir. Puanlama sisteminde denkleştirme mecbur yapılmalıdır. Yoksa Anayasanın eşitlik ilkesi ve ÖSYM?nin 6114 sayılı kanunu çiğnenmiş olacaktır. Şunu da unutmayın; hiçbir yönetmelik kanuna, hiçbir kanun da anayasaya aykırı olamaz.
5- Benzer mağduriyet 2017-2018 yılı için de geçerlidir. Fakat sistemin oldu bittiye getirilerek bir anda değiştirilmesi, 2017-2018 arasındaki standart sapma farkının çok olmaması vb. nedenlerle geçen sene itirazlar sönük kaldığını düşünüyorum. Ama geçen sene bu hukuksuzluk yapıldı diye bu sene de yapılmasına göz yummayı doğru bulmuyorum. Geçen yıl mağdur olanların da belirtmiş olduğum hukuki yollara başvuru hakkının (yasal başvuru süresi dolmamış ise) saklı olduğunu belirtmek isterim.