YASALAŞAN METİN
MADDE 22- 3561 sayılı Kanunun 2 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
?MADDE 2- 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 427 nci maddesine göre, bir kimsenin uzun süreden beri bulunamaması veya oturduğu yerin bilinememesi veya ortada bulunmayan ve miras açıldığında sağ olup olmadığı ispatlanamayan mirasçının payının resmen yönetilmesi amacıyla kayyım atanmasının gerektiği hallerde, vesayet makamı; bu kimselerin malları üzerinde Hazinenin hak ve menfaati bulunup bulunmadığını, mahallin en büyük mal memurluğundan araştırır. Hazinenin hak ve menfaatinin söz konusu olduğunun anlaşılması hâlinde, mahallin en büyük mal memurunu yönetim kayyımı tayin eder.
Mallar üzerindeki yönetim görevi sona erinceye kadar, yönetim kayyımı tayin edilen en büyük mal memuru yerine vekâlet eden veya atanan kimse de bir karara gerek kalmadan o makama tayin edilmiş sayılır. Mal memuru kayyımlık yetki ve görevlerinin bir bölümünü, sınırlarını yazılı olarak açıkça belirlemek şartıyla, astlarına devredebilir. Yetki devri, yetki devreden kayyımın sorumluluğunu kaldırmaz.
Kayyım tayin edilen mal memuru, Hazine avukatı bulunan yerlerdeki dava ve icra işlerinde vereceği yetki belgesi ile Hazine avukatı tarafından temsil olunur. Hazine avukatlarının bu fıkra hükmü gereğince bakacakları dava ve icra takipleri nedeniyle lehlerine hükmolunup tahsil edilen vekalet ücretleri, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 146 ncı maddesindeki sınırın iki katını geçmemek üzere ayrıca kendilerine ödenir.
Kayyımlıkla ilgili işlemler, her türlü vergi, resim, harç, katkı payı gibi mali yükümlülüklerden müstesnadır.
Taşınır ve taşınmazlarla hakların yönetim gelirlerinin yüzde 35?i; para, hisse senedi, tahvil ve benzeri menkul varlıkların yönetim gelirlerinin ise yüzde 5?i oranında yönetim gideri kesilerek kayyım tarafından bir bankada açılacak hesaba yatırılır. Bu hesapta toplanan paralar; kayyım ve yetki devrettiği görevliler, davalara katılacak Hazine avukatları, ihtiyaç hâlinde kurulacak kayyımlık bürosu görevlileri ile bu konuda görevlendirilenlere verilecek ücret ödemeleri ve kayyımlık bürosunun diğer giderleri için kullanılır.
Mal memurlarının kayyımlıkla ilgili görev ve yetkileri, ödenecek ücretler, kayyımlık mallarının yönetimi ile diğer hususlara ilişkin usul ve esaslar, Maliye Bakanlığınca hazırlanıp Bakanlar Kurulunca yürürlüğe konulacak yönetmelikle düzenlenir.?
MÜLGA 2. MADDE
(Mülga Madde 2 ? Sulh mahkemesi, Türk Kanunu Medenisinin 377 nci maddesinin l numaralı bendine göre kayyım tayin etmeden önce, mahallin en büyük malmemurluğundan, idaresi kimseye ait olmayan mallar üzerinde Hazinenin hak ve menfaati bulunup bulunmadığını ayrıca araştırır. Hazinenin hak ve menfaatinin söz konusu olduğunun anlaşılması halinde, mahallin en büyük malmemurunu kayyım tayin eder.
Malmemurunun değişmesi halinde yeni atanan malmemuru sulh hakimince kayyım tayin edilir. Her malmemuru kendi kayyımlık görevi sırasındaki işlem ve eylemlerinden sorumludur.
Malmemuru kayyımlık yetki ve görevlerinin bir bölümünü, sınırlarını yazılı olarak, açıkça belirlemek şartıyla, astlarına devredebilir. Yetki devri, yetki devreden kayyımın sorumluluğunu kaldırmaz.
Bu malları idare eden malmemurları kayyımlar hakkındaki hükümlere tabidir. Ancak, bu Kanuna göre tayin edilen kayyıma ödenecek ücret Maliye ve Gümrük Bakanlığı tarafından belirlenir.
Kayyım tayin edilen malmemuru, Hazine avukatı bulunan yerlerdeki dava ve icra işlerinde vereceği yetki belgesi ile Hazine avukatı tarafından temsil olunur. Hazine Avukatlarının bu fıkra hükmü gereğince bakacakları dava ve icra takipleri nedeniyle lehlerine hükmolunup, tahsil edilen vekalet ücretleri, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 146 ncı maddesindeki limitin iki katı olarak ayrıca kendilerine ödenir.
Kayyım tayin edilen malmemurunun 492 sayılı Harçlar Kanununun 1 ve 3 sayılı tarifelerine giren bütün işlemleri hakkında aynı kanunun 13 üncü maddesinin (j) bendi hükmü uygulanır.)
YASALAŞAN METİN
MADDE 22- 3561 sayılı Kanunun 2 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
?MADDE 2- 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 427 nci maddesine göre, bir kimsenin uzun süreden beri bulunamaması veya oturduğu yerin bilinememesi veya ortada bulunmayan ve miras açıldığında sağ olup olmadığı ispatlanamayan mirasçının payının resmen yönetilmesi amacıyla kayyım atanmasının gerektiği hallerde, vesayet makamı; bu kimselerin malları üzerinde Hazinenin hak ve menfaati bulunup bulunmadığını, mahallin en büyük mal memurluğundan araştırır. Hazinenin hak ve menfaatinin söz konusu olduğunun anlaşılması hâlinde, mahallin en büyük mal memurunu yönetim kayyımı tayin eder.
Mallar üzerindeki yönetim görevi sona erinceye kadar, yönetim kayyımı tayin edilen en büyük mal memuru yerine vekâlet eden veya atanan kimse de bir karara gerek kalmadan o makama tayin edilmiş sayılır. Mal memuru kayyımlık yetki ve görevlerinin bir bölümünü, sınırlarını yazılı olarak açıkça belirlemek şartıyla, astlarına devredebilir. Yetki devri, yetki devreden kayyımın sorumluluğunu kaldırmaz.
Kayyım tayin edilen mal memuru, Hazine avukatı bulunan yerlerdeki dava ve icra işlerinde vereceği yetki belgesi ile Hazine avukatı tarafından temsil olunur. Hazine avukatlarının bu fıkra hükmü gereğince bakacakları dava ve icra takipleri nedeniyle lehlerine hükmolunup tahsil edilen vekalet ücretleri, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 146 ncı maddesindeki sınırın iki katını geçmemek üzere ayrıca kendilerine ödenir.
Kayyımlıkla ilgili işlemler, her türlü vergi, resim, harç, katkı payı gibi mali yükümlülüklerden müstesnadır.
Taşınır ve taşınmazlarla hakların yönetim gelirlerinin yüzde 35?i; para, hisse senedi, tahvil ve benzeri menkul varlıkların yönetim gelirlerinin ise yüzde 5?i oranında yönetim gideri kesilerek kayyım tarafından bir bankada açılacak hesaba yatırılır. Bu hesapta toplanan paralar; kayyım ve yetki devrettiği görevliler, davalara katılacak Hazine avukatları, ihtiyaç hâlinde kurulacak kayyımlık bürosu görevlileri ile bu konuda görevlendirilenlere verilecek ücret ödemeleri ve kayyımlık bürosunun diğer giderleri için kullanılır.
Mal memurlarının kayyımlıkla ilgili görev ve yetkileri, ödenecek ücretler, kayyımlık mallarının yönetimi ile diğer hususlara ilişkin usul ve esaslar, Maliye Bakanlığınca hazırlanıp Bakanlar Kurulunca yürürlüğe konulacak yönetmelikle düzenlenir.?
MÜLGA 2. MADDE
(Mülga Madde 2 ? Sulh mahkemesi, Türk Kanunu Medenisinin 377 nci maddesinin l numaralı bendine göre kayyım tayin etmeden önce, mahallin en büyük malmemurluğundan, idaresi kimseye ait olmayan mallar üzerinde Hazinenin hak ve menfaati bulunup bulunmadığını ayrıca araştırır. Hazinenin hak ve menfaatinin söz konusu olduğunun anlaşılması halinde, mahallin en büyük malmemurunu kayyım tayin eder.
Malmemurunun değişmesi halinde yeni atanan malmemuru sulh hakimince kayyım tayin edilir. Her malmemuru kendi kayyımlık görevi sırasındaki işlem ve eylemlerinden sorumludur.
Malmemuru kayyımlık yetki ve görevlerinin bir bölümünü, sınırlarını yazılı olarak, açıkça belirlemek şartıyla, astlarına devredebilir. Yetki devri, yetki devreden kayyımın sorumluluğunu kaldırmaz.
Bu malları idare eden malmemurları kayyımlar hakkındaki hükümlere tabidir. Ancak, bu Kanuna göre tayin edilen kayyıma ödenecek ücret Maliye ve Gümrük Bakanlığı tarafından belirlenir.
Kayyım tayin edilen malmemuru, Hazine avukatı bulunan yerlerdeki dava ve icra işlerinde vereceği yetki belgesi ile Hazine avukatı tarafından temsil olunur. Hazine Avukatlarının bu fıkra hükmü gereğince bakacakları dava ve icra takipleri nedeniyle lehlerine hükmolunup, tahsil edilen vekalet ücretleri, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 146 ncı maddesindeki limitin iki katı olarak ayrıca kendilerine ödenir.
Kayyım tayin edilen malmemurunun 492 sayılı Harçlar Kanununun 1 ve 3 sayılı tarifelerine giren bütün işlemleri hakkında aynı kanunun 13 üncü maddesinin (j) bendi hükmü uygulanır.)