Salkımsız sokak hiç olmadığı kadar derin bir sessizliğe hakim bu aralar. Olmaması gereken olmuş, karşı apartmandaki pek kıymetli insan, kötülükle yüzleşmişti maalesef...
Her sokağın bir kötüsü, bir kötüleştirilmişi mutlaka olur ya;
bizim kötüleşmiş sakinimiz de artık belliydi.
Susuyordu, yorulmuş sanırım.
"Neden konuşmuyor, hakkını aramıyorsun?" diye sordumduğum zaman,
"Gıyamda karar verilmiş, olmayacak olana inanılmış, ben kime neyi anlatacağım, kendimi mi? İçimde bir ben var; kulaklarını, gözlerini, yüreğini kapatmadan beni dinleyen. Gayrısı için kılımı kıpırdatsam, kılım yakama yakışır kıyamet günü. " dedi.
İnsanları ne çok dinlemiyor, ne çok anlamıyoruz.
İşte biz; konuşmasına müsade edilmemiş, infazına hadsizce vicdansızca karar verdiğimiz her insanın bu hayattaki cehennem zebanisiyiz.
Dar ağcındaki insanlara bile son kez ne istediği sorulurken, biz hangi hakla bu gönüllü cellatlığa soyunuyoruz, anlayamıyorum.
İnsanlara son söz hakkı verin, verin ki içlerine kapanmış mutsuz, güvensiz insan ordusu yaratmanın bir sebebi de siz olmayın.
İşte bu yüzden Salkımsız Sokak bugün de sakin;
küs, sancılı, perdesi kapalı kasvetli bir odadan farksız.
Salkımsız sokak hiç olmadığı kadar derin bir sessizliğe hakim bu aralar. Olmaması gereken olmuş, karşı apartmandaki pek kıymetli insan, kötülükle yüzleşmişti maalesef...
Her sokağın bir kötüsü, bir kötüleştirilmişi mutlaka olur ya;
bizim kötüleşmiş sakinimiz de artık belliydi.
Susuyordu, yorulmuş sanırım.
"Neden konuşmuyor, hakkını aramıyorsun?" diye sordumduğum zaman,
"Gıyamda karar verilmiş, olmayacak olana inanılmış, ben kime neyi anlatacağım, kendimi mi? İçimde bir ben var; kulaklarını, gözlerini, yüreğini kapatmadan beni dinleyen. Gayrısı için kılımı kıpırdatsam, kılım yakama yakışır kıyamet günü. " dedi.
İnsanları ne çok dinlemiyor, ne çok anlamıyoruz.
İşte biz; konuşmasına müsade edilmemiş, infazına hadsizce vicdansızca karar verdiğimiz her insanın bu hayattaki cehennem zebanisiyiz.
Dar ağcındaki insanlara bile son kez ne istediği sorulurken, biz hangi hakla bu gönüllü cellatlığa soyunuyoruz, anlayamıyorum.
İnsanlara son söz hakkı verin, verin ki içlerine kapanmış mutsuz, güvensiz insan ordusu yaratmanın bir sebebi de siz olmayın.
İşte bu yüzden Salkımsız Sokak bugün de sakin;
küs, sancılı, perdesi kapalı kasvetli bir odadan farksız.