Editörler : E.Kayı Han

torunbey06
Yasaklı
16 Haziran 2010 10:37

LOZAN Andlaşmasına zafer değil diyen kişiler bakalım kimler? Sayalım:

1. Osmanlı Devleti çöktüğünde MONDROS ve SEVR anlaşmasını imzalayan ve Anadolu'nun paylaşılmasına hiç karşı çıkmayıp, işgalcileri çiçeklerle karşılayanlar,

2. Kurtuluş Savaşında; Yunanlılarla İngiliz, Fransız ve İtalyanları dost ve kurtarıcı sayanlar,

3. Padişah ve Hilafet taraflısı olan şeriatçılar,

4. Kurtuluş Savaşında, 24 adet isyanla ordumuzu arkadan vuranlar,

5. İnönü, Sakarya ve Dumlupınar Savaşları kazanıldığında üzülenler,

6. Cumhuriyetin ilanına kızıp duranlar,

7. Devrimleri hazmedemeyen cahil-cühela takımından olanlar,

8. Büyük Atatürk'e kızıp duranlar..

Bunlar; ne LOZAN'ı beğenirler ne de Cumhuriyetin ilanını?!.. "Yok canım, Lozan bir zafer değildir!.." derler.

Kendileri de, zafere zafer katmayı deneseler ya?. Söylemesi kolaydır.

Onlar hariç, herkese saygılarımla..


suskun gönül
Kapalı
16 Haziran 2010 11:55

batı rakya da kurulan müstakile hükümetinde etkili şahıslardan birisi , kuşcu başı eşref diye bilgim var.ve bu kuruluş henüz osmanlı ayaktayken , cumhuriyetin kuruluşuna kadar da çeşitli dönemlerde fes edilip yeniden kurulmuş bir oluşumdur. ama ne osmanlı ne T.b.m.m destek verememişti.

rusyadaki dagılmalar sonucu kurulan azerbaycan Türk hükümetine de destek verememişti o günkü şartlar altında kurulan cumhuriyet Türkiyesi eli kolu baglıydı...

inönünün danışmanı yahudiydi,

lozanı zafer diye kutluyoruz,milleti dagıtmamak için herkesi Türk diye sayıyordu Gazi...ayrım yapmıyordu.....

ama lozanda masada oturan Türk temsilcelere bile bakarsanız , Türkün sadece esamesi okunuyor, batılı devlet temsilcileri , eger başta Gazi olmasaydı, inönüyü takacak kadar saf degillerdi......

halepte Türk nufüs vardı ama daha çok osmanlı bakiyesi olarak. balkanlardakier keza aynı durumda idi....

Türk adı bile milli mücadeleye dahil olanlar arasında bile tereddüd duyulan bir sözcüktü.Gaspıralı ismail döneminde kurulan azerbaycan hükümetinde : Türk olmak ön plandaydı , ama ne balkanlarda ne ortadogudaki yerlerde hala padişaha baglı-saltanatı düşünen müslüman teba hakimdi...

ben gaziyi severim ama gazinin yanındaki adamların kanını araştırmadan digerlerini sevmem.... mondrosu imzalayan saltanat adamı da var bu durumda, şeyh said isyanında parmagı olanda var: milli mücadeleye katılan.....

hepsini bir araya toplamak kolay iş degil ama lozanda daha farklı başarı alınacakken, daha çok tavizler vermek zorunda kaldık....

misakı milliden bile taviz verilmedi mi lozan sayesinde....diyebilirsiniz ki: gazi bazı şeylerde taviz vermemesini, digerlerine ise gücü yetebilirse -ama ilişkileri bozmadan yapabilirse ,inönüye onay verdi.....

adamlar , aldıgımızı saydıgımız şeyleri bile şu şekilde degerlendirdiler..." bugün burada aldıklarınızı , yarın kendi ellerinizle teslim edeceksiniz"....

lozan zafer olsaydı ya da olmasaydı , bugün o dediklerini yapıyorlar mı ?? yapmıyorlar mı???

konuyu farklı bir bakışla bir degerlendirmeyi denesek, belki ortak noktayı buluruz....ama bende dahil , hain aramaktan öteye geçemiyoruz....

o yüzden o lozan galibiyeti ya da maglubiyetini .;degerlendirme de hata yapıyoruz veselam..


g.s
Daire Başkanı
16 Haziran 2010 12:23

""""""LOZAN Andlaşmasına zafer değil diyen kişiler bakalım kimler? """""""""

kardeşim gerçekler ortada sence sahışların menfaatimi önemli??? ülkenin menfatimi???

istersen uğraş inönü içinde bir koruma kanununu çıksın kimse bu olayları konuşmasın


suskun gönül
Kapalı
16 Haziran 2010 12:27

o kadar yazıdan inönüye koruma kanunu çıksın anlıyorsan: ne diyebilirim ki sana?????

forumun zeka düzeyi şarampolden daha aşagı düştü.....vah Türk milleti : zillet içine düşmüşsün ,haberin yok....


g.s
Daire Başkanı
16 Haziran 2010 16:51

"""""o kadar yazıdan inönüye koruma kanunu çıksın anlıyorsan: ne diyebilirim ki sana?????

forumun zeka düzeyi şarampolden daha aşagı düştü.....vah Türk milleti : zillet içine düşmüşsün ,haberin yok...."""""""""

efendi, ben senin yazına bir yorum mu yaptımda bana sataşıyorsun. torunbey06 denen adama bir cevap verdim sen niye huylanıyorsun zeka seviyesine gelince aklımın zekatını versem forumdaki çoğu adama fazla gelir ltfen saçma sapan yorumlar yapma senin mesajını yorumlamadım ve yorumlamak zorunda da değilim .önce mesajları kotrol et.ha şunuda ekleyim senin yorumuna mesaj yazmayı düşünüyordum ama zaman yoktu zaten senden başka ayrıntılı analiz yapan olmadı


suskun gönül
Kapalı
16 Haziran 2010 16:59

efendi sevsin sizi...kusura bakma bana yönelik yazmadıysan ama herkes istediği gibi algılamaya meyilli.....


g.s
Daire Başkanı
17 Haziran 2010 00:43

"""""""ama lozanda masada oturan Türk temsilcelere bile bakarsanız , Türkün sadece esamesi okunuyor, batılı devlet temsilcileri , eger başta Gazi olmasaydı, inönüyü takacak kadar saf degillerdi......""""""

sn susgun gölün

bir defa heyetin türk ,arap vs oluşması o kadar önemli değil önemli olan vatansever olması bu da yetmez diplomasiden anlayacak karşı tarafın blöflerinini görebilecek , siz gidipte hiçbir diplomasi tecrübesi olmayan inönüyü rıza nuru haim naum türk heyetine öncü tayin ederseniz böyle bir başarısızlığa zemin hazırlasınız.

"""""""misakı milliden bile taviz verilmedi mi lozan sayesinde....diyebilirsiniz ki: gazi bazı şeylerde taviz vermemesini, digerlerine ise gücü yetebilirse -ama ilişkileri bozmadan yapabilirse ,inönüye onay verdi....."""""""""

birde masaya oturduğunuz zaman ne olursa olsun anlaşacam diye başlarsanız sizi kuşa çevirirler.

şunuda ekleyim ben inönüye hain falan demiyorum ama ortadaki gerçekler ne yazıkki büyük bir gaflet içine düşüldüğü ve şanlı yunan zaferine rağmen çok kötü bir anlaşma imzalandığıdır.

""""""""konuyu farklı bir bakışla bir degerlendirmeyi denesek, belki ortak noktayı buluruz....ama bende dahil , hain aramaktan öteye geçemiyoruz....""""""""""""""

kesinlikle katılıyorum harika bir tesbit bir türlü doğu toplumlarına özgü bu "hain ve kahraman" anlayışından kurtulamadık hain kelimesi ne yazıkki çok ucuz kullanılıyor.

en çok kızdığım nokta üzerinden o kadar yıl geçmesine rağmem gerçeklerin gizlenmeye çalışılması ve neticeye gelecek olursak

kadir mısıroğlunun tezlerine cevap verebilen bir kemalist tarihçi çıkmamıştır.

"""""Gerçekten Türk heyeti başkanı İsmet Paşa Musul?dan gayri hiçbir yeri dava etmiş, almaya çalışmış da muvaffak olamamış değildir.

Şayan-ı hayrettir ki, Misak-ı Millîye dâhil oldukları hâlde Batum, Batı Trakya, Adalar, Kıbrıs, Antakya ve Halep?in bize bırakılması istikametinde Lozan?da murahhaslarımızca söylenilmiş bir tek cümle mevcut değildir. Üstelik İsmet Paşa, Batı Trakya?yı Yunanlılardan kurtarıp Bulgarlar?a vermek için çalışmıştır. Sahillerimize sekiz yüz metre mesâfedeki İstanköy Ada?sını talep etmezken Romanya?da Tuna Nehri içinde mevcut olan ?Adakale? adındaki kuş gözü kadar bir ada için gereksiz ve mantıksız bir gayret sarfetmiştir.

Çanakkale Boğazı?nın trafiğine hâkim olduğu cihetle re?sen ve münakaşasız bir sûrette bize terk edilmiş olan ve dört adadan biri olan ?Limni?, murahhaslarımızın onu zuhûlen (unutarak) kayda geçmemesi sebebiyle kaybedilmiştir. Musul için vâki talep ve ısrarlarda ise, sayısız hatalar yapılmış ve bugüne kadar Kerkük Türkleri?nin çektiği eziyete zemin hazırlanmıştır."""""

rıza nur hatıratında limni adasının unutulması sonrası lord curzonun bizimle alay ettiğini "biz türklere 4 ada verdik ama herhalde limniye ihtiyaç duymuyorlar demiştir.

ne yazık ki şanlı yunan zaferinden sonra kolay zannetik batılılardan korku ve deneyimsizlik bu faleketi hazırladı çok yazık yunan kaçarken anadoluda 300 bin ev yaktı bir tamirat bedeli alamadık tarih ergeç gerçekleri yazacaktır.


g.s
Daire Başkanı
17 Haziran 2010 00:48

Unutma!.. Düşmanın senin için asâletsizliği nisbetinde tehlikelidir.


çocuuk
Müsteşar
17 Haziran 2010 09:00

adalar konusu içler acısı...

bu konudaki ayıplar daha sonra da devam etmiştir...

adamalar toprağa sahip çıkmaktan aciz...


suskun gönül
Kapalı
17 Haziran 2010 15:37

lozanla ilgisi yok ama anlayan anlar o kadar sözün üstüne...

**********************************************

İKİ DÜNYA'DA DA ELİMİZ YAKALARINDADIR!..

SATILAN TÜRKİYE!..

Atatürk'ün bir tesbiti ile yazımıza başlayalım;

"TÜRKİYE'de yanlış zihniyetle malul olan bazı yöneticiler yüzünden her saat, her gün, her yüzyıl biraz daha çok gerilemiş, daha çok düşmüştür! Bu düşüş, yalnız maddi şeylerde olsaydı, hiç bir önemi yoktu... Ne yazık ki, TÜRKİYE ve TÜRKİYE halkı AHLAK bakımından da düşüyor!.. (6.3.1922) Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK"

ATATÜRK, bu tıynetteki haşaratın, milletin AHLAK'ını bozduğunu söylüyor...

Biz de İNÖNÜ'den itibaren gelmiş geçmiş olan bütün liderleri; MENDERES, DEMİREL, ÖZAL, YILMAZ, E. İNÖNÜ, KARAYALÇIN, ÇİLLER, ERBAKAN, GÜL ve ERDOĞAN'ı bu AHLAK bozukluğundan sorumu tutuyoruz!..

Gerek bu dünyada, gerek MAHŞER'de iki elimiz yakalarındadır!

Yeni TÜRK DEVLETİ, İNÖNÜ devrinde yabancıdan medet ummaya başladı (1947)...

MENDERES zamanında kullanılmış naylon AMERİKAN donu giymek...

DEMİREL zamanında 6. Filo'nun ZENCİ askerleri ile yatmak meziyet sayıldı!..

Yabancı biralar gençliği alkole alıştırsın diye, TBMM'den "Bira alkollü içki değildir" şeklinde kanun çıkartıldı!..(1970'ler)

DEMİREL İnci Baba'yı TBMM binasına getirdi, el öptürttü (1993)...

DEVLET'i mafya babalarının idare ettiğini göstermekten utanmadı...

Kardeşi, yeğeni DEVLET'i soydu, soğana çevirdi, hâlâ da soymaya devam ediyor!..

ÖZAL ise, DPT' de iken "takunyalı gösteriş müslümanı" tipinin yaratıcısı olmasına rağmen; bu ülkede banker olayı ile RİBA'yı, Sait Halim Paşa Yalısı'nı açarak ve lüks otellere otomatik makineler koyarak KUMAR'ı serbest bıraktı...

"Orta Direk" diye diye orta halli halkımızı fakirliğe mahkum etti..

FUHUŞ'u yaygınlaştırdı...

"Benim memurum işini bilir" diyerek, RÜŞVET'i, "Ben ZENGİN'i severim" diyerek DEVLETİ SOYMA'yı, HAYALİ İHRACAT ile havadan para kazanmayı teşvik etti...

Üstelik "ekonomik suça ekonomik ceza" palavrası ile, bu hırsızları hapse atılmaktan kurtardı... Servet beyanını kaldırarak çaldıklarını ödetmedi...

Herkese "kemer sıkma" tavsiye ederken kendine aldığı lüks uçak ve otomobiller ile İSRAF'ı bütün DEVLET ve ÖZEL SEKTÖR mensuplarına aşıladı...

"Metre kare ile ev" satmaya kalkarak, "konut fonu" ile, "peşin vergi" ile HALK'ı kazıkladı, DEVLET'e güveni sarstı...

Tahsil, tecrübe, ve ehliyet ile sağlanan mevkileri PARTİZANLIK'la yakınlarına peşkeş çekti...

"PARA İLE EHLİYET" alınmasına imkan tanıyıp, günde 20 kişinin trafik kazasında ölmesine, 100 kişinin hayat boyu sakat kalmasına yol açtı.

SİLAH satışını ve taşımayı serbest bırakıp TÜRKİYE'yi TEKSAS'a çevirdi...

Bu da yetmiyormuş gibi yeni İnfaz Yasası ile 70.000 CANİ'yi "AF" ederek sokaklara saldı!..(1990)

Kısacası, MİLLET'in AHLAK'ını bozmak için gece gündüz çalıştı!..

O gitti, ama oğlunun, karısının melanetleri bitmedi. Bankalar batırdılar... yeraltının karanlık kişileri ile ilişkileri ayyuka çıktı...

Yine Demirel sanki çok hak ediyormuş gibi, kendine muazzam bir "Cumhurbaşkanlığı kompleksi" inşa ettirdi ki, A.B.D. başkanı bile öyle lüks içinde yaşamaz, o kadar adam kullanmaz!..

ÇİLLER'e gelince, bu Amerikan vatandaşı hatun BAYRAK, KUR'AN, EZAN diyerek, "Atatürkçülük" yaptığını öne sürerek VATAN'ı BATI AVRUPA'ya eyalet, MİLLET'i de onlara uşak yapmak için canla başla çalıştı.

Ya mandacı İsmet İnönü'nün ebleh oğlu Erdal ile Karayalçın, Çetin, Baykal, Yılmaz ne yaptılar?..

Kürt bölücü ve canileri ile işbirliği'ne girip onları Meclis'e taşıdılar...

Eskişehir hapishanesini boşaltıp kaçmalarını sağladılar.

DEVLET kadrolarına PKK'lıları, mezhep ayırımı yapıp alevileri doldurdular.

Belediyeleri, SSK'yı, bankaları soyup soğana çevirdiler...

Bu da yetmezmiş gibi bir AF daha çıkartıp yine canileri masum halkın üzerine saldılar..

Hepsinden daha kötüsü bunlar YABANCILARA TOPRAK SATIŞI KANUNU çıkardılar!..

"ÖZELLEŞTİRME" diye MİLLİ KAYNAK ve TESİSLER'imizi gavurlara sattılar!..

TÜRK PARASINI KORUMA KANUNU'nu kaldırıp bizi DOLAR, MARK'a mahkum ettiler!..

Gümrük Birliği ile DEVLET'in gelirlerini kısıp MİLLÎ PAZAR'ımızı gavurlara sonuna kadar açtılar.

Fabrikalarımız kapandı, tezgâhlar durdu, tarlada başaklar soldu. PATENT YASASI , TAHKİM YASASI, İKİZ ANLAŞMALAR, UYUM YASALARI 'nı kabul edip geleceğimizi ipotek altına soktular!..

Bunlara dindar geçinen Erbakan'da ortak oldu!

Ya 2002 yılından sonra AKP iktidarı ve ERDOĞAN-GÜL ikilisinin yaptıkları?..

A.B.'ye girmek için Kıbrıs'tan, Güneydoğu'dan ve İstanbul'dan vazgeçtiklerini adeta haykırdılar!..

Kıbrıs'ı satmayı...

Ege'de Yunan hakimiyetini kabul etmeyi...

Yerel Yönetim ve Eyalet yasalarını çıkartarak Güneydoğu'ya bağımsızlık vermeyi...

Fener'in hain papazını "ekümenik patrik" ilan etmeyi...

Heybeliada ruhban okulunu açmayı...

DEVLET'in ve MİLLET'in bütün varlığını özelleştirip yabancılara satmayı...

Ormanları, sahilleri ve hazine arazisini yağmalayanları affetmeyi...

Vergisini ödeyene bir daha ödetip, ödemiyenleri bağışlamayı...

Teröristleri affedip terörle canla başla mücadele edenleri hapiste tutmayı...

ZİNA'yı bile suç olmaktan çıkartıp AHLAK dersi vermeye kalkmayı...

ORDU'yu ipotek altına almayı...

YARGI'yı bağımlı hale getirmeyi...

DEVLET'in bütün kademelerini içten çökertmeyi...

Bunlar kendilerine hedef edindiler.

ATATÜRK'ün "memleketi idare ettiğini iddia eden müstebitler" diye emperyalist gavurlar ile aynı kefeye koyduğu kişiler, işte bunlardır!..

Dedik ya, İKİ DÜNYA'DA DA ELİMİZ YAKALARINDADIR!..

ALLAH hepsinin bin türlü belasını versin!..

Ne dünyada, ne ahırette gün yüzü göstermesin!..

Cehennemin en derin çukurlarından çıkarmasın!..

TÜRK MİLLETİ huzura kavuşuncaya kadar inim inim inlesin hepsi!..

Özkan BOSTANCI

http://ozkanbostanci.blogcu.com/

--

Hiç bir "TÜRK"ün bu dünyadaki görevi sona ermez!..

Sadece ölürken bu vazifeyi bir başka "TÜRK"e devreder.

Bu bir "BAYRAK YARIŞI"dır!..

Sonradan gelen bayrağı daha ileri bir "BURÇ"a dikmekle yükümlüdür.

Bu bir "ÜLKÜ"dür!..

Her "TÜRK"ün son nefesi göklere ulaşırken;

"TÜRK MİLLETİ'NİN ÖLÜMSÜZLÜĞÜ"nün bir nişanesi olarak bir başka "TÜRK"e nefes olur.

"TÜRK" milliyetçileri, ülkemizin ve "TÜRK DÜNYASI"nın aydınlık ve güzel yarınlarının sigortasıdır.

Özkan BOSTANCI

--


**ülküm**
Kapalı
17 Haziran 2010 16:31

Her bir fert gerektiğinde ulubatlı Hasan olmasını da bilir.

İyi güzel hoş da, bazıları bir İsmet İnönü'nün o günün şartlarında yapması gerekenleri yaptı diye sıralarken, bazı liderlerinde aynı durumda olabileceğini niçin düşünmezler. Ellerinde sihirli bir deynek yok ki, her şeyi hemen istenilen şekilde değiştirebilsinler. Mesela son Oamanlı padişahı Vahdettin'nin arkasından attıkça atılır da onu memleketten çıkmak zorunda bırakanlar ve de nedenleri hiç araştırılmaz.O günün şartları onlar için düşünülmez.

Çünkü bizim insanımız hep ön yargılıdır, hep yanlışlıkları bulup ortaya çıkarmak, ibret almak yerine, sadece tartışmayı, kavgayı tercih ediyor maalesef. Olaylara tek yönden bakıyoruz diyorum bende.


bylgahmet
Aday Memur
27 Ekim 2011 16:12

Suskun Gönül, güzel sıralamışssın.

Daha bunlar devam edecek. Ta ki Son Osmanlı Padişahlarına yapılan haksızların âhı bitene kadar...


_mubarek_
Kapalı
27 Ekim 2011 19:50

lozanın hezimet oldugunun en belirgin göstergesi olarak bir belge sunacagım sizlere

http://www.ttk.org.tr/templates/resimler/File/Antlasmalar/lozan/lozan13-19.pdf

16. sayfandan itibaren antlaşmaya imza atan devletler adına kimlerin katıldıgı yazıyor. kişilere hitap şekli herşeyi anlatıyor.kısa bir örnek

Haşmetli İtalya kralı hazretleri adına

Ayandan İtalya sefiri kebiri istanbulda fevkalade komiser senmoris ve lazar ve kuron ditali nişanlarının grankruca rütbesine haiz asaletlu MARKİ CAMİLLA GARRONİ

Atina fevkalade murahhas ve orta elçisi senmoris ve lazar nişanlarının komandör ve kuron ditali nişanının grandofisiye rütbesini haiz müsyü Jules cesar montagna

Türkiye büyük millet meclisi hükümeti

Umuru hariciye vekili Edirne mebusu ismet paşa


değirmen06
Yasaklı
27 Ekim 2011 20:03

LOZAN ve SEVR MUKAYESESİ..

LOZAN ile SEVR'i yanyana koyunuz ve terazide tartınız. Salim kafayla

okursanız, uyanık kafayla incelerseniz; YUNANLILARIN Ankara'ya 60 kilometre yakına gelmelerinin hikmetine erersiniz!.. Trakya de elden

çıkmıştı, Akdeniz Bölgesi de! Güneydoğu Anadolu hepten kaybetilmişti.

Hain Vahidettin, Anadolu'yu gavurlara peşkeş çekmiş, teslim etmişti.

Bunu 10 yaşındaki çocuklar aklediyor da, siz neden akletmiyorsunuz?

Biline ve akledile!..


_mubarek_
Kapalı
27 Ekim 2011 21:16

bizim mahallenin has kızlaırndan leyla gibi sosyal bilimler lisesinde okusayan 15 yaşında bir öğrenciye sorsaydın bu şekilde yanlış degerlendirmelerde bulunmazdın. hiçbir zaman lozan ile sevr kıyas edilemez. çünkü biri antlaşmadır digeri proje safhasında kalmış metindir. hani amerikan mandası isteyen bir kişinin isteginin sadece mektup metinlerinde kalması gibi.

osmanlı meclisi mebusanı tarafından sevrin onayı tatbik edilmiş degildir. istanbulda meclisi mubusan yoktuki sevri karara baglasın. sevr sade projedir bir tekliftir.

nutuk adlı kitaabın eski yazılı nüshasının 453. sayfasında Mustafa Kemal şöyle diyor. mondoros müterakesinden sonra türkiye münasır devletler tarafından 4 defa sulh şeraiti teklif edilmiştir. bunların birincisi sevr PROJESİDİR. bu proje hiçbir müzekerenin mahsulu degildir. nutukta sevr Mustafa Kemal tarafından proje kelimesiyle ifade edilmektedir.

24 temmuz 1968 tarihinde ulus gazetesinde yayınlanan inönün hatıralarından bir kesit.

birinci dünya harbinden sonra türkiye ile barış yapmak için teklif olan projelerinden ilki 10 agustos 1920 de sevrde imzalanmış. kim imzalamış murahaslar. murahasların imzaladıgı metinler iç hukuk kurallarına tabi olduktan sonra geçelidir. murahasların imzaladıgı metinler mecliste müzakere edilir. sonra meclis onaylar en son devlet reisi onaylayarak uygulanır. sevr için bunların hiçbiri söz konusu olmamıştır. yunanistan başka türkiye dahil hiçbir devlet sevri kabul etmemiştir. sevr proje safhasında kalmış metinlerden ibarettir.


değirmen06
Yasaklı
27 Ekim 2011 21:29

ATATÜRK Samsuna çıktığı zaman; MoNDROS MÜTAREKESİ'nin gereği olarak

Trakya ve İstanbul elden çıkmış, Anadolu gavurlara peşkeş çekilmişti.

Paylaşılmıştı..

MONDROS ve SEVR ANLAŞMASI tam bir felaket yaratmıştı.

Hain Vahidettin, memleketi satmıştı.

BAKINIZ: İşgal Haritası.. BAKINIZ: MONDROS ve SEVR ANDLAŞMASI..

BAKINIZ: Tüm Dünya Ansiklopedileri..


değirmen06
Yasaklı
27 Ekim 2011 21:31

Düşmanlarımız; hala SEVR ANDLAŞMASINI hortlatmaya çalışmaktadırlar.


_mubarek_
Kapalı
27 Ekim 2011 21:59

16 mart 1920 de ingilizler şehzade başında mızkacı taburunu yatakhanede süngülemiş.

ertesi günde meclisi basmış meclis ileri gelenlerinide alıp maltaya götürmüş o günden sonra bir daha meclis toplanmamıştır. toplanmamış bir meclis sevri nasıl görüşebilir.meclisi mebusanın görüşüp onaylamadığı bir projeyi devlet başkanı nasıl imzalayabilir.

sadece murahhasların imzası vardır ve mecliste görüşülüp onaylanmadıgı ardından devlet reisinin imzaladıgı bu metin geçersiz kalmıştır.

nutuk adlı kitabın 453. sayfasında mustafa kemal paşanın proje dedigi

ismet inönü ulus gazetesi röportajlarında proje dedigi bir metin için sosyal bilimler lisesine yeni başlamış 14 yaşında bir çocuk bile anlaşma diyebilirmiki. tarih belgedir vesikadır. bu 14 yaşındaki çocuk bilir.

bakınız ermenistanla antlaşma imzalandı. bu antlaşma yürürlüge girdimi?girmedi. çünkü mecliste görüşülüp mecli tarafından onaylanmadı. ardından devlet reisi daha onay vermedi.

bakanların imzaladıgı antlaşma geçerli olmaz.

Lozanı sevr ile degil MİSAK-I MİLLİ ile karşılaştıralım. Milli mücadelenin parolasının misaki milli oldugunu unutmayalım. misakı milli gerçekleşmişse sorun yoktur.

misakı millide istanbulda oturup amerikan mandasını savunmak demek degildir.


_mubarek_
Kapalı
27 Ekim 2011 22:07

görüşmeye katılanlar

turkey:

general haadi pasha, senator;

riza tevfik bey, senator;

rechad haliss bey


değirmen06
Yasaklı
28 Ekim 2011 06:39

BÜYÜK ATATÜRK, 19 mayıs 1919!da Samsun'a çıktığı zaman; Trakya ve Anadolu elden gitmiş, MONDROS MÜTAREKESİ ile Anadolu paylaşılmıştı..

MONDROS MÜTAREKESİ sonunda da SEVR ANDLAŞMASI ile İŞGALLER pekişti.

Zaten; İngilizler, Fransız ve İtalyanlar, Yunanlılar, yerli Ermeni ve Rumlar alacaklarını almışlar, yapacaklarını yapmışlardı.

Yunanlılar, Batı Anadolu ve Trakya'yı işgal ettiler.

İtalyanlar, Akdeniz Bölgesini aldılar.

Fransızlar, Adana, Hatay, G.Antep, Urfa, K.Maraş bölgesini kaptılar.

İngilizler, Mardin, Hakkari, Musul bölgesini işgal ettiler.

Ermeniler, Doğu Anadolu'da devlet kuracaklardı.

HAİN VAHİDETTİN; İngilizlerin uşağı olmayı kabullenmişti.

İlk defa bir Osmanlı Padişahı "ESİR" olmuştu. Hem de kuzu kuzu!..

Hain Vahidettin, Boğaziçi'ndeki sarayda esir, Kurtuluş Savaşı sonunda da İngilizlere MİSAFİR oalcak, onlarla sıvışıp kaçacaktı.

Toplam 205 mesaj

Çok Yazılan Konular

Sözlük

Son Haberler

Editörün Seçimi