kimin muzunu kime veriyorsunuz? Size ait olan bir şey ile devlete/kamuya ait olan bir şey arasında bir ayrım yok mudur?
bir şey sizinse tasarruf hakkı da sizindir, ki bu tasarruf hakkınız da vicdanınızla kısıtlanır ve yasalar ile kayıtlanır(genel itibariyle). Sınırsız ve koşulsuz bir tasarruf hakkı olamaz, yoktur. (ayrıca da sorumsuz bir tasarruf hakkı da yoktur, -insan için)
Ancak mülkiyeti yalnızca sizin olmayan bir şey üzerinde sizinle bu mülkiyet üzerinde ortak olanların rağmına onların rızası olmaksızın sadece size ait bir tasarruf hakkınız olamaz. Kamuya ait olan bir şey üzerinde tüm kamunun hakkı vardır. Bunu kimse inkar edemez. Elbette hak sahipleri, karar alıcılar ve uygulayıcılar farklılık gösterebilir çeşitli nedenler ve sebeplerle. Uzun bir yazı olmasın diye pek çok konuya temas etmeden geçelim.
Devlet memuru olan ya da siyasi bir pozisyonda bulunan biri için "görev icabı emaneten" bir durum söz konusudur ve gereğini yapmaya "mecburdur". Bir başka deyişle bir kişi kamuda ya da devlet kademelerinde bir yerlere geldi diye bu gelinen nokta geleni gelmesi itibariyle geldiği yerin "mutlak maliki" yapmaz. Aksine makamı/mevkisi onu, tüm kamunun ve devletinin şerefini, izzetini, namusunu gözeterek alacağı her kararı bu bilinç ve sorumluluk ile alan bir vatandaşı yapar/yapmalı. Ve bunlara ek olarak, kişi görevi icabı alacağı kararlarda yazılı ve yazısız yasalarla (kanunlar, töre, toplumsal ahlak vs.) kısıtlanmıştır, bunların dışına çıkamaz. O kişi ki, aslen kamunun olan ancak görevi icabı idaresi, tasarrufu kendisinde olan kamu malı/hizmeti vs üzerinde kamu yararına aykırı olarak veya adaletsiz bir şekilde şahsi bir menfaat asla devşiremez. O kişi için kendi oğlu da kızı da eşi de dostu da "birdir", "elalem" de birdir, görevi çizgisinde. Bu bir memuriyet için başvuruda da değerlendirmede de böyledir, herhangi bir sosyal faaliyet, yardım da da böyledir.
Umuma ait olan ve umumun yararı gözetilerek idare edilmesi "zorunlu" olan bir şeyden bahsediyoruz (kamu malı, kamu hizmeti vs). Devlet özel bir şirket değildir ki istediğin elemanı alasın, kamu malı/hizmeti de şahsi bir mal/hizmeti değildir ki istediğin gibi dağıtasın.
kimin muzunu kime veriyorsunuz? Size ait olan bir şey ile devlete/kamuya ait olan bir şey arasında bir ayrım yok mudur?
bir şey sizinse tasarruf hakkı da sizindir, ki bu tasarruf hakkınız da vicdanınızla kısıtlanır ve yasalar ile kayıtlanır(genel itibariyle). Sınırsız ve koşulsuz bir tasarruf hakkı olamaz, yoktur. (ayrıca da sorumsuz bir tasarruf hakkı da yoktur, -insan için)
Ancak mülkiyeti yalnızca sizin olmayan bir şey üzerinde sizinle bu mülkiyet üzerinde ortak olanların rağmına onların rızası olmaksızın sadece size ait bir tasarruf hakkınız olamaz. Kamuya ait olan bir şey üzerinde tüm kamunun hakkı vardır. Bunu kimse inkar edemez. Elbette hak sahipleri, karar alıcılar ve uygulayıcılar farklılık gösterebilir çeşitli nedenler ve sebeplerle. Uzun bir yazı olmasın diye pek çok konuya temas etmeden geçelim.
Devlet memuru olan ya da siyasi bir pozisyonda bulunan biri için "görev icabı emaneten" bir durum söz konusudur ve gereğini yapmaya "mecburdur". Bir başka deyişle bir kişi kamuda ya da devlet kademelerinde bir yerlere geldi diye bu gelinen nokta geleni gelmesi itibariyle geldiği yerin "mutlak maliki" yapmaz. Aksine makamı/mevkisi onu, tüm kamunun ve devletinin şerefini, izzetini, namusunu gözeterek alacağı her kararı bu bilinç ve sorumluluk ile alan bir vatandaşı yapar/yapmalı. Ve bunlara ek olarak, kişi görevi icabı alacağı kararlarda yazılı ve yazısız yasalarla (kanunlar, töre, toplumsal ahlak vs.) kısıtlanmıştır, bunların dışına çıkamaz. O kişi ki, aslen kamunun olan ancak görevi icabı idaresi, tasarrufu kendisinde olan kamu malı/hizmeti vs üzerinde kamu yararına aykırı olarak veya adaletsiz bir şekilde şahsi bir menfaat asla devşiremez. O kişi için kendi oğlu da kızı da eşi de dostu da "birdir", "elalem" de birdir, görevi çizgisinde. Bu bir memuriyet için başvuruda da değerlendirmede de böyledir, herhangi bir sosyal faaliyet, yardım da da böyledir.
Umuma ait olan ve umumun yararı gözetilerek idare edilmesi "zorunlu" olan bir şeyden bahsediyoruz (kamu malı, kamu hizmeti vs). Devlet özel bir şirket değildir ki istediğin elemanı alasın, kamu malı/hizmeti de şahsi bir mal/hizmeti değildir ki istediğin gibi dağıtasın.
hanzel
Pangaea