Çok gelir düzeyi düşük, tahsil görmemiş insanla muhatap oldum, bir çok çevreden insanla farklı konularda fikir alışverişinde bulundum.Bunların hiç birinden konu dışında lafı söyleyenle alakalı bir safsata duymadım. Birisi gereksiz başlık der birisi sıkıntılı kişilik der. Kaç zamandır buradayım kaç farklı çeşit düşünce fikre şahit oldum bir gün olsun fikir sahibinin kişiliğine karakterine laf etmedim. Ha yüzde yüz emin değilim belki ağzımdan çıkmıştır ama genellikle benim dikkat ettiğim konudur. Konu ne ise onunla alakalı fikir yürütür konuşurum. Düşünebilen cümle kurabilen, kendimi ifade edebilen bir insanım ben. Tutup burada yazılanlara değil de yazana karşı bir safsata sunacak kadar aciz olmadığımı düşünüyorum. Ha bu arada yaptığınız safsatadır.
Neyse.
Cevap verilecek şey vardır cevap verilmeyecek şey vardır. 21 yaşında Fatih diyerek karşılaştırdığınız adamı bir öğretmenle karşılaştırıp "fatih böyle yaptı" demek realiteden uzak itopik hayalperest düşüncelerden başka bir şey değildir. Hayır cidden merak ediyorum Fatih'i mi küçük görüyorsunuz yoksa kendinizi ve aldığınız eğitimi çok büyük görüp bir karşılaştırmaya giriyorsunuz. . Fatih'in aldığı eğitim size haziran semineri gibi geliyor galiba. :)
Hayır bak "çekememezlik" demiş. Kimi çekemiyorum hocam. Ona bir açıklık getirin Allah aşkına :) Burada Bakanlığa talep yazmıyoruz burada bir konu üzerinde fikir alışverişi yapmaya çalışıyoruz. Her yazılanı kendinize düşmanlık görüp işi çizgisinden çıkarıp saçma sapan noktalara taşımaya gerek var mı :)
Öze dönelim neyse.
Arkadaşlar realite denen bir şey var. Nedir bu? Amaç, ihtiyaç, zaman ve kalifiyelik. Tüm bunlara dair yaptığınız analizler sonucunda en iyi sonucu elde edecek bir ürün ortaya koyarsınız. Nedir amacınız? Öğretecek bireyler yetiştirmek. Yani? Öğretmen yetiştirmek. Dolayısı ile aşağı yukarı devlete 400 bin liraya yakın bir maliyetle yetiştirilen bir bireyden yetişme amacına uygun olarak işlevini yerine getirmesi beklenir. Yani öğretmen yetiştiriyorsanız ondan öğretmesini beklersiniz. Eğer bu işi yapmıyorsa emeğiniz, zamanınız ve paranız boşa gitmiş demektir. O yüzden bir öğretmenin temel görevi (bakın size çok ilginç gelecek burası): "öğretmek"tir. Bunca çaba bunca emeğin karşılığı öğretmek eyleminin gerçekleşmesi üzerinedir. 4-5 yıl emek verilen birinin kağıt kürek işleri yapması onun yeterliliklerinin çok altındadır.
Temel amaç öğretmenlerin gönlünü hoş tutmak değil eğitim-öğretimi sağlamak. Ha idareci olarak sıkıntılı süreçlerden geçenlere bunu argüman olarak söylemiyorum. Elbette her şey düzeltilmeli ancak öncelikler bilinmelidir.
Ortada bir idareci profili sorunu var siz onun çözümünü bundan görüyor olabilirsiniz ama konu tam olarak bu değil ve bulduğunuz çözümün de doğru olduğunu pek düşünmüyorum. Son yıllarda gençleşen bir idareci profili var ama sorunlar aksine artıyor.
Rica ediyorum konuyla ilgili yazın lütfen. Benimle ilgili ne düşündüğünüz zerre umrumda değil. Yani en azından karşımdaki insanın bir düşünceyi tartışabilecek boyuta ulaşmış olması tercihimdir.
Çok gelir düzeyi düşük, tahsil görmemiş insanla muhatap oldum, bir çok çevreden insanla farklı konularda fikir alışverişinde bulundum.Bunların hiç birinden konu dışında lafı söyleyenle alakalı bir safsata duymadım. Birisi gereksiz başlık der birisi sıkıntılı kişilik der. Kaç zamandır buradayım kaç farklı çeşit düşünce fikre şahit oldum bir gün olsun fikir sahibinin kişiliğine karakterine laf etmedim. Ha yüzde yüz emin değilim belki ağzımdan çıkmıştır ama genellikle benim dikkat ettiğim konudur. Konu ne ise onunla alakalı fikir yürütür konuşurum. Düşünebilen cümle kurabilen, kendimi ifade edebilen bir insanım ben. Tutup burada yazılanlara değil de yazana karşı bir safsata sunacak kadar aciz olmadığımı düşünüyorum. Ha bu arada yaptığınız safsatadır.
Neyse.
Cevap verilecek şey vardır cevap verilmeyecek şey vardır. 21 yaşında Fatih diyerek karşılaştırdığınız adamı bir öğretmenle karşılaştırıp "fatih böyle yaptı" demek realiteden uzak itopik hayalperest düşüncelerden başka bir şey değildir. Hayır cidden merak ediyorum Fatih'i mi küçük görüyorsunuz yoksa kendinizi ve aldığınız eğitimi çok büyük görüp bir karşılaştırmaya giriyorsunuz. . Fatih'in aldığı eğitim size haziran semineri gibi geliyor galiba. :)
Hayır bak "çekememezlik" demiş. Kimi çekemiyorum hocam. Ona bir açıklık getirin Allah aşkına :) Burada Bakanlığa talep yazmıyoruz burada bir konu üzerinde fikir alışverişi yapmaya çalışıyoruz. Her yazılanı kendinize düşmanlık görüp işi çizgisinden çıkarıp saçma sapan noktalara taşımaya gerek var mı :)
Öze dönelim neyse.
Arkadaşlar realite denen bir şey var. Nedir bu? Amaç, ihtiyaç, zaman ve kalifiyelik. Tüm bunlara dair yaptığınız analizler sonucunda en iyi sonucu elde edecek bir ürün ortaya koyarsınız. Nedir amacınız? Öğretecek bireyler yetiştirmek. Yani? Öğretmen yetiştirmek. Dolayısı ile aşağı yukarı devlete 400 bin liraya yakın bir maliyetle yetiştirilen bir bireyden yetişme amacına uygun olarak işlevini yerine getirmesi beklenir. Yani öğretmen yetiştiriyorsanız ondan öğretmesini beklersiniz. Eğer bu işi yapmıyorsa emeğiniz, zamanınız ve paranız boşa gitmiş demektir. O yüzden bir öğretmenin temel görevi (bakın size çok ilginç gelecek burası): "öğretmek"tir. Bunca çaba bunca emeğin karşılığı öğretmek eyleminin gerçekleşmesi üzerinedir. 4-5 yıl emek verilen birinin kağıt kürek işleri yapması onun yeterliliklerinin çok altındadır.
Temel amaç öğretmenlerin gönlünü hoş tutmak değil eğitim-öğretimi sağlamak. Ha idareci olarak sıkıntılı süreçlerden geçenlere bunu argüman olarak söylemiyorum. Elbette her şey düzeltilmeli ancak öncelikler bilinmelidir.
Ortada bir idareci profili sorunu var siz onun çözümünü bundan görüyor olabilirsiniz ama konu tam olarak bu değil ve bulduğunuz çözümün de doğru olduğunu pek düşünmüyorum. Son yıllarda gençleşen bir idareci profili var ama sorunlar aksine artıyor.
Rica ediyorum konuyla ilgili yazın lütfen. Benimle ilgili ne düşündüğünüz zerre umrumda değil. Yani en azından karşımdaki insanın bir düşünceyi tartışabilecek boyuta ulaşmış olması tercihimdir.