ÖĞRETMEN NE İŞE YARAR
>>Ortalama 70 kişilik sınıflarda ders yaparlar. Oysa bu bir köy
nüfusu bile değildir.
>>
>>Aslında günde 6 saat derse girdiği zaman 400 kişilik küçük bir köy
ile müşerref olmuş kabul edilebilir. Ama sorarsanız O yalnızlıktan
şikayet edecektir.
>>
>>İşlerini okulda bitiremez. Beceriksizdir. Sınav, plan, vs.
işlerini evine taşır.
>>
>>Mesleğinin kutsal tarafını görmez. Bu işi parasız yapması
gerekirken kucak dolusu para alarak hazineyi zarara sokar.
>>
>>Takım elbise, ayakkabı, kitap vs. gibi lüks alışkanlıkları vardır.
>>
>>Dayak yediği zaman, canı yanınca bağırır. Gürültü yaparak çevreyi
rahatsız eder.
>>
>>Öğrencilerin bu gibi savunma sporu çalışmalarına güçlük çıkarır.
Bu nedenle bazen veli ve okul dışı kişilerin aynı amaçla okula kadar
yorulmasına sebep olur.
>>
>>Çok sevimli bir bakanları vardır. Onun her lafının altında art
niyet veya para ararlar.
>>
>>Öğrencilerin gözlerinde sevgi saygı ışığı yerine dolar işaretleri
görürler.
>>
>>Sosyal etkinlikler düzenleyerek hafta sonu ve mesai saatleri
dışında öğrencileri rahatsız ederler.
>>
>>Her biri bir Einstein olan genç beyinlere zayıf not verirler.
(Sonrada bakanlığı af çıkarma ile uğraştırırlar.)
>>
>>Okul önlerindeki serseri denilen aslında çok efendi olan
gençlerden korkarlar. Onların bıçak silah vs. taşıdığını iddia ederler.
Bu çocuklara iftira atarak onları rencide ederler.
>>
>>Öğrencilerin şaka amaçlı küfür ve tacizlerini anlayacak espiritüel
zekaları yoktur.
>>
>>Arabalarına zarar veren öğrencileri suçlarlar. Onları kazanmayı
düşünmezler. Bencildirler.
>>
>>Arabalarını satarak bu gibi küçük sorunları çözmeyi bilmezler.
>>
>>TKY çalışmalarında kaynak yokluğundan şikayet ederler. Ceplerinde
akrep vardır, ellerini ceplerine atıp, sayın bakanlığa parasal destek
yapmayı hiç düşünmezler.
>>
>>Binlerce kitap, döküman, yazılı kağıdı vs. okudukları halde
okuduklarını anlamazlar. Anlayışları kıttır. Her gün yüzlerce
öğrenci ile uğraşıp 2 ay tatil yaparlar. Çocukları bu süre zarfında
eğitim hakkından mahrum bırakırlar. Bodrum, Marmaris, Antalya gibi
ecnebilerin yoğun olduğu bölgelere giderek onları rahatsız ederler.
Onların ahlâkını bozarlar. (Bu yüzden bakanlık aldıkları kucak dolusu
parayı azaltmaya çalışmaktadır.)
>>
>>Paraya ihtiyaç duymazlar. Hayır sahibi Bakkal, manav ve kasaptan
veresiye alışveriş yaparlar.
>>
>>Hayrı bilmezler. Söylenirler. Aşevi gibi kurumlardan
ücretsiz yemek alma imkanları olduğu halde gereksiz yere utanırlar.
>>
>>Velilere çocuklarının dedikodusunu yaparak ana-baba ile evladın
arasını açarlar. Bu iş için yetişmiş harika okul idarecileri
vardır. Onları her fırsatta üzerler, kırarlar, ağlatırlar.
>>
>>Lisedeki minimini yavruları muhatap alırlar. Bazen bir yerleri
kırıldığı veya bıçaklandıkları zaman bu minimini yüreklerin sevgi
gösterilerini haftalarca rapor alarak kötüye kullanırlar.
>>
>>Okuldan gece 12 bile olmadan çıkarlar. Hafta sonları dinlenmeye
çalışırlar. İşportacılık, esnaflık gibi işlerle uğraşarak zengin
olmaya çalışırlar. Fakir esnafa rakip olurlar.
>>
>>Üniversite okuyarak, okumayan memurları aşağılarlar. Memurlar
arasında eğitim eşitliğini bozarlar.
>>
>>Akşamları ve hafta sonları düzenlenen hizmet içi eğitim
çalışmalarına katılmak istemezler. Bakanlık yöneticilerine soruşturma işi
çıkarırlar.
>>
>>Büyüklerimizi çok uğraştırırlar. İlköğretimde önce okuma
yazma öğretirler. Böylece
>>bazı öğrencilerin zararlı yayınları okuyup ileride hainleşmelerine
zemin hazırlarlar. Oysa böylelerini önceden tahmin etmeleri gerekir.
Öngörüleri yoktur yani.
>>
>>Alicenap vatandaş böyle durumlarda "seni yetiştiren hocanın
>>.............." diyerek hakkını teslim eder ama buna da kızarlar.
>>
>>İLKSAN gibi kurumlara para ödemek istemezler. Onlar için
memleketimin dağlarına yatırım yapılır, itiraz ederler. Torunlarının
torunlarına arsa bırakmak istemezler. İlerigörüşlü değillerdir, bin yıl
sonraki yatırımı görmezler. Üstüne üstlük skandal çıkarıp, Memleketin
huzurunu bozarlar.
>>
>>Hepsi son derece mutludur. Bakanı yıpratmak için anketlerde
mutsuzuz derler. Bakanı her fırsatta üzerler.
>>
>>Onların sıkılmamak için bir çok nedenleri vardır:
>>
>>- Okulda kütüphane memurluğu yaparlar. Şikayet ederler.
>>
>>- Okulda temizlik yaparlar. Şikayet ederler.
>>
>>- Okulda soba yakarlar. Şikayet ederler.
>>
>>- Okulda fakir öğrenciler şahsi yardım ister. Şikayet ederler.
>>
>>- Köylü şikayet eder. Şikayet ederler.
>>
>>- Köylü dayak atar. Şikayet ederler.
>>
>>- Köylü görücü olmak ister. Şikayet ederler.
>>
>>- 6 ay yollar kapanır, Uludağ kapısına gelir. Şikayet ederler.
>>
>>- Eşkiya gelir ziyaret eder. Şikayet ederler.
>>
>>- Hep şikayet ederler. Hiç memnun değillerdir. Öğretmen bu
ülkenin çıban başıdır.
>>
>>EĞİTİM SORUNU denilen şey esasında budur. KIYMETLİ ÖĞRETMEN
ARKADAŞLARIM "GÖRMEYEN" VE "DUYMAYANLAR" İÇİN BU SEFERDE İRONİ İLE
ANLATALIM DEDİK KATLANDIKLARIMIZIN KÜÇÜK BİR BÖLÜMÜNÜ. BELKİ GÖRÜRLER,
DUYARLAR DİYEREK.... HEPİNİZİN ÖNÜNDE SAYGI İLE EĞİLİRİM. HER
GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN, EMEKLERİNİZ ÇİÇEK AÇSIN.
ÖĞRETMEN NE İŞE YARAR
>>Ortalama 70 kişilik sınıflarda ders yaparlar. Oysa bu bir köy
nüfusu bile değildir.
>>
>>Aslında günde 6 saat derse girdiği zaman 400 kişilik küçük bir köy
ile müşerref olmuş kabul edilebilir. Ama sorarsanız O yalnızlıktan
şikayet edecektir.
>>
>>İşlerini okulda bitiremez. Beceriksizdir. Sınav, plan, vs.
işlerini evine taşır.
>>
>>Mesleğinin kutsal tarafını görmez. Bu işi parasız yapması
gerekirken kucak dolusu para alarak hazineyi zarara sokar.
>>
>>Takım elbise, ayakkabı, kitap vs. gibi lüks alışkanlıkları vardır.
>>
>>Dayak yediği zaman, canı yanınca bağırır. Gürültü yaparak çevreyi
rahatsız eder.
>>
>>Öğrencilerin bu gibi savunma sporu çalışmalarına güçlük çıkarır.
Bu nedenle bazen veli ve okul dışı kişilerin aynı amaçla okula kadar
yorulmasına sebep olur.
>>
>>Çok sevimli bir bakanları vardır. Onun her lafının altında art
niyet veya para ararlar.
>>
>>Öğrencilerin gözlerinde sevgi saygı ışığı yerine dolar işaretleri
görürler.
>>
>>Sosyal etkinlikler düzenleyerek hafta sonu ve mesai saatleri
dışında öğrencileri rahatsız ederler.
>>
>>Her biri bir Einstein olan genç beyinlere zayıf not verirler.
(Sonrada bakanlığı af çıkarma ile uğraştırırlar.)
>>
>>Okul önlerindeki serseri denilen aslında çok efendi olan
gençlerden korkarlar. Onların bıçak silah vs. taşıdığını iddia ederler.
Bu çocuklara iftira atarak onları rencide ederler.
>>
>>Öğrencilerin şaka amaçlı küfür ve tacizlerini anlayacak espiritüel
zekaları yoktur.
>>
>>Arabalarına zarar veren öğrencileri suçlarlar. Onları kazanmayı
düşünmezler. Bencildirler.
>>
>>Arabalarını satarak bu gibi küçük sorunları çözmeyi bilmezler.
>>
>>TKY çalışmalarında kaynak yokluğundan şikayet ederler. Ceplerinde
akrep vardır, ellerini ceplerine atıp, sayın bakanlığa parasal destek
yapmayı hiç düşünmezler.
>>
>>Binlerce kitap, döküman, yazılı kağıdı vs. okudukları halde
okuduklarını anlamazlar. Anlayışları kıttır. Her gün yüzlerce
öğrenci ile uğraşıp 2 ay tatil yaparlar. Çocukları bu süre zarfında
eğitim hakkından mahrum bırakırlar. Bodrum, Marmaris, Antalya gibi
ecnebilerin yoğun olduğu bölgelere giderek onları rahatsız ederler.
Onların ahlâkını bozarlar. (Bu yüzden bakanlık aldıkları kucak dolusu
parayı azaltmaya çalışmaktadır.)
>>
>>Paraya ihtiyaç duymazlar. Hayır sahibi Bakkal, manav ve kasaptan
veresiye alışveriş yaparlar.
>>
>>Hayrı bilmezler. Söylenirler. Aşevi gibi kurumlardan
ücretsiz yemek alma imkanları olduğu halde gereksiz yere utanırlar.
>>
>>Velilere çocuklarının dedikodusunu yaparak ana-baba ile evladın
arasını açarlar. Bu iş için yetişmiş harika okul idarecileri
vardır. Onları her fırsatta üzerler, kırarlar, ağlatırlar.
>>
>>Lisedeki minimini yavruları muhatap alırlar. Bazen bir yerleri
kırıldığı veya bıçaklandıkları zaman bu minimini yüreklerin sevgi
gösterilerini haftalarca rapor alarak kötüye kullanırlar.
>>
>>Okuldan gece 12 bile olmadan çıkarlar. Hafta sonları dinlenmeye
çalışırlar. İşportacılık, esnaflık gibi işlerle uğraşarak zengin
olmaya çalışırlar. Fakir esnafa rakip olurlar.
>>
>>Üniversite okuyarak, okumayan memurları aşağılarlar. Memurlar
arasında eğitim eşitliğini bozarlar.
>>
>>Akşamları ve hafta sonları düzenlenen hizmet içi eğitim
çalışmalarına katılmak istemezler. Bakanlık yöneticilerine soruşturma işi
çıkarırlar.
>>
>>Büyüklerimizi çok uğraştırırlar. İlköğretimde önce okuma
yazma öğretirler. Böylece
>>bazı öğrencilerin zararlı yayınları okuyup ileride hainleşmelerine
zemin hazırlarlar. Oysa böylelerini önceden tahmin etmeleri gerekir.
Öngörüleri yoktur yani.
>>
>>Alicenap vatandaş böyle durumlarda "seni yetiştiren hocanın
>>.............." diyerek hakkını teslim eder ama buna da kızarlar.
>>
>>İLKSAN gibi kurumlara para ödemek istemezler. Onlar için
memleketimin dağlarına yatırım yapılır, itiraz ederler. Torunlarının
torunlarına arsa bırakmak istemezler. İlerigörüşlü değillerdir, bin yıl
sonraki yatırımı görmezler. Üstüne üstlük skandal çıkarıp, Memleketin
huzurunu bozarlar.
>>
>>Hepsi son derece mutludur. Bakanı yıpratmak için anketlerde
mutsuzuz derler. Bakanı her fırsatta üzerler.
>>
>>Onların sıkılmamak için bir çok nedenleri vardır:
>>
>>- Okulda kütüphane memurluğu yaparlar. Şikayet ederler.
>>
>>- Okulda temizlik yaparlar. Şikayet ederler.
>>
>>- Okulda soba yakarlar. Şikayet ederler.
>>
>>- Okulda fakir öğrenciler şahsi yardım ister. Şikayet ederler.
>>
>>- Köylü şikayet eder. Şikayet ederler.
>>
>>- Köylü dayak atar. Şikayet ederler.
>>
>>- Köylü görücü olmak ister. Şikayet ederler.
>>
>>- 6 ay yollar kapanır, Uludağ kapısına gelir. Şikayet ederler.
>>
>>- Eşkiya gelir ziyaret eder. Şikayet ederler.
>>
>>- Hep şikayet ederler. Hiç memnun değillerdir. Öğretmen bu
ülkenin çıban başıdır.
>>
>>EĞİTİM SORUNU denilen şey esasında budur. KIYMETLİ ÖĞRETMEN
ARKADAŞLARIM "GÖRMEYEN" VE "DUYMAYANLAR" İÇİN BU SEFERDE İRONİ İLE
ANLATALIM DEDİK KATLANDIKLARIMIZIN KÜÇÜK BİR BÖLÜMÜNÜ. BELKİ GÖRÜRLER,
DUYARLAR DİYEREK.... HEPİNİZİN ÖNÜNDE SAYGI İLE EĞİLİRİM. HER
GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN, EMEKLERİNİZ ÇİÇEK AÇSIN.