Mutluluğun Sırrı sizce nedir?

İnsanı mutsuz eden: fitne , fesat , çekememezlik duyguları

Ben neden öyle değilim?

bende neden yok onda var?

herkese varda bana yok mu?

Kendinde varolanlarla yetinmeyi bilmek ve şükür etmek en önemlisi de bu belki !!!!!!!

herşey öznti olmuş günümüzde.. yaşıyoruz ama boşuna yaşıyoruzz

Haklısın, yaradılış gayesini maalesef idrak edemiyoruz gibi geliyor bana.....

bu dünya tuaktır taneside istek..

ne istediğimiiz bilmediğimiz için hep mutsuz oluyoruzkii

Birde tatmin olamamak, doyumsuz olmak,hep daha fazlasını istemek yada beklemek.....

istediğini elde edince insan nedense hep daha fazlasını istiyor!!!!

insanoğlu ne istediğini bilmez..

Her şey gönlünüzce olsun.

sevişmektir.

sağlık ve para altyapıyı oluştururlar ama direkt mutlu etmezler. mutlu olmak için mutlaka sevmek, sevişmek gerekir. halkımızın çoğunluğunun mutsuz olmasının nedeni ya hiç sevişmemeleri ya da gereği gibi sevişmemeleridir.

yanlış bir tercih ve getirdikleri ....

mutluluk hiç bir şey susuzluk herşeydir :)

şaka bir yana mutluluk susuzluk gibi değil ki

susuz adam derki susadım. sen dersin su iç,meyve suyu iç falan

hadi susuzluk gibi olsun. arkadaş bir kere su içince ömür boyu susamıyor muyuz? tekrar susuyoruz. tekrar acıkıyoruz. tekrar mutlu olmak istiyoruz.

bir de ben şimdiye kadar şunu duymadım"ben 2 aydır mutluyum,3 yıldır mutluyum" vs.

gece yatakta kim kendine şöyle der " ya bugün ne mutluydum be"

bir duygudur mutluluk,heyecan,üzüntü,sevinç vs.

gezer bunlar içimizde devirdaim eder

yüz ekranımızda bir süre biri,bir süre biri gözükür

ilginçtir insan olmak....

herkesin yazı benimki kadar kötü mü geçiyor acaba? eskiden yazları iple çekerdim üniversiteye başladım yazlar sadece evde oturmak oldu benim için okul bitsin işe gireyim öyle geçsin dedim yine olmadı istediğim şehirde de değilim.

Mutluluğun sırrı aslında tefekkürde yani niçin gönderildin sorusunun cevabında cevapsa kısa ve öz gerçek aşkı bulmak için ama kıblen yanlış kalbin hiç mutlu olamadı çünkü yüreğin doğru yönü biliyor oraya doğru git diyor ama ona hiç kulak vermiyorsun hep başka yerlerde aradın sevgiyi yüreğini hiç dinlemedin bir varlık var sana aşık Annenden bile daha çok seviyor seni seni geliştirmek olgunlaştırmak için sana verdiği herşey onun 99 isminden bir tanesi sende tecelli etmiş işte onun için bu kadar değerlisin seni ismiyle yaratmış kendinden bir ruh vermiş onu gör diye. ya onu keşfeder ve tanır mutlu olursun yada onu bulana kadar mutsuz. bütün sır bundan ibaret

Mutlu olmak; hayattan beklentilerini minimum duzeyde tutma sanatidir.

Ne kadar cok beklentin varsa o kadar da mutlu olma olasiligin duser.

http://www.tutunamayanlar.net/sinema/manset/314-in-the-name-of-the-father

Babam için filmini izleyince İngiliz adalet sistemi, insan hayatının önemsizliği, karar vericilerin fütursuzluğu, sistemin kurban seçmesi ve bu kurbanları toplumun linç etmesi vs vs bir çok özel mesaj bulabiliyorsunuz ... Oysa ben baba Guiseppe Conlon’ın hapishanede her gün eşiyle çıktığı hayali gezintiye takıldım.. Bu inançlı ve bir o kadar dingin insanın hapishanede bile her gece mutlulukla yaşayabilmesi ölümü kabulleniş şekli oldukça etkilemişti beni..

Mutluluğun sırrı sağlam bir inanç, emek, sevgi ve fedakarlıktır diyordu her hareketiyle örtük olarak.. Mutluluk ne istediğini bilmekle başlıyor bence ve istediğiniz şeylerle örülü bir dünya yaratark yaşıyorsanız mutlusunuzdur.. Ancak isteklerinizi de gözden geçirmeniz gerekiyor.. Filmdeki polis şefi gibi sahte değerlerde aranıyorsa mutluluk maalesef yanlış yola sapmışsınız ve bu sırra vakıf olamayacak kadar boğuk geçecek bir ömürdür sizinki..

bedavadan gelen tatlı para ve doyurucu  " *** "diğer şeyler hikaye.

 (İçerik kısmi olarak silinmiştir. _neden_)  

"Oh ya!" dediğim bir sabahtı bu sabah: Her sabah "cuma hariç" bindiğim otobüste biner binmez 2-3 durak göz kaslarım hızlı okuma kursu egzersiz çalışması yapıyordu, oturacak yer bulmak için...

Oysa bu sabah şimdiye kadar o otobüs ile güne başladığım tüm sabahlardan farklıydı... Bindim ve o ne!.. Şoförün hemen arkasındaki koltuk boş... Dahasına bakmadan kedi gibi sessizce gömülüyorum koltuğa... "Cebrail parti kursa oy ver"ir miyim bilmiyorum ama kendimi otobüste değil de cennette yer bulmuş gibi hissettim...

Mutluluk mu?..

Güzel bir şey, sabah 5 dakikaya bir saati erteledikten sonra son 5 dakikada giyinip, daha yastığın teninin ısısını unutmadan kendini otobüse attığında vücudunu iliştirecek bir oturgaç bulmak...

Yüreğinize sağlık ne güzel açıklamışsınız...