Editörler : Lanet
«106107108109110111112113114115116117»

moy+
Aday Memur
30 Mayıs 2014 15:34

Sabah gidiyorum

Akşam geliyorum

Hafta sonu oluyor

Sonra pazartesi sabahı

..... Cuma akşamı

Ömürde birgün bitecek

Cuma akşamı gibi

(içimden geldi)


sabah melikesi
Başbakan Müsteşarı
30 Haziran 2014 16:22

AN
Gülüş bir yanaşımdır bir öbür kişiye;
Birden iki kişiyi döndürür bir kişiye..
Anılarından kale yapıp sığınsa bile,
Yetmez yalnız başına bir ömür bir kişiye.

Özdemir ASAF


Chasca
Şef
06 Temmuz 2014 10:27

En eski hikâyedir Kadın
Saçından iktidar,
makyajından medeniyet devşirilen.
''Erkek" ve "Erken'' kelimelerinin arasında nefes almaya çalışırken Kadın;
Boynunda cinsiyet künyesi,
alnında namus fünyesi,
dünya'nın orta yerinde, ortasından taşır kederi...
Aşık olunası, hatta aşktan öldürülesidir nazarda.
Bu yüzden yaşayan her kadına ölü bir çiçek,
ölen her kadına canlı bir çam ağacı hak görülür başucuna.
Herkes yaşamı boyunca bir kadını öldürür hattı zatında.
Kimi doğururken,
kimi doğurduğu tarafından.
Kimi alın terinde boğar,
kimi şehvetine adak tutar.
Bazıları çok severek,
bazıları hiç sevmeyerek öldürür.
Bazen de yok sayarak dizlerinin üzerine düştüğü caddelerde,
Kim vurduya sarılarak gönüllü linç'in ellerinde
Ahir hakkı töredir, gelenektir, günahtır.
Altından da örse huzuru,
Kuyumcuda bozdurulur gülüşü...
Kendi yuvası açık cezaevi,
sokakta namusu saman alevi...
Yürüse suç,
ağlasa ayıp,
koşsa edepsiz
ve
ölse kadersiz...
Kadın olmak yağmuru doğurup,
Yıldırımda alev almak gibi bir zûl mevsimidir.
Bayrak diken,
zehir biçen,
ırmak ören kadınlar...
Torna yürekli,
keman saçlı,
bağlama kaşlı
köy bakışlı,
kent yorgunu
evlat vurgunu,
koca şehidi kadınlar...
Acısı sendikasız,
sözü pankartsız
düşü yasak,
yolu tutsak.
Kadınsa haykıran,
sesi uzak...
Şimdi bir bulut al kendi payına,
Bir kadının kaderini kuşan hayat namına,
Bir dakika katlanabilirsen onun yerinde
Yerinde; Onsuz huzur olmadığını anlayacaksın !

Tunç Muştu


sabah melikesi
Başbakan Müsteşarı
13 Ekim 2014 16:50

Arada

Güz güneşi benzeşiyor bahar güneşiyle
Biri kışa girerken biri kıştan çıkarken
Biri yeni bir aşk öncesinse bir kederden sonra
Biri biten bir aşktan sonra kedere girerken

A.Behramoğlu

14 Ekim 2014 11:42

Ne şemm et bülbülün verdin, ne de hârdan incin

Ne gayrın yârine meyl et, ne sen ağyârdan incin

Ne sen bir kimseden âh al, ne âh u zârdan incin

Ne sen bir kimseden incin, ne senden kimse incinsin

Pertev Paşa

14 Ekim 2014 12:11

Hava su ve toprak kirlendi artık

Tuz ve ekmeğe karışıyor yüksek gerilim

Yeryüzünün bütün koordinatları

Barınacak bir yer arıyor

Haritadan silindi yüreğimin meskûn yerleri

Her gün kütüklerden aşklar düşüyor hayat

Artık "ölü sayısı..." belirliyor gündemi


**GAYE**
Müsteşar
30 Kasım 2014 23:00

Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da,
Hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil,
Bütün iş Tahirle Zühre olabilmekte
Yani yürekte.

***

Meselâ bir barikatta dövüşerek,
Meselâ kuzey kutbunu keşfe giderken,
Meselâ denerken damarlarında bir serumu,
Ölmek ayıp olur mu?

***

Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da,
Hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil.

***

Seversin dünyayı doludizgin,
Ama o bunun farkında değildir,
Ayrılmak istemezsin dünyadan,
Ama o senden ayrılacak,
Yani sen elmayı seviyorsun diye,
Elmanın da seni sevmesi şart mı?

Yani Tahiri Zühre sevmeseydi artık
Yahut hiç sevmeseydi,
Tahir ne kaybederdi Tahirliğinden?

***

Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da,
Hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil.

Nazım Hikmet Ran


sabah melikesi
Başbakan Müsteşarı
11 Aralık 2014 12:16

Mavi Gözlü Dev, Minnacık Kadın ve Hanımelleri


O mavi gözlü bir devdi.
Minnacık bir kadın sevdi.
Kadının hayali minnacık bir evdi,
bahçesinde ebruli
hanımeli
açan bir ev.
*
Bir dev gibi seviyordu dev.
Ve elleri öyle büyük işler için
hazırlanmıştı ki devin,
yapamazdı yapısını,
çalamazdı kapısını
bahçesinde ebruli
hanımeli
açan evin.
*
O mavi gözlü bir devdi.
Minnacık bir kadın sevdi.
Mini minnacıktı kadın.
Rahata acıktı kadın
yoruldu devin büyük yolunda.
Ve elveda! deyip mavi gözlü deve,
girdi zengin bir cücenin kolunda
bahçesinde ebruli
hanımeli
açan eve.
*
Şimdi anlıyor ki mavi gözlü dev,
dev gibi sevgilere mezar bile olamaz:
bahçesinde ebruli
hanımeli
açan ev

Nazım Hikmet


gül-feşan
Müsteşar
11 Aralık 2014 20:19

Der misin ki bir gün;
"İnşallah çok bekletmedim seni.."
Cahit Zarifoğlu


Metallurgist
Başbakan Müsteşarı
19 Aralık 2014 14:23

Uçurumun kenarındayım Hızır
Ulu dilber kalesinin burcunda
Muhteşem belaya nazır
Topuklarım boşluğun avcunda
Derin yar adımı çağırır
Dikildim parmaklarımın ucunda
Bir gamzelik rüzgâr yetecek
Ha itti beni, ha itecek
Uçurumun kenarındayım Hızır
Civan hazır
Divan hazır
Ferman hazır
Kurban hazır
Uçurumun kenarındayım Hızır
Güzelliğin zulme çaldığı sınır
Başım döner, beynim bulanır
El etmez
Gel etmez
Gülce'm uzaktan dolanır
Uçurumun kenarındayım Hızır
Gülce bir davet
Mecaz değil
Maraz değil
Gülce bir afet
Peri değil
Huri değil
Gülce beyaz sihir
Gülce ölümcül naz
Buram buram zehir
Yar yüzünde infaz
Bir gamzelik rüzgâr yetecek
Ha itti beni, ha itecek
Güzelliğin zulme çaldığı sınır
Uçurumun kenarındayım Hızır
Ben fakir
En hakir
Bin taksir
Ateşten
Kalleşten
Mızrakla gürzden
Dabbetülarz'dan
Deccal?dan, yedi düvelden
Korku nedir bilmeyen ben
Tir tir titriyorum Gülce?den
Ödüm patlıyor Gülce?ye bakmaktan
Nutkum tutuluyor, ürperiyorum
Saniyeler gözlerimde birer can
Her saniyede bir can veriyorum

Ömer Lütfi Mete

 
 

ffuzuli
Kapalı
23 Aralık 2014 14:19

İçimde kırılıp dökülenin haddi hesabı yok azizim.

Bırak hal hatır sormayı

Bana toplamayı öğret!

Ya da çıkarmayı,

Ne bileyim, olmadı çarpmayı,

Bölüp parçalamayı.

İki acı, bir acı daha kaç eder?

Kederin baş edilebilir kat sayısı kaçtır?

Hüznün karekökü nasıl alınır?

Ya da filizlenen umudu yeşertmenin en kısa yolu ne?

Sağlaması var mıdır hayatın?

İnanmak, sevmek kaç ömür eder?

Bir omuza kaç baş düşer?

Ya da

De ki sevdik!

Kaç zaman sürer sevmek, sevişmenin ardından?

"Acele cevap" yazma!

Zor konular bunlar, zayıf alırız.

Biliriz!

Nazan KUTLU


Metallurgist
Başbakan Müsteşarı
20 Ocak 2015 23:42

Kalbim gerçekten kırık ve eylülün ortası

yürüdüm yazmadığım şiirlere basarak

yalancı ömrün bilmem bu kaçıncı vartası

her solukta yeniden eksilerek artarak

yüzümün sezildiği zamanlar da olmuştur

dünya leylak olmuştur akşam duru gün beyaz

öter ağzın örtükken o ne mene bir kuştur

değme ezgi insanı bu kadar hırpalamaz.

Süleyman Çobanoğlu


Metallurgist
Başbakan Müsteşarı
20 Ocak 2015 23:59

KAR ŞİİRİ

Karın yağdığını görünce

Kar tutan toprağı anlayacaksın

Toprakta bir karış karı görünce

Kar içinde yanan karı anlayacaksın

Allah kar gibi gökten yağınca

Karlar sıcak sıcak saçlarına değince

Başını önüne eğince

Benim bu şiirimi anlayacaksın

Bu adam o adam gelip gider

Senin ellerinde rüyam gelip gider

Her affın içinde bir intikam gelip gider

Bu şiirimi anlayınca beni anlayacaksın

Ben bu şiiri yazdım aşkın çeşidi

Öyle kar yağdı ki elim üşüdü

Ruhum seni düşününce ışıdı

Her şeyi beni anlayınca anlayacaksın

Sezai KARAKOÇ

(1953)


sabah melikesi
Başbakan Müsteşarı
06 Ağustos 2015 21:41

KÖŞE

Sen geldin benim deli köşemde durdun

Bulutlar geldi üstünde durdu

Merhametin ta kendisiydi gözlerin

Merhamet, saçlarını ıslatan sessiz bir yağmurdu

Bulutlar geldi altında durduk

...

Ve güldün rengarenk yağmurlar yağdı

İnsanı ağlatan yağmurlar yağdı

Yaralı bir ceylan gözleri kadar sıcak

Yaralı bir ceylan kalbi gibi içli bir sesin vardı

Sen geldin benim deli köşemde durdun

Bulutlar geldi üstünde durdu

Merhametin ta kendisiydi gözlerin

...

S.KARAKOÇ


ahmetturut
Aday Memur
14 Ağustos 2015 00:06

yalnız değilim

yalnızlık zor değil mi dediler

diyemedim

nereden bilsinler ki

ruhuma sinmiş hayalini

ben yalnız değilim ki

zaman tanığımdır aşka

büyürken hüzünlerim

ve özlem

gecelerin bağrında

her canlının ölümü

beklediği gibi bekliyorum

dudaklarında bir gün

aşkımın çöl misali

çiçek açacağını

akşam kızıllığı saçlarını

savururken rüzgara

seni izlemek hayalim

mutluluk gözyaşlarıyla


**GAYE**
Müsteşar
04 Eylül 2015 09:39

Ben yaşama da, ölüme de inandım;

Tamamlarlar sanırdım eksiklerimi.

Çarşıları hep birlikte gezerdik;

Biri dostumsa, sevgilimdi öteki.

İkisinin adını yanyana andım.

Bir soluk alayım izin verin de.

Metin Altıok


sitare345
Genel Müdür
04 Eylül 2015 17:36

Çölde serap gören bahtsız bedevi,,

Avcının tüfeğinden çıkan saçmalarla yaralanan ren geyiği,,

Ameliyata girmiş bir hasta yok anestezi,,

Eskilerden kalmış bir aşkın kara treni,,

Saymakla bitmez bendeki sevdanın rengini,,

Yasladım başımı duvara dilimde Aşık Mahsuni,,

Hani derler ya aşkı kıymet bilene vermeli,,

Seni öksüz ve yetim bırakana işte kapı demeli,,

Yaranı gördüğü halde sana kan kusturana adam mı demeli,,

..Sitare..


sitare345
Genel Müdür
05 Eylül 2015 15:59

O konuşunca herkes susar,sanırlar alim

Bilmezler ki kalbimi dağlayan o zalim

Bu Aşktan çıkar mıyım sağ sağlim

Bana yaşattıklarının hesabını soracak El-Hakim

Sessizce git cok uzağa ey kalp katilim

Anladım sen değilsin ömürlük sahibim

..Sitare..

Toplam 2378 mesaj
«106107108109110111112113114115116117»

Çok Yazılan Konular

Sözlük

Son Haberler

Editörün Seçimi