Hafta içi bi arkadaş tayin oldu şubeye. 30 lu yaşlarda, erkek ve ilk bi kaç saniye için en belirgin özelliği; yüksek özgüveni.
Tanışma bitip arkadaş uzaklaştığı anda, hemen herkes; hiç sevmedim, çok antipatik, hareketlere bak.. diye vızıldayıp durdu. Elbette ilk izlenimim benim de vardır da, böyle abartılacak kadar ve net önyargılı yorumlarına dayanamayıp tepki verdim.
Öğleden sonra, bu yeni gelen arkadaş (Eren), oğlunun ateşi çıktığı için izin alıp gitti.
Yine konuşmalar.. Biri diyo "bak gördün mü? ben yanılmam.
" Biri diyo: "rahat adam." vs vb.. analizler, teşhisler, tespitler, hatta çözümler:)
Vallahi şaşırıyodum, hepsi tek yürek, Eren'den nefret ediyolar ilk günden.
Bu vızıldamalardan kısa bi zaman sonra, Eren'in ateşlenen çocuğunun otizmli olduğunu öğrendik. Bu kez hepsi birden vicdan (vicdan?) yaptıklarını söylediler. Yani düşüncelerinden dolayı pişmanlık hissettiler.
" Ona iyi davranıcam." diye komik bi şey söyleyen bile oldu aralarında.
N'oldu şimdi?
"Yazık ona!" oldu.
"Artık rakibimiz (sosyal anlamda) değil!" oldu.
Offf!!
Biz insanlar var ya; Kendine güveni olan insanlardan, güçlü olan insanlardan sakınıyor, uzak duruyor, hatta onlara tepki oluşturuyor;
"acıyabileceğimiz(!)" durumdaki insanlara ise yaklaşıyoruz. Bu durum egomuzu okşuyor çünkü. 'Sendeki sıkıntıdan bende yok'u düşünerek merhamet sandığımız "acımak"ın hazzını yaşıyoruz çünkü..
Bazen insanları anlamak o kadar kolay ki..
Hafta içi bi arkadaş tayin oldu şubeye. 30 lu yaşlarda, erkek ve ilk bi kaç saniye için en belirgin özelliği; yüksek özgüveni.
Tanışma bitip arkadaş uzaklaştığı anda, hemen herkes; hiç sevmedim, çok antipatik, hareketlere bak.. diye vızıldayıp durdu. Elbette ilk izlenimim benim de vardır da, böyle abartılacak kadar ve net önyargılı yorumlarına dayanamayıp tepki verdim.
Öğleden sonra, bu yeni gelen arkadaş (Eren), oğlunun ateşi çıktığı için izin alıp gitti.
Yine konuşmalar.. Biri diyo "bak gördün mü? ben yanılmam.
" Biri diyo: "rahat adam." vs vb.. analizler, teşhisler, tespitler, hatta çözümler:)
Vallahi şaşırıyodum, hepsi tek yürek, Eren'den nefret ediyolar ilk günden.
Bu vızıldamalardan kısa bi zaman sonra, Eren'in ateşlenen çocuğunun otizmli olduğunu öğrendik. Bu kez hepsi birden vicdan (vicdan?) yaptıklarını söylediler. Yani düşüncelerinden dolayı pişmanlık hissettiler.
" Ona iyi davranıcam." diye komik bi şey söyleyen bile oldu aralarında.
N'oldu şimdi?
"Yazık ona!" oldu.
"Artık rakibimiz (sosyal anlamda) değil!" oldu.
Offf!!
Biz insanlar var ya; Kendine güveni olan insanlardan, güçlü olan insanlardan sakınıyor, uzak duruyor, hatta onlara tepki oluşturuyor;
"acıyabileceğimiz(!)" durumdaki insanlara ise yaklaşıyoruz. Bu durum egomuzu okşuyor çünkü. 'Sendeki sıkıntıdan bende yok'u düşünerek merhamet sandığımız "acımak"ın hazzını yaşıyoruz çünkü..
Bazen insanları anlamak o kadar kolay ki..