33/alı doktorası bitmi aratırma görevlisine bölümün uzatma vermeyip isiz bırakma hakkı var mı?

Bölüm başkanının tek başına keyfi bir karar verme yetkisi yok. Bölüm kurul kararını çıkartabilirse dekanlıktan döner, gerekçesini belirtmesi gerekir, böyle bir gerekçede belirtemeyeceği için böyle bir karar alamaz. En kötü senaryoda bile idare mahkemesinden kamu yararına ve hukukuna uygunluk görülmeyeceği için göreve iade kararı çıkacaktır. Bu tarz söylemler sizi yıpratmak ve yıldırmak için söyleniyor, mobbinge giren bir durum. İdari soruşturma vb. olumsuz durumunuz olmadığı için içiniz rahat olsun.

33a kadrosunun doktora eğitimi ile 50d de olduğu gibi doğrudan illiyet bağı yok. Doktora bitiremeseydiniz bile sizi atamazlardı. Bununla ilgili yargı kararları var. Yargı YÖK'e bunu (doktorada süresi içinde başarılı olamayan araş. gör. 33a ise atamayacağını, 50d ise atabileceğine dair) kararlar var. Bu kararı vermesinin sebebi 2547 33a maddesine göre kimse (YÖK dahil) 33a'lı araştırma görevlisini (memuriyet çıkartıcı suç işlemesi haricinde) atamaz. Bu bir gerçek fakat biz böyle desek de, gerçek hayatta atılan 33a'lı Araş. Gör. oluyor. Mahkemeye başvuruyorlar ve sonunda geri geliyorlar arada almadıkları maaşlarda kurum ödüyor. Arkadaşların dediği gibi Bölüm başkanının (hizmetli dahil) kimseyi böyle bir yetkisi yok. Kantinciye bile işten çıkaramaz. Üniversite'de tek yetkili makam REKTÖR dür. Onun dışındakiler sadece konuşur. Aslında bunların anlayacağı dil belli ama kullanıp kullanmamak sana kalmış. "Hocam ben 33a'lıyım, bugün çıkarılsam da mahkemeyle geri dönerim. Arada alamadığım maaşları ben Üniversiteden tahsis ederim. Üniversitede isterse bu karara sebep olanlara faiziyle rücu ettirir" diye bilirsin. Tabi bunu söylemek tamamen sana kalmış ama genel olarak bu tipler para cezasından çok korkarlar ve bunu duyduktan sonra böyle işlere girmeyeceklerini garanti ederim.

33a araştırma görevlisinin yasada yüksek lisans ve doktora ile ilgisi yok diye, yüksek lisans ve doktora yapmamasını etik buluyorsanız diyecek sözüm yok.

hocam bu sekilde mahkeme ile dönenlere dair emsal karar niteliğinde belge var mı bildiğiniz ya da ulasabileceğim bir yer. yine de en kötü senaryoya hazırlanıyorum.

Hocam internetten araştırsın, olmadı bu grupta başlık açarsın böyle bir durum olursa ama henüz atılmadın. Ben sana söylediğim cümleyi söylersen. Hiç bir babayiğidin ortada kavga, küfürleşme falan yokken, durup dururken bu riske (yaklaşık 200-300bin TL arası ödeme) gireceğini sanmıyorum.

Bu konuyu da biraz bu yüzden açtım hocam internette araştırdım bulamadım. Elimde bulunması için emsal örnek arayışındayım. Dediğiniz doğru ama yine de başa gelmeden tedbirde fayda var. Çok zorlarlarsa o dille konuşacağım net

İnernette emsal örnek bulamayabilirsiniz slnuçta insanlar paylaşmamış olabilir ama benim bildiğim örnek var.

Ben kimseye rücu ettirildiğini görmedim boş tehdit bu.

Sayıştay rücu ettirilsin derse kim karşı çıkacak, alırlar parayı çatır çatır. Bu durumda ben de şahit olmadım ama bazen bölüm başkanı veya dekan kadrosunda prof varken daha düşük seviyede birine görev verildiğinde alınan ek paralar idari kadrolarda maaş yetkilisine görev zararı olarak rücu ettiriliyor. Burada da şikayet gelirse Sayıştay devletin uğradığı zararı çatır çatır ister. Şu aralar Sayıştay kimsenin gözünün yaşına bakmıyor. Ben şahsen daha önce kimseye rücu edilmemiş diye durup dururken böyle bir riske girmezdim. Şimdi böyle bir durum olsa zarar 2-3 sene sonra açığa çıkıyor. 3 sene sonra bakarsın Sayıştay bu duruma da uyanır.

Hocam etikten bahseden mi var bu konuda veya bu kişinin böyle bir durumu mu var? Örnek verilmiş sadece böyle olsa bile atılamazsınız diye. Niye böyle anladınız şaşırdım açıkçası.

Hocam akademik hukuk işlerine bakan hukuk büroları mevcut, internette aratırsanız bulursunuz oralarla görüşün size destek olurlar ve emsal kararlar ile sizi savunurlar. İnşallah da bu duruma gelmez konu diye düşünüyorum. Allah sabır ve kolaylık versin.

Evet doğru bu nedenle atılamaz, mevzuata göre. Ama bir de yazılı olmayan teamüller var. Herkes bilir ki bir araştırma görevlisinin asıl işi lisansüstü eğitim yaparak geleceğin öğretim üyesi olmasıdır. Atılma yok, mahkeme ild dönerim nasılsa diye, süresi içinde tezini tamamlayamayan, öğrencilikle ilişkisi kesilmiş bir araştırma görevlisinin de teorik olarak emekliliğine kadar kadro işgal etmesini, mevzuata uygun diye etik buluyorsanız sözüm yok demiştim yalnızca. Benim araştırma görevlisi olduğum sıralarda çeşigli nedenlerle tezlerini tamamlayamamış olanların kendiliklerinden şstifa ettiği örnekleri biliyorum ama tabii biz eski kuşakların anlayışı ile genç neslin anlayışları farklı.

Bu konuyu açan arkadaşla ilgisi yok bu yazdıklarımın, süresi içinde doktorasını tamamlamasa bile ilişiğinin kesilmemesi gerektiği görüşüne cevaptır. Doktorasını tamamladığı halde hem kadro vermeyip hem de ilişkisini kesme durumları kabul edilemez.