Hocam, insanlar zaten her şeyden korkuyor bir de siz korkutmayın.
Asgari şarta takılıp, olmayan nedenlerle başvurusu iptal edilenlerin maalesef mahkemeden başka şansı yok. Raporlarınızı da mahkeme ÜAK'dan cevap gelinceye kadar ulaşamıyorsunuz. Eğer başvurunuz jüri raporları sonrası çoğunluk olumluysa Mahkemeden önce Ombusdmana başvurabilrisiniz. Ancak jüri raporlarıyla başarısız bulunmuşsanız bundan da mahkemeden de bir sonuç çıkmaz maalesef.
Bunun yanı sıra eğer ön inceleme komisyonu varsa ve buradan geçtikten sonra bana jüri atanıyorsa artık atanmış jürilerin beni asgari yönden değerlendirmemesi gerekir. O komisyon ne iş yapıyor o zaman? Jüri değerlendirmesinden asgari şartın kalkması gerekir. Ya da çoğunluğun ne dediğine bakmak gerekir, tek kişinin veya iki kişinin ne dediğine değil (kanunda açık madde var ama DSK yönetmelikle işlem tahsis ediyor).
DSK'da maalesef itirazlara yüzeysel baktığı için jüriler ne demişse aynen onaylıyor. Bu nedenle asıl mağduriyet raporundan sorumlu tutulmayıp haksız yere asgari şartı sağlamıyor denip başvurusu reddedilen adayın hayatını 3-5 yıllığına zora sokuyor.
2016 Nisan'da 3 olumlu 1 asgari şartı sağlamıyor ve 1 olumsuz (bunun da sebebi yayınlarda süreklilik yokmuş!) aslında başarılı olmam gerekirken DSK'nın benim başvurumdan sonra çıkardığı yönetmeliği bana uygulayarak başvurum iptal etti. Mahkeme erken biten diyen arkadaşa istinaden 2 senedir mahkemede dosya ve bilirkişilere gitti, halen bir sonuç yok. Ama mahkeme kanunda açık olmasına rağmen zaten niye bilirkişiye gönderiyor onu da anlamış değilim (2547'de açık madde var: adayı değerlendiren jüri üyelerinin çoğunluğu adayı başarılı bulursa aday başarılı sayılır ve sözlü sınava çağrılır, diyor.).
Sonuç olarak, jüri üyeleri yazdıkları raporlardan sorumlu tutulmadıkları sürece, bu doçentlik sisteminde her şey ihtimal dahilinde ve 4 olumlu alsanız bile bir kişi asgariyi sağlamıyor dediğinde başvurunuz iptal ediliyor. Artık sanırım bu yedekler için de geçerli.
Dolayısıyla sistem iyice kötüleşti ama akademi de bir itiraz yükselemediği için hepimiz koyun gibi kabul ediyoruz. Herkese mahkeme sürecinde başarılar.
Hocam, insanlar zaten her şeyden korkuyor bir de siz korkutmayın.
Asgari şarta takılıp, olmayan nedenlerle başvurusu iptal edilenlerin maalesef mahkemeden başka şansı yok. Raporlarınızı da mahkeme ÜAK'dan cevap gelinceye kadar ulaşamıyorsunuz. Eğer başvurunuz jüri raporları sonrası çoğunluk olumluysa Mahkemeden önce Ombusdmana başvurabilrisiniz. Ancak jüri raporlarıyla başarısız bulunmuşsanız bundan da mahkemeden de bir sonuç çıkmaz maalesef.
Bunun yanı sıra eğer ön inceleme komisyonu varsa ve buradan geçtikten sonra bana jüri atanıyorsa artık atanmış jürilerin beni asgari yönden değerlendirmemesi gerekir. O komisyon ne iş yapıyor o zaman? Jüri değerlendirmesinden asgari şartın kalkması gerekir. Ya da çoğunluğun ne dediğine bakmak gerekir, tek kişinin veya iki kişinin ne dediğine değil (kanunda açık madde var ama DSK yönetmelikle işlem tahsis ediyor).
DSK'da maalesef itirazlara yüzeysel baktığı için jüriler ne demişse aynen onaylıyor. Bu nedenle asıl mağduriyet raporundan sorumlu tutulmayıp haksız yere asgari şartı sağlamıyor denip başvurusu reddedilen adayın hayatını 3-5 yıllığına zora sokuyor.
2016 Nisan'da 3 olumlu 1 asgari şartı sağlamıyor ve 1 olumsuz (bunun da sebebi yayınlarda süreklilik yokmuş!) aslında başarılı olmam gerekirken DSK'nın benim başvurumdan sonra çıkardığı yönetmeliği bana uygulayarak başvurum iptal etti. Mahkeme erken biten diyen arkadaşa istinaden 2 senedir mahkemede dosya ve bilirkişilere gitti, halen bir sonuç yok. Ama mahkeme kanunda açık olmasına rağmen zaten niye bilirkişiye gönderiyor onu da anlamış değilim (2547'de açık madde var: adayı değerlendiren jüri üyelerinin çoğunluğu adayı başarılı bulursa aday başarılı sayılır ve sözlü sınava çağrılır, diyor.).
Sonuç olarak, jüri üyeleri yazdıkları raporlardan sorumlu tutulmadıkları sürece, bu doçentlik sisteminde her şey ihtimal dahilinde ve 4 olumlu alsanız bile bir kişi asgariyi sağlamıyor dediğinde başvurunuz iptal ediliyor. Artık sanırım bu yedekler için de geçerli.
Dolayısıyla sistem iyice kötüleşti ama akademi de bir itiraz yükselemediği için hepimiz koyun gibi kabul ediyoruz. Herkese mahkeme sürecinde başarılar.
GülHocam , 4 yıl önce
Hocalarım, merhaba. Ben daha önce söylediğim gibi, asgariden elenerek dava açtım.
Öğrenmem konusunda kesinlikle şunu söyleyebilirim, ortada doğru düzgün bir toplantı yok. Emin olabilirsiniz.
Aradım ve (tesadüfen) hanımefendi telefonu ters bir şekilde açtı. Öfkelenerek ve kinaye yaparak, kendisinden özür diledim rahatsız ettiğim için. Bu defa bozuldu, alttan aldı.
Her neyse, çoğu kişinin etik ve asgariye takıldığını, benim de panik yaptığımı söyledim. Paniklememem gerektiğini, kesinlikle etikte olmadığımı söyledi. "Asgari var mı?" diye sorduğumda, göremediğini söyledi. O zaman anladım ki, asgariye takıldım, çocuk kandırıyor yani hanımefendi.
Ertesi sabah erkenden sistemim asgariye düştü.
Yani, memur hanımefendiyi, tabiri caizse ben dürttüm. O da sistemi düzeltti.
Yalnız, duyum aldığım kadarıyla Üak personeli, burada yazılanları takip ediyor hocalarım. Kiminle konuştuğumuzu, yazıştığımızı bilmiyoruz. O nedenle, itiraz ya da dava sürecindeyseniz, lütfen yazdıklarınızı kontrol edin. Aleyhimizde kullanılabilir. Haklıyken haksız olmayalım.
Ve lütfen ara ara kullanıcı adınızı değiştirin.
Yanlış anlamayın ama ne mezunu olduğu belli olmayan insanlar, karşımızda haddini aşmış şekilde konuşuyor. Çok üzülüyorum (Yanlış anlaşılmasın, insanları küçümsemiyorum kesinlikle).