Merhaba arkadaşlar,
2018 yılında buna benzer bir başlığa yaptığım yorumu hiç değiştirmeden aşağıya kopyalıyorum. Fiyatlar tabi o zamandan bu güne arttı. Özellikle otomobil fiyatlarına takılmayın :)
Başlık "Aldığınız maaşla ay sonunu getirebiliyor musunuz?" diye açılınca haliyle tartışmalar olmuş, hatta bir taraf şükretmeyi bilmemekle diğerlerini suçlarken, diğer taraf da onları şükür takımı diye adlandırmış.
Aslında bu başlık "Aldığınız maaş ile ihtiyaçlarınızı ne derecede karşılıyorsunuz?" gibi açılsa çok daha yerinde olurdu. İlk başta şunu söyleyeyim; şükretmemek konusuna katılıyorum. Zira gerçekten öğretmenlerden, polislerden ya da diğer devlet memurlarından daha kötü şartlarda çalışıp daha az maaş alan insanlar bulunmakta. Bu sebeple halimize şükür etmeliyiz. Buna katılıyorum.
Ancak ülkemizdeki en önemli sorun ve buna karşılık sorulacak soru şu olmalı: Özellikle son 4-5 yıl içinde paramızın satın alma gücü neden bu kadar düştü?
Şimdi şöyle örnek vereyim:
Türkiye'de öğretmenin aylık ortalama 3500 TL kazandığını farz edelim. İspanya'da ise bir öğretmen yaklaşık 2700 EUR kazanmakta. İki ülkenin paralarını birim olarak kabul edelim. Yani Türkiye'de öğretmen 3500 birim kazanıyorken, İspanya'da 2700 birim kazanıyor diyelim.
Şimdi size birkaç fiyat vereceğim. Türkiye'de dana biftek benzeri etin kilogram fiyatı 60 birim iken İspanya'da 8 birimdir. Yani bir İspanyol Öğretmen maaşı ile 385 kilo et alabilirken, Türk Öğretmen 58 kilo et alabilmektedir. Zaten dünya tüketim ortalamaları da bunu doğrular niteliktedir. Amerika'da kişi başı yıllık 100 kg üzerinde, Avrupa'da 90 kg üzerinde kırmızı et tüketilirken, Türkiye'de bu rakam 6 kg'dır. Mübarek Kurban Bayramımız olmasa gerçekten bu rakam daha da aşağılarda olur emin olun.
Türkiye'de şişe sütün litresi 4,75 birim iken İspanya'da 0,77 birimdir. Türkiye'de 68'li bebek bezi 60 birim iken, İspanya'da 12,60 birimdir. Temel tüketim maddelerinin fiyatları arasındaki bu fark sadece İspanya'ya özgü değildir. İngiltere'de bal Türkiye'den TL fiyatına göre ucuzdur. Bulaşık ve çamaşır detarjanı da Türkiye'den ucuzdur. Yanlış anlaşılması TL fiyatı daha ucuzdur.
Kısaca durumu anlattıktan sonra çok da uzatmadan birkaç örnek daha vermek istiyorum. Avustralya'da 2012 model Honca Civic otomatik vites araba 12.000 AU$ (36 bin TL'dir) Bir öğretmen ayda yaklaşık 4.500 AU$ kazanır. Maaşının 3 katı ile bu arabaya sahip olur. Türkiye'de bu rakam 75.000 TL olup, öğretmen bu arabayı alabilmek için maaşının 20 katını vermek zorundadır.
Karnımız patates yiyerek de makarna yiyerek de doyar. Ya da Broadway'de araba, VW'de arabadır. Ancak gelişmiş ülkeler ile aramızdaki uçurum giderek artmaktadır. Sorunun temeli budur diye düşünüyorum.
Saygılarımla...
Merhaba arkadaşlar,
2018 yılında buna benzer bir başlığa yaptığım yorumu hiç değiştirmeden aşağıya kopyalıyorum. Fiyatlar tabi o zamandan bu güne arttı. Özellikle otomobil fiyatlarına takılmayın :)
Başlık "Aldığınız maaşla ay sonunu getirebiliyor musunuz?" diye açılınca haliyle tartışmalar olmuş, hatta bir taraf şükretmeyi bilmemekle diğerlerini suçlarken, diğer taraf da onları şükür takımı diye adlandırmış.
Aslında bu başlık "Aldığınız maaş ile ihtiyaçlarınızı ne derecede karşılıyorsunuz?" gibi açılsa çok daha yerinde olurdu. İlk başta şunu söyleyeyim; şükretmemek konusuna katılıyorum. Zira gerçekten öğretmenlerden, polislerden ya da diğer devlet memurlarından daha kötü şartlarda çalışıp daha az maaş alan insanlar bulunmakta. Bu sebeple halimize şükür etmeliyiz. Buna katılıyorum.
Ancak ülkemizdeki en önemli sorun ve buna karşılık sorulacak soru şu olmalı: Özellikle son 4-5 yıl içinde paramızın satın alma gücü neden bu kadar düştü?
Şimdi şöyle örnek vereyim:
Türkiye'de öğretmenin aylık ortalama 3500 TL kazandığını farz edelim. İspanya'da ise bir öğretmen yaklaşık 2700 EUR kazanmakta. İki ülkenin paralarını birim olarak kabul edelim. Yani Türkiye'de öğretmen 3500 birim kazanıyorken, İspanya'da 2700 birim kazanıyor diyelim.
Şimdi size birkaç fiyat vereceğim. Türkiye'de dana biftek benzeri etin kilogram fiyatı 60 birim iken İspanya'da 8 birimdir. Yani bir İspanyol Öğretmen maaşı ile 385 kilo et alabilirken, Türk Öğretmen 58 kilo et alabilmektedir. Zaten dünya tüketim ortalamaları da bunu doğrular niteliktedir. Amerika'da kişi başı yıllık 100 kg üzerinde, Avrupa'da 90 kg üzerinde kırmızı et tüketilirken, Türkiye'de bu rakam 6 kg'dır. Mübarek Kurban Bayramımız olmasa gerçekten bu rakam daha da aşağılarda olur emin olun.
Türkiye'de şişe sütün litresi 4,75 birim iken İspanya'da 0,77 birimdir. Türkiye'de 68'li bebek bezi 60 birim iken, İspanya'da 12,60 birimdir. Temel tüketim maddelerinin fiyatları arasındaki bu fark sadece İspanya'ya özgü değildir. İngiltere'de bal Türkiye'den TL fiyatına göre ucuzdur. Bulaşık ve çamaşır detarjanı da Türkiye'den ucuzdur. Yanlış anlaşılması TL fiyatı daha ucuzdur.
Kısaca durumu anlattıktan sonra çok da uzatmadan birkaç örnek daha vermek istiyorum. Avustralya'da 2012 model Honca Civic otomatik vites araba 12.000 AU$ (36 bin TL'dir) Bir öğretmen ayda yaklaşık 4.500 AU$ kazanır. Maaşının 3 katı ile bu arabaya sahip olur. Türkiye'de bu rakam 75.000 TL olup, öğretmen bu arabayı alabilmek için maaşının 20 katını vermek zorundadır.
Karnımız patates yiyerek de makarna yiyerek de doyar. Ya da Broadway'de araba, VW'de arabadır. Ancak gelişmiş ülkeler ile aramızdaki uçurum giderek artmaktadır. Sorunun temeli budur diye düşünüyorum.
Saygılarımla...