Editörler : Lanet
«131415161718192021222324»

Kül kedisi
Kapalı
27 Haziran 2007 20:10

Hayat'a...

Çoktandır suskunum farkındaysan;

Değme bıçak açmıyor dudaklarımı...

Yüreğimde prangalı sözcükler;

Başımda kurşunî düşünceler;

Alnımda karamsar çizgiler;

Hani sabrın simgesi ya Eyüp Peygamber;

O?nunla yarıştırmadayım sabrımı...

Bilirim zira, bir konuşsam;

Yükü ağırdır sözümün, bükülür belin...

Yoksa ben de bilirim canın yakmayı,

Kül kesene dek yanar koca yüreğin...

Sayısız sitem kaynar gönül kazanımda;

Küfürün bini inan, bir para;

Suskunluğum hayır değil, şerdir amma;

Biraz da susmaktır isyan dediğin...

Yüreğim taş gibi ağır, bilesin;

Yüreğim nicedir ayazda...

Öfkemin rüzgârında savruluverirsin;

Öfkem, fırtına öncesi son durakta! ..

Oysa nice gönül yıktım uğruna;

Dağ gibi dağları devirdim adına;

Bir de inadıma üstüme geliyorsun ya;

Ama sabrın da sonu var, unutma! ...

Çalınmış adımlarım var yollarında;

Silinmiş soluklarım var sabahlarında;

Yaralı gülüşlerim var şen sazında;

Hayat, sana kırgınım, anlasana! ..

...Ve işte bu yüzden hüzün sızar bakışımdan;

...Ve işte bu yüzden uzağım kapından;

...Ve işte bu yüzden geçmiyorum sokağından...

Çoktandır suskunum farkındaysan;

Değme bıçak açmıyor dudaklarımı...

Yüreğimde prangalı sözcükler;

Başımda kurşunî düşünceler;

Alnımda karamsar çizgiler;

Hani sabrın simgesi ya Eyüp Peygamber;

O?nunla yarıştırmadayım sabrımı...

Ama.....

Sabrın da sonu var,

Unutma! ..


_buzdevri_
Aday Memur
28 Haziran 2007 13:04

Eğer yeniden başlayabilseydim yaşama,

İkincisinde, daha çok hata yapardım.

Kusursuz olmaya çalışmaz, sırtüstü yatardım

Neşeli olurdum, ilkinde olmadığım kadar,

Çok az şeyi

Ciddiyetle yapardım

Temizlik sorun bile olmazdı asla.

Daha çok riske girerdim.

Seyahat ederdim, daha fazla.

Daha çok güneş doğuşu izler,

Daha çok dağa tırmanır, daha çok nehirde yüzerdim.

Görmediğim birçok yere giderdim.

Dondurma yerdim doyasıya ve daha az bezelye.

Gerçek sorunlarım olurdu hayali olanların yerine.

,,Yaşamın her anını gerçek ve verimli kılan insanlardandım ben.

Elbette mutlu anlarım oldu ama,

Yeniden başlayabilseydim eğer, yalnız mutlu anlarım olurdu.

Farkında mısınız bilmem. Yaşam budur zaten:

Anlar, sadece anlar. Siz de anı yaşayın.

Hiç bir yere yanında

termometre, su, şemsiye ve paraşüt almadan

Gitmeyen insanlardandım ben.

Yeniden başlayabilseydim eğer, hiç bir şey taşımazdım.

Eğer yeniden başlayabilseydim,

ilkbaharda pabuçlarımı fırlatır atardım.

Ve sonbahar bitene kadar yürürdüm çıplak ayaklarla.

Bilinmeyen yollar keşfeder, güneşin tadına varır,

Çocuklarla oynardım, bir şansım daha olsaydı, eğer.

Ama işte 85?indeyim ve biliyorum...

Ölüyorum...


hanımeli
Genel Müdür
29 Haziran 2007 10:30

Şiddetle okumanızı öneririm :-)))

-------Kültirli Aşk Yaşiyah-------

Bişeyler Öğrenmişem.Gel Değişik Sevah.

Sen Beni Sev ,Ben Seni... Sevdayi Yaşiyah.

Sen Bene Sevdalan Yan,Ben De Sene,

Klasik Aşk Neyse Oni Yaşiyah.

Ya Da Senin Haberin Olmasın,

Ben Seni Arhadan Arhaya Sevim.

Platonik Aşk Neyse Oni Yaşiyah.

Sevdadan Oturah Yiyah,İçah.

İkimizde Tombul Olah.

Tombulik Aşk Olursa Oni Da Yaşiyah.

İsdirsen Sevdandan Kendimi Kesim.

Müzikler Dinliyim Doğriyim,Biçim.

Psikopatik Aşk Varsa Oni Yaşiyah.

Hele Bah.Ben Kerem Olim Sen Asli.

Sonumuz Onlar Gibi Bitsin Yasli.

Nostaljik Aşk Neyise Oni Yaşiyah.

Kibarlaşah.Tankolar Gibi Sevah.

Çoh İnce Olah.Ele Dolanah.

Tankoli Aşk Varsa Oni Da Yaşiyah.

Yalani Bırahah Hep Doğri Diyah.

Berabar Oturah,Berabar Gahah.

Elele Dizdiz,Gözgöze Bulunah.

Realist Aşk Neyse Oni Yaşiyah.

Tarlalara Bahcalara Düşah,

Elele Dutuşip Türki Söyliyah.

Romantik Aşk Neyse Oni Yaşiyah.

Pisigi,Gudigi Sen Diye Sevim,

Sen De Horozi Culuği Ben Diye Sev.

Sembolik Aşk Da Varsa Onida Yaşiyah.

Gel Elele Verah.Gendimizi Elektirige Gapdırah.

Zangır Zıngır Titriyah.Ama Ölmiyah.

Elektronik Aşk Varsa Oni Da Yaşiyah.

Ahorlarda Merek Ve Komlarda Buluşah.

Tezek Galahlarının Altında Sinah.

Otantik Aşk Varsa Oni Da Yaşiyah.

Aman... Bırah Onlari.Beni Sevirmisen?

Ben Seni Hegget Sevirem.Ele Şeylari Bırahah.

Adam Gibi Sevah,Adam Gibi Yaşiyah

Zinnur Tiryaki


darkshine
Kapalı
29 Haziran 2007 16:03

Ben Senden Önce Ölmek İsterim...

Ben

senden önce ölmek isterim.

Gidenin arkasından gelen

gideni bulacak mi zannediyorsun?

Ben zannetmiyorum bunu.

İyisi mi,

beni yaktırırsın,

odanda ocağın

üstüne korsun

içinde bir kavanozun.

Kavanoz camdan olsun,

şeffaf,

beyaz camdan olsun

ki içinde beni görebilesin

Fedakârlığımı anlıyorsun:

vazgeçtim toprak olmaktan,

vazgeçtim çiçek olmaktan

..........

..........

Nazım Hikmet Ran


Ş@h-in
Müsteşar
29 Haziran 2007 17:51

Sn. hanımeli,

Gerçekten çok güzel. Teşekkürler.


dcle
Kapalı
29 Haziran 2007 23:08

Durmak güç ister gözlerinde

Sana akar bilemezsin seferlerim

Her günün bilmem kaçında

Bir sürü kelime düşer yüreğime

En içlisi bir gözlerinin ifadesi olur

Hafif pusludur hava ya

Yağmur öncesi sıcaklığını yayıyor

Bütün güneşler

Gözlerin ah

Bilemezsin nerelere götürür beni

Anlayamazsın erdiğimi her bakışımda

Bilemezsin neden yaslanırım öyle gecelere

Durduramazsın ya hani bütün bütün

Islanırım yağmurlarının altında

Bilemezsin işte deli divaneyim ya

Altımdan kayar bütün çocukluğum

Bana şekerimi versene

Sapan taşımı

Kelebeklerimi

Bana sürgün yazsana gözlerine

Bilemezsin

Gönüllü sürgün isterim gözlerine

Yedi cihan bela yazdı esameme

Yaldızlı bir keykavus hüneridir bütün eskiler

Hani dağ olur ya yürüyemezsin

Bir hikayeye bürünür bütün yaşananlar

Benim tarihim tarifsiz gözlerinde saklıdır

Ve benim mahfuz sözlerim

Gözlerinin en derininde sakldır

Bir zılgıttır gecelerim yokluğunda

Bir rüzgar eser bazı bazı kurutur

Zaten şifayı kapmışımdır değişik sitemlerden

Bir bir özler dururum ya hani

Sana yol alır bütün ıslaklığım

Sana akar durur bütün mevsimlerim

Bir akış uzunluğudur birer birer

Bir meş?ale olup aydınlatırsın ya

O zaman gark olur bütün hünerlerim

Dağılırım tesbih taneleri gibi

Ayak sesim çınlatır kulaklarımı

Sana gelmeyen yolu ne yapayım ben

Yol ver bana

Sana geliyorum

Kapama gözlerini

Susarım.

(alıntı)


mrarsenic
Kapalı
02 Temmuz 2007 20:59

Sorguladıkça

Göğermiş avuçlarımda yoksulluk,

Elemiş kalburlar sevdalarimi,

Fır döner kollarımda zaman,

Kuşluk vakti, ikindiler talan,

En kuytu köşelerine yüregimin,

Bir paslı mısmar çakılır her akşam,

Penceremden ter boşanir,

Bilmem ki kim kime hayıflanır,

Hasret büklüm, büklüm bükmüş beni,

Bakır renginde sular ıpıslak,

Bir de başimda duman duman efkar tünemiş,

Ve sağılır yağmurlar mor bulutlardan,

Büyüttüğüm yorgunluklarım pecmurde,

Kekik mi kokardı, çocukluğumun tepeleri,

Bir de mavi boncuktan sallanan küpeleri,

Duygularım karman çorman,

Silkelensem bir şafak vakti,

Ve gümüş ovalarda boyatsa kiraz fidanlari.

Karşi durur ayaza yaylalarimda çoban,

Elinde güğüm, cömertliğinde tual,

Gurbet düşmüş arnavut kaldirimlarina,

Ve eskici, vitrininde derdaşina kaval,

Hasret büklüm, büklüm bükmüş beni,

Bakır renginde sular ıpıslak

Bir de başimda duman duman efkar tünemiş

http://groups.google.com.tr/group/siirvesen


meyman_k
Şef
03 Temmuz 2007 16:02

Allegro

birgün başımızda sevda rüzgarları eserse

deli deli yıldırımlar düşerse yüreğimize

"al bir yudum pınarından özgürlüğün,

rüzgarından sevdamızın çek bir soluk"

yaşamın vişne rengi dudakları vardır sevgilim

öpüşün kadar sıcak ve tatlı

"seni benden ne bu duvar ayıracak, ne bu kapı

seni ne bu kara kara gelen ölüm"

çünkü ölüm;

yiğit ve sevecen bir yaşamın

umutlu günlere sunulmasıdır.

canlı bir gül gibi somut

ölümün vişne rengidir dudakları kimi kez

gülümser dudakların gibi titrek ve dokunaklı

bu gece

ne bir yıldız ne ay var

hüzün dolarsa bu gece yarısı içine

"çek bir soluk rüzgarından sevdamızın"

çevir gözlerini güneşin doğacağı yere.....

A. Kadir


att_denizkızı
Aday Memur
03 Temmuz 2007 22:04

BEN SENİ, KARANLIĞIN SUSUP,

ÖLÜMÜN SELAMA DURDUĞU YERDE SEVDİM !

VE BEN SENİ SEVDİĞİM VAKİT...

Ben seni sevdiğim vakit;

Nehirler şaşar yatağından, dağlar ayazlanır...

Ayrılık dolanır bir kardelen soğukluğuna,

Hasret vurur yatağımdan,

Ten yanar o vakit,

Su yanar, dil alazlanır...

Ben seni sevdiğim vakit;

Kanlım olur gökyüzü,

Yokluğun sevdalım,

Ve dudaklara gizlenir...

Hercai bir menekşedir ölüm,

Zemheriyi tutar avuçlarında,

Umut ki sevdaya filizlenir...

Ben seni sevdiğim vakit;

Bir mavzer bilenir yatağına...

Tutuşur beyazlığım,

Gökyüzüm olur sûretin !

Sevdam dillenir,

Şafağım dillenir karanlığına...

O dem ölüm ilişmez,

Ve "EŞKİYA" olasım gelir dağlarına...


mrarsenic
Kapalı
03 Temmuz 2007 22:12

Sen Hiç Gitme

yalnızığımı anlattım bu gün bütün şehre..

her bir karesine teker teker,

nasıl sevdiğimi seni,

senin sevginle caddelerinde nasıl yürüdüğümü,

yazdığım şiirlerin mısralarında yaşadığını senin,

ve beni hiç görmeden devamını hayatının.

sonra seni anlattım bir bir.

her bir yanını,

gülüşünü, sesini, bakışını..

ıstanbuldun sen benim için.

o koskoca galata kulesinin endamı,

çok dertleşmiştim onunla senle ilgili,

ama boşaymış onca derdin onunla ilişkisi.

sonra kız kulesi var bir senin gibi erişemediğim.

sadece uzaktan uzağa seyrettiğim.

sanki yanındaymışım gibi efkarlanarak bakıp,

dalıp gitiiğim.

uzun yollar var birde,

senden ayrılırken lanet ettiğim.

bir türlü vaz geçemediğim o uzun yollar,

karamış bir sürü yazım var.

senden geriye ,

okuyup yarım bıraktığım romanlar.

hayellerimde kuş kanatlarına yaptığım.

ve dekorasyonunu bizzat ben üstlendiğim evimiz,

yani şimdi artık benim evim.

şimdiden sonra ayrılık adına,

gitmeler adına yazıcam bütün şiirlerimi,

yokluğun yine olucak varlığımla,

ama varlığına ulaşamayacağım.

o eşsiz ruhunun.


turna00
Aday Memur
03 Temmuz 2007 22:19

harika yureğine sağlık


mrarsenic
Kapalı
04 Temmuz 2007 11:36

Ben Şahsen Ben Değildim

her şeyi otomatiğe bağladım

mesala yemeyi ve içmeyi

istiap haddimi aşıncaya kadar sevmeyi

işte bu yüzden

yağmurunda ıslandım

rüzgarında kurudum

güneşinde yandım kavruldum

esmerliğim ondan benim

sen görünüşüme aldandın

oysa

ben şahsen ben değildim

öyle çok korkardım ki

?beni ya görürsen? diye

resmen ölümü gezdirirdim

kendi yerime

sen anlamazdın

çünkü

ben şahsen ben değildim

sen bana çok iyi gelirdin

bizzat gelmesen de

hava gibi

su gibi

ekmek gibi

altı saate bir aldığım ilaç gibi

her şeyi otomatiğe bağladım

(şubat2006)

ahmet_zeki_yesil


musgir
Müsteşar
04 Temmuz 2007 11:52

"sevdiğin kadar sevilirsin" ifadesi biraz umursamaz bir hava taşıyor sanki. yani kişinin partnerine dönüp "beni seversen, bende seni severim" demek gibi. gerçek sevgi koşulsuz olandır. sevilen sevmese bile seviliyorsa eğer, o geröek sevgidir bence...


musgir
Müsteşar
04 Temmuz 2007 20:15

ve ben bu asrın boğucu havasından,

bu debdebesinden,

kısır tartışma ve çekişmelerinden,

o'na dil uzatanlardan,

çizgileriyle o'na saldıranlardan,

ve

o saldıranlara saldıranlardan,

hepsinden ama hepsinden sıyrılıp,

ruhumu, kalbimi ve tüm benliğimi

serapa merhametten, şefkatten,

adaletten ve dürüstlükten örülmüş

nuruna açmak istiyorum.

o nurun küçük bir parçasına öylesine muhtacım ki.. yeter artık yeter..

boğuluyorum.

ey yetimler yetimi! sana kavuşma ümidimdir beni yaşatan.

...

metin karabaşoğlu/peygamberin bir günü


yeşillik
Kapalı
04 Temmuz 2007 20:55

mus nerdesin sen yaaaa:(((

yenge kızıyo diye selamı da mı kestin??


Kül kedisi
Kapalı
05 Temmuz 2007 09:58

Dokunma Ruhuma

Sessizliğim içimdeki çığlık gibi bir sesleniş olmuş...

Bazen duyulmayacağını bilmektir ya sessiz çığlıkları attıran...

Bir tek sen duyarsın ,

Sana çarpar tüm haykırışlar...

Yinede susmak istemez içimdeki ses...

Kendi sesinden korkarsın, kulaklarında dinmez çınlamalar başlar

Biliyordun oysa

Korkularımdı beni her gece boğan ,

Yılan gibi boynuma dolanan.

İşte...

Bir tek korkularıma boyun eğmedim.

Dillendiler bende?

Bazen susmalarımda bazen haykırışlarımda?

Kendimi sakladığım kaçışlarıma inat

kapanan perdelerin arkasından sana dair hayata bakmak oldular

Aşka ürkekçe dokunmaktı işlenen en büyük günahım?

Sessizce, en sesli halimle sana bağırmak gibiydi.

Perdelerin arkasından solgun ışıkta duran sesi görmek gibiydi...

İnadına yaşamaktı korkular bende?

Yinede yoktun yanımda

Biliyordum oysa ateşli çemberden geçmeye çalışan buz olduğumu...

Ateşten önce sen değdin,

Eridim...

Bakma bana öyle...

Nedenlerin, soru işaretlerin sende kalsın yollama bana

Sensizliği ekmiştin ya, umarsızca sana açtığım yüreğime...

Öfkem yeşeriyor şimdilerde.

Sensizliğe alıştım artık, derdim sensizlik değil.

Sadece... Sadece...

Git...

Gidebildiğin en uzağa git

Ve

Dokunma Ruhuma...

Bırak dolaşsın sana ait olmayan okyanuslarda,

Çarpsın varacağı kıyılara...

Kanatlansın sonsuza,

Kanatlansın ki katlansın.

Çok geç, geç kaldın bana...

Bırak,

Dokunma Ruhuma...

Kendime sarılmayı öğrendim yalnızlığımda...


Kül kedisi
Kapalı
05 Temmuz 2007 10:44

Canım İstanbul

Ruhumu eritip de kalipta dondurmuslar;

Onu Istanbul diye topraga kondurmuslar.

Icimde tuten birsey; hava, renk, eda, iklim;

O benim, zaman, mekan asip gecmis sevgilim.

Çicegi altin yaldiz, suyu telli pulludur;

Ay ve gunes ezelden iki Istanbulludur.

Denizle toprak, yalniz onda ermis visale,

Ve kavusmus ruyalar, onda, onda misale.

Istanbul benim canim;

Vatanim da vatanim...

Istanbul,

Istanbul...

Tarihin gozleri var, surlarda delik delik;

Servi, endamli servi, ahirete perdelik...

Bulutta saha kalkmis Fatih'ten kalma kir at;

Pirlantadan kubbeler, belki bir milyar kirat...

Sahadet parmagidir goge dogru minare;

Her nakista o mana: Olecegiz ne care?..

Hayattan canli olum, gunahtan baskin rahmet;

Beyoglu tepinirken aglar Karacaahmet...

O manayi bul da bul!

Ille Istanbul'da bul!

Istanbul,

Istanbul...

Bogaz gumus bir mangal, kaynatir serinligi;

Camlica'da, yerdedir goklerin derinligi.

Oynak sular yalinin alt katina misafir;

Yeni dunyadan mahzun, resimde eski sefir.

Her aksam camlarinda yangin cikan Uskudar,

Perili ahsap konak, koca bir sehir kadar...

Bir ses, bilemem tanbur gibi mi, ud gibi mi?

Cumbali odalarda inletir

Kadini keskin bicak,

Taze kan gibi sicak.

Istanbul,

Istanbul...

Yedi tepe ustunde zaman bir gergef isler!

Yedi renk, yedi sesten sayisiz belirisler...

Eyup oksuz, Kadikoy suslu, Moda kurumlu,

Adada ruzgar, ucan eteklerden sorumlu.

Her safak Hisarlarda oklar cikar yayindan

Hala cigliklar gelir Topkapi sarayindan.

Ana gibi yar olmaz, Istanbul gibi diyar;

Guleni soyle dursun, aglayani bahtiyar...

Gecesi sunbul kokan

Turkcesi bulbul kokan,

Istanbul,

Istanbul...


poyraz81
Müsteşar Yardımcısı
05 Temmuz 2007 11:10

Şiirleriniz çok güzel ve değerli arkadaşlar.Fırsat buldukça okuyorum.Teşekkürler.

Saygılar.


musgir
Müsteşar
05 Temmuz 2007 15:25

gitmek...bir büyü gibi saran

ağrılar yumağı, kışkırtılmış

düşlerdir ki sen şimdi

esirgeme kendini kalbim

kederin o derin yalnızlığından

...

güle güle git, güle güle gel meleğim.


mrarsenic
Kapalı
05 Temmuz 2007 19:20

Sanki Acırcasına

Bulutlar ne kadar yüksektir bilmem ama,

benim sana olan aşkım kadar değildir

su an benim dertlerimi anlaya bilen

şu beyaz sayfalar bile

bana şaşkınlıkla bakıyor,

sanki acırcasına

derdimi anlayabiliyor fakat

dermanımı söyleyemiyor ,

iste bu bana çok koyuyor

daha doğrusu sensizlik koyuyor

Toplam 2378 mesaj
«131415161718192021222324»

Çok Yazılan Konular

Sözlük

Son Haberler

Editörün Seçimi