Editörler : E.Kayı Han
«567891011121314151617

av.selma1987
Kapalı
21 Ocak 2017 06:15

Fevzi4 arkadaşım, kimsiniz nasıl bir insansınız bilmiyorum ama bir hukukçu olarak tüm açtığın başlıkları ve yazılarını detaylı olarak inceledim, anneni kaybettiğini, işsiz olduğunu ve yeni evli olduğunu belirtmişsin, keşke böyle bir hataya düşmeseydin diyorum ancak bazı şeyleri de genele yaymak gerekirse dediğiniz gibi ülke olarak çok zor zamanlardan geçiyoruz, birtakım bürokratik çarpıklıklar normal vatandaşlara da sirayet edebiliyor.

Ben bir avukatım, oldukça saygın ve itibarlı bir mesleğim var, iyi ki bir hukukçu olmuşum diyorum ama diğer taraftan da ülkem için insanım için neler yapabiliyorum acaba başka bir meslek seçmiş olsaydım ülkem için insanım için daha mı iyi şeyler yapabilirdim şeklinde de kendimi zaman zaman sorguluyorum. Elbetteki genç bir bayan olarak hukukçu olmanın belli bir saygınlığı olduğu kadar belli zorlukları da var, hele ki burası Türkiye ise, kanunların belli bir konuluş ve uygulanış amacı olsa da çoğu zaman belli ideolojik ya da politik etkilere maruz kalabiliyor, bizler de suçluyla suçsuzu ayırdetmekte zorlanabiliyoruz, kafamız karışabiliyor, gerek vicdanen gerekse mantıken karşımızdaki bireyin suçsuz olduğunu anlasakta önümüze konan hukuk kitaplarının dışına çıkamıyoruz, sonuçta belli bürokratik süreçler ne emrediyorsa ona uygun davranmakla yükümlüyüz.

Dikkat ediyorum bir süredir yazıyorsun, haklı olduğunu savunuyorsun, destek aramaya çalışıyorsun, düşüncelerini içinden geldiği gibi yazıya dökerek deşarj olmaya çalışıyorsun fakat sürekli tepkiler alıyorsun, bu ülkede sen ve senin gibiler alkollüyken araç kullanıyor diye trafik güvenliğini tehlikeye sokmak suçundan potansiyel katil olarak kabul ediliyor, belki de bu tepkileri gösteren üyelerin karşısına çıkmış olsan seni linç edecek düzeyde öfke içindeler, birine zarar vermesen de bürokratik düzen testi kırılmadan kulağını çekerek bu gibi sorunların engellenebileceğine inanıyor oysa ki testi kırılmadan kulak çekmek konusunda başarılı bir toplum olmuş olsaydık bugün ülke olarak durumumuz daha farklı olurdu, örneğin yılbaşı gecesi Reina' da 39 kişiyi kurşuna dizip katleden terörist günler sonra polisin titiz ve başarılı çalışmaları sonucu yakalandı, yaşamının sonuna kadar hapis yatacak ama bu 39 kişiyi geri getirebilir mi? Teörist öldüresiye dövülse de, işkenceler yapılsa da hatta yakalandığı an infaz edilse de yine sonuç değişmeyecektir, gönül isterdi ki bu ülkede faili meçhul cinayetler, suikastler ve terör olayları gerçekleşmeden, can ve mal kaybı olmadan bazı engellenebilseydi.

Sana diyeceğim, büyük bir sabırla mahkemenin sonucunu bekle, bazı önyargılı tavırlara aldırış etme, böyle bir platformda dahi bazı şeylerin rengi ister istemez kendini belli ediyor, sen burada suçlu statüsünde bir erkek olarak cezanı çekmelisin şeklinde tepki görüyorsun, önemsenmiyorsun bense genç bir bayan avukat olarak buraya üye olduğum için mesaj yağmuruna tutuluyorum, nasıl bir insan olduğum bilinmeden hemde bir avukatım bu saatte bile arkadaşlık teklifi alıyorum buna polis ve hukukçu meslektaşlarımda dahil.


tıltıl
Kapalı
21 Ocak 2017 16:22

Çok yazmışsınız çok övünmüşsünüz. Avukatlıkta esnaflık gibidir. Burada bulunmanınızın bir amacı da dava kapmak olmalı.

Konuya gelecek olursak bu adamı savunan olursa ( ki kendisinden başka kendisini haklı gören yok ) yarın birgün alkollü araç kullanan yeni evlenmiş annesini kaybetmiş babası pavyona düşmüş abisi işten atılmış ablası kocası tarafından dövülmüş bir şahıs tarafından Allah korusun zarara uğrarsa siz o zaman anlayışla karşılarsınız biz karşılamıyoruz.

av.selma1987, 7 yıl önce

Fevzi4 arkadaşım, kimsiniz nasıl bir insansınız bilmiyorum ama bir hukukçu olarak tüm açtığın başlıkları ve yazılarını detaylı olarak inceledim, anneni kaybettiğini, işsiz olduğunu ve yeni evli olduğunu belirtmişsin, keşke böyle bir hataya düşmeseydin diyorum ancak bazı şeyleri de genele yaymak gerekirse dediğiniz gibi ülke olarak çok zor zamanlardan geçiyoruz, birtakım bürokratik çarpıklıklar normal vatandaşlara da sirayet edebiliyor.

Ben bir avukatım, oldukça saygın ve itibarlı bir mesleğim var, iyi ki bir hukukçu olmuşum diyorum ama diğer taraftan da ülkem için insanım için neler yapabiliyorum acaba başka bir meslek seçmiş olsaydım ülkem için insanım için daha mı iyi şeyler yapabilirdim şeklinde de kendimi zaman zaman sorguluyorum. Elbetteki genç bir bayan olarak hukukçu olmanın belli bir saygınlığı olduğu kadar belli zorlukları da var, hele ki burası Türkiye ise, kanunların belli bir konuluş ve uygulanış amacı olsa da çoğu zaman belli ideolojik ya da politik etkilere maruz kalabiliyor, bizler de suçluyla suçsuzu ayırdetmekte zorlanabiliyoruz, kafamız karışabiliyor, gerek vicdanen gerekse mantıken karşımızdaki bireyin suçsuz olduğunu anlasakta önümüze konan hukuk kitaplarının dışına çıkamıyoruz, sonuçta belli bürokratik süreçler ne emrediyorsa ona uygun davranmakla yükümlüyüz.

Dikkat ediyorum bir süredir yazıyorsun, haklı olduğunu savunuyorsun, destek aramaya çalışıyorsun, düşüncelerini içinden geldiği gibi yazıya dökerek deşarj olmaya çalışıyorsun fakat sürekli tepkiler alıyorsun, bu ülkede sen ve senin gibiler alkollüyken araç kullanıyor diye trafik güvenliğini tehlikeye sokmak suçundan potansiyel katil olarak kabul ediliyor, belki de bu tepkileri gösteren üyelerin karşısına çıkmış olsan seni linç edecek düzeyde öfke içindeler, birine zarar vermesen de bürokratik düzen testi kırılmadan kulağını çekerek bu gibi sorunların engellenebileceğine inanıyor oysa ki testi kırılmadan kulak çekmek konusunda başarılı bir toplum olmuş olsaydık bugün ülke olarak durumumuz daha farklı olurdu, örneğin yılbaşı gecesi Reina' da 39 kişiyi kurşuna dizip katleden terörist günler sonra polisin titiz ve başarılı çalışmaları sonucu yakalandı, yaşamının sonuna kadar hapis yatacak ama bu 39 kişiyi geri getirebilir mi? Teörist öldüresiye dövülse de, işkenceler yapılsa da hatta yakalandığı an infaz edilse de yine sonuç değişmeyecektir, gönül isterdi ki bu ülkede faili meçhul cinayetler, suikastler ve terör olayları gerçekleşmeden, can ve mal kaybı olmadan bazı engellenebilseydi.

Sana diyeceğim, büyük bir sabırla mahkemenin sonucunu bekle, bazı önyargılı tavırlara aldırış etme, böyle bir platformda dahi bazı şeylerin rengi ister istemez kendini belli ediyor, sen burada suçlu statüsünde bir erkek olarak cezanı çekmelisin şeklinde tepki görüyorsun, önemsenmiyorsun bense genç bir bayan avukat olarak buraya üye olduğum için mesaj yağmuruna tutuluyorum, nasıl bir insan olduğum bilinmeden hemde bir avukatım bu saatte bile arkadaşlık teklifi alıyorum buna polis ve hukukçu meslektaşlarımda dahil.


av.selma1987
Kapalı
23 Ocak 2017 02:49

Bu platformda gerçekten suçluda olsa bir insanın yaşadıklarını ve halitiruhiyesini bilmeden arkasından konuşmak ve atıp tutmakta hem hukuken hem de vicdanen pek doğru değil, sonuçta bu şahıs ne bir cinayet işlemiş ne birisini dolandırmış ne de yüzkızartıcı bir suç işlemiş, masumiyet karinesi diye bir olgu vardır, suçlu olduğu ispatlanıncaya kadar herkes kanun önünde masumdur ama tabi bizim toplumumuzdaki bürokratik düzen ve önyargılar insanları potansiyel suçlu statüsüne sokuyor, bu yüzdende zaten kimin suçlu kimin suçsuz olduğunu ayırdetmekte zorlanıyoruz.

Bu şahıs alkollü araç kullanmakla bir trafik suçu işlemiştir, gerekli idari işlemler uygulanmıştır, sürücü belgesi iptal olmuş, aracı bağlanmış, idari para cezasını ödemiştir bu noktaya kadar herşey son derece normal ancak ortada somut bir zarar durumu ve mağduriyet oluşmamasına rağmen adli bir süreç içine çekilerek hakkında kamu davası açılması hiç normal değil sadece bu durum değil yasalarımızda daha bunun gibi sorgulanması gereken pekçok durumlar var. Üstelik sürekli psikiyatrik sorunları olduğundan ve alkol bağımlısı olduğundan da sözediyor.

Sonuçta ben bir hukuk insanıyım ama makine değilim, bende insanım bazen gerçekten suçlu olduğuna inanarak ceza almasını sağladığım insanlar olduğu gibi vicdanen suçsuz olduğuna inanmama rağmen önüme konan kanun kitaplarına göre cezalandırılmasını sağladığım insanlarda oldu.

Bir avukata esnaflık hüviyetini yakıştıracak kadar cesursunuz ama bir avukata hakaret etmenin ya da sözle sataşmanın cezasının kaç yıldan başladığını belki de bilemiyorsunuz, şimdi ben pekala sizi IP adresinizden tespit ettirip hakkınızda işlem yapılmasını sağlayabilirim ama yapmak istemem çünkü mesleki statüme güvenerek insanları ezebilecek, üstünlük kurabilecek bir karakterde değilim, birde sizinde belki yaşadığınız birtakım şeylere haklı olarak tepkiniz vardır, bazı konularda hayatla ilgili mağduriyetler yaşamışsınızdır bunları da irdelerim oysa ki her meslektaşım benim gibi düşünmeyebilir, şimdi ben bu durumda vicdanlı bir avukat mıyım yoksa vicdansız bir avukat mıyım? Ya da biz hukukçular insanüstü özelliklere mi sahibiz, hiçbir konuda hata yapmaz mıyız, kusursuz muyuz da özel yaşantımız da bile normal vatandaşlara göre yasalarda ayrıcalıklı bir konumda tutuluyoruz? Örneğin bu ülkede mesleği sadece polislik olan bir vatandaş özel yaşamında bir sivil vatandaşla bir konuda hukuki süreç içerisine giriyor ama özel yaşam bile olsa yasalarımız polisi ayrıcalıklı bir konuma taşıyor oysaki gelişmiş ülkelerde böyle bir ayırım sözkonusu değil, normali de bu olmalı çünkü polis mesaisi bitip üniformayı üzerinden çıkarttığında sivil bir vatandaş oluyor.

tıltıl, 7 yıl önce

Çok yazmışsınız çok övünmüşsünüz. Avukatlıkta esnaflık gibidir. Burada bulunmanınızın bir amacı da dava kapmak olmalı.

Konuya gelecek olursak bu adamı savunan olursa ( ki kendisinden başka kendisini haklı gören yok ) yarın birgün alkollü araç kullanan yeni evlenmiş annesini kaybetmiş babası pavyona düşmüş abisi işten atılmış ablası kocası tarafından dövülmüş bir şahıs tarafından Allah korusun zarara uğrarsa siz o zaman anlayışla karşılarsınız biz karşılamıyoruz.


tıltıl
Kapalı
23 Ocak 2017 18:29

Sen kimsin? Ustunlugum nedir? Avukata satasmak sucu ile komik duruma dusme ip orda ben burdayim hodri meydan suc unsuru bulan savci acsin dava hem tazmimat alirsin. Bosuna havalara girme kanun onunde bi ustunlugun yok

. Avukatligin da benim gozumde esnafliktan farki yok musteri toplama derdindesin burda... yazilarin kendini ovme methiyeleri ile dolu. Birak bu isleri karsinda cocuk yok. Fevzi avukat hanimin numaraaini alda senin davaya baksin. ( avukata satasmak ve avukatlik meslegini esnafliga benzetmek sucu. Bu bilgi ile sen zor dava kazanirsin

av.selma1987, 7 yıl önce

Bu platformda gerçekten suçluda olsa bir insanın yaşadıklarını ve halitiruhiyesini bilmeden arkasından konuşmak ve atıp tutmakta hem hukuken hem de vicdanen pek doğru değil, sonuçta bu şahıs ne bir cinayet işlemiş ne birisini dolandırmış ne de yüzkızartıcı bir suç işlemiş, masumiyet karinesi diye bir olgu vardır, suçlu olduğu ispatlanıncaya kadar herkes kanun önünde masumdur ama tabi bizim toplumumuzdaki bürokratik düzen ve önyargılar insanları potansiyel suçlu statüsüne sokuyor, bu yüzdende zaten kimin suçlu kimin suçsuz olduğunu ayırdetmekte zorlanıyoruz.

Bu şahıs alkollü araç kullanmakla bir trafik suçu işlemiştir, gerekli idari işlemler uygulanmıştır, sürücü belgesi iptal olmuş, aracı bağlanmış, idari para cezasını ödemiştir bu noktaya kadar herşey son derece normal ancak ortada somut bir zarar durumu ve mağduriyet oluşmamasına rağmen adli bir süreç içine çekilerek hakkında kamu davası açılması hiç normal değil sadece bu durum değil yasalarımızda daha bunun gibi sorgulanması gereken pekçok durumlar var. Üstelik sürekli psikiyatrik sorunları olduğundan ve alkol bağımlısı olduğundan da sözediyor.

Sonuçta ben bir hukuk insanıyım ama makine değilim, bende insanım bazen gerçekten suçlu olduğuna inanarak ceza almasını sağladığım insanlar olduğu gibi vicdanen suçsuz olduğuna inanmama rağmen önüme konan kanun kitaplarına göre cezalandırılmasını sağladığım insanlarda oldu.

Bir avukata esnaflık hüviyetini yakıştıracak kadar cesursunuz ama bir avukata hakaret etmenin ya da sözle sataşmanın cezasının kaç yıldan başladığını belki de bilemiyorsunuz, şimdi ben pekala sizi IP adresinizden tespit ettirip hakkınızda işlem yapılmasını sağlayabilirim ama yapmak istemem çünkü mesleki statüme güvenerek insanları ezebilecek, üstünlük kurabilecek bir karakterde değilim, birde sizinde belki yaşadığınız birtakım şeylere haklı olarak tepkiniz vardır, bazı konularda hayatla ilgili mağduriyetler yaşamışsınızdır bunları da irdelerim oysa ki her meslektaşım benim gibi düşünmeyebilir, şimdi ben bu durumda vicdanlı bir avukat mıyım yoksa vicdansız bir avukat mıyım? Ya da biz hukukçular insanüstü özelliklere mi sahibiz, hiçbir konuda hata yapmaz mıyız, kusursuz muyuz da özel yaşantımız da bile normal vatandaşlara göre yasalarda ayrıcalıklı bir konumda tutuluyoruz? Örneğin bu ülkede mesleği sadece polislik olan bir vatandaş özel yaşamında bir sivil vatandaşla bir konuda hukuki süreç içerisine giriyor ama özel yaşam bile olsa yasalarımız polisi ayrıcalıklı bir konuma taşıyor oysaki gelişmiş ülkelerde böyle bir ayırım sözkonusu değil, normali de bu olmalı çünkü polis mesaisi bitip üniformayı üzerinden çıkarttığında sivil bir vatandaş oluyor.


tıltıl
Kapalı
23 Ocak 2017 20:14

Ya bacim.sen ne sacmaliyorsun yok avukati ayricalikli yapiyor yok biz farkliyiz? Yok satasmak kac yildan basliyor ne anlatiyosun sen bize. Karsinda cocukmu var ? 1. Si avukat oldugun ne malum 2. Avukat olsan kac yazar. Masumiyet karinesini gecte kanumsuz suc olmaz ilkesindem bahset. Yok siradan bir polis bile derken sen siradan bi avukat degilmisin? Bi kural daha kanun onunde herkes esittir.suc unsuru bulursan ip ortada adliyede orda kos

av.selma1987, 7 yıl önce

Bu platformda gerçekten suçluda olsa bir insanın yaşadıklarını ve halitiruhiyesini bilmeden arkasından konuşmak ve atıp tutmakta hem hukuken hem de vicdanen pek doğru değil, sonuçta bu şahıs ne bir cinayet işlemiş ne birisini dolandırmış ne de yüzkızartıcı bir suç işlemiş, masumiyet karinesi diye bir olgu vardır, suçlu olduğu ispatlanıncaya kadar herkes kanun önünde masumdur ama tabi bizim toplumumuzdaki bürokratik düzen ve önyargılar insanları potansiyel suçlu statüsüne sokuyor, bu yüzdende zaten kimin suçlu kimin suçsuz olduğunu ayırdetmekte zorlanıyoruz.

Bu şahıs alkollü araç kullanmakla bir trafik suçu işlemiştir, gerekli idari işlemler uygulanmıştır, sürücü belgesi iptal olmuş, aracı bağlanmış, idari para cezasını ödemiştir bu noktaya kadar herşey son derece normal ancak ortada somut bir zarar durumu ve mağduriyet oluşmamasına rağmen adli bir süreç içine çekilerek hakkında kamu davası açılması hiç normal değil sadece bu durum değil yasalarımızda daha bunun gibi sorgulanması gereken pekçok durumlar var. Üstelik sürekli psikiyatrik sorunları olduğundan ve alkol bağımlısı olduğundan da sözediyor.

Sonuçta ben bir hukuk insanıyım ama makine değilim, bende insanım bazen gerçekten suçlu olduğuna inanarak ceza almasını sağladığım insanlar olduğu gibi vicdanen suçsuz olduğuna inanmama rağmen önüme konan kanun kitaplarına göre cezalandırılmasını sağladığım insanlarda oldu.

Bir avukata esnaflık hüviyetini yakıştıracak kadar cesursunuz ama bir avukata hakaret etmenin ya da sözle sataşmanın cezasının kaç yıldan başladığını belki de bilemiyorsunuz, şimdi ben pekala sizi IP adresinizden tespit ettirip hakkınızda işlem yapılmasını sağlayabilirim ama yapmak istemem çünkü mesleki statüme güvenerek insanları ezebilecek, üstünlük kurabilecek bir karakterde değilim, birde sizinde belki yaşadığınız birtakım şeylere haklı olarak tepkiniz vardır, bazı konularda hayatla ilgili mağduriyetler yaşamışsınızdır bunları da irdelerim oysa ki her meslektaşım benim gibi düşünmeyebilir, şimdi ben bu durumda vicdanlı bir avukat mıyım yoksa vicdansız bir avukat mıyım? Ya da biz hukukçular insanüstü özelliklere mi sahibiz, hiçbir konuda hata yapmaz mıyız, kusursuz muyuz da özel yaşantımız da bile normal vatandaşlara göre yasalarda ayrıcalıklı bir konumda tutuluyoruz? Örneğin bu ülkede mesleği sadece polislik olan bir vatandaş özel yaşamında bir sivil vatandaşla bir konuda hukuki süreç içerisine giriyor ama özel yaşam bile olsa yasalarımız polisi ayrıcalıklı bir konuma taşıyor oysaki gelişmiş ülkelerde böyle bir ayırım sözkonusu değil, normali de bu olmalı çünkü polis mesaisi bitip üniformayı üzerinden çıkarttığında sivil bir vatandaş oluyor.


dawetsiz
Aday Memur
25 Ocak 2017 15:02

ulkedeki avukatlarin egosuna hastayim..hepsi kendisini yargitay cumhuriyet bassavcisi saniyor..bugun avukat olmak o kadar kolay ki..okulumdaki en aptal adam gidip kibristan 4yil sonra avukat olarak gelebilir.. arkadas kendisini hakim veya savci zannediyor ama siradan bir avukat olarak burada milleti tehdit etme curreti gosteriyor..hanimefendi size hakaret edilmemis ayrica sanayide calisan adama hakaretle size hakaretin arasinda hic bir fark yok varsa anlatin bilelim
03 Şubat 2017 22:28

Fevzi kardeşim yazılarını baştan sona okudum öncelikle büyük geçmiş olsun diyorum, sende maalesef bu ülkedeki birtakım düzensizliklerin mağdurusun allah sabırlar ihsan eylesin. Bende seninle aynı durumdan muzdaribim, üstelik ben evli ve 4 çocuk babasıyım, daha 20 gün önce arkadaşlarımın ısrarına dayanamayıp bir birahanede birkaç bardak bira içtim dönüşte trafik polisleri beni de çevirip içkili araç kullanmaktan işlem yaptılar üstelik aldığım içkide 1.06 promil olmasına rağmen, şu an ehliyetime el konulmuş durumda, aracım bağlandı halen emniyetin otoparkında, bir dünya idari para cezası kesildi üstünede savcılığa sevkedilip hakkımda kamu davası açıldı geçmişte de yine bir arkadaş kavgası yüzünden hakkımda HAGB var ki bundan dolayı mahkemede bu da açıklanacak. Yozgat'ta yaşıyorum, şu an bir fabrikada işçi olarak çalışıyorum, fakat aldığım maaşla evimi zar zor geçindiriyorum, idari para cezamı ve aracımı kurtarmak için gerekli çekici-kurtarma parasını dahi ödeyebilecek halde değilim, faizleride hergün katlanıyor, normalde içki içen bir insanda değilim ama arkadaş ısrarları yüzünden başıma böyle bir durumda geldi. Burdaki arkadaşlar maaşallah bizleri sırf içkili araba kullanıp başımıza böyle durumlar geldi diye kanlı katillerle, gaspçılarla, hırsızlarla aynı kefeye koyuyorlar ama bu tarz şeylere asla aldırış etmeyelim.

Anneni kaybettiğini belirtmişsin, yeni evli olduğunu söylemişsin hatta psikiyatrik raporlarında varmış, annesizlik zor bir durum allah rahmet eylesin, yenge hanımla da umarım aranızda bir sorun yoktur sonuç ne olursa olsun bunları mahkemede anlat, poliste verdiğin ifadenin yenilenmesini talep et gerekirse o gün içkiliyken sana işlem yapan polislerle ilgili savcılığa suç duyurusunda bulun çünkü internette bazı yargıtay içtihatlarını okuduğumda sırf alkolmetreyle yapılan ölçüm başlıbaşına bir delil teşkil etmiyormuş, bu arada yakalandığın gün polislerden hastaneye sevkini ve alkol muayenesine alınmanı talep etmiş miydin?

Özelden de yazdım seni daha yakından tanımak isterim.

03 Şubat 2017 22:31

Avukat hanım bazı şeyleri çok güzel bir şekilde özetlemişsiniz, keşke herkes bazı incelikleri sizler kadar düşünebilseydi. Bu ülkede tüm hukukçular sizin gibi olabilseydi ülke olarak 15-20 adım daha önde olabilirdik. Gerçek suçlularla uğraşılmıyorda, suçsuz insanlar suçlu yapılmaya çalışılıyor maalesef.

av.selma1987, 7 yıl önce

Fevzi4 arkadaşım, kimsiniz nasıl bir insansınız bilmiyorum ama bir hukukçu olarak tüm açtığın başlıkları ve yazılarını detaylı olarak inceledim, anneni kaybettiğini, işsiz olduğunu ve yeni evli olduğunu belirtmişsin, keşke böyle bir hataya düşmeseydin diyorum ancak bazı şeyleri de genele yaymak gerekirse dediğiniz gibi ülke olarak çok zor zamanlardan geçiyoruz, birtakım bürokratik çarpıklıklar normal vatandaşlara da sirayet edebiliyor.

Ben bir avukatım, oldukça saygın ve itibarlı bir mesleğim var, iyi ki bir hukukçu olmuşum diyorum ama diğer taraftan da ülkem için insanım için neler yapabiliyorum acaba başka bir meslek seçmiş olsaydım ülkem için insanım için daha mı iyi şeyler yapabilirdim şeklinde de kendimi zaman zaman sorguluyorum. Elbetteki genç bir bayan olarak hukukçu olmanın belli bir saygınlığı olduğu kadar belli zorlukları da var, hele ki burası Türkiye ise, kanunların belli bir konuluş ve uygulanış amacı olsa da çoğu zaman belli ideolojik ya da politik etkilere maruz kalabiliyor, bizler de suçluyla suçsuzu ayırdetmekte zorlanabiliyoruz, kafamız karışabiliyor, gerek vicdanen gerekse mantıken karşımızdaki bireyin suçsuz olduğunu anlasakta önümüze konan hukuk kitaplarının dışına çıkamıyoruz, sonuçta belli bürokratik süreçler ne emrediyorsa ona uygun davranmakla yükümlüyüz.

Dikkat ediyorum bir süredir yazıyorsun, haklı olduğunu savunuyorsun, destek aramaya çalışıyorsun, düşüncelerini içinden geldiği gibi yazıya dökerek deşarj olmaya çalışıyorsun fakat sürekli tepkiler alıyorsun, bu ülkede sen ve senin gibiler alkollüyken araç kullanıyor diye trafik güvenliğini tehlikeye sokmak suçundan potansiyel katil olarak kabul ediliyor, belki de bu tepkileri gösteren üyelerin karşısına çıkmış olsan seni linç edecek düzeyde öfke içindeler, birine zarar vermesen de bürokratik düzen testi kırılmadan kulağını çekerek bu gibi sorunların engellenebileceğine inanıyor oysa ki testi kırılmadan kulak çekmek konusunda başarılı bir toplum olmuş olsaydık bugün ülke olarak durumumuz daha farklı olurdu, örneğin yılbaşı gecesi Reina' da 39 kişiyi kurşuna dizip katleden terörist günler sonra polisin titiz ve başarılı çalışmaları sonucu yakalandı, yaşamının sonuna kadar hapis yatacak ama bu 39 kişiyi geri getirebilir mi? Teörist öldüresiye dövülse de, işkenceler yapılsa da hatta yakalandığı an infaz edilse de yine sonuç değişmeyecektir, gönül isterdi ki bu ülkede faili meçhul cinayetler, suikastler ve terör olayları gerçekleşmeden, can ve mal kaybı olmadan bazı engellenebilseydi.

Sana diyeceğim, büyük bir sabırla mahkemenin sonucunu bekle, bazı önyargılı tavırlara aldırış etme, böyle bir platformda dahi bazı şeylerin rengi ister istemez kendini belli ediyor, sen burada suçlu statüsünde bir erkek olarak cezanı çekmelisin şeklinde tepki görüyorsun, önemsenmiyorsun bense genç bir bayan avukat olarak buraya üye olduğum için mesaj yağmuruna tutuluyorum, nasıl bir insan olduğum bilinmeden hemde bir avukatım bu saatte bile arkadaşlık teklifi alıyorum buna polis ve hukukçu meslektaşlarımda dahil.


kemaloz88
Kapalı
09 Şubat 2017 19:26

İnfaz Koruma Memuru olmak istiyordum başvurumu da yapmıştım, tüm kriterlerime de uyuyordu ancak bundan birkaç yıl önce darptan 5 ay ceza alıp HAGB'ye çevrilmişti, geçen yılda alkollüyken araç kullanmaktan trafiğe yakalandım, ölümlü ya da yaralamalı bir kaza olmamasına rağmen 1,5 ay hapis cezası aldım ve önceki HAGB'm de açıklanıp cezalarım infaz oldu dolayısıyla da sabıka kayıtlarımda hem darptan aldığım ceza hem de alkollüyken araç kullanmaktan aldığım cezalar ve infaz şekilleri gözüküyor bu durum yüzünden infaz koruma memurluğu başvurusundan elenmiş oldum. Şu an toplum önünde cemiyetin kara damgasını yemiş bir kişi olarak gözüküyorum sanki teröristim, soyguncuyum, katilim ya da tecavüzcüyüm, durumun bu şekilde olması sadece memuriyet fırsatlarıma değil özel sektördeki iş fırsatlarıma da engel olmuş durumda, üniversite mezunuyum ve şu an işsizim.

İçinde bulunduğum durumla ilgili ne yapmalıyım, hangi merciye başvurmalıyım başvursam sonuç lehime mi olur? Konuyla ilgili yardım ve önerilerinizi rica ediyorum.


erdal22
Aday Memur
15 Ağustos 2017 23:19

Polislik, toplumlarda devletin gücünü ve otoritesini temsil eder, kanunların, emirlerin ve kuralların uygulanmasını sağlar. Polis bir uygulayıcıdır, kanunları fiziken uygular, kas gücüyle hareket eder, tabancası, kelepçesi, jopu, telsizi, devriye aracı, karakol ve nezarethane tamamlayıcı fiziki unsurlarıdır. Toplumlarda varolan yürürlükteki kanunların ve verilen emirlerin mutlaka uygulanması gerekir, buna kanun ve emirlerin yaptırım gücü denir yani kanun ve emirlerin hayat bulması açısından belli bir fiziki boyuta dönüşebilmesi için polis gücü gerekir. Örneğin ceza kanununda kasten cinayet işlemek bir suç unsuru olarak, cezası ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası olarak devletin otoriteleri tarafından tanımlanmıştır ancak polis olmasaydı savcı makamından ya da hakim kürsüsünden mi kalkıp cinayet suçunu işleyen katili takip edecek, yakalayacak, cezalandıracak ve cezaevine gönderecek? Sonuçta savcı olsun hakim olsun belli eğitimlerden, ihtisaslardan geçmiş, kültürel ve entelektüel duruşları olan insanlar, oysaki polislerin fiziki, teknik ve operasyonel nitelikleri var, kanlı katilleri, teröristleri ve canileri her türlü tehlikeyle korkusuzca mücadele ederek savcı ve hakimlere rahatlıkla ulaştırabilirler, heleki bgün özel eğitimlerden geçmiş olan sivil polisler var ki onlara her kılıkta rastlamak mümkün, öyleki insan bileklerine kelepçe takılıp ekip arabasına başı yarıla yarıla bindirilinceye kadar varlıklarını hissedemez, hele ki emniyet müdürlüklerinin nezarethanelerinde ve sorgu odalarında suçlulara attıkları dayakları ve işkence yöntemlerini saymıyorum bile.


zekicam
Aday Memur
07 Şubat 2018 16:00

İnfazı kesinleşmiş hükümlüler önce infaz savcığına mı teslim olup orada polis nezaretinde mi hapishaneye teslim ediliyorlar? Anlatılanlara göre teslim edilen hükümlülere polisler kelepçe takıyorlarmış doğru mu?


sabrifd
Kapalı
27 Şubat 2019 21:02

Af seçimden sonrayamı kalacak bilgisi olan varmı?


av.hamza
Aday Memur
27 Şubat 2019 21:35

Affın 13 marttan once çıkacağına dair güçlu belirtiler var, ben de seçime kalmayacağını düşünüyorum

sabrifd, 5 yıl önce

Af seçimden sonrayamı kalacak bilgisi olan varmı?


av.hamza
Aday Memur
27 Şubat 2019 21:37

Ayrıca af değil infaz düzenlemesi olacaktır

sabrifd, 5 yıl önce

Af seçimden sonrayamı kalacak bilgisi olan varmı?

Toplam 334 mesaj
«567891011121314151617

Çok Yazılan Konular

Sözlük

Son Haberler

Editörün Seçimi