3561 Sayılı Kayyımlık Kanunu- Vekalet ücreti

Sadece yeni yasa da Hazine avukatları lehine bir düzenleme var. O da olması gerekendi zaten. Çünkü davadan keşife, satışa, paranın tahsilatına kadar bütün işlemleri biz yapıyorduk. Satış sonucu elde edilen gelirin bir kısmı Mal müdürü, milli emlak servisi elamanları arasında paylaştırılıyordu. Artık bu bölüşmeye hazine avukatlarını da dahil etmişler ama bölüşmenin nasıl paylaştırılacağı daha henüz belli değil.

Ayrıca satış sonucu elde edilen gelirlerden büyük şehirlerdeki hazine avukatları belli miktarlarda faydalanabilir. Çünkü oradaki satışlardan elde edilen gelirler daha fazla olduğundan pay alabilirler. Bu da satış sonucu elde edilen gelirin %5'inin hazine avukatıyla Mal müdürü hazine avukatı arasında bölüştürülmesini konu ediyor. Ufak yerelerde büyük miktarlı satışlar olamayacağından buradan gelirin hiçte önemi olamayacaktır.

Çoğu hazine avukatı bu konu hakkında hiçbir fikir sahibi olmayabilir. Benim bilgimde burada yılda 3-5 tane böyle davayı takip etmem sonucu oldu. Hatta çoğu bölgedeki arkadaşları böyle bir durum var buradan ayrıca vekalet ücreti alabiliyorsunuz diye haberdar etmem sonucu haberi oldular. Diğer arkadaşlarda bu konuda değerlendirmede bulunursa faydalı olabilir.

sevgili dostum dediğin gibi olursa hiç iyi olmaz. geçen yıl 1000 ytl kadar burdan vekalet ücreti aldık senin de bizleri biraz aydınlatman ile. şu an devam eden 2-3 dosyadan da alacağız. bari normal vakalet ücretlerindeki katsayıyı 20000 yapsalar... kanunda düzeltecek bunu mu bulmuşlar, kim yazıyor bu kanun metinlerini yav!!!

izalei şuyu davası neticesinde garımenkul satıldı.Kayyum olarak satış bedelini kayyum hesabına vadeli olarak yatırdık.10 yıl sonra bütçeye gelir olarak kaydedilecek.

Mal müdürü ve Hazine Avukatı olarak satış bedelinden pay almamız gerektiğini bilmiyordum.Uygulamanın nasıl olduğu konusunda beni aydınlatırmısınız.

Mevcut 3561 sayılı yasaya göre satış bedeli üzerinden bankaya yatırılan paradan elde edilen gelirden mal müdürü ve milli emlak personeli yararlanıyor. Yeni düzenlenecek yasa da satıştan %5 oranında mal müdürü ve hazine avukatına pay veriyorlar. yani mevcut yasaya göre satıştan elde edilen gelirden biz pay alamıyoruz.

Ancak mevcut yasaya göre biz(hazine avukatları) izale-i şüyuu davası sonucu hükmedilen vekalet ücretini ve satış dolayısıyla elde edilen vekalet ücretini normal vekalet ücreti limitinden ayrı olarak alabiliyoruz. Ve bu paradan sadece gelir vergisi kesilip gerisi hazine avukatına ödeniyor. Bu paradan bahum payı ve muhakemat memuru payı kesilmiyor. Rakamsal olarak izale-i şüyuu davası sonucu vekalet ücreti 500YTL + satış sonusu satış vekalet ücreti 250YTL toplam 750YTL oluyor. Bundan sadece %15 gelir vergisi kesiliyor. 637.50YTL normal vekalet ücretinden ayrı olarak size ödenmesi gerekiyor.

Dediğim gibi bunu bir çok hazine avukatı bilmiyor ve bu yüzden iyi bir miktar para alma hakkını kaybediyorlar. Yukarıda da bahsettiğim gibi 3561 sayılı yasanın 2. maddesinin 4. fıkrasında sonuçlanan davalar sonucu hak edilen kayyımlık vekalet ücreti 657 sayılı kanunun 164. maddesinde bahsedilen vekalet ücreti limitinin 2 katına kadar hazne avukatına ayrı olarak ödenir denmektedir. yani normal vekalet ücreti limiti şu an 6000YTL brüt diyelim kayyımlık davaları sonucu alabileceğimiz maksimum miktar 12000YTL brüt oluyo. Olması imkansız ama diyelim bir hazine avukatı iki limitide doldurdu. 18000YTL brüt vekalet ücreti alma hakkını kazanıyor.

Bu durum hangi bürokratın dikkatini çektiyse yeni düzenlenen yasada kayyımlık vekalet ücreti hakkımızı tırpanlamışlar. ben yılda böyle3-4 tane dava takip ediyorum burdan elde edilen gelirde iyi oluyordu fakat herhelde bu hakkımızı kaybedeceğiz. Ben sadece uyarmak istedim. Buna mani olacak veya belli mekanizmaları harekete getirecek arkadaşlar varsa bu durumu ya haberdar etsinler. Veya mevcut yasaya bu durumu tekrar ilave ettirsinler.

Teşekkürler Pomak 59

Uygulamada bir farklılık yokmuş.Bende aynı şekilde vekalet ücretini yapıyordum.Ancak ilçelerde çok dava olmadığı için vekaleti etkilemiyordu.

pomak üstadın dediği gibi satış sonucu elde edilen gelirin paylaşılmasına dahil edilmemiz lehe bir düzenleme ama bunu verirken vekalet ücretimizi almışlar. işte bu tarz yaklaşım bize karşı standart bir yaklaşım haline gelmiş yani bir yerden bir şey vermek için mutlaka öbür taraftan bir şey almak

mesela 4 yıllık hemşirelik myo mezununun özel hizmet katsayısı 145 bizimki 135 bunu düzeltmek gerekir dediğimizde ama sizin vekalet ücretiniz var deniyor. (sanki onlarındöner sermaye ek ödemesi yok)

hazine avukatına birşey vermek için öbür taraftan birşey almaya çalışmanın mantığı yoktur. toplam 1000 küsür kişiyiz zaten. bazen birimizin devleti kurtardığı bir borç hepimizin bir yıllık maaşına denk olabilir. daha bizden ne istenir anlamak zor.

3561 sayılı kanun değişikliği 24 temmuzda mecliste kabul edildi.

Kanunun 2. maddesindeki "Hazine Avukatlarının bu fıkra hükmü gereğince bakacakları dava ve icra takipleri nedeniyle lehlerine hükmolunup, tahsil edilen vekalet ücretleri, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 146 ncı maddesindeki limitin iki katı olarak ayrıca kendilerine ödenir" düzenlemesi kanundan çıkarılmadı. halbuki taslakta o düzenleme çktırmadan çıkarılmıştı. ama meclis bir takım bürokratların hazırladığı kanunları onaylayıp geçen bir noter olmadığını gösterdi. o bürokrat kimse tırpanlamayı yutturamadı meclise. (bu yanlışın meclisten geçememesinde pomak üstadın da önemli katkısı oldu) şimdi meclise ve bakanlara düşen bir iş daha var. o da bu tür ehliyetsiz veya artniyetli tırpancıları bulup kurumların yasa hazırlama birimlerinden uzaklaştırmaktır.

fikri takip gereğince o zaman eleştirdiğimiz kurumları şimdi o yanlıştan kurtuldukları için tebrik ediyoruz. Fakat kurumların yasa hazırlama birimlerinde önemli sorun ve aksaklıklar olduğunu da bu vesile ile ilgililere bir defa daha hatırlatmayı üzerime bir borç biliyorum.

doğrucudavud ve pomak üstada bilgilendirmeleri için teşekkürler...

peki arkadaşlar bu 3561 sayılı kanun çerçevesinde aldığımız vekalet ücretlerinden kesilecek gelir vergisini nasıl yapıyorsunuz, uygulamada aksaklıklar var bunla ilgili...

Bende işlerin yoğunluğu nedeniyle bu konuyu takip edemiyordum. Hatta tasarının yasalaştığından haberim yoktu. Taslak halindeyken 1-2 yere bu durumu bildirmiştim. Nacizane benim uyarmam konusunda bir şeyler değiştiyse bilemem. Ama Doğrucudavud üstadımızın (bu yanlışın meclisten geçememesinde pomak üstadın da önemli katkısı oldu)demesi beni çok duygulandırdı. Bende beni onore etmesinden dolayı Doğrucudavud üstadımıza teşekkürü bir borç biliyorum. Biraz konulara duyarlı olursak demekki bazı yanlışların önüne geçebiliyoruz. Bizim için hayırlısı oldu diyebilirim. Bundan sonra yeni kayyımlık kanununa göre hem vekalet ücreti alabaileceğiz hem de satış sonucu elde edilen gelirin %5'inden pay alacağız. Tasarının değiştirilmesinde ve yani kanunun hazırlanmasında emeği geçen herkese teşekkürler.

Ayrıce sayın Editörümüz Ceyhan1905 üstadımıza da duyarlı davranışlarından ötürü de teşekkür ederim. Kendisi hakikaten çok değerli bir insan olmakla beraber işinde de editörlükte de çok başarılı birisidir.

Sayın editörüm gelir 3561'den aldığımız vekalet ücretlerinden gelir vergisi kesilmesinde nasıl problem yaşıyorsunuz anlayamadım. Normal olarak hangi vergi dilimine girdiyseniz ordan %15 veya %20 gelir vergisi kesiyorsunuz. Birda ayrıca damga vergisi kesiyorsunuz. Yapmanız gereken vergi matrahınız kaç olduysa mesela 7000YTL'ye ulaşmışsanız 1000YTL diyelim kayyımlıktan alacaksınız normal matraha ilave edeceksiniz yeni vergi matrahınız 8000YTL olacak. Son aldığınız 1000YTL'nin ise 200YTL'si %20'lik dilim olarak kesilecek. Alınan paradan memeurunuza ve Bahuma pay göndermeyeceksiniz. O kadar.

Ama probleminiz başkaysa söylerseniz yardımcı olmaya çalışalırız.

YASALAŞAN METİN

MADDE 22- 3561 sayılı Kanunun 2 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

?MADDE 2- 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 427 nci maddesine göre, bir kimsenin uzun süreden beri bulunamaması veya oturduğu yerin bilinememesi veya ortada bulunmayan ve miras açıldığında sağ olup olmadığı ispatlanamayan mirasçının payının resmen yönetilmesi amacıyla kayyım atanmasının gerektiği hallerde, vesayet makamı; bu kimselerin malları üzerinde Hazinenin hak ve menfaati bulunup bulunmadığını, mahallin en büyük mal memurluğundan araştırır. Hazinenin hak ve menfaatinin söz konusu olduğunun anlaşılması hâlinde, mahallin en büyük mal memurunu yönetim kayyımı tayin eder.

Mallar üzerindeki yönetim görevi sona erinceye kadar, yönetim kayyımı tayin edilen en büyük mal memuru yerine vekâlet eden veya atanan kimse de bir karara gerek kalmadan o makama tayin edilmiş sayılır. Mal memuru kayyımlık yetki ve görevlerinin bir bölümünü, sınırlarını yazılı olarak açıkça belirlemek şartıyla, astlarına devredebilir. Yetki devri, yetki devreden kayyımın sorumluluğunu kaldırmaz.

Kayyım tayin edilen mal memuru, Hazine avukatı bulunan yerlerdeki dava ve icra işlerinde vereceği yetki belgesi ile Hazine avukatı tarafından temsil olunur. Hazine avukatlarının bu fıkra hükmü gereğince bakacakları dava ve icra takipleri nedeniyle lehlerine hükmolunup tahsil edilen vekalet ücretleri, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 146 ncı maddesindeki sınırın iki katını geçmemek üzere ayrıca kendilerine ödenir.

Kayyımlıkla ilgili işlemler, her türlü vergi, resim, harç, katkı payı gibi mali yükümlülüklerden müstesnadır.

Taşınır ve taşınmazlarla hakların yönetim gelirlerinin yüzde 35?i; para, hisse senedi, tahvil ve benzeri menkul varlıkların yönetim gelirlerinin ise yüzde 5?i oranında yönetim gideri kesilerek kayyım tarafından bir bankada açılacak hesaba yatırılır. Bu hesapta toplanan paralar; kayyım ve yetki devrettiği görevliler, davalara katılacak Hazine avukatları, ihtiyaç hâlinde kurulacak kayyımlık bürosu görevlileri ile bu konuda görevlendirilenlere verilecek ücret ödemeleri ve kayyımlık bürosunun diğer giderleri için kullanılır.

Mal memurlarının kayyımlıkla ilgili görev ve yetkileri, ödenecek ücretler, kayyımlık mallarının yönetimi ile diğer hususlara ilişkin usul ve esaslar, Maliye Bakanlığınca hazırlanıp Bakanlar Kurulunca yürürlüğe konulacak yönetmelikle düzenlenir.?

MÜLGA 2. MADDE

(Mülga Madde 2 ? Sulh mahkemesi, Türk Kanunu Medenisinin 377 nci maddesinin l numaralı bendine göre kayyım tayin etmeden önce, mahallin en büyük malmemurluğundan, idaresi kimseye ait olmayan mallar üzerinde Hazinenin hak ve menfaati bulunup bulunmadığını ayrıca araştırır. Hazinenin hak ve menfaatinin söz konusu olduğunun anlaşılması halinde, mahallin en büyük malmemurunu kayyım tayin eder.

Malmemurunun değişmesi halinde yeni atanan malmemuru sulh hakimince kayyım tayin edilir. Her malmemuru kendi kayyımlık görevi sırasındaki işlem ve eylemlerinden sorumludur.

Malmemuru kayyımlık yetki ve görevlerinin bir bölümünü, sınırlarını yazılı olarak, açıkça belirlemek şartıyla, astlarına devredebilir. Yetki devri, yetki devreden kayyımın sorumluluğunu kaldırmaz.

Bu malları idare eden malmemurları kayyımlar hakkındaki hükümlere tabidir. Ancak, bu Kanuna göre tayin edilen kayyıma ödenecek ücret Maliye ve Gümrük Bakanlığı tarafından belirlenir.

Kayyım tayin edilen malmemuru, Hazine avukatı bulunan yerlerdeki dava ve icra işlerinde vereceği yetki belgesi ile Hazine avukatı tarafından temsil olunur. Hazine Avukatlarının bu fıkra hükmü gereğince bakacakları dava ve icra takipleri nedeniyle lehlerine hükmolunup, tahsil edilen vekalet ücretleri, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 146 ncı maddesindeki limitin iki katı olarak ayrıca kendilerine ödenir.

Kayyım tayin edilen malmemurunun 492 sayılı Harçlar Kanununun 1 ve 3 sayılı tarifelerine giren bütün işlemleri hakkında aynı kanunun 13 üncü maddesinin (j) bendi hükmü uygulanır.)

bu yeni değişilikle normal vekalet ücretlerinden alınan 6000 ytl limit dışında kayyım davalarından alınacak ayrı bir 12000 ytllik limit mi olmuş oldu?yoksa bu varmıydı?yanlış mı anlamışım?

üstad daha önce de alıyorduk. bu değişiklik sonrası yine almaya devam edeceğiz...

arkadaşlar bu yasa değişikliğinin uygulanabılırlığı için sanırım tüzük çıkmalı.peki kanunen bir süre var mı kanun değişikliğinden sonra şu kadar süre içinde çıkarılmalı diye?

2-3 hafta kadar önce İstanbul Kayyımlık Başkanlığını aradım. yasanın uygulamaya konulabilmesi için çıkarılması gereken yönetmelik ile ilgili aşamaları sordum. 4 ay kadar önce bir taslak gönderilmiş kendilerine, gerekli itirazlarını yapıp göndermişler. son durum bundan ibaretmiş.

arkadaşlar aklıma bir şey takıldı, daha doğrusu 2 şey:

1- aynı dosyada 2 gaip kişinin kayyum vekilliğini yapıyorsak her ikisi için de ayrı ayrı mı vekalet ücreti alacağız?

2- yönetmelik hala çıkmadığı için kayyımlık gelirlerinden pay alammıyoruz hala. yönetmelik çıktığında, kanunun yürülüğe girdiği tarihten itibaren bu gelirden almaya hak kazandığımıza göre, geriye dönük olarak o tarihten itibaren almadığımız gelirleri de alabiliriz bence. doğru mu düşünüyorum.

konuyla ilgili görüş sormak için İstanbul Kayyımlık başkanlığına veya ildeki kayyımlık başkanlığına soru sorsam, usulen uygun olur mu acaba?

libra07 üstad, AAÜT'nin 3. maddesinde şöyle bir düzenleme var:

"MADDE 3 ? (1) Yargı yerlerince avukata ait olmak üzere karşı tarafa yükletilecek avukatlık ücreti, ekli Tarifede yazılı miktardan az ve üç katından çok olamaz. Bu ücretin belirlenmesinde, avukatın emeği, çabası, işin önemi niteliği ve davanın süresi göz önünde tutulur.

(2) Müteselsilen sorumlu olanlar aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek, ret sebebi ayrı olan davalılar vekili lehine ise her ret sebebi için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmolunur."

bu maddenin 2. fıkrası olayımıza kıyasen uygulanabilir diye düşünüyorum. dolayısıyla davanın red veya kabul sebebi ortak ise (ki muhtemelen ortak bir sebep olacaktır) tek vekalet ücretine hükmedilir kanaatindeyim.

görüş sorma meselesine gelince, bence BAHUMdan başkasına görüş sormamak en doğrusudur.

ben de üstad gibi tek vekalet ücreti alınacağını düşünüyorum aynı dosyada olduğundan...

kayyımlık biraz daha teknik konu olduğu için istanbul defterdarlığı kayyım burosu başkanlığı'na sorulabilir fikir edinmek için...