Editörler : E.Kayı Han


Yasaklı
19 Mart 2023 15:25

Lozan Gerçekleri...

100. Senesi devriyesi olması itibariyle birçok tarih bilmezin konuşma fırsatı bulduğu ,zaferdi,hezimetti,gizli madde vardı yoktu gibi konuşmalarla tekrar gündeme gelen sulh muahedesi ...

Peki neydi bu zafer diye kutladığımız muahede?

-Dünya petrol rezervlerinin yüzde 60'na sahip tüm haklarımızdan vazgeçtik.

-Misir,Libya,ve Sudan'i kaybettik.

- Yendiğimiz Yunan'a Ege ve Akdeniz'de 600 küsur ada ve Kıbrıs'ı verdik,

-Oniki ada İtalya'ya bırakıldı. Sadece Bozcaada ve İmroz Türkiye'ye verildi,

-Hatta 2 kilometre mesafede bulunan Meis Adasini yazmayı bile unutmuşlar.

- Küçücük Karaağaç bölgesinin verilmesiyle yetindik.

-o kadar iyilik sever ve zenginiz ki Yunanistan savaş tazminatı ödemeyi kabul etmisti,(450 ton altin )ama içinde bulunduğu ekonomik sıkıntı nedeni ile bu paradan da vazgectik


huzur-I4
Yasaklı
19 Mart 2023 15:26

-Musul ve ,Süleymaniye,Kerkükteki haklarımızi lüks spor bir otomobil fiyatına 600 bin pounda

İngilizlere bıraktık.

-Batum'u bile verdik.

-Suriye sınırı Fransa'nın kontrolüne geçti,çünkü,

Mondros göre Fransa'nın işgal ettiği topraklar geri alınamadı. 1921 yılındaki yapılan anlaşma aynen kabul edildi. Hatayi bile kaybettik

-Bogazlarda denizden ve havadan, barış zamanında olduğu gibi savaş zamanında da, ulaşım serbestliği ilkesini kabul ve ilan etmekte görüş birliğine varıldı.Peki bu ne demekti? Türkiye bu maddeyle kıyıdan neredeyse 10 km alana asker sokmamaya söz verdi.


huzur-I4
Yasaklı
19 Mart 2023 15:28

Bütün bunlara rağmen dönemin Süper gücü ingilizi ikna edebildik mi,tabi ki hayır,anlaşmayı imzalamamakta ısrar ediyorlar. Hani galip olan taraf bizdik ya(!)Biz onlardan daha bir hevesliyiz Yunan'dan bile önce imzalıyoruz.

Normalde galip taraf en son imzalar, neyse.

Ne zamana kadar ikna olmuyorlar peki?

Ta ki biz 3 Mart 1924' de Hilafeti kaldırıncaya kadar....


huzur-I4
Yasaklı
19 Mart 2023 15:30

Hahambaşı Hayim Naum'un (iki heyet arasında görüşmeleri ayarlayan zat,İsmet Bey'in dostu)Lozan görüşmeleri sırasında yabancı diplomatlara""Siz Türkiyenin mülki tamamiyetini kabul ediniz. Onlara ben İslamiyeti ve İslami temsilciliklerini, ayaklar altında çiğnetmeyi taahhüt ediyorum."'dediğini yazar Büyük Doğu dergisinde,hatta "Lozan ihanettir" dediği için boğularak öldürülen vekil Ali sukru bey vardır resmi tarihte anlatılmayan..

Haklı olmalilar ki;

-İngilterenin 1924 başındaki Başbakanı Ramsay MacDonald:

""Lozan Antlaşması onaylanmadan, ikmal edilip bir kenara konulmadan Yakın Doğunun meselelerini halletmeye gerçek manada devam edemeyiz"" derken,

-İngiltere kralı İngiltere Kralı V. George 16 Ocak 1924 tarihli Parlamento açış konuşması müsveddesinde ""Lozan Antlaşmasını ikmal edecek bir kanunun bu yasama yılında parlamentoya geleceğini, kanun geçer geçmez bu Antlaşmanın onaylanacağını ve yeni bir çağ açılacağını "" söylüyordu.


huzur-I4
Yasaklı
19 Mart 2023 15:31

İyi de çıkarları açısından bu antlaşma bu kadar önemliyse İngiltere parlamentosu Lozanin imzalanmasının üzerinden aylar geçtiği halde neden onaylamıyordu? Tekrar sorayim

Neyi bekliyorlardı?


huzur-I4
Yasaklı
19 Mart 2023 15:32

O zaman öncelikle bu sürecin aşamalarını hatirlayalim:

23 Ağustos 1923: TBMM onayladı.

25 Ağustos 1923: Yunanistan Meclisi onayladı.

3 Mart 1924 Hilafet kaldırıldı.

6 Mart 1924: İngiltere Lordlar Kamarası onayladı.

12 Mart 1924: İtalya 11 Ocakta onayladığını Türkiyeye bildirdi.

31 Mart 1924: Türkiye onay belgelerini Fransaya sundu.

10 Nisan 1924: İngiltere'de Avam Kamarası onayladı.

6 Haziran 1924: Japonya onayladı.

Yeterli imza toplandığı için antlaşma yürürlüğe girdi.

Yani ilk onaylayan biz olduk ama 8 ay daha beklemek zorunda kaldık.


huzur-I4
Yasaklı
19 Mart 2023 15:35

Biz bekledik, onlar bekledi.

Onlar bekledi, biz bekledik...

İşte o 8 aylık düğüm çözüldüğü tarih olarak 3 Mart 1924tu.Hilafet kaldırılınca o zamana kadar duran onay saati aniden harekete geçiyor ve onaylar peş peşe geliyor. İngiltere hemen "3 gün sonra jet hızıyla" Lordlar Kamarasından uçarcasına geçiriyor hatta 11 Ocakta onaylayan İtalyanlar bile bunu gizlice yapıyor.

Hala ve hala tüm devlet başkanlarının Papa'nın karşısinda eğildiği ve poz vermekten cekinmedigi Avrupa,hilafeti istemeyen Avrupa...

Hilafet başta İngilizler olmak üzere Haçlılar için neden bu kadar önemliydi?

Dünyada sahip olduğu Müslüman sömürgeler itibariyle İngiltere için bir tehdit unsuru hilafetti

Cunku İngiltere 97 milyona yakın Müslümanı yönetmektedir ve bunun dünya Müslümanlarına oranı %38 dir. Öte yandan, Hollanda tam 50 milyon Müslümanı sömürüyordu ve bunun oranı da %20. Fransanın işgali altında tuttuğu Müslüman sayisinin oranı % 8idi.

Türkiye 13 milyon 269 bin Müslüman ile dünya Müslümanlarına oranı sadece ve sadece %5,te kalıyor

Buradan çıkan basit sonuç şu:

Dünya Müslümanlarının %65ini yöneten İngiltere, Fransa ve Hollanda Halifeliği dünya Müslümanlarının yalnızca %5 inin barındığı Türkiyeye bırakmayacaktı,bırakmazdı,bırakmadı da...


huzur-I4
Yasaklı
19 Mart 2023 15:37

İngilterenin Ankara Büyükelçisi Sir Ronald Lindsay 8 Şubat 1926 tarihinde Londraya gönderdiği raporda :"laik Türkiyenin Müslümanları İngiliz İmparatorluğu için bir tehlike olmaktan çıkarmakta"" olduğunu açıkça yazmış ,tabi anlayacak kapasitesi olana....

Gizli madde vardır yoktur diye işi sulandıran her iki kesimde şunu bilmelidir ,Türkiye'nin kuruluş tapusu denen Lozan ile başta hilafet olmak üzere dilimiz ,dinimiz kültürümüz,toprağımız, eğitim sistemimiz ekonomimiz herseyimiz ayaklar altına alındı,evt "tapu ama bu tapu bunların karşılığı" ve gizli filan da değil,gayet "açık ve net".


sahip35
Müsteşar
20 Mart 2023 23:37

savaşamazdık

meclis yeni kurulmuştu

üstelik cumhuriyet yoktu

onayı tbmm ye nasip oldu

halifelik etkisi de var

petrol o dönemde pek önemli değildi

nüfus azdı 17 milyon

otomobil zaten yoktu

ırakın kuzeyinde türkmenler vardı

yine var

hatay diplomasi ile alındı hatta savaşı göze aldık

Atatürk bizzat sınıra gitti


adıyaman020202
Müsteşar Yardımcısı
20 Mart 2023 23:51

face'den tarihçi bir hocamız paylaşmış.

1-Lozan'da savaşta kazanmamıza rağmen toprak kaybettik.

2-İngiltere'ye parası peşin verilmiş ama alınamamış gemilerimizi bıraktık.

3-Osmanlı'nın borçlarını üstlendik. Hatta Osmanlı'dan kalma son borcu Turgut Özal ödemiştir. Ama başka ülkelerin bize olan borcunu sildik.

4-Azınlık meselesi karşı tarafın istediği gibi karara bağlandı. Yunanistan?daki Türkler azınlık, Türkiye?deki Yunanlılar ise vatandaş kabul edildi.

5-Yunanistan sınırımız hariç hiçbir ülke ile sınırımız belirlenemedi. Yunanistan sınırı da Yunan tarafının istediği gibi oldu.

6- Boğazlar meselesi Sevr Antlaşmasındaki maddenin aynısı şeklinde kabul edildi.

7- Başta Yunanistan olmak üzere hiçbir ülke elindeki Türk esirlerini vermedi. Türk tarafı da bu esir Türk askerlerinin akıbetlerini sormamayı ama bunun yanısıra elindeki esir askerleri vermeyi kabul etti. Yunanistan?ın Türkiye?ye kendisine iade etmesi için verdiği esir Yunanlı askerler eğer Anadolu?da bulunamazsa onların da neden bulunamadığı öldürüldülerse kim tarafından, ne zaman, niye ve nerede öldürdüğünü de bulup aydınlığa kavuşturma vazifesi tabi ki Türkiye?nindir. Bu sözleşmede şu veya bu şekilde savaş ortamında kaybolan Rumların araştırılmasından ve isim isim tüm kayıp Yunanlıların bulunmasından söz edilirken, Yunanlıların mezalimine uğrayarak kaybolan, mesela Yunan askerlerinin Aydın Karatepe Köyünde camiye doldurularak yaktığı yüzlerce sivil köylüden hiç söz edilmemesi, Yunan iddiasına karşılık Türk heyetinin bu gibi katliamları masaya getirmemesi ve Anadolu coğrafyasının tüm bölgelerinde yaşanan bu tür sivillerin maruz tutulduğu toplu katliamların hesabının sorulmaması gerçekten çok gariptir

Yunanlılar isim isim Anadolu?ya talan, yağma ve binbir çirkinlik yapmak için gelen asker ve vatandaşlarının öldürülmesinin hesabını Türkiye?ye utanmadan, sıkılmadan sorarken, buna karşılık Türk heyetinden bir kişinin bile çıkıp köylerde yapılan binbir çirkinliğin ve toplu yakmaların, katliamların hesabını ne yazık ki kimseye sormamıştır. Bu duruma bir isim vermek gerekirse acaba ne demek gerekir?

8- Türk Hukuk ve İktisat sistemlerinin belli bir süre Avrupalı gözlemcilerin yönetiminde işlemesini Türk tarafı kabul etti.

9-Türk şirketlerine borçlu olan Avrupalı şirketlerin borcu silindi ama Avrupalılara borçlu olan Türk şirketlerinin borçlarının silinmemesi kabul edildi.

10-Suriye?deki Fransız işgali resmen tanındı velegal hale getirildi.

11-Irak, Kerkük, Musul, Süleymaniye gibi Türk ve Müslüman toprakları üzerindeki İngiliz işgali resmen tanındı ve bu işgal legal hale getirildi.

12- Heyete sonradan Atatürk tarafından baş müşavir sıfatı ile katılan İstanbul Yahudileri Başhahamı Haim Naum ikili oynadı ve Türk heyetinden aldığı bilgileri karşı tarafa verdi.

13-Görüşmeler esnasında Düşman devletler arasında çatışma ve fikir ayrılıkları çıktı ama Türk tarafı bu durumu lehte kullanamadı ?yani masada Abdülhamidin zeka ve siyasetinden eser yoktu.?

14- Hatay göz göre göre Fransa?ya terk edilmiştir.

15- Kıbrıs?taki egemenlik hakkımızdan ebediyen vazgeçildi.

16- Türkiye?de bulunan ve işgal günlerinde İşgal askerlerince el konulan Türk ev ve arazileri üzerinde Türk tarafı hak talep etmemesi kabul edildi.

17- Türk tarafı, Milli Mücadele yıllarında bölücü propaganda yapan Rum Patrikhanesi?ni yurt dışına çıkartmayı başaramadı.

18- Başdanışmanımız Yahudi Haim Naum tarafından İngiltere?ye Hilafeti kaldıracağımıza dair söz verildi.

Sayfamızın bize yaptığı ihtardan dolayı Lozan Hezimeti hakkında verdiğimiz devede kulak denecek kadar küçük olan bu bilgi Lozan?da aldığımız politik mağlubiyetimizin toplu iğnenin ucu nispetinde küçücük bir kısmıdır ve bu netice Başkan İsmet İnönü hariç hiç kimseyi memnun etmemiştir. Atatürk?ü bile?

SONUÇTAN ATATÜRK BİLE MEMNUN KALMADI

Lozan?dan gelen bu vahim netice Mustafa Kemal Atatürk?ü ziyadesiyle rahatsız etmiş ve neticeden memnun kalmamıştır. Nitekim, 1933?te Ankara?ya gelen Amerikalı General Mc. Arthur?a hitaben;

??Allah nasip eder, ömrüm vefa ederse Musul, Kerkük ve Ege Adalarını geri alacağım. Selanik de dahil Batı Trakya?yı Türkiye Hudutları içine geri katacağım.? cevabını vermiştir.

Görülüyor ki, Lozan?daki yenilgimiz bizzat devrin baş sorumlusu olan Atatürk?ün ağzıyla da vurgulanmaktadır.

Toplam 9 mesaj

Çok Yazılan Konular

Sözlük

Son Haberler

Editörün Seçimi