Yine konuyu çokça saptırmışsınız. Amacı öğretmen yetiştirmek olan bir fakülte mevcutken neden destekleyeyim başka fakültelere öğretmenlik yolu açılmasını? Başka fakültelerin doktor, mühendis, diş hekimi veya hemşire yetiştirmesini savunan var mı? İnsanın gözlerinin önündeki bencillik perdesi kalkmadığında böyle olması gayet normal. Siz Fen-Edebiyat'a gittiniz ya, öğretmen olmanız için her yol mübah. En donanımlısı, en süperi, en öğretmen olmayı hak edeni sizsiniz. Madem yüksek bir puan aldınız üniversiteye girişte, merkezi puanınızla herhangi bir ELT bölümüne geçiş yapın okul bitmeden, ya da kazanın Eğitim Fakültesi'ni, aldığınız dersleri saydırın ve öğretmen olarak mezun olun. Yüksek Lisans Programının açılmasını beklemenize gerek bile yok. Tabi kimse bunu yapmak istemiyor çünkü öyle bir kolaycılık kültürü oluştu ki 3 ayda peynir ekmek gibi formasyon belgesi dağıtılmasıyla. Aslında söylenenleri anlıyorsunuz ama işinize gelmiyor. Kimse kimsenin alanını talan etmesin, tercüman tercümanlık yapsın, ell mezunu ona göre bir iş, öğretmenlik mezunu da öğretmenlik. Nasıl fikir? Ben hiç tercümanlık yapmak isteyen İngilizce Öğretmeni duymadım ama fef'lilerin çok büyük çoğunluğu öğretmenliğe kapağı atmak istiyor. Bahsettiğiniz bu durum gerçekse bunun da karşısındayım ben, tercümanlık hakkının tanınmaması gerekir. Herkes gittiği fakültenin misyonu neyse o işi yapsın.
Yine konuyu çokça saptırmışsınız. Amacı öğretmen yetiştirmek olan bir fakülte mevcutken neden destekleyeyim başka fakültelere öğretmenlik yolu açılmasını? Başka fakültelerin doktor, mühendis, diş hekimi veya hemşire yetiştirmesini savunan var mı? İnsanın gözlerinin önündeki bencillik perdesi kalkmadığında böyle olması gayet normal. Siz Fen-Edebiyat'a gittiniz ya, öğretmen olmanız için her yol mübah. En donanımlısı, en süperi, en öğretmen olmayı hak edeni sizsiniz. Madem yüksek bir puan aldınız üniversiteye girişte, merkezi puanınızla herhangi bir ELT bölümüne geçiş yapın okul bitmeden, ya da kazanın Eğitim Fakültesi'ni, aldığınız dersleri saydırın ve öğretmen olarak mezun olun. Yüksek Lisans Programının açılmasını beklemenize gerek bile yok. Tabi kimse bunu yapmak istemiyor çünkü öyle bir kolaycılık kültürü oluştu ki 3 ayda peynir ekmek gibi formasyon belgesi dağıtılmasıyla. Aslında söylenenleri anlıyorsunuz ama işinize gelmiyor. Kimse kimsenin alanını talan etmesin, tercüman tercümanlık yapsın, ell mezunu ona göre bir iş, öğretmenlik mezunu da öğretmenlik. Nasıl fikir? Ben hiç tercümanlık yapmak isteyen İngilizce Öğretmeni duymadım ama fef'lilerin çok büyük çoğunluğu öğretmenliğe kapağı atmak istiyor. Bahsettiğiniz bu durum gerçekse bunun da karşısındayım ben, tercümanlık hakkının tanınmaması gerekir. Herkes gittiği fakültenin misyonu neyse o işi yapsın.
sadboilookingforhelp , 3 yıl önce
Bakın 3 ayda alınan eğitim yeterli değilse açılması planlanan yüksek lisans programınıın öğretmen adaylarının daha donanımlı olacağı şekilde planlanmasını destekleyelim, çok bahsettiğiniz metodoloji dersi de programa dahil olsun. Hatta program 1-2 sene sürsün yeter ki adaletsizlik yapılmasın. Meslek itibarından bahsetmişsiniz, mesleğin itibarını fefliler düşürmez, her fırsatta tatil kovalayan, sürekli nazlanıp kamuoyuna itici görünen öğretmenler itibarı zedeler. Ödev verip yatan, aldığı maaşı hak etmeyenler zedeler. Ben hala sizin sınavda atanma olasılığınızın yüksek olması için didindiğiniz fikrindeyim. Meslek itibarı bu kadar derdinizse o zaman neden intihar eden öğretmenler için sesinizi çıkarmıyorsunuz? Neden atanan öğretmenler bir anda ücretli öğretmen sorununu ilgi odağından çıkarıyor? Binlerce doktor tusa girip kazanamıyor, doktorluğun itibarı düşüyor mu? Hayır pek sanmam. Önemli olan nicelik değil niteliktir, iyi bir eğitim almış fefli öğretmen pekala başarılı bir öğretmen olabilir. 2019 mezunu kişinin hakkı saklanıyorken 2020 mezunu kişi atanamayacaksa bunu savunan kişiler yarın öbür gün sınıfında adaletsizlik olduğunda çıkarları için görmezden gelecektir.