al sen şu ayetleri ve hadisleri incele.bak bakalım akla mantığa sığıyormu?
ondan sonra istediğin dilde oku. belli mi olur belki tercümanlar hiç bi halttan anlamıyordur(!) belki de hiç alakasız cümleler kurmuşlardır(!)
istersen tefsircilerin ve fıkıhçıların kıvırıp kurtarmaya çalıştıkları kitaplarına da bakabilirsin tabi...
KURANDAN AYETLER:
NİSA Suresi 3.Ayet: Eğer (kendileriyle evlendiğiniz takdir de) yetimlerin haklarına riayet edememekten korkarsanız beğendiğiniz (veya size helâl olan) kadınlardan ikişer, üçer, dörder alın. Haksızlık yapmaktan korkarsanız bir tane alın; yahut da sahip olduğunuz (cariyeler) ile yetinin. Bu, adaletten ayrılmamanız için en uygun olanıdır.
NİSA Suresi 4.Ayet: Allah size, çocuklarınız hakkında, erkeğe, kadının payının iki misli (miras vermenizi) emreder. (Çocuklar) ikiden fazla kadın iseler, ölünün bıraktığının üçte ikisi onlarındır. Eğer yalnız bir kadınsa yarısı onundur. Ölenin çocuğu varsa, ana-babasından her birinin mirastan altıda bir hissesi vardır. Eğer çocuğu yok da ana-babası ona vâris olmuş ise, anasına üçte bir (düşer). Eğer ölenin kardeşleri varsa, anasına altıda bir (düşer. Bütün bu paylar ölenin) yapacağı vasiyetten ve borçtan sonradır. Babalarınız ve oğullarınızdan hangisinin size, fayda bakımından daha yakın olduğunu bilemezsiniz. Bunlar Allah tarafından konmuş farzlardır (paylardır). şüphesiz Allah ilim ve hikmet sahibidir.
NİSA Suresi 24.Ayet: (Harp esiri olarak) sahip olduğunuz cariyeler müstesna, evli kadınlar da size haram kılındı. Allah?ın size emri budur. Bunlardan başkasını, namuslu olmak ve zina etmemek üzere mallarınızla (mehirlerini vererek) istemeniz size helâl kılındı. Onlardan faydalanmanıza karşılık kararlaştırılmış olan mehirlerini verin. Mehir kesiminden sonra (bir miktar indirim için) karşılıklı anlaşmanızda size günah yoktur. Şüphesiz Allah ilim ve hikmet sahibidir.
NİSA Suresi 34.Ayet: Erkekler, mallarından (kadınlar için mehir ve nafaka olarak) harcamaları sebebiyle ve Allah'ın, onların bir kısmını, diğerlerine üstün kılmasından dolayı, kadınların üzerinde daha çok kâimdirler (koruyup gözetici, idare edicidirler). Bu bakımdan salih amel (nefs tezkiyesi) yapan kadınlar itaatkârdırlar, Allah'ın (onların haklarını ve iffetlerini) korumasıyla, onlar da gaybde (kocalarının yokluğunda hem kendilerini, hem kocalarının mal ve şerefini) koruyucudurlar. İtaatsizliklerinden (baş kaldırmalarından) korktuğunuz (kadınlara) ise (önce) nasihat ediniz.Ve (sonra da) yataklarında yalnız bırakınız.Ve ( hâlâ itaat etmezlerse) onlara vurunuz. Bundan sonra eğer size itaat ederlerse, artık onların aleyhine başka bir yol aramayın. Muhakkak ki Allah Âli'dir (yücedir), Kebîr'dir (büyüktür).
NİSA Suresi 129.Ayet: Üzerine düşüp uğraşsanız da kadınlar arasında âdil davranmaya güç yetiremezsiniz; bâri birisine tamamen kapılıp da diğerini askıya alınmış gibi bırakmayın. Eğer arayı düzeltir, günahtan sakınırsanız Allah şüphesiz çok bağışlayıcı ve esirgeyicidir.
BAKARA Suresi 106. Ayet; Biz herhangi bir ayetin hükmünü yürürlükten kaldırır veya onu unutturur (ya da ertelersek), yerine daha hayırlısını veya mislini getiririz. Allah?ın gücünün her şeye hakkıyla yettiğini bilmez misin?
BAKARA Suresi 223.Ayet: Kadınlarınız sizin için bir tarladır. Tarlanıza nasıl dilerseniz öyle varın. Kendiniz için önceden (uygun davranışlarla) hazırlık yapın. Allah?tan korkun, biliniz ki siz O?na kavuşacaksınız. (Yâ Muhammed!) müminleri müjdele!
AHZAB Suresi 50.Ayet: Ey Peygamber! Mehirlerini verdiğin hanımlarını, Allah?ın sana ganimet olarak verdiği ve elinin altında bulunan cariyeleri, amcanın, halanın, dayının ve teyzenin seninle beraber göç eden kızlarını sana helâl kıldık. Bir de Peygamber kendisiyle evlenmek istediği takdirde, kendisini peygambere hibe eden mümin kadını, diğer müminlere değil, sırf sana mahsus olmak üzere (helâl kıldık). Kuşkusuz biz, hanımları ve ellerinin altında bulunan cariyeleri hakkında müminlere neyi farz kıldığımızı biliriz. (Bu hususta ne yapmaları lâzım geldiğini onlara açıkladık) ki, sana bir zorluk olmasın. Allah bağışlayandır, merhamet edendir.
AHZAB Suresi 51.Ayet: - Onlardan dilediğini geri bırakır, dilediğini de yanına alıp-barındırabilirsin; ayrıldıklarından, istek duyduklarına (dönmende) senin için bir sakınca yoktur. Onların gözlerinin aydınlanıp hüzne kapılmamalarına ve kendilerine verdiğinle hepsinin hoşnut olmalarına en yakın (en uygun) olan budur. Allah, kalplerinizde olanı bilir. Allah bilendir, halimdir.
EN?AM Suresi 92.Ayet: Bu indirdiğimiz, kendinden öncekileri doğrulayan, Mekkelileri ve etrafındakileri uyaran mübarek Kitap?dır. Ahirete inananlar buna inanırlar,
NUR Suresi 58.Ayet: Ey müminler! Ellerinizin altında bulunan (köle ve cariyeleriniz) ve içinizden henüz ergenlik çağına girmemiş olanlar, sabah namazından önce, öğleyin soyunduğunuz vakit ve yatsı namazından sonra (yanınıza gireceklerinde) sizden üç defa izin istesinler. Bunlar, mahrem (kapanmamış) halde bulunabileceğiniz üç vakittir. Bu vakitlerin dışında ne sizin için ne de onlar için bir mahzur yoktur. Birbirinizin yanına girip çıkabilirsiniz. İşte Allah âyetleri size böyle açıklar. Allah, (her şeyi) bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.
ŞÛRA Suresi 51. Ayet: Allah bir insanla ancak vahiy yoluyla veya perde arkasından konuşur, yahut bir elçi gönderip izniyle ona dilediğini vahyeder. O yücedir, hakîmdir.
NEML Suresi 88. Ayet: Sen dağları görürsün de, yerinde durur sanırsın. Oysa onlar bulutun yürümesi gibi yürümektedirler.
KAF Suresi 7. Ayet: Yeryüzünü de döşedik ve ona sabit dağlar koyduk. Orada gönül açan her türden (bitkiler) yetiştirdik.
SECDE Suresi 5.Ayet: Allah, gökten yere kadar her işi düzenleyip yönetir. Sonra (bütün bu işler) sizin saya geldiklerinize göre bin yıl tutan bir günde O'nun nezdine çıkar.
MEARİC Suresi 4.Ayet: Melekler ve Rûh (Cebrail), oraya, miktarı (dünya senesi ile) elli bin yıl olan bir günde yükselip çıkar.
NAHL Suresi 101. Ayet: ?Biz bir ayetin yerine başka bir ayeti getirdiğimiz zaman ?ki Allah, neyi indireceğini çok iyi bilir- ?Sen ancak bir iftiracısın? dediler??.
KEHF Suresi 83.Ayet: Sana Zulkarneyn'i sorarlar, "Onu size anlatacağım" de. 84. Doğrusu biz onu yeryüzüne yerleştirmiş ve herşeyin yolunu ona öğretmiştik. 18/85. O da bir yol tuttu. Kehf/18/86. Sonunda günesin battığı yere ulaşınca onu, kara balçıklı bir suda batıyor gördü.
RAHMAN Suresi 72.Ayet: Otağlar içinde sahiplerine tahsis edilmiş hûriler vardır.
NEBE? Suresi 33.Ayet: Göğüsleri tomurcuk gibi kabarmış yaşıt kızlar,
TUR Suresi 20.Ayet: " Sıra sıra dizilmiş koltuklara yaslanarak "Onları,ceylan gözlü hûrilerle evlendirmişizdir:
DÜHÂN Suresi 54.Ayet: İşte böyle. Bunun yanısıra biz onları, iri gözlü hûrilerle evlendiririz.
HADİSLER:
Allah ahirette Peygamberlere kimliğini kanıtlamak için bacağını açıp baldırını gösterir.? (Müslim İman 302, Buhari 97/24,10/29, Müsned, 3/1)
"Allah benimle görüştü ve el sıkıştı. Elini iki omuzum arasına koydu. öyle ki parmaklarının soğukluğunu iki göğsüm arasında hissettim.? Hanbel 5/243
"Dünya balığın üzerindedir. Balık başını sallayınca Dünya'da depremler olur.? (İbni Kesir Tefsiri 2/29 68/1)
"Siz (müslümanlar), küçük gözlü, basık burunlu, yüzleri kalkan gibi, derisi üst üste binmiş olan toplumla(Türklerle) öldürüşmedikçe kıyamet kopmayacaktır." (Buhari, e's-SAhih, Kitabu'l-Cihad/96; Müslim, e's-Sahih, kitabu'l-Fiten/62 hadis no: 2912; Ebu Davud, Sünen, hadis no: 4304; Tirmizi, h. no: 2251; İbn Mace, h. no: 4096-4099)
al sen şu ayetleri ve hadisleri incele.bak bakalım akla mantığa sığıyormu?
ondan sonra istediğin dilde oku. belli mi olur belki tercümanlar hiç bi halttan anlamıyordur(!) belki de hiç alakasız cümleler kurmuşlardır(!)
istersen tefsircilerin ve fıkıhçıların kıvırıp kurtarmaya çalıştıkları kitaplarına da bakabilirsin tabi...
KURANDAN AYETLER:
NİSA Suresi 3.Ayet: Eğer (kendileriyle evlendiğiniz takdir de) yetimlerin haklarına riayet edememekten korkarsanız beğendiğiniz (veya size helâl olan) kadınlardan ikişer, üçer, dörder alın. Haksızlık yapmaktan korkarsanız bir tane alın; yahut da sahip olduğunuz (cariyeler) ile yetinin. Bu, adaletten ayrılmamanız için en uygun olanıdır.
NİSA Suresi 4.Ayet: Allah size, çocuklarınız hakkında, erkeğe, kadının payının iki misli (miras vermenizi) emreder. (Çocuklar) ikiden fazla kadın iseler, ölünün bıraktığının üçte ikisi onlarındır. Eğer yalnız bir kadınsa yarısı onundur. Ölenin çocuğu varsa, ana-babasından her birinin mirastan altıda bir hissesi vardır. Eğer çocuğu yok da ana-babası ona vâris olmuş ise, anasına üçte bir (düşer). Eğer ölenin kardeşleri varsa, anasına altıda bir (düşer. Bütün bu paylar ölenin) yapacağı vasiyetten ve borçtan sonradır. Babalarınız ve oğullarınızdan hangisinin size, fayda bakımından daha yakın olduğunu bilemezsiniz. Bunlar Allah tarafından konmuş farzlardır (paylardır). şüphesiz Allah ilim ve hikmet sahibidir.
NİSA Suresi 24.Ayet: (Harp esiri olarak) sahip olduğunuz cariyeler müstesna, evli kadınlar da size haram kılındı. Allah?ın size emri budur. Bunlardan başkasını, namuslu olmak ve zina etmemek üzere mallarınızla (mehirlerini vererek) istemeniz size helâl kılındı. Onlardan faydalanmanıza karşılık kararlaştırılmış olan mehirlerini verin. Mehir kesiminden sonra (bir miktar indirim için) karşılıklı anlaşmanızda size günah yoktur. Şüphesiz Allah ilim ve hikmet sahibidir.
NİSA Suresi 34.Ayet: Erkekler, mallarından (kadınlar için mehir ve nafaka olarak) harcamaları sebebiyle ve Allah'ın, onların bir kısmını, diğerlerine üstün kılmasından dolayı, kadınların üzerinde daha çok kâimdirler (koruyup gözetici, idare edicidirler). Bu bakımdan salih amel (nefs tezkiyesi) yapan kadınlar itaatkârdırlar, Allah'ın (onların haklarını ve iffetlerini) korumasıyla, onlar da gaybde (kocalarının yokluğunda hem kendilerini, hem kocalarının mal ve şerefini) koruyucudurlar. İtaatsizliklerinden (baş kaldırmalarından) korktuğunuz (kadınlara) ise (önce) nasihat ediniz.Ve (sonra da) yataklarında yalnız bırakınız.Ve ( hâlâ itaat etmezlerse) onlara vurunuz. Bundan sonra eğer size itaat ederlerse, artık onların aleyhine başka bir yol aramayın. Muhakkak ki Allah Âli'dir (yücedir), Kebîr'dir (büyüktür).
NİSA Suresi 129.Ayet: Üzerine düşüp uğraşsanız da kadınlar arasında âdil davranmaya güç yetiremezsiniz; bâri birisine tamamen kapılıp da diğerini askıya alınmış gibi bırakmayın. Eğer arayı düzeltir, günahtan sakınırsanız Allah şüphesiz çok bağışlayıcı ve esirgeyicidir.
BAKARA Suresi 106. Ayet; Biz herhangi bir ayetin hükmünü yürürlükten kaldırır veya onu unutturur (ya da ertelersek), yerine daha hayırlısını veya mislini getiririz. Allah?ın gücünün her şeye hakkıyla yettiğini bilmez misin?
BAKARA Suresi 223.Ayet: Kadınlarınız sizin için bir tarladır. Tarlanıza nasıl dilerseniz öyle varın. Kendiniz için önceden (uygun davranışlarla) hazırlık yapın. Allah?tan korkun, biliniz ki siz O?na kavuşacaksınız. (Yâ Muhammed!) müminleri müjdele!
AHZAB Suresi 50.Ayet: Ey Peygamber! Mehirlerini verdiğin hanımlarını, Allah?ın sana ganimet olarak verdiği ve elinin altında bulunan cariyeleri, amcanın, halanın, dayının ve teyzenin seninle beraber göç eden kızlarını sana helâl kıldık. Bir de Peygamber kendisiyle evlenmek istediği takdirde, kendisini peygambere hibe eden mümin kadını, diğer müminlere değil, sırf sana mahsus olmak üzere (helâl kıldık). Kuşkusuz biz, hanımları ve ellerinin altında bulunan cariyeleri hakkında müminlere neyi farz kıldığımızı biliriz. (Bu hususta ne yapmaları lâzım geldiğini onlara açıkladık) ki, sana bir zorluk olmasın. Allah bağışlayandır, merhamet edendir.
AHZAB Suresi 51.Ayet: - Onlardan dilediğini geri bırakır, dilediğini de yanına alıp-barındırabilirsin; ayrıldıklarından, istek duyduklarına (dönmende) senin için bir sakınca yoktur. Onların gözlerinin aydınlanıp hüzne kapılmamalarına ve kendilerine verdiğinle hepsinin hoşnut olmalarına en yakın (en uygun) olan budur. Allah, kalplerinizde olanı bilir. Allah bilendir, halimdir.
EN?AM Suresi 92.Ayet: Bu indirdiğimiz, kendinden öncekileri doğrulayan, Mekkelileri ve etrafındakileri uyaran mübarek Kitap?dır. Ahirete inananlar buna inanırlar,
NUR Suresi 58.Ayet: Ey müminler! Ellerinizin altında bulunan (köle ve cariyeleriniz) ve içinizden henüz ergenlik çağına girmemiş olanlar, sabah namazından önce, öğleyin soyunduğunuz vakit ve yatsı namazından sonra (yanınıza gireceklerinde) sizden üç defa izin istesinler. Bunlar, mahrem (kapanmamış) halde bulunabileceğiniz üç vakittir. Bu vakitlerin dışında ne sizin için ne de onlar için bir mahzur yoktur. Birbirinizin yanına girip çıkabilirsiniz. İşte Allah âyetleri size böyle açıklar. Allah, (her şeyi) bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.
ŞÛRA Suresi 51. Ayet: Allah bir insanla ancak vahiy yoluyla veya perde arkasından konuşur, yahut bir elçi gönderip izniyle ona dilediğini vahyeder. O yücedir, hakîmdir.
NEML Suresi 88. Ayet: Sen dağları görürsün de, yerinde durur sanırsın. Oysa onlar bulutun yürümesi gibi yürümektedirler.
KAF Suresi 7. Ayet: Yeryüzünü de döşedik ve ona sabit dağlar koyduk. Orada gönül açan her türden (bitkiler) yetiştirdik.
SECDE Suresi 5.Ayet: Allah, gökten yere kadar her işi düzenleyip yönetir. Sonra (bütün bu işler) sizin saya geldiklerinize göre bin yıl tutan bir günde O'nun nezdine çıkar.
MEARİC Suresi 4.Ayet: Melekler ve Rûh (Cebrail), oraya, miktarı (dünya senesi ile) elli bin yıl olan bir günde yükselip çıkar.
NAHL Suresi 101. Ayet: ?Biz bir ayetin yerine başka bir ayeti getirdiğimiz zaman ?ki Allah, neyi indireceğini çok iyi bilir- ?Sen ancak bir iftiracısın? dediler??.
KEHF Suresi 83.Ayet: Sana Zulkarneyn'i sorarlar, "Onu size anlatacağım" de. 84. Doğrusu biz onu yeryüzüne yerleştirmiş ve herşeyin yolunu ona öğretmiştik. 18/85. O da bir yol tuttu. Kehf/18/86. Sonunda günesin battığı yere ulaşınca onu, kara balçıklı bir suda batıyor gördü.
RAHMAN Suresi 72.Ayet: Otağlar içinde sahiplerine tahsis edilmiş hûriler vardır.
NEBE? Suresi 33.Ayet: Göğüsleri tomurcuk gibi kabarmış yaşıt kızlar,
TUR Suresi 20.Ayet: " Sıra sıra dizilmiş koltuklara yaslanarak "Onları,ceylan gözlü hûrilerle evlendirmişizdir:
DÜHÂN Suresi 54.Ayet: İşte böyle. Bunun yanısıra biz onları, iri gözlü hûrilerle evlendiririz.
HADİSLER:
Allah ahirette Peygamberlere kimliğini kanıtlamak için bacağını açıp baldırını gösterir.? (Müslim İman 302, Buhari 97/24,10/29, Müsned, 3/1)
"Allah benimle görüştü ve el sıkıştı. Elini iki omuzum arasına koydu. öyle ki parmaklarının soğukluğunu iki göğsüm arasında hissettim.? Hanbel 5/243
"Dünya balığın üzerindedir. Balık başını sallayınca Dünya'da depremler olur.? (İbni Kesir Tefsiri 2/29 68/1)
"Siz (müslümanlar), küçük gözlü, basık burunlu, yüzleri kalkan gibi, derisi üst üste binmiş olan toplumla(Türklerle) öldürüşmedikçe kıyamet kopmayacaktır." (Buhari, e's-SAhih, Kitabu'l-Cihad/96; Müslim, e's-Sahih, kitabu'l-Fiten/62 hadis no: 2912; Ebu Davud, Sünen, hadis no: 4304; Tirmizi, h. no: 2251; İbn Mace, h. no: 4096-4099)