Editörler : crops35

Selçuk Beyy
Aday Memur
09 Eylül 2020 13:07

Çok haklısınız
perpere, 4 yıl önce

Çok değişik ekpss yi 2.erteleme yapılıyor ama kpss yapılmaya devam öte yandan ökpss ve ekpss ile yerleşmiş engelli memurlar tam mesai ile kurumlarında çalışmaya devam ediyorlar....Gerçekten bir mantığı varmı tartışmaya açık-benim bu noktada gördüğüm tek şey kasıttır.


promoon
Kapalı
11 Eylül 2020 19:43

bu başlığı sürekli olarak gündemde tutacağım,

görünen odur ki, ne site yönetiminden ne de siz forum üyesi arkadaşlarımızdan bize bu konuda gerekli destek "hiç bir şekilde" verilmemekte,

olsun varsın, önemsemezseniz de canınız sağolsun...

ama..

bu konuyla ilgilenmeyen arkadaşlar şunu da bilsin,

ibre şu anda biz hasta insanların üstündeyken, bir gün size de yönelebilir..


ulaşdemr
Şef
12 Eylül 2020 09:45

Devlet diyor ki amacınız çalışmak. Varlığım baki kalmak kaydıyla ne koşulda olursa olsun çalışmanız. Benim ekonomim senin sağlığından daha değerli. Patronlarımın mal varlığı senin değersiz bedeninden daha değerli. Turizm gelirleri düşmesin tadımız kaçmasın hasta sayılarımız az görünsün yoksa rusya bize turist göndermiyor almanya bize turist göndermiyor diye dizlerimizi döveriz televizyonlarda haberleştiririz..

Böyle bir seneryo varken kimsenin umrunda olmazsın kardeş. Ne zaman ki iş siyasete oy verme kaygısına felan evrilir o zaman az da olsa şu şartlarda yaptırım gücün olur.

Başka bir ihtimal de iş çığırından çıkarsa millet patır patır ölmeye başlarsa o zaman çalışacak insan kalmayacak gibi olursa kardeş sen evde yat devletin varlığı için insan lazım derler.

5-6 sene önce forumda düzenli olarak hak arayan ve çok sayıda yazı yazılan bu platform artık tek tük kişinin hak arama derdinde olduğu ve haliyle yaptırım gücümüzün olmadığı basit bir site haline geldi. Özellikle anasayfa haberlerinde hak arayan tarafa yüzlerce kişi saldırıyor.


promoon
Kapalı
12 Eylül 2020 10:38

Sonuna kadar hak veriyorum. Doğru sözden ötesi değil.

Ama çok zoruma gidiyor, sağlık personeliyim ve bahsettiğim rahatsızlıklara binaen, bulunduğum iş ortamı, herkesin ortak kullanımda olduğu nesnelerle dolu, buna tuvalet de dahil. Gel gelelim çalışmış olduğum kurumda salgının başlangıcından itibaren bir kaç ay içinde onlarca vaka çıktı ve şu anda da bu tip duyumlarımız oluyor.

Vakti evvelinde 2014 yılında bu platformda engelli memurların tayin hakkından yararlanabilmesi için de, el birliğiyle çoğu arkadaşımızla önayak olmuştuk ve bu manada bir çok insanın sorununa çözümler ürettik.

Aynı şeyi bu defa bu kavram için yapmak niyetindeyim ve öncül davranmaya çalışıyorum. Yoruldum, CİMER, KDK, SABİM gibi sürüyle platformdan sorunlar için çözümler aradım. En sonunda Sağlık Bakanlığına bizzat ekindeki dökümanlarla mektup gönderdim ve netice bekliyorum.

Biz elden geldiğince kısıtlı olanaklarla bu kadar öncül olabiliyorsak ve sorunlara çözüm üetmeye çalışıyorsak, site editörleri, yönetimi de aynı çabayı göstermeli.. Lütuf istemiyoruz, ellerini vicdanlarına koysunlar yeter... Yaşanılan süreç sıhhi bir süreç insanın hayatının risk dahilinde olduğu ve uğruna hayatını kaybedebileceği lanet bir süreç. Hiç değilse bu sitede ehillerinden bu konuda yardım görelim...

ulaşdemr, 4 yıl önce

Devlet diyor ki amacınız çalışmak. Varlığım baki kalmak kaydıyla ne koşulda olursa olsun çalışmanız. Benim ekonomim senin sağlığından daha değerli. Patronlarımın mal varlığı senin değersiz bedeninden daha değerli. Turizm gelirleri düşmesin tadımız kaçmasın hasta sayılarımız az görünsün yoksa rusya bize turist göndermiyor almanya bize turist göndermiyor diye dizlerimizi döveriz televizyonlarda haberleştiririz..

Böyle bir seneryo varken kimsenin umrunda olmazsın kardeş. Ne zaman ki iş siyasete oy verme kaygısına felan evrilir o zaman az da olsa şu şartlarda yaptırım gücün olur.

Başka bir ihtimal de iş çığırından çıkarsa millet patır patır ölmeye başlarsa o zaman çalışacak insan kalmayacak gibi olursa kardeş sen evde yat devletin varlığı için insan lazım derler.

5-6 sene önce forumda düzenli olarak hak arayan ve çok sayıda yazı yazılan bu platform artık tek tük kişinin hak arama derdinde olduğu ve haliyle yaptırım gücümüzün olmadığı basit bir site haline geldi. Özellikle anasayfa haberlerinde hak arayan tarafa yüzlerce kişi saldırıyor.


ulaşdemr
Şef
12 Eylül 2020 13:46

15 temmuzdan sonra herkes korkar oldu. Bu millet artık kolay kolay hak aramaz. Belki yeni nesil hak arama derdine düşer. Olağanüstü hal döneminde demokrasinin doruklarını yaşadığımızdan herkes kabuğuna çekildi. Bana dokunmayan yılan bin yaşasın derdinde çoğu kişi. Böyle bir topluluktan hak aramasını beklersen çok yıpranırsın. Tabi sizin gibiler olmazsa da olmaz.

promoon, 4 yıl önce

Sonuna kadar hak veriyorum. Doğru sözden ötesi değil.

Ama çok zoruma gidiyor, sağlık personeliyim ve bahsettiğim rahatsızlıklara binaen, bulunduğum iş ortamı, herkesin ortak kullanımda olduğu nesnelerle dolu, buna tuvalet de dahil. Gel gelelim çalışmış olduğum kurumda salgının başlangıcından itibaren bir kaç ay içinde onlarca vaka çıktı ve şu anda da bu tip duyumlarımız oluyor.

Vakti evvelinde 2014 yılında bu platformda engelli memurların tayin hakkından yararlanabilmesi için de, el birliğiyle çoğu arkadaşımızla önayak olmuştuk ve bu manada bir çok insanın sorununa çözümler ürettik.

Aynı şeyi bu defa bu kavram için yapmak niyetindeyim ve öncül davranmaya çalışıyorum. Yoruldum, CİMER, KDK, SABİM gibi sürüyle platformdan sorunlar için çözümler aradım. En sonunda Sağlık Bakanlığına bizzat ekindeki dökümanlarla mektup gönderdim ve netice bekliyorum.

Biz elden geldiğince kısıtlı olanaklarla bu kadar öncül olabiliyorsak ve sorunlara çözüm üetmeye çalışıyorsak, site editörleri, yönetimi de aynı çabayı göstermeli.. Lütuf istemiyoruz, ellerini vicdanlarına koysunlar yeter... Yaşanılan süreç sıhhi bir süreç insanın hayatının risk dahilinde olduğu ve uğruna hayatını kaybedebileceği lanet bir süreç. Hiç değilse bu sitede ehillerinden bu konuda yardım görelim...


promoon
Kapalı
12 Eylül 2020 15:02

bu konuda hakkımı aramayı sürdüreceğim, her türlü şekilde, her türlü yolu sınırları zorlayarak da kullanacağım. biz insanlar canımızı sokaktan toplamıyoruz takdir edersiniz ki.

anamızın karnından hasta çıkmamıza kader dedik sindirdik

yaşadığımız süreçte, sıhhi yönden yaşadığımız tüm zorluklara, ta nefes alıp vermelerin zorluğundan tutun da, vücuda, cana en acı durumlara varana kadar.. buna da sınanıyoruz dedir sindirdik.

34 yıllık hayatım boyunca,

özellikle astım hastalığı kabilinde geçirdiğim lobektomi ameliyatı ve bir adet kendini bilmez, ehliyetsiz bir caninin karşıdan karşıya geçerken beni arabasıyla ezmesi sonrası beyin kanaması ve 1 aylık yoğun bakım süresince yaşadığım zatürre, bana gerisini de getirdi.. nasıl biliyor musunuz? her yıl muhakkak 2-3 defa beni muntazaman ziyaret ederek..

hiç biri yetmedi, aynı kaza yüzünden, sonrasında yapılan tıbbi müdaheleler hasebiyle soluk borularım yüzde 95 oranında tıkandı ve son çare olarak kurtuluşu trakeostomi ameliyatında aradım.. başka çarem yoktu, ölmek üzereydim..

ismini vermeyeceğim bir kamu hastanesi bu konuda beni 6 ay hastane kapısında süründürdü, ameliyat edeklerdi fakat türlü gerekçelerle bin dereden su getirdiler, her gün yeni bir mani çıkardılar. sonucunda o dönemde bimere durumumun vehametini anlattığım bir yazıyla gereğinin yapılması için başvuruda bulundum (bakın şikayet değil)

ne oldu biliyor musunuz, gereğini yaptılar, "beni hastaneden kovdular" tarih 2014

allah razı olsun ki bu süreçte medipol hastanesinden yardım aldım ve ameliyatına diğer hizmetlerine varana kadar aami şekilde el üstünde tutuldum, sabrın sonu selamet nezdinde olumlu yönde ayrıldım hastaneden, hastane ücreti umrumda bile değildi. öyle zor bir ameliyattır ki bu istediklerinin 10 katını da isteseler verirdim. hayatımı medipoldeki doktorlara borçluyum.. bu vesileyle dualarımı ve temennilerimi onlara iletiyorum.

neyse sadete geleyim..

hayatımın 34 yıllık bu sürecinde yani tamamında, hastalıktan acı içinde kıvrandığım, cehennemi şekilde nefes alıp vermelerle yaşadığım göz önüne alındığında, özellikle yukarıda bahsettiğim kaza sonrasında yaşadıklarım da dikkate alındığında sizce hayatımın diğer insanlar gibi normal seyirde olmasından söz edebilir misiniz?

işte bu mertebe ben hakkımı istiyorum. hastayım ve canımı covid 19'a feda etmek istemiyorum.. böyle bir şey yaşarsam buna ne derler biliyor musunuz, durduk yerde pisi pisine ölmek derler... ne şehittir ne gazi..........

ulaşdemr, 4 yıl önce

15 temmuzdan sonra herkes korkar oldu. Bu millet artık kolay kolay hak aramaz. Belki yeni nesil hak arama derdine düşer. Olağanüstü hal döneminde demokrasinin doruklarını yaşadığımızdan herkes kabuğuna çekildi. Bana dokunmayan yılan bin yaşasın derdinde çoğu kişi. Böyle bir topluluktan hak aramasını beklersen çok yıpranırsın. Tabi sizin gibiler olmazsa da olmaz.


ulaşdemr
Şef
12 Eylül 2020 17:09

Mücadele etmezseniz kimse size al bu senin hakkın demez. Mücadeleye devam edin arkanızda binlerce kişilik iz bırakırsınız.Özellikle hayati tehlikesi olan herkes sesini çıkarsın. Anasayfada bir haber hepimizin yararına olur.

promoon, 4 yıl önce

bu konuda hakkımı aramayı sürdüreceğim, her türlü şekilde, her türlü yolu sınırları zorlayarak da kullanacağım. biz insanlar canımızı sokaktan toplamıyoruz takdir edersiniz ki.

anamızın karnından hasta çıkmamıza kader dedik sindirdik

yaşadığımız süreçte, sıhhi yönden yaşadığımız tüm zorluklara, ta nefes alıp vermelerin zorluğundan tutun da, vücuda, cana en acı durumlara varana kadar.. buna da sınanıyoruz dedir sindirdik.

34 yıllık hayatım boyunca,

özellikle astım hastalığı kabilinde geçirdiğim lobektomi ameliyatı ve bir adet kendini bilmez, ehliyetsiz bir caninin karşıdan karşıya geçerken beni arabasıyla ezmesi sonrası beyin kanaması ve 1 aylık yoğun bakım süresince yaşadığım zatürre, bana gerisini de getirdi.. nasıl biliyor musunuz? her yıl muhakkak 2-3 defa beni muntazaman ziyaret ederek..

hiç biri yetmedi, aynı kaza yüzünden, sonrasında yapılan tıbbi müdaheleler hasebiyle soluk borularım yüzde 95 oranında tıkandı ve son çare olarak kurtuluşu trakeostomi ameliyatında aradım.. başka çarem yoktu, ölmek üzereydim..

ismini vermeyeceğim bir kamu hastanesi bu konuda beni 6 ay hastane kapısında süründürdü, ameliyat edeklerdi fakat türlü gerekçelerle bin dereden su getirdiler, her gün yeni bir mani çıkardılar. sonucunda o dönemde bimere durumumun vehametini anlattığım bir yazıyla gereğinin yapılması için başvuruda bulundum (bakın şikayet değil)

ne oldu biliyor musunuz, gereğini yaptılar, "beni hastaneden kovdular" tarih 2014

allah razı olsun ki bu süreçte medipol hastanesinden yardım aldım ve ameliyatına diğer hizmetlerine varana kadar aami şekilde el üstünde tutuldum, sabrın sonu selamet nezdinde olumlu yönde ayrıldım hastaneden, hastane ücreti umrumda bile değildi. öyle zor bir ameliyattır ki bu istediklerinin 10 katını da isteseler verirdim. hayatımı medipoldeki doktorlara borçluyum.. bu vesileyle dualarımı ve temennilerimi onlara iletiyorum.

neyse sadete geleyim..

hayatımın 34 yıllık bu sürecinde yani tamamında, hastalıktan acı içinde kıvrandığım, cehennemi şekilde nefes alıp vermelerle yaşadığım göz önüne alındığında, özellikle yukarıda bahsettiğim kaza sonrasında yaşadıklarım da dikkate alındığında sizce hayatımın diğer insanlar gibi normal seyirde olmasından söz edebilir misiniz?

işte bu mertebe ben hakkımı istiyorum. hastayım ve canımı covid 19'a feda etmek istemiyorum.. böyle bir şey yaşarsam buna ne derler biliyor musunuz, durduk yerde pisi pisine ölmek derler... ne şehittir ne gazi..........


promoon
Kapalı
13 Eylül 2020 14:55

güncel

sorun çözülene dek de güncel kalacak


ulaşdemr
Şef
14 Eylül 2020 12:53

Muğla vergi dairesindeki kronik hastalara bugün idari izin vermişler. Başka kurumlarda da benzer uygulamalar var.

Engelliler çalışıyor.


promoon
Kapalı
14 Eylül 2020 13:00

istanbul başta olmak üzere, il sağlık müdürlüğü ve uhdesindeki ilçe sağlık müdürlükleri vurdumduymazlığa devam etsinler. bizim canımız allahtan değil pazar tezgahından işportadan hallice demek ki, bu kadar kıymet görüyoruz.


promoon
Kapalı
14 Eylül 2020 18:58

yazımın bir paragrafında medipol hastanesi için söylemiş olduğum övgü dolu sözlerin tamamını geri alıyorum. bugün muayene maksadıyla gittiğim hastanelerinde muayene ücretini fazlasıyla alıp, sadece steteskopla dinleme zahmetine girmekten başka birşey yapmayan göğüs hastalıkları personellerine buradan söylemek istediğim şudur ki, bu bağlamda hasta bir insanın izzet-i nefsiyle oynadınız...sgk kapsamında hakkım olanı vermeye yanaşmadığınız için de intizarım bitmeyecektir.

promoon, 4 yıl önce

bu konuda hakkımı aramayı sürdüreceğim, her türlü şekilde, her türlü yolu sınırları zorlayarak da kullanacağım. biz insanlar canımızı sokaktan toplamıyoruz takdir edersiniz ki.

anamızın karnından hasta çıkmamıza kader dedik sindirdik

yaşadığımız süreçte, sıhhi yönden yaşadığımız tüm zorluklara, ta nefes alıp vermelerin zorluğundan tutun da, vücuda, cana en acı durumlara varana kadar.. buna da sınanıyoruz dedir sindirdik.

34 yıllık hayatım boyunca,

özellikle astım hastalığı kabilinde geçirdiğim lobektomi ameliyatı ve bir adet kendini bilmez, ehliyetsiz bir caninin karşıdan karşıya geçerken beni arabasıyla ezmesi sonrası beyin kanaması ve 1 aylık yoğun bakım süresince yaşadığım zatürre, bana gerisini de getirdi.. nasıl biliyor musunuz? her yıl muhakkak 2-3 defa beni muntazaman ziyaret ederek..

hiç biri yetmedi, aynı kaza yüzünden, sonrasında yapılan tıbbi müdaheleler hasebiyle soluk borularım yüzde 95 oranında tıkandı ve son çare olarak kurtuluşu trakeostomi ameliyatında aradım.. başka çarem yoktu, ölmek üzereydim..

ismini vermeyeceğim bir kamu hastanesi bu konuda beni 6 ay hastane kapısında süründürdü, ameliyat edeklerdi fakat türlü gerekçelerle bin dereden su getirdiler, her gün yeni bir mani çıkardılar. sonucunda o dönemde bimere durumumun vehametini anlattığım bir yazıyla gereğinin yapılması için başvuruda bulundum (bakın şikayet değil)

ne oldu biliyor musunuz, gereğini yaptılar, "beni hastaneden kovdular" tarih 2014

allah razı olsun ki bu süreçte medipol hastanesinden yardım aldım ve ameliyatına diğer hizmetlerine varana kadar aami şekilde el üstünde tutuldum, sabrın sonu selamet nezdinde olumlu yönde ayrıldım hastaneden, hastane ücreti umrumda bile değildi. öyle zor bir ameliyattır ki bu istediklerinin 10 katını da isteseler verirdim. hayatımı medipoldeki doktorlara borçluyum.. bu vesileyle dualarımı ve temennilerimi onlara iletiyorum.

neyse sadete geleyim..

hayatımın 34 yıllık bu sürecinde yani tamamında, hastalıktan acı içinde kıvrandığım, cehennemi şekilde nefes alıp vermelerle yaşadığım göz önüne alındığında, özellikle yukarıda bahsettiğim kaza sonrasında yaşadıklarım da dikkate alındığında sizce hayatımın diğer insanlar gibi normal seyirde olmasından söz edebilir misiniz?

işte bu mertebe ben hakkımı istiyorum. hastayım ve canımı covid 19'a feda etmek istemiyorum.. böyle bir şey yaşarsam buna ne derler biliyor musunuz, durduk yerde pisi pisine ölmek derler... ne şehittir ne gazi..........


promoon
Kapalı
14 Eylül 2020 19:02

güncel...

ta ki sonuçlanana kadar...

ne olursa olsun en üstte tutulacaktır...

bu konuda, bu başlıkta en ufak bir gayret gösterme zahmetine girmeyen memurlar net editörlerine de ithaf olunur. gün geçtikçe üzerinizde, vicdanınızda vebal birikiyor, bu vebal günden güne artıyor. umarım bu başlıkta belirtilen kronik rahatsızlıkları bulunan memurların içine düşürüldüğü çukurda, yardım çığlıklarına ses vermeyerek, gariplerin, hastaların, mağdurların, mağdur edilenlerin intizarına mazhar olmazsınız


heiken
Daire Başkanı
14 Eylül 2020 20:16

Memurla net niye memurun sesini duyurmuyor? kimden nereden çekiniyor yada emir alıyor? sizin tabanınız biziz biz yoksak sizde yoksunuz çağrımıza kulak verin ve ana sayfada haber yapınki hak yerini bulsun!!!

promoon, 4 yıl önce

güncel...

ta ki sonuçlanana kadar...

ne olursa olsun en üstte tutulacaktır...

bu konuda, bu başlıkta en ufak bir gayret gösterme zahmetine girmeyen memurlar net editörlerine de ithaf olunur. gün geçtikçe üzerinizde, vicdanınızda vebal birikiyor, bu vebal günden güne artıyor. umarım bu başlıkta belirtilen kronik rahatsızlıkları bulunan memurların içine düşürüldüğü çukurda, yardım çığlıklarına ses vermeyerek, gariplerin, hastaların, mağdurların, mağdur edilenlerin intizarına mazhar olmazsınız


promoon
Kapalı
14 Eylül 2020 20:35

mağduriyet yaşatılan insan,

hakkı verilmeyen insan,

ve

göz göre ölüme gönderilen,

öldükten sonra göstermelik lütuflarla, sadece anlık hatırlanan,

sonra tarihin tozlu sayfalarına tekmelenen insan...

"hasta...." denir işte o insana,

bu hasta anasından böyle doğmak da istemezdi,

bir tercih hakkı verilseydi, sağlıklı yaşamak yönünde tercihini kullanırdı elbette...

işte insan...

böyle kavramlar nezdinde,

mağduriyetini yüreğiyle kabul etmeye çekinen vicdanlar (!) yüzünden bu duruma düşmüştür.

bu sitenin yetkililerinin böyle hassas bir konuya bakış açısı ise,

izahati yok... söylenecek çok şey var, izahati yok...

saygılar...

heiken, 4 yıl önce

Memurla net niye memurun sesini duyurmuyor? kimden nereden çekiniyor yada emir alıyor? sizin tabanınız biziz biz yoksak sizde yoksunuz çağrımıza kulak verin ve ana sayfada haber yapınki hak yerini bulsun!!!


promoon
Kapalı
14 Eylül 2020 20:57

editörler...

ya Allah-ü Teala nezdinde, hasletiniz size armağan ettiği vicdanınız hürmetinde, şu başlıkta yazan, ya da kendi gayreti içinde hakkı için didinen insanların sesini duyun ve haber yapın.. yalvarıyorum size, haber yapın ve bu durumu ilgili yerlere ulaştırın...

insanlar mağdur,

sağlık personelleri arasında, yaşadığımız hastalıkların seyri bu kabilde iken,

hayatı idame ettirme çabasında iken,

koca Sağlık Bakanlığının personelleri alenen mağdur edilmekte iken,

Dahası ölüm koridorlarında kendi kaderini tayin eden bu hastaların sesini duyun,

Elinizi vicdanınıza koyun ve duyun artık,

Bu başlık açılalı haftalar oldu ama ne sizden ne de çoğu yazardan vurdrumduymazlık derecesinde gözlemler içindeyiz...

derdimizi şöyle ifade edelim ya da,

biz idari izin hakkımızı savunurken, evimizde yan gelip yatalım derdinde olmadık,

biz idari izin hakkımızı savunurken, miskinlikle de bezemek amacında da değiliz yaradılışımızı.

kelepçeler içinde gibiyiz biliyor musunuz,

kapalı ortamlarda, iş ortamlarında insanlarla birlikte ortaklaşa kullandığımız her şeyin ama her şeyin bize olumsuz yönde getireceği şeyi size de izah edemeyeceksek, olsun varsın içimizde tutalım...

ben kronik astım hastası bir bireyim.

bunun yanında kronik yönden saymadığım hastalıklarım da hali hazırda,

hayatı bana sorun,

hayatımı nasıl yaşadığımı...

nasıl biliyor musunuz?

cehennemi nefes alışverişlerle,

iki adım attıktan sonra adeta vücuduma prangalanan nefessizliğin acısıyla,

bu sadece astımın getirdiklerinin binde biri, bir de diğerleri var ki bahsetmiyorum bile...

işte,

şahsım ve benzerleri, covid-19 batağına saplanırsa, diğer insanlar gibi şanslı olmayacaklar...

hayatı bir lüks dahilinde yaşamıyoruz biz, gerekliliğimiz oldu hayat bize,

zaruriyetimizdir artık her nefesimizde,

ölmeye terkediyorlar bizi,

bakanlığın umrunda olmadığımız yetmiyor gibi,

twitter üzerinden sürekli olarak telkin, tembih, rica...

oturduğumuz yerden ahkam kesmeyle olmuyor bu işler işte,

ölüyoruz...

koronadan 1 hafta içinde 3 akrabamı kaybettim ben geçen hafta,

benim gibi nice olumsuzlukları yaşayan insanlar,

hele ki risk grubunda olan kronik rahatsızlıkları bulunanlar,

sıranın çaresizce kendilerine gelmesini bekliyorlar,

ve ellerinden hiç bir şey gelmiyor...

prangalandık anlıyor musunuz?

ısrarımı sürdüreceğim,

ben ve benim gibi onbinlerce hasta memur için...

sesini çığlıklayan, duyuramayan,

duyursa da sindirilen,

sesi boğazına düğümlenenler için...

e-nabız bile bize yüzlerce ICD kodlu tanılara rağmen, hakkım olanı vermiyorken,

verse de bu hakkımız bakanlığımız yazılarıyla, idari amir gözetiminde gaspediliyorken....

söyler misiniz?

sesimiz boğazımızda kalmaz mı?

yalvarıyorum sesimiz olun artık....

bu çaresizlere çare olun ve bir şekilde bunu gündeme getirin...

ağlıyorum artık...

ölmek hepimizin kaderi, sonunda karşılaşacağımız kabul edilmesi gereken bir akıbet...

ama kendisine, ailesine, yaşına ve hayatına doyamadan ölenlerden olmak istemiyoruz..

sırf fıtrattır deyip kenara çekilenler bize ahkam kesecekse,

olsun varsın, hayatımızın bize biçtiği kadarını yaşar,

boyumuza göre elbisemizi giyeriz...

saygılar...


ilyashakan
Aday Memur
15 Eylül 2020 09:17

Bende kronik rahatsızlığı olan bir vatandaşım. En kısa zamanda İdari izin uygulamasının hayata geçmesini bekliyorum. Sağlık bakanlığında çalışanlar da özellikle dahil olarak.


perpere
Kapalı
15 Eylül 2020 11:24

Aynı durum baki sanırsam maaşlı troller var.....insan olmaktan uzak hasta, kronik, hamile, engelli ve engeline ek kronik hastalıkları olan çalışanlar var hatta emziren anneler-hamile engelli personeller var..... Bunları bile yazınca vahşice yorumlarda saldırmaya devam ediyorlar.......engelli çalışan ve meur malesef birlik olamıyor sendikalarda bunlar garip deyip toplu sözleşmede duygu sömürüsünden öteye gitmiyorlar....birbirimizden başka destekcimiz yok ...birlik olamıyoruz zaten engelli şalışanlar bırakın 30 yılı birçoğu 15 yılı göremiyor ....acep diyorum sadece engelli sendikasımı toplanıp kursak...

ulaşdemr, 4 yıl önce

Devlet diyor ki amacınız çalışmak. Varlığım baki kalmak kaydıyla ne koşulda olursa olsun çalışmanız. Benim ekonomim senin sağlığından daha değerli. Patronlarımın mal varlığı senin değersiz bedeninden daha değerli. Turizm gelirleri düşmesin tadımız kaçmasın hasta sayılarımız az görünsün yoksa rusya bize turist göndermiyor almanya bize turist göndermiyor diye dizlerimizi döveriz televizyonlarda haberleştiririz..

Böyle bir seneryo varken kimsenin umrunda olmazsın kardeş. Ne zaman ki iş siyasete oy verme kaygısına felan evrilir o zaman az da olsa şu şartlarda yaptırım gücün olur.

Başka bir ihtimal de iş çığırından çıkarsa millet patır patır ölmeye başlarsa o zaman çalışacak insan kalmayacak gibi olursa kardeş sen evde yat devletin varlığı için insan lazım derler.

5-6 sene önce forumda düzenli olarak hak arayan ve çok sayıda yazı yazılan bu platform artık tek tük kişinin hak arama derdinde olduğu ve haliyle yaptırım gücümüzün olmadığı basit bir site haline geldi. Özellikle anasayfa haberlerinde hak arayan tarafa yüzlerce kişi saldırıyor.


heiken
Daire Başkanı
15 Eylül 2020 11:24

Yeni memurlar net bile bizi haber yapmaya tenezzül etmezken devlet büyükleri ne derece ciddiye alır bilemiyorum. Bunu yapmamaları lazım engellilerin benim arkamda duran beni düşünen bir devlet aklı var diyebilmesi gerekir ama bu ülkede maalesef.

ilyashakan, 4 yıl önce

Bende kronik rahatsızlığı olan bir vatandaşım. En kısa zamanda İdari izin uygulamasının hayata geçmesini bekliyorum. Sağlık bakanlığında çalışanlar da özellikle dahil olarak.


ulaşdemr
Şef
15 Eylül 2020 12:09

Parayla çalışan kişiler insanların düşünce özgürlüğünü sabote etmiş olabilir. Yazarken bundan bahsetmek aklıma gelmişti. Vaktim oldukça da yazmaya çalışıyorum. Herkesin çıkarına düşünebiliyorsanız çekinmeden yazın.

perpere, 4 yıl önce

Aynı durum baki sanırsam maaşlı troller var.....insan olmaktan uzak hasta, kronik, hamile, engelli ve engeline ek kronik hastalıkları olan çalışanlar var hatta emziren anneler-hamile engelli personeller var..... Bunları bile yazınca vahşice yorumlarda saldırmaya devam ediyorlar.......engelli çalışan ve meur malesef birlik olamıyor sendikalarda bunlar garip deyip toplu sözleşmede duygu sömürüsünden öteye gitmiyorlar....birbirimizden başka destekcimiz yok ...birlik olamıyoruz zaten engelli şalışanlar bırakın 30 yılı birçoğu 15 yılı göremiyor ....acep diyorum sadece engelli sendikasımı toplanıp kursak...


perpere
Kapalı
15 Eylül 2020 14:46

+90 532 540 05 90 nosundan whatsapp uygulamasından engelli kamu personeli sorunları için talepte bulundum öncelik vb....için dilerim diğer kronik hastalık vb engeli olan personelde yazar belki haber yapılırız.

ulaşdemr, 4 yıl önce

Parayla çalışan kişiler insanların düşünce özgürlüğünü sabote etmiş olabilir. Yazarken bundan bahsetmek aklıma gelmişti. Vaktim oldukça da yazmaya çalışıyorum. Herkesin çıkarına düşünebiliyorsanız çekinmeden yazın.

Toplam 132 mesaj

Çok Yazılan Konular

Sözlük

Son Haberler

Editörün Seçimi