sen de sağol hafif_manyak...
*
(uzun bir yazı ama okunmaya değer...)
Önce Kendi Kusurunu Gör
İnsan başkalarının ayıp ve kusurunu değil, kendi ayıp ve kusurunu görmeye çalışmalıdır. Peygamber Efendimiz (s.a.v), ?Kendi kusurları ile meşgul olup insanların ayıbını görmeye fırsat bulamayan kimseye müjdeler olsun? 112 buyurmuştur.
Ebû Hüreyre (r.a.), bazı insanlara, ?Başkasının gözündeki kılı görür, fakat kendi gözünüzdeki ağaç dalını görmezsiniz.? diye uyarmıştır.113
Hz. Ali (r.a.), ?Kim kendi ayıbına bakarsa başkasının ayıbını görmez. Kardeşine kuyu kazan kimse, oraya kendisi düşer. Kendi hatasını unutan kimse, başkasının hatasını büyük görür. Başkasının gizli hallerini ortaya koyan kimsenin kendi gizli halleri ortaya çıkar.?
Büyük âlim Ibn Hibbân (rah) şöyle demiştir:
?Akıllı insan, önce kendi ayıplarını görür. Kendi ayıbını görmeyen kimse, başkasının güzelliklerini göremez. Kişinin ayıbını görmemesi, kötülük olarak ona yeter. Çünkü ayıbını görmeyen kimse, bu ayıbından kurtulmaz.?
?Kendi ayıplarını görüp başkasının ayıplarıyla uğraşmayan kimsenin kalbi rahat olur. Kendi ayıbını gören kimseye, başkasının ayıbı büyük gelmez. Başkasının ayıplarıyla uğraşacağım, diye kendi ayıp ve kusurlarını unutan kimsenin kalbi körelir, bedeni yorulur, ayıplarını terketmek ona zor gelir.?
Hâris el-Muhâsibî (k.s) der ki: ?Gayretini, başkasının ayıplarını aramak için değil, kendi nefsini ıslah etmek için harca.?
Hasan-ı Basrî (k.s) şöyle diyor: ?Ey âdemoğlu, sende mevcut olan bir kusur ile insanları kınayıp dururken, kâmil müslüman olamazsın. Kâmil müslüman olmak için önce kendi kusurunu islah etmen, sonra da başkalarının kusurlarını islah ile meşgul olman lâzımdır. Ancak bunu yaptığın takdirde, Allah Teâlâ?nın has kullarından olabilirsin.? 114
Seri es-Sakatî (k.s) der ki: ?Bir kimsenin ahmak olduğuna alâmet, kendi ayıbını bırakıp başkasının ayıbıyla meşgul olmasıdır.? 115
Zünnûn-i Misri (k.s) demiştir ki: İnsanların ayıpları ile meşgul olan, kendi ayıbını görmez.? 116
Yine hazret şöyle der: İnsanların kusurları, seni kendi kusurunu aramaktan alıkoymasın! Sen insanların üstünde gözetleyici değilsin! Allah?a en sevimli kul, O?nun hükümlerine en iyi anlayan kimsedir. Kendisinde bulunan bir kusuru kabul etmek, kişinin gerçek akıllı ve tevazu sahibi olduğunu gösterir.? 117
Ebû Osman el-Mağribî (k.s), ?Başkalarının halleriyle meşgul olan, kendi güzel halini kaybeder? demiştir.117
Büyük ârif Şeyh Sa?dî-i Şîrâzî (k.s) der ki: ?Benim nazarımda bu dünyada en akıllı insan, kendisiyle meşgul olup başkalarıyla hiç uğraşmayandır.?
Ehl-i beyt?in büyük imamlarından Muhammed Bâkır (rah) der ki: ?Kendisinde mevcut olan bir kusuru başkasında arayan ve kendi işlemekte olduğu bir ayıbı başkasına yapmamasını emreden kimse ne kadar kusurludur.? 119
Molla Câmî (rah) Bahâristan adlı eserinde şöyle bir olayı nakleder:
?Bir koyun sudan atlarken kuyruğu yukarı kalktı. Bunu gören keçi, ?Edep yerini gördüm? diye gülmeye başladı. Koyun geriye dönerek şu cevabı verdi:
Hey insafsız! Ben yıllarca senin edep yerini apaçık gördüğüm halde, ne gülerim ne de ayıplarım. Sen ömründe bir defa beni böyle görmekle utandırmaya mı kalkıyorsun??
Mevlânâ (k.s) şöyle demiştir: ?Kardeşinde bir ayıp görüyorsun o ayıp, sendedir de onda görüyorsun. Dünya aynaya benzer. Kendini onda görüyorsun sen. Çünkü Mümin, müminin aynasıdır.? 120 O ayıbı kendinden gidermeye bak. Zira ondan incindiğin zaman, kendinden inciniyorsun demektir.? 121
Âriflerden Bekir b. Abdullah el-Müzenî (k.s) bir talebesine ve bütün insanlara şu öğütleri vermiştir:
?Eğer, şeytan senin önüne çekip, ?Sen falanca müslümandan daha üstünsün? derse dikkatli ol; hemen karar verme. O müslüman kardeşin yaşça senden büyükse şöyle de:
`Bu kardeşim, benden önce müslüman olup benden daha çok sâlih amel işlemiştir. Onun için, o benden daha üstündür.?
Eğer senden küçükse şöyle düşün: Ben ondan daha yaşlıyım. Bu kadar yaş içinde pek çok kusurum oldu, ben günahlarda onu geçtim. Bu bakımdan o benden daha hayırlıdır.?
Şayet sana ikramda bulunan ve hürmet gösteren müslüman kardeşlerinle karşılaşırsan, ?Bu Allah?ın bir ihsanıdır? de.
Eğer onlardan cefa görürsen, ?Bu, işlediğini bir günahtan dolayıdır? de.?
112 Beyhakî, 5uabü7-imân, nr. 10563; Aclûnî, Ke5fül-Hafâ, 2/42 (nr. 1671).
113 Buhâri, Edebü?l-Müfred, nr. 592; Ahmed b. Hanbel, Kitâbüz-Zühd, s. 178; Aclûnî, Keşfü1-Hafâ, 1/265 (nr. 944); Gazâli, İhyâ, 3/1605.
114 Gazâlî, İhyâ, 3/1605.
115 Şa?rânî, Tabakatü?I-Kübrâ, 1/74; ibnü?I-Cevzî, Sıfatü?s-Safve, 1/627; Abdülmecid Hânî, et-Hadâikui-Verdiyye, s. 43.
116 Şa?rânî, Tabakatül-Kübrâ, 1/71.
117 ibnü?I-Cevzi, Sifatüs-Safve, 2/512.
118 ibnü?I-Mülakkin, Tabakatül-Evliyà, 238; Abdülmecid Hânî, et-HadâikutVerdiyye, s. 70.
119 ibnü?I-Cevzî, Sıfatü?s-Safve, 1/460; Ebû Nuaym, Hilyetü?I-Evliyâ, 3/188.
120 Buhârî, Edebül-Müfred, nr. 238; Ebû Davud, Edeb, 49; Tebrîzî, MişkâtülMesâbih, nr. 4985; Taberânî, Mekârimü?I-Ahlâk, nr. 92.
121 Mevlânâ, Rhi Mâ fïh, s. 19.
Edep Ya Hu 2 ? Siraceddin Önlüer
sen de sağol hafif_manyak...
*
(uzun bir yazı ama okunmaya değer...)
Önce Kendi Kusurunu Gör
İnsan başkalarının ayıp ve kusurunu değil, kendi ayıp ve kusurunu görmeye çalışmalıdır. Peygamber Efendimiz (s.a.v), ?Kendi kusurları ile meşgul olup insanların ayıbını görmeye fırsat bulamayan kimseye müjdeler olsun? 112 buyurmuştur.
Ebû Hüreyre (r.a.), bazı insanlara, ?Başkasının gözündeki kılı görür, fakat kendi gözünüzdeki ağaç dalını görmezsiniz.? diye uyarmıştır.113
Hz. Ali (r.a.), ?Kim kendi ayıbına bakarsa başkasının ayıbını görmez. Kardeşine kuyu kazan kimse, oraya kendisi düşer. Kendi hatasını unutan kimse, başkasının hatasını büyük görür. Başkasının gizli hallerini ortaya koyan kimsenin kendi gizli halleri ortaya çıkar.?
Büyük âlim Ibn Hibbân (rah) şöyle demiştir:
?Akıllı insan, önce kendi ayıplarını görür. Kendi ayıbını görmeyen kimse, başkasının güzelliklerini göremez. Kişinin ayıbını görmemesi, kötülük olarak ona yeter. Çünkü ayıbını görmeyen kimse, bu ayıbından kurtulmaz.?
?Kendi ayıplarını görüp başkasının ayıplarıyla uğraşmayan kimsenin kalbi rahat olur. Kendi ayıbını gören kimseye, başkasının ayıbı büyük gelmez. Başkasının ayıplarıyla uğraşacağım, diye kendi ayıp ve kusurlarını unutan kimsenin kalbi körelir, bedeni yorulur, ayıplarını terketmek ona zor gelir.?
Hâris el-Muhâsibî (k.s) der ki: ?Gayretini, başkasının ayıplarını aramak için değil, kendi nefsini ıslah etmek için harca.?
Hasan-ı Basrî (k.s) şöyle diyor: ?Ey âdemoğlu, sende mevcut olan bir kusur ile insanları kınayıp dururken, kâmil müslüman olamazsın. Kâmil müslüman olmak için önce kendi kusurunu islah etmen, sonra da başkalarının kusurlarını islah ile meşgul olman lâzımdır. Ancak bunu yaptığın takdirde, Allah Teâlâ?nın has kullarından olabilirsin.? 114
Seri es-Sakatî (k.s) der ki: ?Bir kimsenin ahmak olduğuna alâmet, kendi ayıbını bırakıp başkasının ayıbıyla meşgul olmasıdır.? 115
Zünnûn-i Misri (k.s) demiştir ki: İnsanların ayıpları ile meşgul olan, kendi ayıbını görmez.? 116
Yine hazret şöyle der: İnsanların kusurları, seni kendi kusurunu aramaktan alıkoymasın! Sen insanların üstünde gözetleyici değilsin! Allah?a en sevimli kul, O?nun hükümlerine en iyi anlayan kimsedir. Kendisinde bulunan bir kusuru kabul etmek, kişinin gerçek akıllı ve tevazu sahibi olduğunu gösterir.? 117
Ebû Osman el-Mağribî (k.s), ?Başkalarının halleriyle meşgul olan, kendi güzel halini kaybeder? demiştir.117
Büyük ârif Şeyh Sa?dî-i Şîrâzî (k.s) der ki: ?Benim nazarımda bu dünyada en akıllı insan, kendisiyle meşgul olup başkalarıyla hiç uğraşmayandır.?
Ehl-i beyt?in büyük imamlarından Muhammed Bâkır (rah) der ki: ?Kendisinde mevcut olan bir kusuru başkasında arayan ve kendi işlemekte olduğu bir ayıbı başkasına yapmamasını emreden kimse ne kadar kusurludur.? 119
Molla Câmî (rah) Bahâristan adlı eserinde şöyle bir olayı nakleder:
?Bir koyun sudan atlarken kuyruğu yukarı kalktı. Bunu gören keçi, ?Edep yerini gördüm? diye gülmeye başladı. Koyun geriye dönerek şu cevabı verdi:
Hey insafsız! Ben yıllarca senin edep yerini apaçık gördüğüm halde, ne gülerim ne de ayıplarım. Sen ömründe bir defa beni böyle görmekle utandırmaya mı kalkıyorsun??
Mevlânâ (k.s) şöyle demiştir: ?Kardeşinde bir ayıp görüyorsun o ayıp, sendedir de onda görüyorsun. Dünya aynaya benzer. Kendini onda görüyorsun sen. Çünkü Mümin, müminin aynasıdır.? 120 O ayıbı kendinden gidermeye bak. Zira ondan incindiğin zaman, kendinden inciniyorsun demektir.? 121
Âriflerden Bekir b. Abdullah el-Müzenî (k.s) bir talebesine ve bütün insanlara şu öğütleri vermiştir:
?Eğer, şeytan senin önüne çekip, ?Sen falanca müslümandan daha üstünsün? derse dikkatli ol; hemen karar verme. O müslüman kardeşin yaşça senden büyükse şöyle de:
`Bu kardeşim, benden önce müslüman olup benden daha çok sâlih amel işlemiştir. Onun için, o benden daha üstündür.?
Eğer senden küçükse şöyle düşün: Ben ondan daha yaşlıyım. Bu kadar yaş içinde pek çok kusurum oldu, ben günahlarda onu geçtim. Bu bakımdan o benden daha hayırlıdır.?
Şayet sana ikramda bulunan ve hürmet gösteren müslüman kardeşlerinle karşılaşırsan, ?Bu Allah?ın bir ihsanıdır? de.
Eğer onlardan cefa görürsen, ?Bu, işlediğini bir günahtan dolayıdır? de.?
112 Beyhakî, 5uabü7-imân, nr. 10563; Aclûnî, Ke5fül-Hafâ, 2/42 (nr. 1671).
113 Buhâri, Edebü?l-Müfred, nr. 592; Ahmed b. Hanbel, Kitâbüz-Zühd, s. 178; Aclûnî, Keşfü1-Hafâ, 1/265 (nr. 944); Gazâli, İhyâ, 3/1605.
114 Gazâlî, İhyâ, 3/1605.
115 Şa?rânî, Tabakatü?I-Kübrâ, 1/74; ibnü?I-Cevzî, Sıfatü?s-Safve, 1/627; Abdülmecid Hânî, et-Hadâikui-Verdiyye, s. 43.
116 Şa?rânî, Tabakatül-Kübrâ, 1/71.
117 ibnü?I-Cevzi, Sifatüs-Safve, 2/512.
118 ibnü?I-Mülakkin, Tabakatül-Evliyà, 238; Abdülmecid Hânî, et-HadâikutVerdiyye, s. 70.
119 ibnü?I-Cevzî, Sıfatü?s-Safve, 1/460; Ebû Nuaym, Hilyetü?I-Evliyâ, 3/188.
120 Buhârî, Edebül-Müfred, nr. 238; Ebû Davud, Edeb, 49; Tebrîzî, MişkâtülMesâbih, nr. 4985; Taberânî, Mekârimü?I-Ahlâk, nr. 92.
121 Mevlânâ, Rhi Mâ fïh, s. 19.
Edep Ya Hu 2 ? Siraceddin Önlüer