Konunun kanunlaştırıldığı Nisan 2016'ya kadar tüm alacak ve tazminatlarını faiziyle alacaktır ancak sonrası verilmeyecektir, 2012-2016 arası dava açanlar zaten bu farkı aldılar ancak sonrası için anlamakta zorlandığımız 2017 tarihli AYM Kararı ile kanunun 2016 Nisan'da çıkmasına rağmen 2012 Ocak tarihine geriye yürütülebileceği yorumu yapıldı.
2016 Nisan'dan önce bu tür kurumlara giren tüm kariyer uzmanları ve yardımcıları bu kanuna tabi tutulmaları hukukun en temel genel ilkelerine aykırı.
Anılan tarihten sonra giren arkadaşlar için ise yeni bir yasal düzenleme gerekiyor şeklinde düşünüyordum.
Ancak artık herkes aynı kefede ki olmasa dahi bunun temeli tarih değil "eşitsizlik". Eşit işe eşit ücret derken Aynı iş ve sorumluluk altında Aynı Unvanı taşır kişilerin birine sana X sana X+10 Bin TL veriyoruz denemez, denmemeli.
Bu olay; ben şu pozisyondayım yükselme ile bu olsam şu olsam veya bu meslekten yüksek alsam çok çalışıyorum olayı değil anlaşılmalı artık.
Olay şu 2 EPDK BTK RTÜK KİK SPK BDDK vb. UZMANI veya UZMAN YARDIMCISI yani AYNI unvanda olan kişilerin FARKLI özlük haklarına mahkum edilmesi.
Bu kabul edilemez ve artık fark gerçekten tolere edilebilir düzeyin çok üzerine çıktı, hepimiz barınma-yemek-ulaşım-çocuk masrafları-özel sağlık hizmeti gerektiren durumlar-kendi ve yakın ailemize destek gibi temel; kültür-sanat-hobi-tatil-özel zevkler gibi yine temel sayılabilecek ama artık diğerlerine nazaran lüks kategorisinde (olmadığını ısrarla düşünsemde) olan ve kendini motivasyonunu yükseltecek birçok harcama kaleminden sorumlu. Alınan maaşlar da ortada.
Bizler asgari ücret ya da az üzerinde alalım yeterli olur oturalım demedik. Ailemizin de büyük çabalarıyla; Ülkenin en iyi okulları için anadolu-fen liselerinden başladık, üniversite sınavları ile düzgün fakültelere yerleştik, iyi derecelerle bitirdik, yetmedi dirsek çürüttüğümüz; dersaneler, kütüphaneler, sabahlamalar derken insanlıktan çıktık, KPSS dereceleri edindik, sıralamasına girebildiysek, yabancı dillerde daha girişte 70-80 zorunlu tutulduğu sınavları da geçtik, mülakatlardan elendik elendik usanmadık devam ettik, sonunda girdik, yine özverili çalışma ile devlete millete faydalı olmaya hep gayret ettik. Tez yazdık onu savunduk, gerekirse tekrar düzenledik, yabancı dilimizi tekrar belgeledik, Kurum yeterliliklerini hem yazılı hem sözlü geçip sonuçlarını bekledik uzmanlığı söke söke aldık, üst kurulların yön verdiği en önemli sektörlerin en kilit yerlerinde projelerinde yer aldık, almaya da devam ediyoruz.
Bu anlatılanlar sadece senelerin özeti ve karşıya aktarabildiklerimiz çok zor. Görenler sadece limanda gemin var diyor ki ne fırtınalardan geçildi kimsenin umurunda değil.
Şimdi siz söyleyin aynı hatta daha zor şartlarla girdiğimiz, aynı sorumluluk ve unvanda çalıştığımız değerli diğer meslektaşlarımızdan farkımız sene mi? (2011 yılında giren ile 2012 Ocaktan sonra girenler arasında ay farkı dahi yaşayanlar mevcut) Bu kabul edilebilir bir sebep midir? Ne kadar daha görmezden gelinmeye devam edeceğiz? Her ayın 15'inde bunu tekrar ve tekrar düşünmek zorunda bırakılmak, iş barışı, eşitlik ve motivasyonu sorgulamak bizleri yıpratmıyor mu sanıyorsunuz?
Bir gün bunun çözüleceğine inancım tam çünkü adaletsizlik mutlaktır ve bu da göreceli bir durum olmaktan inanın çok uzak...
Konunun kanunlaştırıldığı Nisan 2016'ya kadar tüm alacak ve tazminatlarını faiziyle alacaktır ancak sonrası verilmeyecektir, 2012-2016 arası dava açanlar zaten bu farkı aldılar ancak sonrası için anlamakta zorlandığımız 2017 tarihli AYM Kararı ile kanunun 2016 Nisan'da çıkmasına rağmen 2012 Ocak tarihine geriye yürütülebileceği yorumu yapıldı.
2016 Nisan'dan önce bu tür kurumlara giren tüm kariyer uzmanları ve yardımcıları bu kanuna tabi tutulmaları hukukun en temel genel ilkelerine aykırı.
Anılan tarihten sonra giren arkadaşlar için ise yeni bir yasal düzenleme gerekiyor şeklinde düşünüyordum.
Ancak artık herkes aynı kefede ki olmasa dahi bunun temeli tarih değil "eşitsizlik". Eşit işe eşit ücret derken Aynı iş ve sorumluluk altında Aynı Unvanı taşır kişilerin birine sana X sana X+10 Bin TL veriyoruz denemez, denmemeli.
Bu olay; ben şu pozisyondayım yükselme ile bu olsam şu olsam veya bu meslekten yüksek alsam çok çalışıyorum olayı değil anlaşılmalı artık.
Olay şu 2 EPDK BTK RTÜK KİK SPK BDDK vb. UZMANI veya UZMAN YARDIMCISI yani AYNI unvanda olan kişilerin FARKLI özlük haklarına mahkum edilmesi.
Bu kabul edilemez ve artık fark gerçekten tolere edilebilir düzeyin çok üzerine çıktı, hepimiz barınma-yemek-ulaşım-çocuk masrafları-özel sağlık hizmeti gerektiren durumlar-kendi ve yakın ailemize destek gibi temel; kültür-sanat-hobi-tatil-özel zevkler gibi yine temel sayılabilecek ama artık diğerlerine nazaran lüks kategorisinde (olmadığını ısrarla düşünsemde) olan ve kendini motivasyonunu yükseltecek birçok harcama kaleminden sorumlu. Alınan maaşlar da ortada.
Bizler asgari ücret ya da az üzerinde alalım yeterli olur oturalım demedik. Ailemizin de büyük çabalarıyla; Ülkenin en iyi okulları için anadolu-fen liselerinden başladık, üniversite sınavları ile düzgün fakültelere yerleştik, iyi derecelerle bitirdik, yetmedi dirsek çürüttüğümüz; dersaneler, kütüphaneler, sabahlamalar derken insanlıktan çıktık, KPSS dereceleri edindik, sıralamasına girebildiysek, yabancı dillerde daha girişte 70-80 zorunlu tutulduğu sınavları da geçtik, mülakatlardan elendik elendik usanmadık devam ettik, sonunda girdik, yine özverili çalışma ile devlete millete faydalı olmaya hep gayret ettik. Tez yazdık onu savunduk, gerekirse tekrar düzenledik, yabancı dilimizi tekrar belgeledik, Kurum yeterliliklerini hem yazılı hem sözlü geçip sonuçlarını bekledik uzmanlığı söke söke aldık, üst kurulların yön verdiği en önemli sektörlerin en kilit yerlerinde projelerinde yer aldık, almaya da devam ediyoruz.
Bu anlatılanlar sadece senelerin özeti ve karşıya aktarabildiklerimiz çok zor. Görenler sadece limanda gemin var diyor ki ne fırtınalardan geçildi kimsenin umurunda değil.
Şimdi siz söyleyin aynı hatta daha zor şartlarla girdiğimiz, aynı sorumluluk ve unvanda çalıştığımız değerli diğer meslektaşlarımızdan farkımız sene mi? (2011 yılında giren ile 2012 Ocaktan sonra girenler arasında ay farkı dahi yaşayanlar mevcut) Bu kabul edilebilir bir sebep midir? Ne kadar daha görmezden gelinmeye devam edeceğiz? Her ayın 15'inde bunu tekrar ve tekrar düşünmek zorunda bırakılmak, iş barışı, eşitlik ve motivasyonu sorgulamak bizleri yıpratmıyor mu sanıyorsunuz?
Bir gün bunun çözüleceğine inancım tam çünkü adaletsizlik mutlaktır ve bu da göreceli bir durum olmaktan inanın çok uzak...
niskanenmihaklı , 2 yıl önce
https://www.memurlar.net/haber/1035553/danistay-bankalar-yeminli-murakip-yardimcisini-hakli-buldu.html
"Danıştay 12. Dairesi, Kurumunda bankalar yeminli murakıp yardımcısı olarak görev yapan davacının, mali ve sosyal haklarının 15/01/2012 tarihinden önce göreve başlayan murakıp yardımcıları ile eşitlenmesi talebiyle yaptığı başvuruyu haklı buldu."
Aslında güncel böyle bir karar çıktı ama İDDK'dan dönme ihtimali yüksek gibi. Keşke bir ışık olsa en azından 3600, eyt derken herkese istediğinin verildiği bu dönemde birileri tarafından gündeme getirilse bu konu...