Hadis inkârcıları Kur'ân-ı Kerîm'de bazı hükümlerin kitapta geçmediğini, geçmeyen hususları Peygamber Efendimiz söylediğinde ise, bu sözleri Peygamber Efendimizin söyleyemeyeceğini, bu sözlerin uydurma ve yalan olduklarını iddia ederek küfre giriyorlar. Oysa hadis ilmini küçük bir araştırmayla yaparak, detayına girerek,
Hadis kitaplarımızdaki hadisleri üç bölüme ayırabileceğimizi görürüz ve deriz ki:
1) Bazı hadisler Kur'ân-ı Kerîm'deki hükümleri destekler.
Meselâ ana-babaya itaat etmeyi, onlara karşı gelmemeyi emreden hadîs-i şerîfler böyledir.
2) Bazı hadisler de Kur'ân-ı Kerîm'de özet halinde verilen bilgileri açıklar.
Oradaki genel hükümleri belirgin hâle getirir ve Kur'ân-ı Kerîm'in kapalı bıraktığı bazı yönleri açığa çıkarır.
3) Kur'ân-ı Kerîm'in hiç temas etmediği, olumlu veya olumsuz bir şey söylemediği konular vardır.
İşte bu konularda tamamen hadîs-i şerîfler söz sahibidir. Kâinâtın Rabbi kitabında temas etmediği hususlarda, hüküm koyma (teşri) yetkisini Rasûlüne bırakmıştır. Kullarına da Rasûlünün koyduğu bu hükümlere kayıtsız şartsız uymalarını emretmiştir.
Hadis inkârcıları Kur'ân-ı Kerîm'de bazı hükümlerin kitapta geçmediğini, geçmeyen hususları Peygamber Efendimiz söylediğinde ise, bu sözleri Peygamber Efendimizin söyleyemeyeceğini, bu sözlerin uydurma ve yalan olduklarını iddia ederek küfre giriyorlar. Oysa hadis ilmini küçük bir araştırmayla yaparak, detayına girerek,
Hadis kitaplarımızdaki hadisleri üç bölüme ayırabileceğimizi görürüz ve deriz ki:
1) Bazı hadisler Kur'ân-ı Kerîm'deki hükümleri destekler.
Meselâ ana-babaya itaat etmeyi, onlara karşı gelmemeyi emreden hadîs-i şerîfler böyledir.
2) Bazı hadisler de Kur'ân-ı Kerîm'de özet halinde verilen bilgileri açıklar.
Oradaki genel hükümleri belirgin hâle getirir ve Kur'ân-ı Kerîm'in kapalı bıraktığı bazı yönleri açığa çıkarır.
3) Kur'ân-ı Kerîm'in hiç temas etmediği, olumlu veya olumsuz bir şey söylemediği konular vardır.
İşte bu konularda tamamen hadîs-i şerîfler söz sahibidir. Kâinâtın Rabbi kitabında temas etmediği hususlarda, hüküm koyma (teşri) yetkisini Rasûlüne bırakmıştır. Kullarına da Rasûlünün koyduğu bu hükümlere kayıtsız şartsız uymalarını emretmiştir.