Kalbin harfiyatı

Şu iki parçayla sonlandıralım.

Biri yaz günlerinin türküsü, batan güneşin, sıcaklığın, uzaktan sevmelerin anısı...

Mutluluğun, çok sevmelerin, çokca özlemelerin melodisi...

https://youtu.be/NZ-Rw2vDJhs

.

Bu da yağmurlu, kapalı günlerin türküsü, hüznün, ayrılığın geçmişin yaralarına tercüman.

İnanmışlığın, teslimiyetin verdiği huzurun yerini tutabilecek hiç birşeyin olmadığını anlatan bir türkü...

https://youtu.be/hZmEuKpSZog

...

Samimiyet ve dürüstlük üzerine kurduğun şeyi yıkacak güç bulunmaz.

Aksi kumdan kaledir.

Hangi kurumda çalışsam çalışan olarak kendimi değersiz hissediyorum; ya insani beklentilerim gereksiz(!) ya da beterin beteri var.. İkisi de doğru..

Kendime verdiğim sürenin de sonuna geldim. Bir nevi uzatmanın uzatmasını oynadım.

Futbol tabiriyle sabaha kadar oynasam da sonuç değişmeyecekti.

Niye koşup kendimi daha çok yorayım ki

- Hoca beni değiştir :)

"-Beni öpmek istemezsin, yoksa hasta olursun

+Tamamen değdi"

https://youtu.be/OLPrpiiG4r4

İnsan hayret ediyor demek isterdim ama öyle alıştım ki artık. Hepsi normal geliyor.

Son birkaç ayda saçlarımdaki beyaz sayısı iyice arttı.

Dökülmeyecek saçlarımın sayısındaki bu artışı hayra mı yormak lazım :)

"Güveniyorsun, pişman ediyorlar. "

https://youtu.be/nffI876sIJU Bazen şu an nasıl ağlamıyorum diye şaşırırken bazen de (az önce bunu dinlerken olduğu gibi) ne çabuk aktı şimdi gözyaşım diye şaşırıyorum.. Güzel söylemişler.. bi ara giren ses.. değişik:) onu da beğendim

https://youtu.be/u3h4lbpViKQ

Ama bunun elbetteki hakkını büyük usta veriyo.. Yalnız O'nun söylediği sahneyi paylaşmak isterdim ama bulamadım. https://youtu.be/PaEOkGfpDRw

Ve Kemal Sunal ve türkü deyince aklıma beni çok etkileyen, hiç unutamadığım o sahne geliyo.. https://youtu.be/mmEtIMn33Gc Bu ne şahane bir oyunculuk mu diyeyim, bu ne müthiş gerçekten yanış mı bilemiyorum.. Çok gerçek, çok etkileyici..

İnsan ne yapıyorsa kendine yapıyor.

Bir günde Kısa Çalışma Ödeneği(KÇÖ) uzmanı olup çıktım.

"Küçük hesapların insanı"

İnsan daha güzel kendini ifade edemezdi.

Korona günlerinde karantina.. Siparişini verdiğim kitaplarım geldi.. Sıkıca sarılıp kokladım:) Ne diyoduk? " Kitap iyi biri! " Bi de şey diyoduk: " Etrafın seni sıktığı zaman kitap oku!"

https://youtu.be/nffI876sIJU

Ve ben hala bu seste, bu türküdeyim.. "Bana Veysel'in aşkı gerek" diyo..

Veysel'in aşkı; aşkın henüz evrilmediği haliyledir. Şimdiki naylondan yüreklerimiz kaldır(a)maz onu; ağırdır, acıtır kanatır.

Ama Nazım'ın aşkından herkese gerek. Nazım'ın aşkı; vatan sevdası, halk sevdasıdır ki; herkese gerekir!

Neyse.. Türkü güzel.. hüzünlü huzurumun, ben uyuyana kadar ki sebebi olacak..

"Bi çocuk böyle türkülerle büyütülür mü ya?" diye an gelip sitem edip an geliyo teşekkür ediyorum.. https://youtu.be/MpGLefuoraI

Yalnız Arif Sağ'dan dinlemek isterdim ama o zamanlarda cidden Belkıs Akkale'den dinlerdi bizimkiler:)

Ve tabi bu vardı bi de.. https://youtu.be/bz_eQ5dz5mE

Bu türküler evde duyulmaya başladığında içim sıkılırdı.. Hayattan soğurdum o yaşta:) Şimdi tam aksi, babaannemin, annemin, (hatta) babamın kokularını getiriyo bana.. o meşhur (ağır) hüzünlü huzurumu veriyo.. https://youtu.be/25nJFt8wzOQ