Sendikalardan depremzede öğretmenlere mazaretsiz tayin verilmemesi hakkında açıklama geldi mi?

Her dediğinize katılıyorum. Herkese şartsız tayin hakkı verilirken bize gelince siz giderseniz ne olacak memleketin hali diyorlar. Şu zamana kadar sendikaya üye olmadım, iyi ki de olmamışım. Onlara yazıklar olsun yüz binlerce üyenin hakkını savunmuyorlar. Asla birlik olup da hakkımızı koruyamıyoruz. Gerçekten böyle rezillik olmaz olsun. Ha bu arada, şehri ilk terk eden de Hatay Il Milli Egitim Muduruydu.

Hem depremzede hem mazeretsiz nasıl oluyor o iş öyle?

Eğer Şanlıurfa, Gaziantep, Adana gibi şehirlerde, hasar olmayan bölgedeki öğretmenlerin fırsattan istifade batıya kaçmasını desteklemek için böyle bir başlık açtıysan, sana tek şey söylemek istiyorum: Depremzede vatandaşlarımızdan, yakınlarını kaybedenlerden hiç mi utanmadın, hiç mi vcdan yok sende? Bu yaptığın şey için daha ağır kelimeler kullanırdım ama bence bu kadar yeter!. Enkaz çevrsinde, deprem bölgesinde fırsatçılık yapanlar aklıma geliyor bu başlığı okudukça. Ayıp, utan biraz.

Katılıyorum hocam size fakat özellikle Hatay, Kahramanmaraş, Adıyaman, Malatya çok zor durumda..bu illerdeki öğretmenlere verilebilir tayin hakkı.

14 yıldır aynı ilçede çalılyorum, evimiz orta hasarlı ve yıkım kararı verildi geçen hafta.Zaten tayin hakkım da, yeterince puanım da var.Üstelik branşın gereği ülkenin her yerinde rahatlıkla yer bulabilirim( Bunları depremi fırsata çevirmeye çalışıyorsunuz diyebilecek kapasitedeki su-i zancılar boş yere zanna girmesin diye yazdım)tayin hakkı vermedikleri için normal zamanı bekliyorum, kalacak evimiz yok, orada burada göçebe hayatı yaşıyorum, iki çocuğum okula gidemiyor güya 27 martta okul açılacakmış, tüm okulların doğalgaz kazanı patlamış, okulların birinde belediye, birinde kaymakamlık, diğerinde asker polis kalıyor bir kaç tanesi sosyal market oldu..Tayin verilir diye bekledik, belirsizlikten kurtuluruz hayatımız düzene girer çocuklarımız okula başlar diye umduk ama hiç kimse bizi düşünmedi..Nedense deprem bölgesinden tayin istemek batıya kaçmanın yolu olarak görülmek ve gösterilmek iştendi.. DEPREM BÖLGESİ BENİM MEMLEKETİM VE 14 YILDIR BURADAYIM, ama ınsaf evim yokken, göçebe bir şekildeyken nasıl hayat devam ettirilir..sendikalar bizim için hiçbir şey yapmadı, yapmak istemedi..Bu forumda olur olmaz herkes siz kaçarsanız çocuklarımızı kim okutacak dedi..Ancak askere polise şartsız tayin verildi, şuanda da sağlık personeline tayin gündemde..Bizim güvenliğimizi kim sağlayacak, bizi kim tedavi edecek diye sormayanlar, okulların ne zaman açılacağı muğlakken çocukları kim okutacak diye sordular..Ama sizin çocuklarınız şuanda eğitimsiz kaldı diye aklıllarına gelmedi gelemedi..Biz öğretmenler sanırım bu ülkenin üvey evlatlarıyız...

Hatay'da görev yapıyorum ben ,kim fırsatçılık yapsın ya böyle bi durumda şaka mısınız siz?

Tayin hakkı isteyenleri nasıl fırsatçılıkla suçlarsınız , yazıklar olsun!!!

Maalesef hocam. Depremi yaşamayan hadsizler gelmiş burada bizi vicdansızlıkla suçlama cüretinde bulunuyorlar, onlara söyleyecek bir şeyim yok. O gece yaşadıklarımızı bir biz biliriz maalesef. Mesai arkadaşlarımı kaybettim, günlerce bir ateşin başında ısınabilmek için bekledik, bir suya ekmeğe hasret kaldık, hala geceleri uyku girmiyor gözümüze ama buna rağmen tayin hakkını dillendirince fırsatçı oluyoruz? Nedense bu fırsatçılık olayı da sadece öğretmenlerin tayini söz konusu olunca açılıyor.

Sendikalar da dediğiniz gibi hiç uğraşmadılar, bir açıklama nezaketinde bile bulunmadılar. Asrın felaketi dediler ama o asrın felaketi bile öğretmenlere tayin hakkı vermelerine yetmedi. Çok yazık.

Öğretmenlerede tayin hakkı verilsin de ,askerle polisle kıyaslama dan isteyin isteyeceğinizi asker ve polisler afet gününden bu yana aktif gorevdeler ailesiyle çocuklarini güvenli bölgelere götürebilmek için ücuncu dördüncü günün sonunda vakit bulup götürüp tekrardan göreve döndüler bazisida hiç görevi birakamadi otobüs le yolladı.hangi yurda veya pansiyona yerlestirilecegini bilmeden,ama öğretmen lerin çoğu arabaya atlayıp Türkiye'nin istedikleri bölgesine gönülleri rahat ulaştılar.gozleri arkada kalmadan.

Not polis eşi öğretmenim her şeyi gördüm biliyorum yaşıyorum.depremzedeyim hala eşime izin yok çocuklarima kolla kanat germeye çalışıyorum, aklım Orada ne diyeyim ki

depremden sonra üç gün arabada çocuklar la yatıp kaldık yağmur ve soğukta

Konuyu lütfen asker polis öğretmen kıyaslamasına getirmeyelim, kolluk kuvvetleri bu ülkenin can damarıdır, can damarı koparsa her şey elden gider.Buradaki cümlem öğretmenlere bakış açısını dile getirmek adına, sadece öğretmenler görev yapmıyor bu ülkede bakin diğer evlet memurları da gerekli, nasıl ki onlara tayin verilince korunmasız, tedavisiz kalmıyorsak, bize tayin verilince de eğitimsiz kalmazsınız şeklinde anlaşılması içindi...bu forumda sürekli meslek kıyaslaması yapılıyor, bu çok basit bir düşünce şekli..Depremin ilk gününden beri, görevi eğitim öğretim olduğu halde çadırkentlere koordinasyon merkezlerinde çalışan çabalayan yüzlerce öğretmenimizi saygıyla minnetle anıyorum...Arabasına binip şuraya buraya gideni de ayıplamıyorum çünkü öğretmenin görev yeri ve tanımı açıkça bellidir..

Al işte.. Öğretmenin en büyük düşmanı yine öğretmendir diye boşuna demiyorlar. Siz niye savunmaya geçtiniz ki hemen? Sanırım bihabersiniz çoğu kurumun tayin hakkı verdiğinden. Biz bu yüzden hiç sesimizi duyuramıyoruz işte. Sürekli birbirimizin açığını arayıp birbirimize köstek olduğumuz için.

Bırak şimdi bu lafları. Neymiş öğretmenler birbirine destek olmuyormuş, açığını arıyormuş. Birilerinin yapmaya çalıştığı usulsüzlüğe niye öğretmenler destek olacakmış?

Bu lafları kullannların büyük çoğunluğu gayrü meşru iş peşindedir ve etrafına şakşakçı arıyordur. Kimse sizin destekçiniz ve şakşakçınız olamaz.

Yasal olmayan usulsüz işler çevirmeye çalışıp, sonra yanına adam toplamak için "öğretmenler destek olmuyor" diye gürültü yapmayın.

Bu forum tamamen boşmuş. Burada kimse olumlu bir şey yapalım diye çabalamıyor. Doğru düzgün mesaj yok. Gelen de fesatlık yapmaya gelmiş.

Hadi ya, şakşakçılıkmış. Birlik olmayı şakşakçılık olarak adlandırıyorsan Türkçende sıkıntı olsa gerek. Sen galiba öğretmen bile değilsin burada kin kusmaya gelmişsin.

"Yasal olmayan usulsüz işler çevirmeye çalışıp, sonra yanına adam toplamak için "öğretmenler destek olmuyor" diye gürültü yapmayın."

Hele lafa bak lafa. Ciddiye alınacak gibi değilsin valla.

Depremi uzaktan duyan, televizyonda deprem görüp amanın psikolojisi bozulan değil, depremde yatağının yanındaki duvar yıkıldıktan sonra evinden kaçan insanlardan bahsediyoruz.

Öğretmene laf söyleyenler Akşam karanlığı çöktüğünde (Örnek) Nurdağı'na gitsin, mertse göreyim yanına ışık ve ateş almasın, suyu da olmasın, üzerine zaten yağmur yağacaktır. Bugünlerde öyle ölmek üzere olan insanlar çığlık atmıyor, korkmayın, ölen öldü. Kedi köpek sesinden başka ölümün sessizliği var. Bir gece böyle bekleyip sonra görev yerinize dönün ve görevinize de devam edin.

Ben bir sağlıklıyım. Depremin başımdan beri iki küçük cocugumu arabada öğretmen eşime bırakıp hastanede çalıştım. Sürekli artçı sürekli deprem oldu hem kendim hem çocuklarım hemde içeride hastalar adına korktum. İlk baslarda öyle bir arbede yaşandı ki anlatamam. Hala deprem bölgesinde kalıyorum o iki küçük çocuğumla. Eşimin öğretmen arkadaşları daha 2. Gün olmadan bastı gittiler çocuklarını okullara yazdırdilar kendilerine hemen bir düzen kurdular malatyada zaten okul açılmaz diyerek..

Şimdi soruyorum size saglikciya verilen tayininde detayları bile belli değilken niye gözünüzünu sürekli kolluk kuvvetine ve saglikciya dikiyoruz? Belliki yeriniz rahat ve canınız sıkılıyor...