Editörler : E.Kayı Han
17 Nisan 2012 11:47

Kur?ân-ı Kerimi , meallerden daha geniş bir perspektifle ele almak gereklidir.

Her insanın Kur?ân?dan istifadesi, biraz da onun istifade tekniğini bilmesine bağlıdır.

Arapça bilenler yılda en az birkaç kere Kur?ân?ı iyi hazırlanmış meâllerden takip etmeli ve eski malumatlarını taze tutmaya çalışmalıdırlar.

Arapça bilmeyenlere gelince, onların meâl okumalarını tavsiye edilmez.Onlar, Kur?ân?ı mutlaka tefsirlerden öğrenmeye çalışmalıdırlar.

Günümüzde yazılan Türkçe birçok tefsir var.

Bunlardan akide bakımından sağlam ve Ehl-i Sünnet görüşünü tam aksettiren herhangi bir tefsiri okumakla, zannederim Kur?ân?ın muhtevası hakkında, belli ölçüde de olsa, bilgi edinmek ve malumat sahibi olmak mümkün olur.

Eğer eldeki meâllerle yetinmeleri onları aç-susuz bırakacağı gibi bir kısım şüphelere de atabilir. Hele, Kur?ân?ı okudukları meâllerden ibaret zannedenler için, böyle bir meâl okuma, Kur?ân?la hiç ilgilenmemeden daha tehlikelidir.

Arapça bilenlerin meâl okumalarında ise, böyle bir tehlike söz konusu olmasa gerek; çünkü onlar, dil bakımından ellerindeki meâlin eksikliğini görebileceklerinden, ihtimal daha az aldanacaklardır.

Kuranın uslubuna da bakarsak; bazı ayetlerde icmalî, ayrıntılara inmeden ve özet halinde anlatım bulunmaktadır. Daha sonra, bir başka ayette de bu icmal tafsil edilmekte, etraflıca açıklanmaktadır..

Kur'anı Kerim, bazı mevzuları belli bir tertip üzere, hususî surette, etraflıca ve bir irtibat içerisinde ortaya koyarken ve biz anlatılanlardan ALLAH Celle Celaluhünün maksadını anlayarak ayetleri okumaya devam ederken; bakıyoruz ki, anlatılan konudan farklı olarak, o işin içinde istidrâdî gibi görünen bir ayet geliyor. Hiç münasebeti yokmuş gibi görünen, akla öyle gelebilecek bir mevzuya geçiliyor. Mesela, insanın eşine karşı nazik ve lütufkâr davranması gerektiğinin vurgulandığı bir yerde, "Cehennemden korkun!" deniliyor. İlk bakışta münasebet yokmuş gibi zannedilse de, biraz im'ânı nazarda bulunulunca görülüyor ki, aslında tam söylenmesi gereken söz, söylenmesi gereken en uygun yerde ifade ediliyor.

Başkalarının çok defa kuru, donuk, aynı konuda olan şeyleri üst üste istif ederek meydana getirdiği kitaplardan farklı olarak Kelâmı İlâhî muhataplarını daima hüşyar tutacak bir üslup kullanıyor. Ayrıca, her meseleyi neticede bir iman esasına bağlıyor.. Yani dinin esasâtını tesis ediyor; bu tesiste kullanılması gereken malzemeyi bütünüyle kullanıyor ve neticede de müminler için çok önemli bir imanî rüknü hatırlatıyor.

Az önce verdiğimiz misale dönecek olursak, eşler arasındaki münasebeti anlatırken birden ahireti, cennet ve cehennemi nazara veriyor ve yapılan iyi ya da kötü amellerin bir karşılığı olduğunu, bu husus düşünülerek davranılması gerektiğini irşad buyuruyor. Dahası, o konuları anlatmanın yanı başında, inandırmanın yollarını da uygun bir şekilde kullanıyor. İnsanları, yolunca ve usulünce inanmaya sevk ediyor.

Böylece Kur'anı Kerim, meselelerimizi nasıl anlatmamız gerektiği hususunda bize de bir üslup öğretiyor.

Biz o üslubu kullandığımız zaman insanlar inanır mı inanmaz mı, o ayrı bir mesele. Kalbleri mühürlemişse inanmazlar.

Fakat, meselelerimizi o şekilde anlatırsak biz inandırma adına lazım gelen şeyleri yapmış oluruz.

Biz, her halimizle, her sözümüzle, her tavrımızla, her davranışımızla inandırıcı olma durumundayız.

Ama inandırmak bizim vazifemiz değildir. Evet, biz güven kaynağı olmalıyız.

Halimize, sözümüze bakan herkes demeli ki, "Bunlardan yalan sadır olmaz."

Fakat inandırma işine gelince, o ayrı bir fiildir.

Kısaca; ayetlere meal dışında daha geniş bir perspektifle değerlendirmek gerekli, bir ehlinin açıklamaları ile birlikte değerlendirmek ve de bunu anlamaya çalışmalıdır.

(alıntıdır)


bana mı dedin
Kapalı
17 Nisan 2012 11:53

?Biz Kur'an'ı sana her şeyin apaçık bir beyanı olarak indirdik."

gibi ayetlerden hareketle, bazıları "her şey Kur'an'da vardır" derler.

Acaba, gerçekten her şey Kur'an'da var mıdır? Varsa nasıl vardır?

-----------------------------------------------------------------

Evet, her şey Kur'an'da vardır. Fakat ayrıntılarıyla değil, esaslarıyla vardır.

Küçük bir çekirdekte, ağacın plan ve programının yazılı olması şeklinde vardır.

Kainatta ve insanlık aleminde cereyan eden kanunlara işaretler şeklinde vardır.

Kur'an ve kainat, Allah'ın iki kitabıdır. Biri kelam sıfatının, diğeri kudret sıfatının tecellisidir.

Allah'ın kudret sıfatından gelen kainatta da her şey vardır ama, herkes her şeyi göremez.

Mesela, Edison elektriği buluncaya kadar, alemde elektrik vardı. Fakat insanlar farkında değillerdi. Edison, elektriği yoktan var etmedi; var olan bir şeyi buldu. Dolayısı ile, Edison, Newton, Arşimet gibi bilginler, tabiattaki kanunların koyucusu değil, bulucusudurlar. Mucidi değil, keşşafıdırlar.

Aynı durum, Kur'an ayetleri için de geçerlidir. Müfessirler, Kur'an'ın engin manalarına muhatap olmaya çalışır. Her biri, bir takım sırlar görebilir, bulabilir. Zamanın akış seyri de, Kur'an'ın sırlarının ortaya çıkmasına yardımcıdır.

Mesela,

"Biz insanı parmak uçlarına varıncaya kadar yeniden diriltmeye kadiriz."

ayetinde geçen "parmak uçları"ndaki sır, 19. yüzyılda, herkesin parmak izlerinin farklı olduğunun keşfedilmesiyle daha iyi anlaşılmıştır. Bu konuda, fenni gelişmelere işaret eden yüzlerce ayeti örnek olarak vermek mümkündür.


tom.miks
Yasaklı
17 Nisan 2012 11:56

'Arapça bilmeyenlere gelince, onların meâl okumalarını tavsiye edilmez.Onlar, Kur?ân?ı mutlaka tefsirlerden öğrenmeye çalışmalıdırlar.'

çünkü gerçeğini okurlarsa akıllarına yatmaz ve ateist olabilirler..bu nedenle yorumlarını okumalılar ki akıllarını kullanmak zorunda kalmasınlar..

zaten bu akıl o kadar da gerekli birşey değil gibi bir bakış açısı, tuhaf..


bana mı dedin
Kapalı
17 Nisan 2012 11:58

Okudun Ve BuNu anladıN ?

iLgiNç .


mustifafa
Yasaklı
17 Nisan 2012 12:26

''Evet, her şey Kur'an'da vardır. Fakat ayrıntılarıyla değil, esaslarıyla vardır.''

Kuran'da her şey yoktur.Yalnızca o dönemde zaten bilinen olayları vardır.Daha önceden zaten söylenmiş cümelelr..Hepsi o kadar.Üstelik bunlaradn bilimin yanlışladıkları da var..

-----------------------

''Mesela, Edison elektriği buluncaya kadar, alemde elektrik vardı. Fakat insanlar farkında değillerdi. Edison, elektriği yoktan var etmedi; var olan bir şeyi buldu. Dolayısı ile, Edison, Newton, Arşimet gibi bilginler, tabiattaki kanunların koyucusu değil, bulucusudurlar. Mucidi değil, keşşafıdırlar.''

Müslümanların Allah'ının kanunlarını,Allah'a inanmayanlar buluyor ne hikmetse.Müslümanlar da keşfin üzerine konup kendilerine mâl ediyorlar :)

------------------------

'Biz insanı parmak uçlarına varıncaya kadar yeniden diriltmeye kadiriz''

Parmak iziyle alakası olmayan bir cümleden her insanın parmak izinin farklı olduğunu çıkarmak hiç mantıklı değil.Yüzyıllarca o ayetten parmak izini çıkaramayan islam alimleri! ne hikmetse 19 yy. dan sonra bu keşfin üzerine konmaya çalışmış.Olay bundan ibaret.

------------------------

Kuran'da hiç bir şey yazmıyor.Eğer cidden dişe dokunur bir şeyler yazıyor olsaydı bugün Japonya,Amerika,Avrupa,Rusya değil Afganistan,Irak,Arabistan (Yani Kuran'ı yazıldığı dil ile anlayabilen) ülkeler teknoloji devi olurdu.

Kendinize ait olmayan teknolojinin üzerine konma çabanız çok komik..

''Bu kurallar zaten vardı..Allah var etti..'' Ama ne hikmetse hep kafirler buldu.En azından bu konuda azıcık düşünmek lazım dimi?


bana mı dedin
Kapalı
17 Nisan 2012 13:35

Kur'an'daki bilgiler :

1. Kur'an'da her şeyden bahis vardır. Sema-arz, dünya-ahiret, sevap-günah, cennet-cehennem, Allah-alem gibi bütün temel konulardan ayetler bahsetmiştir.

2. Kur'an'da günümüz fen ve teknolojisine de işaretler vardır. Fakat ilgili ayetler ayrıntılı bir şekilde değil, esaslar itibariyle işaret etmektedir.

"Kur'an'da ilmi gelişmelere işaret yok." denilmesi tefrit olduğu gibi, "Bu ilmi gelişmelere ayrıntılarıyla işaret vardır." demek de, ifrattır. Her iki aşırılıktan da uzak kalmak gerekir.,

3. Kur'an, tarih-coğrafya kitabı değildir. Kur'anın asıl gönderiliş hikmeti,

"Allah'ı bize tanıtmak ve kulluk vazifelerimizi bize öğretmektir."

4. Bulunan her yeni keşfe veya revaçta olan teorilere

"İşte, Kur'an'da bu da var!" şeklinde İslam vahyinin mührünü vurmak, ilerde bir takım mahzurları netice verebilir.

İlm-i İlahi'den gelen Kur'an'ın, bir takım, "bilimsel payandalarla" desteklenmeye ihtiyacı yoktur.

Böyle bir destek bulmaya çalışmak, bilimi asıl, Kur'an'ı ise, ikinci derecede kabul etmek demektir. Halbuki asıl olan, Kur'an'ın ezeli ve ebedi değişmez hükümleridir. Fennin ve ilmin hiçbir hükmü , Kur'an'a aykırı olamaz.


Edi Büdü
Yasaklı
17 Nisan 2012 13:43

Ben Türkçe bir meal okumayı tercih ederdim... Ayrıca ileride namaza başlarsam (!) türkçe okuyacağım... Arapça değil...


padodarc
Şef
17 Nisan 2012 13:44

mustifafa,

Farkındasındır muhakkak da bu forumu takip ettiğim kadarıyla "Allah'a inananlar" başlıklarda cevap olarak belirli internet sitelerinden yazılar bulup blok halde kopyala yapıştır yapıyorlar. Kolaylarına mı geliyor bilmiyorum. Konu açarken neyse de aralarda dahi cevaplarda da oluyor bu. Kaynak gösterilmemesi ayrıca etik olmayan bir durum ama oturup parmak aşındırırken birilerinin, diğer tarafta kolayca kopyala yapıştır yapılması rahatsız edici değil mi?


bana mı dedin
Kapalı
17 Nisan 2012 13:53

OkuMa sana zorLa "oku" diyen mi vaR ?

BiLgi dahiLinde daha güzeL ve iYi anLatan yazı oLursa buraya koyuyoruz, sen okurSun yada okumazSın sana kaLmış .

Kendi fikirLerimiZ beyan ediLdiğiNde ancak "polemik" oLuyoR .

****Bu *ALLAH* inancı yani herkes özgür ve hür, herkes kendi aklını fikrini kullanır seçimini yapar.Sonucuna da katlanır.****

NOT :Matematik hakkında kurallar varsa ve sen bunu matematik ilmini alan birilerinden öğreniyorsan bu da aynı şekilde ilmini alanların anlatımını aktarıyoruz.


az-çok
Müsteşar
17 Nisan 2012 17:53

Selam.

Birilerine bir şey sorduğun zaman konuyu öyle dağıtır ki sorduğun şeyin cevabından çok ne anladığının cevabı olur.

Elimize hükmümlerine uyulması gereken bir belge verilmişken o belgeden yararlanmak gerekir.Nasip...


mustifafa
Yasaklı
17 Nisan 2012 19:19

@pedoarc ;

Kopyala yapıştır yazılar rahatsız etmiyor.Ama açıklamasını yaptıktan sonra tekrar copy/paste yapınca rahatsız oluyorum.

Okusunlar o siteleri orası beni ilgilendirmez.Ama ben istiyorum ki kendi düşüncelerini yazsınlar..Yoksa ben de bilirimi forumu 80 sayfalık copy/paste lerle doldurmayı :)

Zaten copy/paste yapılan yazıları büyük ihtimalle inananlar okumuyordur bile.Bu yazıları adam yerine koyup okuyan bir ben varım her halde...

Copy/paste e alışmışlar yapacak bir şey yok :) Arada bir bu hazıra konma zihniyetini bir kenara bırakıp kendi düşüncelerini yazsalar çok iyi olacak ama...

Hem dediğin gibi kaynak bile göstermiyorlar :D


tarihci0982
Yasaklı
17 Nisan 2012 19:37

hangi dilde okunursa okunsun yalan olan şey gene yalandır uydurma olan şey gene uydurmadır masal gene masaldır...

tefsircilerin ıkınarak yaptığı açıklamalar da anca ilkokul seviyesindekileri kandırabilmek içindir...

içinde bilimin zerresi olmayan şeyden bilim türetmek için her yolu deniyorlar.


avman
Daire Başkanı
17 Nisan 2012 20:31

Okuyalım arkadaşlar, kuranı kerimin mealini sürekli okumak lazım. Okumaktan zarar gelmez


bana mı dedin
Kapalı
19 Nisan 2012 23:06

Her müslüman Kur?an?ı anlamakla mükelleftir fakat Kur?an?dan hüküm çıkarmakla mükellef değildir. Bu, âlimlerin işidir.

Âlimler de kendi kafalarına göre değil belli metotlara göre Kur?an?ı tefsir eder, ondan hüküm çıkarmaya çalışırlar

Mesela arapça h harfi kaç tanedir?

Türkçede kaç tanedir?

Kuranda mesela bayan için kullanılan h ile erkek için kullanılan h harfi(arapçadaki) farklı mı?

türkçeye çevirirken ?


mustifafa
Yasaklı
20 Nisan 2012 00:58

ArkadaşımTürkçeye çevirenler de zaten biliyorar?Bimiyorlar mı?Çeviriyi yapanlarz aten Arapçayı gayet iyi bilen yıllarca Aparac ve Kuran üzerinde çalışmış insanlar.O yüzden mealler gayet iyidr.Tefsirleri ise yorum içeriyor gayette.Herkes kendi kafasına göre yorumluyor olay bu akdar bast.

Madem Kuran apaçıkk bir kitap..Alimlere! ihityacç neden acaba?Kuranın kendiylke çelişmez mi bu?


muhammedsaid
Müsteşar Yardımcısı
20 Nisan 2012 11:00

"ELHAMDÜLİLLAH" KELİMESİNİN EN KISA MANASI:

"Ne kadar hamd ve medh varsa,

kimden gelse,

kime karşı da olsa,

ezelden ebede kadar hastır ve lâyıktır o

Zât-ı Vâcib-ül Vücud'a ki,

Allah denilir."

*

İşte "ne kadar hamd varsa", "el-i istiğrak"tan çıkıyor.

"Her kimden gelse" kaydı ise, "hamd" masdar olup fâili terk edildiğinden, böyle makamda umumiyeti ifade eder.

Hem mef'ulün terkinde, yine makam-ı hitabîde külliyet ve umumiyeti ifade ettiği için, "her kime karşı olsa" kaydını ifade ediyor.

"Ezelden ebede kadar" kaydı ise; fi'lî cümlesinden ismî cümlesine intikal kaidesi, sebat ve devama delalet ettiği için, o manayı ifade ediyor.

"Has ve müstehak" manasını "Lillah"taki "lâm-ı cer" ifade ediyor. Çünki o "lâm", ihtisas ve istihkak içindir.

"Zât-ı Vâcib-ül Vücud" kaydı ise; vücub-u vücud, uluhiyetin lâzım-ı zarurîsi ve Zât-ı Zülcelal'e karşı bir ünvan-ı mülahaza olduğundan, "Lafzullah" sair esma ve sıfâta câmiiyeti ve ism-i a'zam olduğu itibariyle, delalet-i iltizamiye ile delalet ettiği gibi; Vâcib-ül Vücud ünvanına dahi, o delalet-i iltizamiye ile delalet ediyor.

*

İşte, "Elhamdülillah" cümlesinin en kısa ve ülema-yı Arabiyece müttefek-un aleyh bir mana-yı zahirîsi şöyle olursa,

başka bir lisana o i'caz ve kuvvetle nasıl tercüme edilebilir?

Mektubat


bana mı dedin
Kapalı
16 Ekim 2012 16:17

...


Azhab-37 ayeti
Yasaklı
19 Ekim 2012 01:13

KURAN MÜSVEDDE ÇALIŞMASI GİBİDİR.KONULAR KARMAKARIŞIK VE ANLAMSIZDIR.

Tarih kitaplarında olmayan Arap yaramadasın da yaşandığı düşünülen geçmiş hayali olaylar karmakarışık ve anlamsız şekilde Kuran adı altında kitapta toplanmıştır.Kuran?da birçok cümle değişik yerlerde birçok defa tekrarlanır. Bu tekrarları saymazsanız ve kurandan çıkarırsanız Kuran 50 sayfa tutmaz.Anlamsız karışık şekilde yazıldığı için birkaç kelimelik ayetler den sözedilir.Asla şu sure şu konuyu anlatır diye bişey duyamazsınız. Örnek vermek gerekirse.

Henüz dokuz yaşına gelmemiş bir minicik kızdan boşanabilmenin!! yöntemi aşağıdaki ayette anlatılır.

TALAK-Ayet.4.Kadınlarınız içinden âdetten kesilmiş olanlarla, henüz âdetini görmemiş bulunanlardan eğer şüphe ederseniz (iddetlerinin nasıl olacağında tereddüt ederseniz),onların bekleme süresi üç aydır.

Savaş ganimeti olarak köle ve cariye edinmek!!!,yağmalamak başkasının malını mal edinmek ise

ENFAL-69..Artık elde ettiğiniz ganimetten helâl ve hoş olarak yiyin ve Allah?a karşı gelmekten sakının.

RAHMAN SÛRESİ

32. Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?

34. Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?

36. Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?

38. Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?

40. Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?

42. Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?

45. Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?

47. Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?

49. Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?

51. Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?

53. Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?

55. Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?

57. Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?

59. Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?

61. Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?

63. Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?

65. Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?

67. Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?

69. Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?

71. Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?

73. Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?

75. Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?

77. Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?

Lut?un kavminin homoseksüel ilişkisi 5 ayrı yerde anlatılır.

7/80, 26/165, 27/54-55, 29/28

?Dua okuyun, zekat verin? 26 ayrı yerde neden tekrarlanır?

2/43, 2/83, 2/110, 2/177, 2/277, 4/77, 4/162, 5/12, 5/55, 9/5, 9/11, 9/18, 9/71, 19/31, 19/55, 21/73, 22/41, 22/78, 24/37, 24/56, 27/2, 31/4, 33/33, 58/13, 73/20, 98/5

Nuh?un halkının uyarılması ve tufana maruz kalışları 9 ayrı yerde anlatılır.

7/64, 10/73, 23/28, 25/37, 26/105-119, 29/14-15, 37/75-82, 51/46, 54/11-13,

8 ayrı yerde işitir ve görür 4/58, 4/134, 17/1, 20/46, 22/61, 22/75, 40/20, 58/1,

21 ay rı yerde papağan gibi işitir ve bilir der.

2/137, 2/181, 2/224, 2/227, 4/148, 5/76, 6/115, 7/200, 8/17, 8/42, 8/61, 9/98, 9/103, 10/65, 12/34, 24/21, 24/60, 26/220, 29/5, 29/60, 49/1,

23 ayrı yerde savaşmak, cihad tavsiye edilir.2/190, 2/193, 2/216, 2/244, 4/71, 4/74, 4/76, 4/84, 8/39, 8/60, 8/65, 9/14, 9/24, 9/29, 9/36, 9/38, 9/41, 9/73, 9/111, 9/123, 25/52, 57/10, 61/4, 66/9,

4 ayrı yerde bulduğunuzda, gördüğünüzde öldürün der.

2/191, 4/89, 4/91, 9/5, 33/61

?Allah hesabı görmede, ceza vermede çabuktur? lafını 9 ayrı yerde tekrarlar.

2/202, 3/19, 3/199, 5/4, 7/167, 13/41, 14/51, 24/39, 40/17,

Yerleri ve gökleri 6 günde yaratıldığını 7 ayrı yerde tekrarlar.

7/54, 10/3, 11/7, 25/59, 32/4, 50/38, 57/4

?Göklerde ve yerde olanlar onundur? cümlesini 31 ayrı yerde tekrarlar.

2/116, 2/255, 2/284, 3/29, 3/83, 3/109, 3/129, 4/126, 4/131, 4/170, 4/171, 5/97, 6/12, 10/66, 10/68, 14/2, 16/52, 20/60, 21/19, 22/64, 24/64, 29/52, 30/26, 30/27,31/26, 34/1, 42/4, 45/37, 48/7, 49/16, 53/31,

Kuran?ı Arapça olarak indirdiğini 10 ayrı yerde tekrarlar.

12/2, 13/37, 20/113, 26/195, 26/198, 39/28, 41/3, 42/7, 43/3, 46/12

Şeytan, şeytan, şeytan......Kuranın tamamı neredeyse şeytanın üzerine kuruludur.

O yücedir, şanı yücedir, büyüktür. 21 ayrı yerde.

2/255, 6/100, 7/190, 9/40, 10/18, 16/1-3, 17/1, 22/62, 23/92-116, 27/63, 28/68, 30/40, 31/30, 34/23, 40/64, 42/4-51, 43/85, 55/78, 67/1

Allah güçlüdür, üstündür, hakimdir, merhametlidir. 44 ayrı yerde

2/209-220-228-240, ¾-6-18-62, 4/56-165, 8/10-49, 9/40-71, 11/66, 14/47, 22/40-74, 26/9-104-122-140-159-175-191, 27/78, 29/26-42, 30/5-27, 31/9-27, 32/6, 35/28, 38/66,

44/42, 45/37, 57/1-25, 58/21, 59/1-24, 61/1, 62/3, 64/18, 67/2

Tam 89 ayrı yerde ?Allah bağışlayandır? der.

2/173-182-192-199-218-225-226-235, 3/31-89-129-155, 4/23-25-42-96-99-100-106-110-129-152, 5/3-34-39-74-98-101, 6/54-145-165, 7/153-167, 8/69-70, 9/5-27-91-99-102, 10/107, 11/41, 12/53-92-98, 16/18-110-115-119, 17/44, 22/60, 24/5-22-62, 25/6-70, 27/11, 28/16, 33/5-24-50-59-73, 35/28-30-34-41, 38/66, 39/5-53, 40/3, 42/5-23, 46/8, 48/14, 49/5-14, 57/28, 58/2-12, 60/7-12, 64/14-17, 66/1, 67/2, 71/10, 73/20, 85/14,

Kuranı okuduğunuzda genellikle Tevrat ta yazılanların tekrarını okumaya başlarsınız.Tevrattaki hikaye neden ayetler arasına dağıtılmıştır. Musanın hikayesi farklı surelerde karmakarışık biçimde yer almaktadır.Aşağıda ki surelerde bulabilirsiniz. Neden bölük pörçük karışık verdiğinin bahanesi nedir?Kopyalamak anlaşılmasın mı?

1-Yunus suresi 75 ayetten başlayarak 90 ayete kadar devam eder.

2-Taha suresi 9 ayetten başlayarak 121 ayete kadar devam eder.

3-Araf suresi 103 ayetten başlayarak 140 ayete kadar devam eder.

4-Şuara suresi 3 ayetten başlayarak 67 ayete kadar devam eder.

5-İbrahim suresi 5 ayetten başlayarak 13 ayete kadar devam eder.

6-Neml suresi 7 ayetten başlayarak 14 ayete kadar devam eder.

7-Kasas suresi 3 ayetten başlayarak 42 ayete kadar devam eder.

8-Mümin suresi 23 ayetten başlayarak 54 ayete kadar devam eder.

9-Bakara sures 40 ayetten başlayarak 87 ayete kadar devam eder.

10-Hud suresi 96 ayetten başlayarak 110 ayete kadar devam eder.

11-İsra suresi 101 ayetten başlayarak 104 ayete kadar devam eder.

12-zuhruf suresi 46 ayetten başlayarak 55 ayete kadar devam eder.

13-Duhan suresi 17 ayetten başlayarak 32 ayete kadar devam eder.

14-Zariyat suresi 31 ayetten başlayarak 43 ayete kadar devam eder.

15-Nazirat suresi 15 ayetten başlayarak 25 ayete kadar devam eder.

Kuran?da birçok yerde bir konu anlatılırken hiç alakasız bir konuya atlar,Cennetten bahsederken aniden savaş ve ganimet konusuna geçer.Sonra mirasa geçip tekrar cennet konusuna döner.Konu bütünlüğü bulunmaz.İsa konusunu,Nuh ve Musa konusunu başka başka surelerin başka başka ayetlerinin arasında bulursunuz. Numaralamaların bir anlamı olmadan cümlelerin kesilerek yapılması da ilginç.Bu kadar gelişigüzel tekrarların yapıldığı ve bu kadar cümlelerin gelişigüzel kesilip alakasız cümlelerin başladığı bir şeyi günümüzde hiçbir yayınevi kitap olarak basmaz. Kuranın yarısında Musa ile firavunu anlatır.Diğer yarısında İbrahim Meryem Yusuf ve nuh u anlatır.Aralarda ise köle cariye savaş yağması ganimetler anlatılır.Sürekli bana dua edin yoksa yakarım,azap ederim,sizi cehenneme atacağım,Muhammed e nasıl kadın sağlarım. (azhab)Muhammedin eşlerini nasıl hizaya getiririm.onu rahatsız etmeyin,dedikodu etmeyin ayet gönderirim.

Toplam 17 mesaj

Çok Yazılan Konular

Sözlük

Son Haberler

Editörün Seçimi