Peki öğretmenler neden mühendislik tamamlama programına kaydoluyor o zaman?
Hazır mühendislik okulları varken?
Kaldı ki ben formasyonun sınav öncesinde alınmasını da mantıksız buluyorum.
Yani, düşünün ki bir insan polis olmaya karar veriyor. Polis olması için ne gerekli? Ön sağlık, fiziksel yeterlilik ve sözlü mülakat...
Sen adama diyorsun ki gel seni polis yapalım, sen bir polisliği kazan; senin kazandıktan sonra boyuna kilona bakalım, sana sözlü yapalım...
Bir kişinin polis olup olmaması için yeterliliğe sahip olduğunu ya da olacağını, onu kazandırdıktan sonra ölçüyoruz?
Ölçme mantığına ters bir kere.
Benim şahsi fikrim.
Peki öğretmenler neden mühendislik tamamlama programına kaydoluyor o zaman?
Hazır mühendislik okulları varken?
Kaldı ki ben formasyonun sınav öncesinde alınmasını da mantıksız buluyorum.
Yani, düşünün ki bir insan polis olmaya karar veriyor. Polis olması için ne gerekli? Ön sağlık, fiziksel yeterlilik ve sözlü mülakat...
Sen adama diyorsun ki gel seni polis yapalım, sen bir polisliği kazan; senin kazandıktan sonra boyuna kilona bakalım, sana sözlü yapalım...
Bir kişinin polis olup olmaması için yeterliliğe sahip olduğunu ya da olacağını, onu kazandırdıktan sonra ölçüyoruz?
Ölçme mantığına ters bir kere.
Benim şahsi fikrim.
theblackghost , 3 yıl önce
Yine konuyu çokça saptırmışsınız. Amacı öğretmen yetiştirmek olan bir fakülte mevcutken neden destekleyeyim başka fakültelere öğretmenlik yolu açılmasını? Başka fakültelerin doktor, mühendis, diş hekimi veya hemşire yetiştirmesini savunan var mı? İnsanın gözlerinin önündeki bencillik perdesi kalkmadığında böyle olması gayet normal. Siz Fen-Edebiyat'a gittiniz ya, öğretmen olmanız için her yol mübah. En donanımlısı, en süperi, en öğretmen olmayı hak edeni sizsiniz. Madem yüksek bir puan aldınız üniversiteye girişte, merkezi puanınızla herhangi bir ELT bölümüne geçiş yapın okul bitmeden, ya da kazanın Eğitim Fakültesi'ni, aldığınız dersleri saydırın ve öğretmen olarak mezun olun. Yüksek Lisans Programının açılmasını beklemenize gerek bile yok. Tabi kimse bunu yapmak istemiyor çünkü öyle bir kolaycılık kültürü oluştu ki 3 ayda peynir ekmek gibi formasyon belgesi dağıtılmasıyla. Aslında söylenenleri anlıyorsunuz ama işinize gelmiyor. Kimse kimsenin alanını talan etmesin, tercüman tercümanlık yapsın, ell mezunu ona göre bir iş, öğretmenlik mezunu da öğretmenlik. Nasıl fikir? Ben hiç tercümanlık yapmak isteyen İngilizce Öğretmeni duymadım ama fef'lilerin çok büyük çoğunluğu öğretmenliğe kapağı atmak istiyor. Bahsettiğiniz bu durum gerçekse bunun da karşısındayım ben, tercümanlık hakkının tanınmaması gerekir. Herkes gittiği fakültenin misyonu neyse o işi yapsın.